ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
120 kilo olup sosyalizmi savunmak
-
(bkz: marx okusam yarıyor)
proton pompası inhibitörü
-
ilk gordugumde "hasktir ilac diil atılgan'ın yedek parcası mubarek" dedigim ilac
rene magritte
-
“kendimin ve başkalarının geçmişinden tiksiniyorum. boyun eğmekten, sabırdan, profesyonel kahramanlıktan ve tüm zorunlu güzel duygulardan. dekoratif sanatlardan, folklorden, reklamdan, spiker sesinden, aerodinamikten, izcilerden, petrol kokusundan, günlük olaylardan, sarhoş insanlardan tiksiniyorum.
yıkıcı mizahı, çilleri, dizleri, kadınların güzel saçlarını, küçük çocukların özgür hayallerini, sokakta koşan genç kızları seviyorum.
gerçekdışı, imkansız ve yaşayan aşkı arzuluyorum. kendi sınırlarımı tam olarak öğrenmekten çok korkuyorum.”
yabancılarla girilen komik diyaloglar
-
1 sırp, 1 ispanyol, 2 türk, bir dağ evindeyiz. sırp ile ispanyol bir kurusıkı bulmuşlar, uzaktaki bir elmayı vurmaya çalışıyorlar. ben ise sandalyede oturmuş olacakları izliyorum.
(ortamdaki 2. türk koşarak gelir)
t: give it to the master. i can shoot anything you show me. [ver bakayım o silahı abine]
(ispanyolda tepki yok, silahı verir)
t: i've been to turkish army for one year [ben 1 yıl aztektim orduda]
(tepki yok, izliyorlar)
t: look. (çömeldi nişan aldı, yalnız kıç çatalı açıldı adamın, dolunay gibi çıktı ortaya)
t: yeees **silahpatla** (elmada tık yok)
(ispanyolla sırp bir çatala, bir de elmaya bakarlar. )
sırp: that's why they lost whole empire... [işte koca imparatorluğu böyle kaybettiler]
kadir şeker'in kurtardığı kadının verdiği ifade
-
zengin bedevi, çölde devesi ile giderken, az ileride “su, su" diye inleyen birini görünce, hemen devesinden atlar ve ona kana kana su içirir. ardından da karnını doyurur.
bedevinin yardım ettiği kişi kendine geldikten hemen sonra, zengin bedeviyi etkisiz hale getirerek, bedevinin neyi var neyi yok, hepsini alır.
sonrada bedevinin devesine binerek oradan uzaklaşmaya başlar.
soyulan bedevi hırsızın arkasından defalarca, “sakın bunu kimseye anlatma" diye bağırır.
hırsız bedevi önce aldırış etmez buna ama uzaklaştıkça kafasına dert olur ve geri döner. soyduğu bedevinin yanına gelerek ona sorar;
“neden kimseye anlatma" diyorsun. kumların üstünde oturan soyulan adam şöyle der;
eğer bu yaptığını anlatırsan, bundan sonra çölde gerçekten aç ve susuz kalanlara hiç kimse yardım etmez.
not: alıntı.
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
ne kadar güzel olduğunun farkına varacaksın diye ödüm kopuyor.
erdoğan düşerse başa kim gelecek
-
köşeye sıkışmış savunacak argümanı, mantığı kalmamış akp'li beyanı. klasik. 11 yıldır "tamam haklısın ben de farkındayım ama x gitse yerine kim gelecek" diye dolanıyorlar.
yılmaz vural gelsin amk. en azından küme düşmeyiz.
yufkacıya kaçan eltiler
-
utanın lan ekşiciler. elin yufkacısı 2 kadını birden ayağına kadar getiriyor, siz yıllardır buradasınız bi kız düşüremediniz hahhahahahha
tanım: garip eltiler.
2019 evlilik maliyeti
-
dikkat! artan enflasyon ile artan harcamalar kalemi içerir. rakamlar orta halli bir düğün için damat tarafının *istanbul'da yaptığı veya yapacağı harcamaları göstermektedir.
