hesabın var mı? giriş yap

  • ben hayatımda bir siyasinin bu kadar aleni bir şekilde hakaret ettiğini görmedim. fena tazminat öder. altılı masanın tepkisini merak ediyorum. çünkü üslup inanılmaz kötü.

  • - şantiyeyi keçi sürüsünün basması

    - işçilerden birinin elinde bıçakla keçilerden birini yakalayıp " keseyim mi şefim? şurda bi ateş yakar çeviririz. " diye bir öneride bulunması ve bu konuda oldukça ciddi olması ( çok açtı galiba )

    - keçilerin çobanının atıyla bi hışım çıkıp gelmesi

    - çobanın zenci olması, işçinin korkup keçiyi salması

    gibi bir dizi egzantrik olaylardır...

  • yurt dışı tecrübesi.

    ama öyle 2 haftalık geziler, 3 aylık dil okullarından bahsetmiyorum. gidip bizzat bir kültürü yaşamak, o milletin mutlulukarını ve sıkıntılarını paylaşmaktan bahsediyorum.

    ayrıca en az 1000 kilometre yakınında hiç bir aile ferdi olmamasından bahsediyorum. hatta dilini bilmediğin bir ülkede tutunmaya çalışmaktan bahsediyorum.

    bu bir insanı olgunlaştırmazsa, artık başka hiçbir şey olgunlaştıramaz heralde.

  • 5 sene önce şöyle yazmıştım: "muhtemelen fiziği yüzünden kariyeri pek uzun olmayacak curry'nin. çabukluğu azalınca etkisini hızla yitirir, hem savunmada hem hücumda. ama şu anda bir yıldız değil, bir süperstar da değil, adeta bir süpernova gibi parlıyor"

    iyi ki de beni haksız çıkardı. 13 sezon zaten yeterince uzun bir kariyer ama öyle görülüyor ki, ciddi bir sakatlığı olmazsa kontratının bitimine kadar üst seviyede oynar. sonra umarım tim duncan gibi az para alıp takımı genç yeteneklere teslim eder, kendi de maç başına 20 dk oynayıp 5000 üçlük sınırını zorlar, onu geçerse zaten 3 gün 3 gece bayram ilan edilir.

    şu anda inanılmaz bir kondisyonu var. hem savunmada sürekli bunu avlıyorlar, hem de hücumda sürekli double yiyor. fiziki bir üstünlüğü olmadan bu baskıya dayanması ve sonra hiçbir şey yokmuş gibi patır patır şut atabilmesi için kenyalı maratoncu ciğerlerine sahip olması lazım. üstelik 5 sene öncesine kıyasla çok daha kuvvetli. normalde şutörler için risktir kas eklemek, şut mekaniğini bozabilir. bunda o da olmadı.

    bence gelmiş geçmiş en iyi guard. "en büyük" ayrı konu. magic efsane bir kariyere sahipti; oscar robertson triple-double ortalaması tutturacak kadar yetenekliydi, hatta ben stockton'ı da hep ilk 3'te düşünürüm, o fiziğine rağmen tam bir demir adam olduğu için ve asist ve top çalma rekorları muhtemelen hiçbir zaman kırılamayacağı için. ama diğer tüm dönemlerdeki tüm takımları yenebilecek bir ilk 5 kuruyor olsam, yani en iyi takımı kuruyor olsam, curry ile başlarım. çok net. sırf sahada bulunması yeter.

    zaten işin bu kısmı goat tartışmalarını çok karıştırıyor. biz genelde oyuncuları sıralarken, başarılarını ve yeteneklerini karşılaştırıyoruz değil mi? başarı, zamana ve rekabete göre çok değişen bir şey. klasik örnek bill russell: 11 yüzüğü var ama o zamanlar çok daha az takım vardı, ligin yıldızlarının yarısı boston'daydı ve oyuncular kolayca takım değiştiremiyorlardı. modern nba'de belki 3-4 yüzük kazanmak, russell'ın 11 yüzüğünden daha zor olabilir. maç yükü bir yana, başarılı oldukça takımı bir arada tutmak çok daha zor artık.

