hesabın var mı? giriş yap

  • kremlin sarayı'nda öğrenilen ingilizce ile girilmesi sanırım pek akıllıca olmayacak sınavdır.
    buckingham sarayı olsa neyse..

  • rus üstadlarından birinin bir sözü vardır *:

    "ideal bir evlilik asla olmaz, çünkü; düzgün kadın ilk teklifte kabul etmez, düzgün erkek de ikinci kez teklif etmez."

    gençlikte zaten (bkz: piç tercihi) diye bir şey vardır, bu tartışılmaz. daha heyecan verici bir ilişki için risk alınır... sonra muhtemelen kalbi kırılan kişi erkekler hakkında yüzlerce önyargı geliştirir ve ilişkilerinde sürekli strateji kovalar. bunun belki de en önemli parçası "kendini ağırdan satmak"tır. bu da karşıdaki "düzgün erkek" bireyini iter. sen kendini naza çektiğini zannederken, karşıdaki erkekte "demek ki beni istemiyor, ben de rahatsız etmeyeyim." düşüncesini oluşturursun... sonuç mu? baştaki alıntıyı okuyalım lütfen.

  • sevgilisinin gözü dönmüş şerefsiz sapıklar tarafından hem göz hem de söz yağmuruna tutulmasını, taciz edilmesini hatta ve hatta tecavüz edilip boğularak öldürülmesini istemeyen; nasıl iğrenç bir ülkede yaşadığının ve bu ülkede sağ kalınan her saniyenin aslında bir mucize olduğunun farkında olan erkektir..

  • (bkz: yav he he)

    kilosu 30 tl olan domatesin kırmızısı,
    kutusu 35 tl olan küp şekerin beyazı,
    tanesi 25 tl olan avakadonun yeşili,
    kilosu 35 tl olan patlıcanın eflatunu,
    kilosu 40 tl olan muzun sarısı.
    kilosu 30 tl olan kapya biberin bordosu,
    kilosu 125 tl olan yaban merisinin laciverdi,

  • geldik canımız nba finallerine… bu yıl finallerin kendine has, özel bir karakteri var bence. iki takım da “en iyi takım oyunu” ve “en çok mücadele eden kadro” unvanlarını ayrı ayrı alarak buraya geldiler. bu durum geçen sezona göre daha farklı ancak daha “hakedilmiş” bir görüntü veriyor bize. kim jimmy butler ve nikola jokic'ten daha iyi oynadı ki? kim onlardan daha çok hak etti ki???

    neyse, gelelim tahminlere:

    ev sahibi avantajı denver'da ve miami 4-3'lük bir “dişe diş – kana kan” serisinden geldi. denver için “aşırı dinlenmiş” olmak formdan düşmüş olmak anlamına gelebilir ancak ilk maçta miami'nin -her zaman bahsedilen- yüksek rakımlı denver'da ilk maçı adeta “salacağını” düşünüyorum. bu miami'nin mücadele etmeyeceği anlamına gelmiyor ancak bir noktaya kadar direnip bir noktadan sonra da enerjilerini ölçülü kullanacakları fikrindeyim. bu esnada denver aşırı paslanmış ve maç ritminden çıktıysa bir sürpriz galibiyet mümkün ama çok büyük ihtimalle ilk maç denver'ın olur. neyse, serinin taktik bağlamına geri dönersek, nuggets'ın jokic'le arka alanda kurduğu oyunun ve o oyun görüşü yüksek oyununun tüm o backdoor cut larının miami'nin alan savunması tarafından bir noktaya kadar savunulma ihtimali var. denver jokic'i alçak postta da yüksek postta da ayrı işlevlerle oynatabilir ancak onların a planı “dışarda oyunu kuran bir nikola jokic” olduğu ve bu plan yürüdüğü sürece denver sahaya oyun ve skor ağırlığı koyacaktır. savunmada hiçbir zaman harika olmamış denver'ın özellikle kcp ve aaron gordon'dan verim alması gerekiyor. özellikle gordon savunmada kilit isim. adebayo ve butler arasında bolca git-gel yapacağını düşünüyorum. miami alan savunması özellikle jamal murray, mpj ve kcp üçlüsüne inanılmaz bir atış frekansı sağlayacak. bunlar hep heat adına sorunlu durumlar. denver'ın maç kaybetmesi için aşırı sayıda 3 sayı kaçırması, jokic'in oyun kuramaması veya miami'nin alan savunması yaparak onun paslarını kısıtlaması gerekiyor. ayrıca hücumda etkili olup son dakikalarda skor olarak “orada olup” işlerinin biraz rast gitmedi gerekiyor.

    buradan miami'ye gelecek olursak vincent-strus-butler-gabriel-adebayo beşinden çıkmamaları gerekiyor. hatta duncan robinson istim üstündeyken uzun zamandır oynamayan tyler herro'dan insiyatif almalı diye düşünüyorum. boy olarak kısa olsalar da denver'ın oyun tarzı sebebiyle bu beklenenden daha az etki gösterecektir diye düşünüyorum. miami, denver'a göre daha az hücum silahına, hücum setine ve yeterliliğe sahip. hand-off'lar, butler'ın mucizeleri bir kısım sürpriz şutlar derken miami'nin boston'a karşı yer yer yaşadığı yıkıcı şut sokma serileri dışında kazanması, öne çıkması bence zor.

    tahmin:

    ilk maçı denver'ın alması yüksek ihtimal olsa da ikinci maç olağanüstü heyecanlı, keyifli geçecek diye düşünüyorum. denver final heyecanı yaşayabilir ancak tüm stres ve hislerden bağımsız bir şekilde kendi oyununu sahaya dikte edebilen bir jokic var sahada. adebayo ile değil kısalar tarafından savunulacak ve bu sayede durdurulamayacak bir isim olduğu görüşündeyim. triple double'lar havada uçuşacak ve denver bence seriyi 4-1 kazanacaktır. boston'a karşı miami'nin mücadeleyi bırakmayıp onlara kan kusturacağını -skordan bağımsız- tahmin etmiştim ancak denver oyun olgunluğu, işlerini iyi yapma becerisi ve silahların çeşitliliği, keskinliği sebebiyle boston'ın miami'den olduğu seviyeden ciddi şekilde daha yukarda. jamal murray, mpj gibi isimler mutlaka su kaynatacaktır ancak nikola jokic'in bu seride bir “başarı standardı” olacağına kesin gözüyle bakıyorum. 4-1 denver alacaktır. jimmy butler ise bir efsanedir. onun yeri başka. jokic ise espn-reverse racism lobisinin ağzının ortasına manevi tokadını çakacaktır. onlar hala jokic'i küçümsemeye devam etsinler. gerçekten de “bir cisim yaklaşıyor”.

  • biz onu imralıya tıkmamış mıydık zaten dediğim haber.

    edit: bu entry, 'dünyanın en değerli böceği kürdistanda bulundu' başlığına, pkk sevici bi arkaşa ithafen girilmiş, önce arkadaş gitmiş sonra başlık taşınmış, gül gibi entry'im piç olmuştur.

  • çok üst kalifiye insanların dünyanın en gerizekalilari ile birlikte aynı pozisyonda aynı maaşa çalışmasıdır. ve genelde üst yönetim hep bu torpilli cahillerden oluşur..
    işi yapanlar hep bu kalifiye elemanlardir. is verilse de yapamayacak o sığır kesim ki yaklaşık %70dir hiç bir is yapmadan torpil bularak hep yükselirler. kamu hep o %30 sayesinde ayaktadır.