ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mühendis fıkraları
-
şimdi efenim fıkramız şöyle...
3 işletmeciyle 3 mühendis aynı trenle istanbuldan ankaraya gidiyorlarmış.. 3 işletmecinin hepsi kendileri için birer bilet almalarına rağmen mühendislerin sadece 1 bilet aldıklarını görmüşler.. doğal olarak şaşırmışlar ve trene binmişler.. zaman ilerlemiş kondüktör bilet kontrole gelince bunu gören mühendislerin üçü birden tuvalete girmişler.. kondüktör kapıyı çaldığında birisi elindeki bileti kondüktöre uzatmış ve böylece 3 kişi tek biletle yolculuklarını tamamlamışlar.. bunun üzerine dönüşte işletmeciler topluca 1 bilet almışlar fakat mühendisler hiç bilet almamış.. işletmeciler tekrar hayrete düşmüşler.. yolculuk sırasında kondüktörün geldiğini gören işletmeciler topluca tuvalete girmişler.. mühendislerden biri hemen gidip tuvaletin kapısını çalıp işletmecilerin biletini almış ve mühendisler diğer tuvalete girmişler ve bu fıkra da böylece bitmiş.. :)
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
iki-uc hafta evi hic supurmeyip sonra temizlik esnasinda elektrik supurgesinin yerden cektiklerinin borudan gecerken cikardigi citirtilari keyifle dinlemek.
4 temmuz 2015 köfteci ramiz rezaleti
bir insanın kendisine yapabileceği en büyük iyilik
-
kendini değersiz hissettiren insanları hayatından bit ayıklar gibi ayıklamak..
sevgilisine sataşan adamları nakavt eden adam
-
elalemin magandaları bile ilk yardım biliyor, medeniyet bu işte.
5 milyon mülteci sınır dışı etmenin lojistiği
-
atatürk'ün çok güzel bir lafı var;
geldikleri gibi giderler
demiş maestro.
edit: bu entry'yi ilk entry'ye cevap zanneden çaylaklar, kurtuluş savaşından kalma bu sözle mülteci göndermeye çalıştığımı zanneden ahmaklar, bir de direk hakaret ile konuya giren annesizler... bu entry'nin tek bir amacı var;
tarafım belli olsun
zaten gelen tüm mesajlar çaylak mesajı "1" tanesi hariç. inadına çaylağa mesaj kutusu kapatmıyorum "ok" yazıp savuşturuyorum alayını ama daha fazla kendini komik duruma düşüren olmasın diye bir edit atayım dedim.
kalın sağlıcakla...
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
-
- bize bu konuyu ayrıntılarıyla açıklar mısınız?
+ açıklayalım tabi de, bu konu çok kapsamlı! bu konuda tez yazılır...
(bkz: açıklayamadı)
(bkz: akademisyenlik)
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
lisede okurken, cuma günleri okul çıkışında servisi çiftlikten* geçirirdik. isteyen kokoreç, isteyen mısır falan alırdı. bir gün yine bazılarımız kokoreç alırken ben yarım ekmek dönerimi yemiş halde tok aslan gibi kokoreççiyi izliyordum; tık tıkı tık tıkı sesleriyle sanatını icra ediyordu ustam. "acı olsun mu?" diye sordu arkadaşlara. onlar da erkekliklerinin bütün gururuyla ilerleyen yıllarda basur olmayı göze alarak "bol acılı" dediler. bir zaman sonra kokoreçleri ellerindeydi. birden ustayla göz göze geldik. "sen almadın mı?" dedi, "hayır" dedim. birden bir çeyrek ekmek arasına kokoreç doldurmaya başladı. ben durumu anlayamadan onu izlerken "al" dedi. "saol amca ben yemem" dedim. "al" dedi tekrar "insanlık ölmedi ya".
valinin hediyesini beğenmeyen kız çocuğu
-
minnoş haklı.
vali, bana da o şekilde paketlenmiş bir hediye ile gelse ben de tablet beklerdim.
vali bey de haklı.
o yaşta çocuğa tabletten önce kitap vermek gerekir.
tiktok haksız.
en başarılı reklam mottoları
-
çakar çakmaz çakan çakmak
kesinlikle efsanevi bir motto bence.