hesabın var mı? giriş yap

  • yerin üç kat altına yapılmış, giderken tenhalığından ürküp 'acaba başıma bir iş gelir mi' sorularını düşünerek, bir yandan da amonyak kokusunu takip ederek yolunuzu bulduğunuz, günlük 7.5 milyar temiz para bırakan işetme.

    otogara gittiğinizde tüm yazıhanelerde tuvalet olmasına rağmen sizi inatla bu tuvalete yönlendirmesi 'işin içinde iş var' dedirtecek cinsten.

    tüm kapılara 'wc yoktur sormayınız!!' ünlemleri var. temizlik görevlisi bir abiyi kafalayıp içerdeki tuvaleti kullanırım diye düşünerek abiyle muhabbete giriştim. muhabbet o kadar koyu ki abinin tav olduğuna kanaat getirdim. hatta bir ara senin cocuklara burs bulurum demeye kadar geldi. ta ki o soruyu sorana kadar. abi icerdeki tuvaleti kullanabilir miyim? adamin yuzundeki ifade 'sen se herkes gibiymissin, onlardan bir farkin yok artik gormek istemiyorum seni annemin evine gidicigim' der gibiydi. nedense soguk soguk terledi ve yuzunu asarak 'tuvalet köşede' diyerek yanimdan uzaklasti. herkes kosullanmis gibi ayni yerdeki tuvaleti tarif ediyordu 'kosedeki tuvalet'...

    uzun yola çıkacaktım bir an önce ihtiyaç gidermeliydim. merakla tuvaletin yolunu tuttum. tabelalar sizi gideceginiz yere goturuyordu aslinda. fakat gorme engelliler de dusunulmus olacak ki kesif sidik kokusu tabelaya ihtiyac birakmiyordu.

    birinci kati indikten sonra, heralde eksi ikidedir diyorsunuz ama sidik kokusu bir kat daha inmeniz gerektigini soyluyor. 3 kat asagi indikten indikten sonra koridordaki yanip sonen beyaz florasan bir korku filminin ortasinda miyim acaba diye dusunmekten alikoyamiyor insanı.

    wc yazisini gordugunuz andan itibaren sidik kokusu insani bambaska diyarlara goturen bayiltici bir elemente donusuyor.

    mecbursunuz ve ihtiyacinizi gidermelisiniz. kucuk bir kulubenin icinde basini kollarinin arasina almis, hayattan hicbir beklentisinin kalmadigini dusundugum yıkık bir insan 'bi lira' diyor.
    arayip tarayip 75 krs buluyorum fakat 'bi lira olmazsa acilmaz kusura bakma' diyor. nasilsa bozamaz diyerek 200 lirayi uzattim ve yuzundeki aci ifadeyi hic bozmayarak 199 lirayi bana geri verdi.

    turnikeden gecerek artik amonyak kokusunun merkezine ulasmistim. kendimi iceri attim kapiyi kapattim ve yeni bir dunyanin kapilarini aralayan sosyolojik bir vaka olan 'tuvalet yazilari' ile burun buruna geldim.

    bir yandan adeta dumanini gordugum sidik kokusu, diger yandan duvarda ne yaziyor diyerek ihtiyac giderirken amonyak kokusunun sersemligiyle yazilarin tamamini okudum.

    aklimin odalari tamamen kokuyla dolmustu. ısin garip yanı, koku bir sure sonra sizi mayıştırıyor ve saka degil hosunuza bile gidiyor. kendimden gecmis, şuursuz bir sekilde tuvalette yazi okuyan bir insan oldugumu fark edince ellerimi bile yikamadan oradan uzaklastim. acik havada otobuslerin egzoz dumanlari arasinda nefes alinca bir an olsun beynime kan gitti ve bu anlarin olumsuzlestirilmesi kararina vardim.

