hesabın var mı? giriş yap

  • başlık : karıncayı yalancı duruma düşürdüm amk

    1. dün güzel bi hava var neyse yerde bi karınca ufak bi şeker parçasını yüklenmiş gitti fazla değil 6-7 metre ilerde yuvasına girdi tekrar geldi gibimin kurnazı yere küp şeker bıraktım geldi bu lavuk kaldırmaya çalıştı baktı kaldıramıyorum diğer karıncaları çagırmaya gitti yuvaya sonra giderken şekeri aldım ordan kalabalık 15-20 karınca şekerin olduğu yere dogru ilerlerken öndende bizim karınca bi baktı şeker yok lan sevgi kodumun arkaü bizi mi atlatıyon amk sahtekarı la olm harbi burdaydı lan hay amk diye bi tartışma yaşandı aralarında sanırım
    (depeyi ?, 24.02.2012 14:29)

  • içten ve güzel gözlerle söylendiğinde insanın içini sıcacık yapan tatlı bir şurup gibidir.

    her sabah ofise gelirken süt alıyorum. yolumun üstündeki carrefour'da süt 25 kuruş daha ucuz, olsun ben yine de sütü bakkaldan alıyorum. akbilimde 25 kuruş eksik olduğunda otobüse binme şansım yok, yani 25 kuruşu küçümsemiyorum. kapitalizme karşı küçük esnafı desteklemek diye bir kaygıdan dolayı da yapmıyorum bunu. ofisime gelmeden önceki son bakkalda çalışan karı-koca, herhalde en az 40 yıllık evliler, insana kocaman gülümsüyorlar. sabahları haberleri tartışıyorlar aralarında, gelen kapıcıyla geyik muhabbeti çeviriyorlar. her sabah güne muhabbetle başlamaya 25 kuruşluk bir bağış yapıyorum. ofise kocaman bir sırıtışla geliyorum. günüm o bakkal dükkanında ayıyor.

  • bana her sabah farklı sürprizler yaşatan karardır.
    bu sabah saat 7.10'da, köpeğini dışarıya çıkaran bir teyzenin kafa feneri taktığını gördüm. madenci değildi kendisi.
    ay sinirim bozuldu, sabah sabah.

  • ajdar alır.

    hülya avşar’la şöyle bir diyalog yaşamış insandan bahsediyoruz.

    hülya avşar: ajdarcığım, aynaya baktığında ben popstarım diyebiliyor musun?

    ajdar: aynaya bakmaya gerek yok, size bakıyorum ve "ben popstarım galiba" diyorum...

  • 1980'lerin başına kadar bizde de kısmen olan sanayileşme türü. genel olarak ekonomi ithal ikamesine dayanıyordu. ithal hiç bir şey getiremiyordunuz ya da çok sınırlı idi. kendi ürettiğini tüketmek. dışarıya mümkün olduğunca az bağımlı olmak. 1980'den sonraki liberalleşme ile ortadan kalktı.

  • son yayınladığı video ile şu entry'de belirttiğim hususların neredeyse aynılarını vurgulamış, hatta okuduğuna da emin oldum. yanında olduğunu sandığı iskender, mehmet vs. gibi adamları şutlamış, ilyas'a da baya içerlemiş. *

    ben savaş cebeci'den hiç hazzetmeyen bir insanım. 70 kilo bir dövüşçü tarafından ringde patates edilmesini izlemek için güzel para verir, elimde popcorn'um ile tezahürat yaparak keyif alırdım. ancak bu demek değil ki; şu olaylar çerçevesinde bu durum kaan kazgan'ı haklı yapar.

    kaan kazgan öncelikle aşırı çiğ bir insan. efendi görünüşüne, güzel diksiyonuna aldanmayın. yüzü hiç belli etmese de bu adam 29 yaşında ve 29 yıldır abisi murat kazgan'ın gölgesi altında kalmış bir çocuk. 2015 yılına kadar, rezalet organizasyonlarda, toplam sadece 4 maça çıkabiliyor. tahmin edilebileceği gibi bu 4 maçın tamamını da kaybediyor ve 2015 yılında 0 galibiyet 4 mağlubiyet karnesi ile mma'i bırakıyor. bu arada kaybettiği kişiler de öyle büyük şampiyonlar, güçlü rakipler vs. değil. birazdan vereceğim sherdog linkinden kaybettiği sporcuları da inceleyebilirsiniz. çoğu, mağlubiyet sayısı galibiyetinden fazla olan, 7-8 maç yapıp piyasadan çekilmiş isimler.

    2019 yılında ise mma'e geri dönmeye karar veriyor ve bu kötü karnesini temizlemek için 3 yılda 6 maç yaparak 6 galibiyet alıyor. bu maçlar, yine rezalet organizasyonlarda yapılmış, no-name afgan&iranlı adamlara 200-300 lira ateşlenerek ayarlanan maçlar. *

    bütün bunlara rağmen kaan'ın herhangi bir ciddi mma organizasyonu tarafından kaale alınması ve davet edilmesi mümkün değil. 45 gün öncesine kadar toplam 10k takipçisi olan, instagram fotoğrafları 250-300 like alan bir kişi kendisi. bir aralar youtube'a girmeyi denemiş; 2 sene evvel baya videolar çekmeye başlamış, ama orada da istediği hype'ı yakalayamamış ve ilgi çekememiş.

