hesabın var mı? giriş yap

  • eski türklerde kadınlar toplumda, devlet işlerinde hatta savaşlarda belki de günümüzdekinden bile daha etkin roller oynamışlardır.

    bazı topraklarda kız çocukları diri diri gömülürken, bazı topraklarda kız çocukları firavunlara, krallara kurban edilip kanları içilirken ve çoğu toplumda kız çocuğu sahibi olmak utanç kaynağı iken türkler kız çocuklarını erkek çocuklarından ayırmamış; at binmeyi, ok atmayı, avcılığı vs. öğretmişlerdir.

    tabii kızlar büyüdükçe evlilik durumu söz konusu olur.
    bazen çeşitli şenliklerle toplu düğünler yapılır, gelin adayı hediyelere boğulurdu.
    işte, bu düğünlerde gelin kızımıza, kaynanası tarafından en değerli hediye yani beşibiryerde takılırdı.
    burada aklımıza sadece altın gelmesin!
    şamanizm inancına göre en değerli taşlardan gümüşe kadar değişiklik gösterebiliyordu bu takılar. lâkin değişmeyen şey sayısı idi. ne dört ne altı, sadece beş.
    bu sayının neleri temsil ettiğini belirmek gerekirse;

    1) inanç: ilk sıradaki takı. en büyük boydaki altın, taş vs.
    zaten büyükten küçüğe gider ya da birincisi en büyük diğerleri aynı boyda olurdu.
    birincisi gök tanrı mânâsına gelirdi ve gelin hanımın her vakit bu inançla yaşaması temenni edilirdi.

    2) devlet: gelin hanımın her vakit devletine, türk milletine sâdık kalması temenni edilirdi.

    3) aile: daha önce de dediğim gibi aile çok önemliydi türklerde ve gelin hanımın her daim ailesine bağlı kalması temenni edilirdi.

    4) töre: cesaret ve sadakati temsil ederdi. ayrıca geline bozkurt simgeli bir de taç benzeri bir takı hediye edilirdi.

    5) ölüm ve sonrası: bu evliliğin ve aile birlikteliliğinin öbür dünyada da devam etmesi temenni edilirdi.

    ve en güzel detay da bu taşların, altınların vs. dizildiği ip de artık adı her neyse ip, zincir vs. gelini temsil ederdi. yani bu temennilerin hepsini bir arada tutan gelin hanım idi.

    işte beşi bir yerde geleneği böyle başlamış ve günümüze kadar ulaşmıştır.

    tabii artık bu anlamlar unutuldu gitti.

  • ister ağlasınlar ister masaya çıkıp tepinsinler, hiçbirine hakkım helâl değil.

    her şey olup bittikten sonra pişmanlığın fayda etmeyeceğini öğrenmesi gereken bir teyzenin sözleri. size bunları zamanında 2010 ve 2017 referandumlarımda, genel ve yerel seçimlerde anlatmaya çalıştık ama her seferinde vatan haini olduk!

    edit: tanım

  • olaydaki haklı haksız konusuna girmeden bir konuya değinmek istiyorum; neden her konuşmamız "bir kadına karşı böyle konuşulmaz, bir kadın toplumda böyle yapmaz, bir erkek bunu yapmalı" gibi konudan bağımsız, anlamsız yerlere çekiliyor?

    arkadaşlar doğrusu şudur, insanla konuşmanın bir adabı vardır ve bu adap cinsiyetler üstünde bir adaptır.

    kadına bu şekilde davranılır, kadın toplumda bunları yapar, erkek böyle olmalıdır gibi anlamsız muhabbetler insanları konunun dışına iter, dahası bu şekildeki tüm önermeler gereksizdir, toplumdaki "toplumsal cinsiyet" anlayışını, buna göre cinsiyetlere atfedilen saçma rolleri zirveye çıkartır.

  • dolmusu sıkıstıran mercedesteki adam: sen benim kim oldugumu biliyor musun?
    sinirlenen dolmus soforu: sen bu hat kac para biliyor musun? seni satın alırım, karını da sana kuma yaparım.
    olaya polis mudahalesi gerekmistir.