    yetenek kısmı da ilginç. sanki teke tek maç yapacaklarmış gibi, nba2k istatistiklerini karşılaştırırmış gibi oyuncu sıralamaya meylediyoruz. öyle yapacaksan, bırak ilk 10'u, ilk 20'ye bile zor girer curry. ortalık her alanda yüksek puan alan freak atletlerle dolu. kendisi durant için mesela, "en iyi oyuncumuz" diyordu, hatta kendi mvp sezonu ertesinde diyordu bunu (böyle bir şeyi de başkası demezdi bu arada)

    ama baskette önemli olan tek tek yeteneklerin değil, oyuna etkin. sırf sahadaki varlığıyla oyunu bu kadar etkileyen başka kim var? modern zamanlarda shaq herhalde. rezalet bir oyun ortaya koysa bile savunmayı eğip büküyordu.

    ekim ayında gm'ler arasında bir anket yapılmıştı, sorulardan biri "rakip koçları en çok taktik değişikliğine zorlayan oyuncu kim". durant, oyların %20'sini almıştı. ama ilk sırada curry vardı, %27 ile. hiçbir fiziksel üstünlüğü olmayan, 13. sezonundaki bir adamın, koçların en korkulu rüyası olması normal bir şey değil.

    bence birçok süperyıldız, kötü takımları playoffa taşıyabilir. çünkü hiç yardım almasalar bile engelleri aşacak fiziksel yetenekleri var. curry'nin durumu biraz farklı. kötü bir takımı bataktan çekip çıkarması zor ama takım iyileştikçe, onun da etkisi katlanarak artıyor ve takım iyice güçleniyor.

    askeriyede bir tabir var, force multiplier diye, curry bu işte. diğer yıldızlar, tankını tüfeğini daha yeni bir modelle değiştirmek gibiyken, curry, kuvvetlerinin çok daha iyi bir konumdan savaşması gibi. eğer elindeki birlikler ve malzeme dandikse, konumunun avantajlı olması bir işe yaramaz. ama yeterince iyi bir birliğin varsa, curry sayesinde kağıt üstünde çok daha kuvvetli olan birlikleri yenebiliyorsun. boston serisi öncesi birçok uzman da kağıt üstünde karşılaştırma yapıp, boston'dan yana olmuşlardı. her pozisyonda daha uzun, daha atletik, daha gençtiler. ama curry gibi, dokuzda sıfır üçlük attığı maçta bile takım arkadaşlarına alan açabilen bir force multiplier'ları yoktu.

    goat tartışmalarında da insanların kafasını karıştıran etki bu bence: curry, kendisinden daha iyi olması gereken oyunculardan daha önemli, daha etkin bir oyuncu.

    ayrıca, sahadaki etkinin yanında, genel olarak basketbol oyununa etki konusu var. curry'nin yerçekimi alanı, sahanın dışına, mahalle aralarına ve okullara taşıyor. bu açıdan da mj, kobe, shaq, lebron, wilt, iverson, magic-bird (ama özellikle magic) ile aynı kümede curry. bunlardan kimi oyun kurallarını değiştirmişti, kimi oyunun kültürünü, kimi de ekonomisini ve pazarlamasını. çocuklar herhalde 10 yaşına geldiklerinde bir shaq olamayacaklarını, 12 yaşında bir lebron olmayacaklarını, 14 yaşında da asla bir mj olamayacaklarını anlıyorlar ama herkes bir curry olabileceğine inanmaya devam ediyor.

    dolayısıyla bu tabloya toptan bakarsak, yani bireysel rekorlara, takım başarılarına, sahadaki etkiye ve basketbola genel etkiye bakarsak, curry'nin genel bir goat muhabbetinde ilk 10'da olmamasına bence imkan yok.

    "what they gonna say now?"

  • sayın esmer bayanlar; saçlarınızı sarıya boyatınca maalesef marilyn monroe'ya değil, trabzonsporlu ibrahim yattara'ya benziyorsunuz...

  • erkekler sıcaktan iç organlarını yaksın isteyen klima teröristidir bazıları.

    (bkz: üşüd militanı)

    edit: kadınların bir kısmı olarak, biz de sıcak ülkelere göçe zorlamak istiyoruz bunları. pes arkadaşım pes! ben de kadınım, ben de üşüyorum, ama şakaklarından boncuk boncuk terleyen yandaki erkek arkadaşı görünce, pısıp % 70 wool % 10 acrylic % 20 lycra bileşimli hırkamı üzerime geçirip çalışmaya devam ediyorum.