ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
good omens
-
izlerken ciddi anlamda keyif veren, akıp giden, oyunculukların ve oyuncuların muhteşem olduğu, varoluşçuluğa şairane bir bakış atan dizidir.
akşam ve yahut geceye yakın işten eve geldiğinizde biranızı* alıp sakin sakin izleyip yeri geldiğinde tebessüm edip küçük semavi nüanslar eşliğinde çakırkeyf olacağınız bir dizi olmuş.
onca dizi çöplüğü içerisinde sizi gerçekten '' ulen keşke bu kadar çabuk bitmeseydi '' moduna sokacak olan dingin ve sanatsal yoğunlukta olan, ince espirilerini görmeye çalışacağınız, tasvirlerin karikatür tadında olduğu, izlettirirken hafifletici sebeplerle sorgulatan dizi olup kitabını da okumayı düşündürendir.
şahsi puanım: 8,7/ 10. ( diziler klasmanında )
erkek arkadaşla tatile gitmek
-
''sözlüğün 90'lı yılların başındaki halini gördüm'' cümlesinden sonrasını okumadım. nasıl gördün bacım olmayan sözlüğü?
nasa'nın güneş'e astronot göndermesi
-
eda taşpınar'ın herhangi bir ısıya dayanıklı kıyafet, 100 faktör güneş kremi, sarınacak ıslak battaniye olmadan da, bakkala çikilop almaya gider gibi bir rahatlıkla yerine getirebileceği bir görev.
döndüğünde ne renginde, ne de şeklinde bir değişiklik olacağını sanmam hanımablanın.
çin kızı vs japon kızı
-
ikisinin de amı mozaikli oluyor.
doğum gününden 9 ay 10 gün öncesi
-
tohum günü olarak da kutlanabilir.
osmanlı torunu olmaktan utanan türk
-
hangi 5 kıtada at sürdüklerini merak ediyordur. asya, avrupa, afrika 3 etti.
edit: evvel zaman içinde pireler berber develer tellal iken osmanlı'nın 5 kıtada at koşturduğunu iddia eden bir entry vardı. iş bu entry o entrye ithafen girilmiştir.
hastası olunan sözler
-
“yavaşça kalemimin kulağına eğilip dedim ki; bir daha onun adını yazarsan, seni de kırarım.”
(bkz: cemal süreya)
büyüme hızımız ab ülkelerinin çok ilerisinde
-
berat albayrak gerçekleri çarpıtma işini iyi yapıyor.
o yüzden teorik olarak doğru bir açıklama ama şöyle ki;
diyelim ki, eve tok geldiniz ama sofra kurulu, anneniz de yemeniz için ısrar ediyor. siz de ne yaparsınız çatalın ucuyla bir iki parça yer bırakırsınız.
ama düşünün ki, tam o esnada, pencereden dışarı bir de baktınız ki, evsiz aç bir adam çöpten bulduğu bir yiyeceği, hapur hupur iştahla yiyor.
dolayısıyla, teorik olarak sizden fazla yiyor.
işte büyüme hızı da böyle bir şeydir.
doyum ile ilgili bir şey.
büyüme hızın ab ülkelerinden ileride olabilir ama hacmin onlar kadar değil. onlar büyüyeceği kadar büyümüş, dolayısıyla büyüme hızları yavaşlamış..
kısaca;
onlar doymuş ama sen açsın.
damla ersubaşı'nın uyuşturucu ile imtihanı
-
trafikte nasıl insanlarla birlikte sürüyoruz işte kanıtı. kadın resmen zombiye dönüşmüş. yanında birisi olsa boynundan et koparması işten bile değil.
okullarda ücretsiz yemek verilmeli mi
-
devlet çocukların belli saattlerde bir yerde olmasını zorunlu hale getiriyorsa (bkz: zorunlu eğitim) onların ihtiyaçlarını da karşılamalıdır. her devlet okulunda yemekhane olmalı çocuklar düzgün diyetlerle beslenmelidir.
adil kullanım kotası
-
ayda 5 tb veri inince internet bitecek sananların desteklediği saçmalık.