hesabın var mı? giriş yap

  • ümit milli takımında tolunay kafkas tarafından bir kez dahi oynatılmayan çocuk, çok değil 2 sene bile olmadan real madrid, barcelona ve diğer çoğu avrupa kulübünü birbirine düşürüyor. buradan tüm kulüp scoutlarına sesleniyorum. tolunay kafkas'ın kadroya sokmadığı oyuncuları takip edin, başka bir şey yapmanıza gerek yok.

  • korkunç bir başarısızlık hissi getiriyor beraberinde..

    bir otelde tatildeyim şu an. elli tane çift var etrafımda. algıda seçicilik dedikleri bu mu, yoksa şu ülkenin tüm mutlu insanları bu tatil beldesinde mi toplandı gerçekten merak ediyorum.

    6.5 yaşındaki kızım bile en sevdiği erkek arkadaşıyla el ele yürüyor. 20lik gençler göz göze oturuyor. çocuklu aileler reklam filmlerinden fırlamış gibi mutlu. 80lik çiftler bile diz dize, ilk günkü aşkla bakıyorlar birbirlerine..

    çok kıskanç bir insan değilimdir ama her bir gözeneğimden kıskançlık fışkırıyor şu an. bu yanlış ata oynamışlık hissi öldüğüm güne kadar kambur olacak sırtımda.

    yeniden sevsem birini, geçmişim hep uçan bir balon gibi elimde olacak, başımın üstünde dalgalanacak. daha önce evlenmemiş olsa sevdiğim adam, klasik türkiye gerçeği, istenmeyen gelin olacağım. kızım var, en düzgün gördüğüm adamı bile elli kere sorgulayacağım.. binlerce yalan söylenmiş bir insan olduğum için, karşımdaki "allah bir" dese bile artık inanmayacağım..

    telefonumda beni aldatan, maddi manevi dolandıran, kendime güvenimi elimden alan ama çocuğumun babası olması sıfatıyla nadiren de olsa görüşmek zorunda olduğum bir adam, "şerefsiz köpek" ismiyle kayıtlı ve ben o şerefsizin bizi getirdiği noktanın, bu enkaz gibi boşanmanın altında tüm ağırlığımla eziliyorum. onun dağıttığı hayatımın faturasını hem kendime, hem hayatımdakilere kesiyorum.

    aylarca çalıştığım bir sınavdan kalmışım gibi, saatlerce uğraştığım yemeği fırında yakmışım gibi, iş yerinde önemli bir sunumu yüzüme gözüme bulaştırmışım gibi başarısız, yenik, mahcup hissediyorum..

  • bu yılki favorimin taner olduğu program. yarışmıyor, riske girmiyor, dedikodu yapmıyor, afedersiniz ziki daşağı yaymış tatil yapıyor. en sevdiğim insan tipi. taner kazanmalı. smslerim senin.

  • olay çok alakasız yerlerde söylemesidir.

    konu açılmamış bilmem ne, bana onun doktor olduğuyla ilgilenmeyeceğim bir konuda telefon açmış. ne mevzunun bir ilgisi var ne de olabilir. benden bir hizmet satın alacak ve alacağı hizmetin de onun doktor olmasıyla hiçbir ilgisi yok. telefon çalıyor, açıyorum. ''merhaba ben doktor bilmem kim'' hoppaa düşünüyorum acaba doktor randevum var mıydı da ben unuttum diye. sonra derdini anlatıyor alakası yok. telefonu kapatınca iş arkadaşımla dalga geçiyoruz doktor bilmem kim diye tanıttı kendini diye. aynı senaryoyu bir çok kez farklı kişilerden yaşadım. mühendis müşterimiz de var, eczacı da, diş hekimi de, subay da avukat da. ben daha hiçbirinden ben avukat bilmem kim, eczacı blabla, diş hekimi bıdıbıdı duymadım. bir de alacağı hizmetle ilgili benzer hizmeti alan biriyle görüşebilir miyim diye sordu. var tabiki sizi görüştürelim mi deyince de hmm yalnız hekim olan başka biri var mıydı? diye sordu. hoppala... gerisini siz yorumlayın.

    örnek 2 :
    fotoğrafçı stüdyosunda bekleme salonunda eşimle düğün fotoğraflarımızı seçiyoruz bastırmak için. bir çift girdi, girer girmez merhaba biz doktoruz da atandık haftaya gidiyoruz fotoğrafları bugün almamız lazım dediler. tamam acelen var, atanmışsın, şehir dışına çıkacaksın da ''biz doktoruz?'' hadi ya?

    örnek3:
    yüksek lisansta ilk dersteyiz, karma bir alan olduğu için her bölümden mezun olan insan gelmiş. hoca içeri girdi merhaba dedi, bu el kaldırıp ''hocam ben doktorum da tezimde şu konuda çalışmak istiyorum olur mu?'' dedi. ulan bi dur bi beş dakika bekle hoca zaten soracak adın ne ne işin yapıyorsun falan tanışacağız. oha bi dur ya.

    örnek4: yüksek lisansta başka bir bölümle aldığımız ortak ders. bizim bölümden olmayan başka bir bölümden başka bir doktor. ben de milleti mail grubuna ekleyip hocadan aldığım slaytları ve duyuruları atan kişi. bu doktor arkadaşa mail gitmiyormuş, bana mail yazdı. en altına otomatik imza olmadığı belli şekilde şöyle yazmış : dr. ayşe tuttufrutti`*. dostum tamam doktorsun da, attığın mailin özeti ''hacı bana mail gelmiyor ekleyiver'' olan bir mesajlaşmaya özellikle neden ekliyorsun?

    doğrusu bir şekilde söylemesi değil, her şekilde söylemesi.

  • 35 milyon nüfuslu laik ve geneli inançsız olan kanada'nın fakir ülkelere göndermek için sipariş verdiği 400 milyon adet covid-19 aşısı hakkında da dar ve sığ görüşlerini almak isteriz.

    hazır gereksiz fikirlerine başvurmuşken aşırı müslüman ve katı inançlı suudi arabistan'ın yemen'de müslüman çocukların açlıktan ölmesine sebep olması hakkında da bir fikir saçsın. değersiz görüşünü öğrenmiş olalım.

    kendisine hatırlatmak lazım genelleme düşük zeka belirtisidir. sen şarkını söyle fikir belirtme.