  • biri:
    "kayak havuza merdivenle inmek board ise ters taklayla girmektir" demis
    bir digeri ise:
    "kayakta ayaginizi kirabilirsiniz ama boardda birsey olmaz" demis.

    yaklasin da anlatayim (milli takim duzeyinde sporcuydum, hala kayarim her firsat buldugumda)

    14 subat 1998 aksam saklikent'te sevgililer gununu kutluyoruz. arkadasin sevgilisi yaninda, annesi babasi ve ikiz kardesi de var. benim de kardesim var. yarin kayak yapacagiz diye heyecanliyiz. ertesi gun oluyor biz, arkadas ben ve kardesim tepeye cikiyoruz. kardesim ve ben kayak arkadas board yapiyor. tepede otururken (bkz: oturmak) arkadas bir anda kaymaya basliyor. buz oldugu icin duramiyor ve elim kaza gerceklesiyor. arkadasimin cesedine dakikalarca sariliyorum. cesedini asagiya indirirken saglik ekibine yardim ediyorum. asagida bekleyen sevgilisine, annesine babasina ve ikiz kardesine olan olayi ben anlatmak zorunda kaliyorum.

    eger yeterli guvenlik alinmamissa ve hava ve kar sartlari iyi degilse kayakta da boardda da olebilirsiniz.
    bakin bu iki spor da kis olimpiyatlarinin en cok izlenen branslarindandir. dunya kayak sampiyonasinin kuzey disiplini ayaklari her zaman alp disiplininden daha az izlenir. board icin de freestyle ayni sekildedir diyebilirim. ama bir gunden bir gune bu branslarda dunya rekoru ya da rekortmen sporcu diye bir ibare goremezsiniz duyamazsiniz. neden mi? cunku yarismalar da hava ve kar kosullari (tabi slalom kapilari da) degiskendir. siz bir gun once kayak ya da boardunuzun altina sert kar icin vax surersiniz ertesi sabah kalktiginizda pist buzdur ve durmak icin celiklerinize abanmak zorunda kalirsiniz sadece bir inisinizde 3 gun kaymis gibi yorulursunuz. buzda ise boardcular zaten cok zorlanir. mumkunse cikmasinlar. olumcul oldugunu yukarida anlattim.

    sabahtan aksama kadar bile hava degisebilir. bu yuzden ikisi de cok tehlikeli sporlardir.

    sikiciligina gelelim.
    15 subat 1999
    olen arkadasimizi anmak icin kazanin oldugu yere gelmisiz arkadaslarla. iki kisi board yapiyor ben hala kayak yapiyorum.
    duygulandik, cicek biraktik, konusmalar yaptik ardindan asagiya iniyoruz. yolun ortasinda durup bir rampa yapma fikri ortaya atildi. simdi dusunuyorum da arkadasimizin olumune uzulen bizler aslinda olmeye calismisiz herhalde. yoksa insan olan oyle rampa yapmaz. hizlanip rampaya girdim ve nose grab yapmaya calisirken yere yapistim, omzumu kiriyordum az kalsin. ama adrenalin yakamizi birakmadigi icin aciya katlanabildigimi anladigim an rampaya tekrar girip bu sefer method air denedim. oldu.

    amaciniz ne? havuza merdivenle girmek ile takla atarak girmek arasinda fark var ama olayin asli havuzun icinde oluyor. eger gun boyu slalom yaparak kayacaksaniz kayak da snowboard da isinizi gorur... eger dag tas rampa atlayip ziplayacaksaniz onda da ikisi de yeterli.

    hayir ben ozgur ruhlu bireyim, ben pist disina cikip kaybolup kartlar tarafindan buyutulmek istiyorum derseniz o zaman kayak tercihinizi yaparken en azindan %30 off pist gibi alirsaniz o zaman bol kar falan sizi durduramaz. normalde one otururken bol karda arkaya oturup slalomunuzu belinizden degil dizinizden yaparsiniz o zaman herkes mutlu olur.

    coolluk orani
    suphesiz board kayaktan daha cool. abi ben yillardir kayak yapiyorum (28 senedir) ama her zaman boardculara biraz daha imrenerek bakmisimdir. ipne cocuklari butun guzel dizaynlari onlar icin yapiyorlar. herifler dagda kayarken acayip guzel gorunuyorlar. ben de istiyorum ama yanlarindan hizla inerken kucuk slalomlar yapiyorum (onlar yapamiyor :)) karilar gene bana bakiyor. cunku o kadar kiyafetin icinde gobegim gorunmuyor...

    yalniz dikkatimi birsey cekti. son 5 senedir yurtdisinda yasadigim icin burada kayak yapiyorum, anladim ki turkiye'de kaymaya baslayan insanlar seceneklerini bu orana gore yapiyorlar ve genel olarak boardu tercih ediyorlar. burada o orana pek bakilmiyor. insanlar tercihlerini 'ne kadar cool gozukurum' diye dusunerek yapmiyor. siz de yapmayin.