    peki 45-50 gün önce ne oldu? kaan bir story paylaşarak "mevcut menejerlik şirketimle ayrıldım! herkesin haberi olsun! verdiği sözleri tutmayan adamlar ve satamayacağı hayalleri pazarlayanlar bana lazım değil!!! yeni tekliflere açığım" şeklinde bol capsli ve yazım hatalı bir bildiri yayınladı. bundan 4-5 gün sonra ise birden sosyal medya aktivitesi aşırı derecede arttı. delimine, goril faruk vb. isimler ile videolar çekmeye başladı. aynı zamanda da kendisine soru-cevap yapıyormuş şeklinde çekilen bir videoda savaş cebeci'nin 4 sene önce "beni 70kg adam dövemez" iddiası sorularak sanki durumdan habersizmiş gibi savaş ile bir trash-talk'a girmesi ayarlandı. bunların hepsinin başarılı bir ajans operasyonu olduğunu, bu işlerden az çok anlayan herkes farketmiştir. bu operasyona, savaş cebeci'ye zaten ezelden beri kıl olan jahrein ve kadir hoca gibi isimler de gönüllü şekilde yardımcı oldular.

    bunların belirli bir program dahilinde geliştiği, amacın kaan'a sosyal medya'da görünürlük kazandırmak olduğu çok belliydi. savaş da aslında bunu anladığı için "benim üzerimden prim yapamazsın, varsa 50k doların beklerim" şeklinde bir blöf attı ortaya. kaan kadar olmasa da, savaş da bu durumdan ufak bir hype kazanmıştı ve hoşuna da gidiyordu. gerçekten bir kavga durumu olmayacağını düşündüğü için vitesi hiç düşürmedi, yanına topladığı 30-40 tane ergen ile "neredesin caney?" videoları çekmeye devam etti. oysa ki kaan için bu işin tamamlanması; ancak savaş'ı çok açık şekilde kanını akıtarak, paralize ederek, rezil ederek dövmekten geçiyordu ve bunu yapmaktan da çekinmedi.

    başta atıf yaptığım entry'de belirttiğim gibi kaan, kazandığı bu hype'ı hemen instagram reklamları için kullanmaya başladı. 5 gün içerisinde boktan metin2 oyun sitelerinden tutun sapanca muhafazakar bungalow evlerine, baran kalaycı'nın supplementlarına, sperm kalitesi ve libido arttırıcı ürünlerine (lol) dek şu anda yapmadığı reklam kalmadı. yine aynı şekilde 5 gün içerisinde 5-6 farklı youtube kanalı ile videolar çekti ve -buraya dikkat- masstige digital ailesi ile çalışmaya başladığını duyurdu.

    kısacası savaş cebeci, maalesef büyük resmi göremedi. bu işi, abd'deki youtuberlar vs. dövüşçüler kavgası şeklinde bir event'e dönüştürerek 3-4 ay hazırlanıp güzel bir para kazanabilirdi, bu şekilde rezil de olmazdı. şu anda hem dayak yediğiyle kaldı, hem de rakibinin 30 senedir beceremediği kariyer basamaklarını tırmanma fırsatını kendi elleriyle teslim etti. en çok da buna üzülüyordur muhtemelen.

    ne diyelim, herkese bol şans.

  • muhalif değil, iktidar yanlısıdır. kendisi zaten o x kişisi aday olsa bile muhtemelen oy vermeyecektir. amacı algı yapıp muhalif seçmenin muhalefete oy vermesini engelleyerek iktidarın kazanmasını sağlamaktır..

  • "bir askerin sıçtığı boku bütün arkadaşları temizler" mantığı esas alınarak, bölük komutanının tüm bölüğü akşam içtimasından sonra kantin bölgesinde toplaması, soyun emri vermesi ile birlikte tüm bölüğün takım taklavat ortada kalması, o an orada dinlenen ve olayı canlı canlı izleyen 100 kadar asker ne olduğunu anlamaya çalışırken, komutanın seçtiği cezanın, elindeki 1 metrelik sopa ile etek traşı kontrolünü maksimum izleyici sayısına ulaşarak yapmak istemesi olduğunun anlaşılması...
    aynı komutanın, yan yana dizdiği askerlerinin tüm mal varlıklarını, sopası ile uzaktan sağlı sollu darbelerle kurcalaması ve kontrolü yapılan askerlerin genital bölgeleri ile alakalı “kes bunları” , “aferin asker güzel traş” , “keçi sakalı bırakma bir daha, havan kime yabancı” , “oğlum bu orman askeri bölgede mi ?” şeklinde eleştiri ve övgüler dizmesi...
    komutan için herşey yolunda giderken, sıradaki askerin traşa konu organının heybetini görünce bir anda irkilmesi ve yıllardır bu anı bekliyormuş gibi bir avazda “aslanım benim maşallah, yunana girsin inşallah” , “oğlum siz aynı aileden 2 kişi aynı yere nasıl düştünüz ?" ve "madem düştünüz sen buna niye ayrı kamuflaj almıyorsun ?” diye hakkını teslim etmesinin ardından “sen giyin yiğidim sana her şey serbest” diyerek gruptan ayırması…
    bu olaya tanık olduğum an yaşadığım travma sebebi ile zihnimde askerlik 5 gün kısalmıştı… hatta sadece askerlik değil, bir süre boyunca baktığım herşey gözüme eskisinden daha kısa gelmeye başlamıştı...
    yaşa varol harbiye