hesabın var mı? giriş yap

  • munih'te bir sinemada filmden once vizyona girecek filmlerin fragmanlari gosterilmekte. son fragman olarak twilight serisinin gelecek filmi gosterilir. sonra teknik bir sorun olur, sinema projeksiyonu perdeye sadece beyaz isik yollamaya baslar. bu esnada en arkada ve projeksiyonun altinda oturan ben ayaga kalkip elimi projeksiyonun onune goturerek kus, kopek vs golge oyunlari yapmaya baslarim. bir kac dakika sonra birakinca on siralardan bir ses yukselir:

    "bu twilight'tan daha iyiydi"

    tum salon kopar...

  • aşktan tam olarak ne anladığınıza göre değişebilen bir durumdur.

    lise aşkları biraz farklıdır ve hormonların yeni yeni etkisini göstermesiyle başlar. bir şekilde delicesine aşık olursunuz. onu düşünmeye, sürekli hayaller kurmaya başlarsınız. yeme-içmede bir azalma olur cidden iştahtan düşersiniz. bir çeşit güçlü bir takıntıya dönüşür bu aşk. onu düşünmeden yapmazsınız her şeyiniz bir kişi olur. öylesine güçlü bir istektir ki gözünüzü karartırsınız bu açıdan lise aşkı insanın hayatında ciddi bir iz bırakır. lise aşkı, aşkın çok vahşi ve içgüdüsel bir yönüdür.

    üniversite aşkı ise daha farklıdır aşk duygusundan ziyade sevmek ön plandadır. onu seversin ve ona dair şeyler hoşuna gider. birlikte zaman geçirmeyi, delicesine bir şeyler yapmayı istersin. ortak anılar biriktirirsin her şey daha çok netleşmeye başlar. sevgililiğin en güzel dönemleridir lise aşkı kadar kaotik değildir mantıkta işin içine girmeye başlamıştır. pek çok şeyi sevgilinle öğrenirsin ve yaşarsın.

    iş hayatına atıldığında ise artık hayatın gerçekleri yüzüne daha sert çarpıyor demektir ayakların yere sağlam basmaya başlar. ne istediğini iyi bilirsin hatta daha önemlisi ''ne istemediğini''. yorucu bir ilişkiye ve aptal oyunlara tahammülün kalmamıştır. aşkı, sevgiyi ve daha önemlisi uyumu aramaya başlamışsındır. olgunlaşırsın gerçekten seveceğin birisini ararsın geceleri ve boş zamanlarında... kendini anlatabileceğin, beraber dünyayı gezebileceğin, hayata karşı elini tutabileceğin birisini sevmek istersin. 25 yaşından sonraki aşk bir anda olmaz lise aşkı gibi ya da üniversiteli sevgisi gibi değildir. 25 yaşından sonra aşk zamanla gelişir bir anda birisine bir şey hissedemezsin. detayları bilmen gerekir, zevklerini görmen gerekir, kendini nasıl ifade ettiğini bilmen gerekir. bu açıdan aşkın en kaliteli halidir ne istediğini bilen iki insanın birbirine kavuşma serüvenidir.

    bana göre 25 yaş sonrası aşk > üniversite aşkı > lise aşkı.

  • (bkz: dendide)
    (bkz: türkçe dandini dandini dastana)

    madem dili mantar hastalığına yakalanmış bazı kişiler italya'daki otoyol ücretlerinden bahsetmiş, biz de işkembeden sallamadan gerçeklerle konuşalım.

    yeni yapılan istanbul - izmir otoyolu 421 km, ödediğiniz ücret 256 lira

    italya'da roma - napoli arası otoyolu örnek olarak alalım şimdi de;
    roma - napoli arası 228 km, ödediğiniz ücret 16.5 euro.
    bunu oran - orantı yaparsak 421 km için 30.47 euro ödüyorsunuz.

    şimdi bu tutarları ülkelerin alım gücüne göre yorumlayalım;
    italya'da asgari ücret 768 euro, otoyola ödediğiniz ücret 30.67 euro
    yani ayda 25 kere geçebilirsiniz o yoldan.

    türkiye'de ise asgari ücret 2020 lira, otoyola ödediğimiz ücret 256 lira.
    yani ayda 7 kere geçebilirsiniz o yoldan.

    yani napıyormuşuz?
    bir ağız ve diş sağlığı uzmanına görünüyormuşuz konuşmadan önce
    malum koku yapar mantar.

    kaynakça:
    1) roma - napoli kaç km?
    2) yeni ist - izmir otoyolu kaç km?
    3) italya'da 2019 yılı asgari ücret ne kadar?

    edit: bahsettiğim ücret 15 - 18 yaş arası italyan vatandaşlar için. 18 üstü için ücret 1200 euro civarı.
    bir de güneydeki yollar daha ucuzmuş. uyardı bir yazar. bahsettiğim bu iki detayla tekrar hesaplama yapacak olursak hemen hemen aynı sonuçları elde ederiz. gece gece tam bilimsel araştırma yapamadığım için kusura bakmayın.