  • amerika hep ürettiğinden çok tüketen bir ülke oldu. şimdi abd, cari açığını yeni gümrük vergileriyle dengelemek ve kendi lehine değiştirmek istiyor.

    ek gümrük vergisi ithalatı azaltır, azalan ithalat cari açığı da düşürür. aynı durum bizde de var. cari açığı düşürmek için büyümeden fedakarlık edilip, ithal ürünlere ek vergi getirilip; ithalatın düşmesi sağlanır. trump'ın hedefi başarılı olacak mı göreceğiz?

    ek gümrük vergisi muaf tutulan 4-5 ülke dışında tüm dünyayı kapsıyor ve en çok da çin'i kapsıyor. iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2017'de 520 milyar dolar olmuş. çin'in abd'ye ihracatı 385 milyar dolar iken abd'nin çin'e ihracatı 135 milyar dolar. abd'nin, çin ticaretinde 250 milyar dolarlık açık vermesi trump'ın çok üstünde durduğu bir konu.

    trump'ın önce amerika diyerek başlattığı kanada, meksika gibi komşularını, ab ülkelerini ve nato üyesi ülkeleri karşısına aldığı ticaret savaşının bazı önemli notları ve gelen karşılıklar;

    trump önce 23 mart'ta ithal çelik ve alüminyuma sırasıyla % 25 ve % 10 ek gümrük vergisi getirdi.

    nisan ayında ise çin, abd menşeli 128 ürüne % 15-25 arası ek vergi koydu.

    meksika, abd'den ithal edilen birçok gıda ürününe % 15-25 arası ek vergi koydu.

    aynı hafta abd, çin'in, amerikalı şirketlerin teknolojilerini ve fikri mülkiyetlerini ele geçirmeye yönelik usulsüz faaliyetleri gerekçesiyle 50 milyar değerindeki bini aşkın çin menşeli ürüne % 25 ek gümrük vergisi getireceğini açıkladı.

    çin'in ise abd'den ithal edilen 50 milyar dolar tutarındaki 659 ürüne % 25 gümrük vergisi getirdi.

    türkiye ise değeri 300 milyon doları bulan birçok abd ürününe % 5-70 arası ek vergi koydu.

    trump, çin'in açıkladığı tarifelere misilleme amacıyla 200 milyar dolarlık daha gümrük vergisi uygulanması talimatını verdi.

    6 temmuzda ise abd, çin'den ithal edilen 34 milyar dolar değerindeki 800'den fazla ürüne % 25 ek gümrük vergisi uygulamaya resmen başladı.

    kanada, abd yapımı çelik ve alüminyum ürünlerine % 25 gümrük vergisiyle yetinmeyip, 120 ürüne daha % 10 tarife uygulama kararı aldı.

    çin, trump'ın tüm tehditlerine rağmen ithal ürünlere yönelik ek vergi artışının yürürlüğe girdiğini duyurdu.

    23 ağustosta ise abd, 16 milyar dolarlık çin menşeli ürüne daha ek vergi uygulaması başlattı.

  • bir çok kez başıma geldi. zaman aşımları falan oldu, sicilim temizlendi sonra tekrar yakalandım.. en sonuncuda ehliyeti geri alabilmek için zorunlu olarak bir ay süren "sürücü davranışları geliştirme eğitimi" aldım.. bu eğitimdeki bir kaç şey hiç aklımdan çıkmıyor. bunlardan iki tanesini paylaşayım;

    -eğitimde psikolog hoca bize "diyelim ki sizin çocuğunuza 0,51 promil alkollü olan bi sürücü çarptı ve çocuğunuzu öldürdü. o adam için aman canım 0,01 promil geçmiş sadece, zaten adam 10 tane de içse çok dikkatli kullanacak birine benziyor" şeklinde düşünebilir miydiniz diye sormuştu.

    -başka bir gün ki eğitimde de trafik polisi eğitmen alkol nedenli bir çok kazanın resmini gösterdi. içimiz kalkmıştı. polisin sözleri hala aklımda. "keşke bu kazalardan önce trafik kontrolüne yakalansalardı da, ehliyetlerini alsaydık. şu an ehliyetsiz de olsa en azından hayatta olurlardı"

    öyle işte.. anlayana!

  • özel okuldaki hocaların en büyük hayali devlet okulunda öğretmenlik yapmak iken velilerin hayali daha iyi eğitim alsın diye çocuğu özel okula göndermek. bu işte bi terslik var ama bilemedim.