şimdilik araştırmalarıma ve harcama eğilimine göre kalem kalem aşağıda belirttiğim rakamları çıkardım.
gerçekleştikçe aşağıdaki tutarlarda farklılık oldukça editlerim;
tek taş:5000
nişan takımı ve ayakkabı:1500
çiçek + çikolata:1500
alyans:1500
buzdolabı ve bulaşık makinesi: 6300 (çamaşır ve tv almayacağım)
balayı:6500
düğün yeri:10000
oturma odası ve yemek odası:12500
perde, halı vb. :1500
gelinlik: 4000
gelin ayakkabı:1000
gelin kuaför:1500
foto:2300
takı seti:6000
düğün takı: 25000
gelin bohçası:1500
düğün müzik:500
nikah işlemleri:400
davetiyeler:1000
ev tutma vb. masrafları:5000
diğer:3000
toplam:100000 yaklaşık
edit: 11.04.2019 bazı rakamlarda gerçekleştikçe düzeltme ve ekleme yaptım
orta halli ailelerdeki eskiden zengindik anlatısı
-
41 ilde 657 orta halli aile üzerinde yaptığım bir başka dev araştırma. bu ailelerin % 65'lik bir bölümünde babasının, dedesinin ya da büyük dedesinin zamanında hatırı sayılır bir serveti olduğunu, fakat daha sonra bu servetin kaybedildiğini söyleyen bir anne veya baba mevcut.
servetini kaybeden büyük dedelerle ilgili anlatılarda öne çıkan faktör ise çok acı: kumar. "büyük dedem rahmetli'nin 3000 dönüm arazisi bir gecede gitmiş... bir gecede... dükkanlar falan hep gitmiş... bir tek ev kalmış, o da ananenin üstüne olmasa o da gidecekmiş" şeklindeki bu anlatılar 1913-1944 yılları arasında türkiye'nin farklı bölgelerindeki yaygın alışkanlığın kumar olduğunu gösteriyor.
11 temmuz 2018 odtü'lülerin tutuklanması
-
odtü mezuniyet töreninde taşıdıkları malum pankart sebebiyle cb’na hakaret suçlamasıyla dün gece çıkarıldıkları mahkemede 4 odtü’lü yeni mezun tutuklandı arkadaşlar.
kaynak: tutuklanan arkadaşlarımız. gün içinde kaynak gelecek arkadaşlar.kaynak
edit: özelden yazan bir arkadaş kürdistan bayrağı taşımalarının anlamı ne diye soruyor. bayrak lgbti bayrağı arkadaşlar. internette reis tutkunları sayfalarında da almanya bayrağı tutuyorlar diye yorumlar görmüştüm. hobi olarak mı cahilsiniz?
edit2: bana gelen mesajlardan ve yazılan entry’lerden görüyorum ki muaviye küfeli hikayesine dönmüş her şey bu ülkede
kardeşim köz getir seri
-
son donemde sosyal medyanin gundeminde olan meshur laf. dar paca pantolon, elde tespih, dar slim fit bogru acik beyaz gomlek, bazen ustune yelek, bileklik ve saat, parmaklarda buyuk yuzukler, nusret tarzi biyik, masanın uzerinde araba anahtarı, cuzdan, cep telefonu, nargile kombinasyonunun özeti olan laftır ayrıca.
dalai lama'nın tırt soruya verdiği cevap
-
böyle önemli insanların olduğu ortamlarda mutlaka bir münasebetsiz olur, kendini önemli kişiye ispat etmek isteyip kendince çok zeki bir soru sorar. sorusunu yönelttikten sonra "bu kadar zekice bir soru bu insanın aklına nasıl geldi acaba" nazarlarını üzerinde hissetmek ister.
14'üncü dalai lama tenzin gyatso bir söyleşide soruları cevaplandırırken aynen böyle bir dallama kalkıp şöyle tırt bir soru soruyor:
"efendim. hayatınız boyunca dilsiz olsaydınız ve sadece bir an konuşabilecek olsaydınız, o bir konuşabileceğiniz anda ne mesajı vermek isterdiniz?"
dalai lama da şöyle cevap veriyor:
"bu çok saçma bir soru. duruma göre değişir. eğer o an çok açsam 'bana hemen yemek verin' derim."
alelade bir popçuya bile böyle bir soru sorulunca, kamuoyuna karşı sorumluluğu olduğunu düşünüp "barış, barış içinde yaşayabilmektir derdim" gibi moron cevaplar verebilirken, büyük bir topluluğun ruhani lideri "sen ne soruyon la değişik" diyebiliyor. esaslı adammış.
http://www.liveleak.com/view?i=098_1440638334