  • bugün yaptığım şey. arkadaşlar gerçekten sağolun ben de sizi seviyorum ama artık bana lütfen şurada şu gün patlama olacakmış diye mesaj atmayın. anneme de atmayın. zira sıradan bir ortadoğu ülkesinin talihsiz vatandaşları olarak artık başta turistik yerler olmak üzere her yerde patlama olabileceğini bilelim. bunun için ekstra bir istihbarat almama gerek yok. her yer tehlikeli. bugün boğaz köprüsü’nden geçerken tesadüf eseri annem aradı ve nerede olduğumu sordu..boğaz köprüsü’nde olduğumu öğrenince cinnet geçirdi çünkü bugün köprüde patlama olacakmış, onun için aramış. kadını da çıldırtmışsınız. “kim söyledi?” dedim. bilmem ne teyzenin oğlu binbaşıymış o söylemiş. o sırada önlerdeki bir araç aniden kaza yaptı ve zaten durma noktasındaki trafik o dakikadan sonra neredeyse geri geri akmaya başladı. “köprüden geçince arayım ben seni” dedim, “buradayım hoparlöre al” dedi. hayır hoparlöre aldım da..1 dakika, 5 dakika, 10 dakika..toplamda kat ettiğim mesafe 4 cm. bu gidişle bu kadın en az 1,5 saat telefonda mı kalacak? bu sorunun cevabını da biliyor mu acaba bilmem ne teyzenin oğlu binbaşı bey? bu iş böyle olmayacak dedim içimden, “oooo trafik akmaya başladı ya valla az kaldı” dedim dışımdan. böyle sanki sol şeritten yardırıyomuşum gibi şeyler söylüyorum anneme..o kadar inandırıcıyım ki annem “yavaş git” diyor. bu sırada ibre 0 (sıfır) dikkatinizi çekerim. en sonunda da ağzımla ogs taklidi yaptım “bip” diye. “duydun mu?” dedim..“ogs’den geçtim”. “oh çok şükür tamam hadi sen önüne bak oğlum” dedi kapattı. hayır ben neden takım elbise, kravat içinde çok ciddi bir görüşmeye doğru giderken ogs taklidi yapıyorum arkadaşım? bu nası bi ülke olm??

    edit: bunu yazdıktan 1 gün sonra taksim'de az önce patlama oldu (bkz: annenin her zaman haklı çıkması). hiçbirimiz güvende değiliz arkadaşlar. vasat bir ortadoğu ülkesinin vatandaşları olarak özellikle kalabalık turistik yerlerde dolaşmaktan kendinizi alıkoymanız için cebinize mesaj gelmesini beklemeyin.

  • cem yılmaz‘ın zorlu psm‘de yaptığı bir espri sonrası linç kültürünün ne kadar berbat bir hale geldiğini görmemizi sağlayan olaydır.

    cem yılmaz gösterisinde nasreddin hoca‘nın “parayı veren düdüğü çalar” sözüyle oynuyor ve haluk levent‘i kastederek (ki kendisini kastetme sebebi haluk levent’in büyük bir hayırsever olması) “eğer o (haluk levent) da nasreddin hoca’nın sözüyle hareket etseydi şimdiye büyük vurgun yapmıştı” diyor.

    yani kısaca haluk levent o kadar çok yardım yaptı ki bunu parayla yapsaydı şimdiye zengin olmuştu diyor.

    sonra üç tane espriden anlamayan, zevksiz, pek kıvrak zekalı olmayan ekşi yazarı bu espriyi anlamayıp buraya “cem yılmaz, haluk levent’in yardımlarına vurgun dedi” diye entry yumurtluyorlar.

    sonra işler çığırından çıkıyor. haluk levent de bunları görüp twitter üzerinden cem yılmaz’ın olayı açıklamasını istiyor. olay büyümesin diye de bu twiti geri siliyor.

    asıl rezalet ise bundan sonra olayı anlamadan etmeden cem yılmaz’ı linç etmeye katılan topluluk. hem twitter’da hem ekşi’de bir anda cem yılmaz’a nefret mesajları dolup taşıyor!

    ey insanlık! kendinize gelin! üç tane anonim insana inanıp ülkenin en büyük komedi ustasına demediğinizi bırakmadınız. biraz sorgulayın. biraz “neden bu kadar nefret doluyuz?” diye sorgulayın.

    sonra da yatın uyuyun, geç oldu.

    edit: hidrolik adam adlı yazarımız çok güzel bir şey bulmuş. cem yılmaz aynı espriyi 13 ekim 2019 teke tek yayınında da yapmış. zaten yeni stand up şovu olan komedyenler diğer programlara gidip bu şakalarını parça parça yaparlar. bunun ortaya çıkması da iyi oldu.
    işte o şaka

    edit 2: (bkz: #97716049) bu entry'deki non mi avete fatto niente adlı yazarın düşüncesine göre organize bir saldırı başlatılmak istenmiş olabilir. kişisel olarak pek ikna olmadım ama neden olmasın?

  • türkiye'ye rasim ozan kütahyalı haydaaasını kazandırmış program.

    mavi kazak'ın fikrinden* hareketle sizler için muhteşem bir ürün yaptık.

    artık bundan sonra "alarmı duyamadım kalkamadım" bahaneniz olmayacak. bir değil, iki değil, üç değil, dört hiç değil, tam 50 adet haydaaa'yı içeren eserimizle artık dünyanın en güzel alarmına sahip olacak, sabahları sesin iticiliğinden dolayı kin ve nefret duysanız da sonra bize teşekkür edeceksiniz!

    50 hayda 1 şuku. evet yanlış duymadınız, yalnızca bir şuku karşılığında 50 hayda'ya sahip olabilirsiniz.

    büyroon:
    https://d.maxfile.ro/mxtjvxduzi.mp3

    ek: taraftar çıldırdı "başlatma lan şukuna dayanamıyoruz onu da yolla hemen yolla" diye bağırdı. yönetim olarak çok zor durumda kaldık ve uzun toplantılar sonucunda, türk halkına huzurlarınızda hayda vol 2.'yi sunar, artık hangisini daha iğrenç ve itici bulursanız onu kullanmanızı tavsiye eder, bol alarmlı sabahlar diler, şukularınızı rica ederiz. haydi hayırlı sabahlar.*

    büyroon ikinci haydaaa:

    https://d.maxfile.ro/fqazyngclm.mp3

    edit: turk muhendis'in uyarısı üzerine linkler yenilendi.