    pahalilik.
    benim anladigim kadariyla board biraz daha pahali. kiyafetleri ozellikle. ama bu konuda daha once decathlon basligina da yazdigim bir durum soz konusu. eger baslangic seviyesini biraz gectiyseniz ve artik board ya da kayak kiralamak istemiyorsaniz decathlon gercekten iyi fiyatli.
    ozellikle kayak yapmak isteyenler icin bir tavsiyede bulunabilirim: ayakkabi cok onemli. eger maddi durumunuz tum takimi toplamaya ilk anda imkan vermiyorsa once ayakkabinizdan baslayin bir sene daha kiralik kayak ile idare edin, ekonomik durumunuzu toparlayinca kayak alin. bu konuda board icin birsey soyleyemeyecegim.

    malzeme bakimi
    ikisinin de zordur. ikisinin de alti ayni malzemelerden yapiliyor. iyi bakmaniz gereken taban ve celikler ikisinde de yipranabilir. tabanlari sezon bitiminde tamir ettirin, oyuklari parafinle kapatin, siz yapabilirsiniz. yeter ki gerekli malzemeleri temin edebilin. gerisi eski bir utuye bakar. ama gene decathlon bu hizmeti de veriyor. celikleriniz yipranmissa malzemenize veda edin...

    kullanmadiginiz zamanlarda malzemelerinizi cantada tutmak omur uzatir.

    malzemenin yasantiniza etkisi
    boardculari kiskandigim bir diger konu. adamlarin ayakkabilari benim sokakta giydigim 4 mevsim botla ayni amk.
    adam ayakkabiyi bir giyiyor, kosturuyor, atliyor zipliyor ickiliymis bilmem ne...
    ben ayakkabilari giydikten sonra attigim her adim bana iskence...
    pist disina cikinca ise kayak bariz ustun bence. cok daha rahat hareket edebilirsiniz. hatta yurumeniz gereken yerlerde kayagi cikarmaniz bile gerekmez. kayalarin ya da agaclarin arasinda dikkatli bir sekilde hareket edebilirsiniz. batonlar zaten avantaj saglar.

    (coolluk kisminda belirtmeyi unuttum, bu batonlar karizma puanindan 6 falan goturuyor, gecenlerde gondola binerken karinin birinin gozunu cikariyordum. ayrica sabahtan aksama kadar at yarragi gibi seyi elinizde dolastiriyorsunuz... amaaaa, eger batonunuzu kullaniyorsaniz -ki iyi bir kayakciysaniz batonsuz slalom yapamazsiniz- o batonlar aldigi karizma puanlarini misliyle geri verir. bir de batonlarla uzaktaki arkadasinizin gotune falan pandik atabilirsiniz ki lutfen yapmayin)

    gerisi hemen hemen ayni arkadaslar. bunlarla vakit gecirmeyin. kayak ya da board, hangisini iyi yapabileceginize inaniyorsaniz onu yapin. acin interneti baslangic videolarini izleyin size hangisi kolay geliyorsa onu secin...
    zaten turkiye'de bu sporu yapmak asiri pahali.

    ben artik musabik degilim, isi sadece zevk icin yapiyorum. cuma aksami bir arkadasim gelecek ve planimiz su: cuma aksam havalimanindan brasova 2 saatlik yolculuk. ardindan icmeye baslama. sizma. sabah 8 kahvalti 9.30 pist basi. aksama kadar icmeli kayma.
    adamlar dagin tepesine de kafe yapmis, ortasina da en asagiya da. sehirde ictigin birayi kahveyi burada da ayni fiyata iciyorsunuz. yani "abi biz sezonluk isletmeyiz bira bizde tabi pahali olur" bahanesiyle bir biraya 25 lira vermek zorunda degilsiniz. bir gunluk ski pass 75 liraya denk geliyor (butun romanyada gecerli).
    eger kar azsa adamlar yapay kar ile destekliyorlar. her aksam snowtruck cikip pistleri tekrar eziyor, kar kalitesi daha iyi hale geliyor. eger bu tarz durumda kayacaksaniz snowboard vs kayak anlamsiz her halukarda zevk alirsiniz.

    ama boardcu bebeler daha cool gozukuyor.

  • ne laga luga yapıyorsun hocam? samimiysen çık bildiğini anlat sonra da davutoğlu'na söylediklerim yalan mı? diye sor. bu siyasiler hep böyle.

  • "ilginç" diye bi kadın var. nasıl doğduysa artık siz düşünün, bakıp bakıp bi boka benzetemediler herhalde.

  • osmanlı osmanlı diye kafa zkmelerinin nedeninin aslında osmanlı olmadığını tahmin etmişizdir.

    "bu fotoğrafı tatil programı yapın diye koymadım.

    bu resimde gördüğünüz otel binası sultanahmet’te. otel olmadan önce “başbakanlık osmanlı arşivleri” binası idi. devlet yetkililerimizin aklına birden bu binanın çok eskidiği restore edilmesi gerektiği fikri geldi. restorasyona alındı. “başbakanlık osmanlı arşivi restorasyon çalışması” diye bir koca tabela da asıldı. gel zaman git zaman bir de bakıldıki koca osmanlı arşiv binası, abrakadabra “otel” oluvermiş.

    resimdeki otel işte o otel. sura hagia sophia hotel.

    arşiv bahçesinde bulunan limon, defne ve asma ağaçları da kesilmiş. inşaat sırasında asırlık çınarlar da zarar görüp kurumaya başlamış..

    arşivler ne mi oldu? 100 milyon belge ve 370 bin defter bulunan henüz tasnif edilmiş ama okunmamış koca arşiv kağıthanede dere yatağında bir binaya doldurulmuş. sonra sel basmış, yarısı mahvolmuş kalanı da nemden küflenmeye ve silinmeye yüz tutmuş.

    atalarının mezar taşını okuyamamaktan yakınan, osmanlıca zorunlu olsun diye yaygara koparan zevat’ın yediği halta bakılırsa, dertlerinin ne olduğu çok açık. cumhuriyetle hesaplaşmak..

    “hüvelbaki osmanlı ”

    mezar taşında bu yazıyor.okuyabildin mi şimdi?

    ilhan ertürk"

  • #efsaneonbironbir adı altında @hepsiburada adlı şirketin tezgahına bakın. ilk resim 03.11.2022'de favorilere eklediğim fiyatı. görsel
    indirim adı altında insanları keriz yerine koydukları da ikinci resim.bugün güncellenen fiyatı. görsel
    indirim falan hikaye insanları dolandırıyorlar. iki üründe de satıcı farkı yok. satıcı hepsi burada.

    bu şikayete verdikleri yanıt da tam bir fiyasko. neymiş efendim fiyatlar ekonomik şartlara göre değişebilirmiş. kardeşim siz fiyatı ekonomik şarta göre değiştirmemişsiniz ki. ne hikmetse ürünün fiyatı tam da bugün zamlanmış. madem öyle niye çığırtkanlık yapıyorsunuz indirim indirim diye. bizlerde tüketici olarak hali ile indirim bekliyoruz. bu her sene yaygara kopardıkları 11.11 saçmalığı tamamen dolandırıcılık, kepazelik. reklam ve algı dışında bir şey değil. ana fiyatı arttırıp müşteriyi düdüklemenin peşindeler.

    (bkz: indirim beklerken bindirim gelmesi)

    edit güncel: şark kurnazı hepsi burada ürünün fiyatını tekrar aşağı çekmiş. peki fiyat dalgalanmasının sebebi ne?dünden bugüne ne değişti. dünü bırak 1 saat içinde nasıl bir ekonomik piyasa koşulu oluştu da fiyatı tekrar güncellediniz. bindirilmiş fiyatı ile alanlar keriz mi şimdi ? ben onların yerinde olsam aldıkları ürünü iade ederim. konuya destek verenler saolsunlar hepsi burada yöneticilerinin gözüne soktular durumu.

    edit1: biri bana 8 gün içinde arada oluşan fiyat farkının mantıklı bir açıklamasını yapsın. ne olmuş olabilir sekiz gün içinde. ülke mi battı, teknoloji mi çöktü? bu fiyat politikası nasıl böyle fütursuzca artıp azaltılabilir!

    edit2: ticaret bakanlığının, reklam ve haksız ticari uygulama hizmetine şikayet oluşturdum. ayrıca e-devlet üzerinden de haksız fiyat artışı şikayet bildiriminde bulundum. hiçbir şey elde edemeyeceğimi bildiğim halde dürtmek istiyorum.

    edit3: arkadaşlar, zaten denetim olmadığı için bu durumun böyle olduğunu biliyoruz. maalesef bunu her sene yaşamamız ama bu kadar alavere dalavere sonucunda hiçbir şey yapılmaması insanı delirtiyor.

    edit4: kitap, böcek, aşk kategorilerinde indirim olması normal. bir zahmet bir yerlere uğrasın bu dolandırıcılık. teknolojik ürünler için indirim yakalayabilen varsa helal olsun dileklerimi iletiyorum.