ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
okul basıp küfreden milli eğitim şube müdürü
-
milli egitim muduru olmak isteyen akebe cocugu.
dünyanın giderek muhafazakarlaşması
-
ben buna pek katilmiyorum, cunku ayni zamanda liberallesiyor da.
yani aslinda aradaki ucurum buyuyor. belki bunu duymak pek cok insanin hosuna gitmeyecek ama genelde daha liberal kesim biraz daha egitimli oldugu icin ve genelde de her toplumda egitimli insan sayisi oranla daha dusuk oldugu icin, dunya giderek muhafazakarlasiyormus gibi gorunuyor olabilir.
bir de tabii ki turkiye giderek cok cok muhafazakar bir hale geliyor, o da bizim genel dunya algimizi etkiliyor. etrafimizda, en yakinimizda gordugumuz seyi, 'demek ki en cok boyle' diye algiliyoruz.
halbuki aslinda mesela dunya capinda giderek daha cok kadin erkek esitligine dogru yuruyen politikalar destek goruyor. ayni sey irkcilik, sinif ayrimciligi, sekulerizm gibi seyler icin de gecerli. escinsel evliliklerini giderek daha cok ulke yasallastiriyor.
ozellikle de istatistikler gosteriyor ki, muhafazakar yonelimden liberale gecis yapan insan sayisi, liberalden muhafazakara gecis yapandan ezici olcude fazla. yani neredeyse kimse soldan saga gecmiyor. gecis oldugunda bu genelde sagdan sola oluyor.
tabi bu durumda solun solu iyice sola gidiyor, sagin sagi iyice saga gidiyor. internet ve iletisim cagi da insanlari taraf olmaya zorluyor, cunku hic birseyden haberin olmadan tarlanda oturdugun caglar gecmis vaziyette artik, haberin olunca da bertaraf olmamak icin taraf oluyorsun. dolayisiyla da orta karar diye bir sey kalmiyor pek.
kunuri savaşı
-
türk askerlerinin inanılmaz yalnız bırakıldığı, adeta gözden çıkarıldığı savaş. türkler amerikalıların ve ingilizlerin hatasından dolayı 3 gün boyunca yüzlerce kilometre yolda hiç bir zırhlı desteği olmadan, yürüyerek çekilmek durumunda kalmışlardır. yıllar sonra açıklanan ingiliz belgelerinde, 'türkler onları orada yalnız ve techizatsız bırakmamızdan dolayı bize çok sinirlenecekler diye düşünmüştük. ama hiç bir tepki vermediler' şeklinde geçmiştir bu olay.
türkler ise bugün bile sözde müttefiklerinin kendilerini sik gibi ortada bırakmış olmalarını tartışmazlar da nasıl kahramalık yaptık, çok kaybımız oldu ama tarih yazdık zihniyetindedirler.
zaten batı için türkler bu nedenle vardır, asker diye koy bi yere ölsün, sonra kendini kahraman sansın... biz kendi insanımıza ve hayatına değer vermedikçe kimse de bize vermeyecektir değer. ileri olmak ve geri kalmak'ın arasındaki ayrım burada sanırım.
188.132.200.200
-
küçük bir hesapla altındaki sırrı çözebiliriz;
200 ve diğer 200 deeki sıfırları sil, kaldı mı 22
188 ile 32. toplayın ne yapar? 220 yapar
220 / 22 = 10
200 + 200 = 400
400'ü daha önceden bulduğumuz 10'a böl. böl. ne yapar? 40 yapar ve milliyetçi hareket partisi'nin 40. yıldönümü!
(bkz: ekşi sözlük ülkü ocağı)
(bkz: ssg'nin iktidar formülü)**
mercedes'ten togg için türkiye'ye dönen mühendis
-
linkedin'den baktığınız zaman 6 yıl tecrübeli bir arkadaş olduğu gözüküyor. project & knowledge management bölümünde çalışmış mersedes'te, sonra da kendi küçük işlerini kurmuş 2 yıldır da türkiye'de. pillerin geri dönüşümü konusunda çalışmış.
gelsin tabii de bu kadar heyecan yapacak ne var o belli değil
iş arkadaşına aşık olmak
-
yapılmaması gereken hataların başında gelendir.
ayrıca evli olduğu hale başka bir kadına aşkını itiraf eden ibnelerin sözlerine itimat etmeyiniz. zaten bu tipler düzgün insanlar olsa evliyken birisine aşık olabiliyorsa önce boşanır sonra gider birisine aşkını itiraf eder. ulan ben buna aşkımı söyleyeyim olursa evdekini bi süre idare eder bir süre sonra boşanırım olmazsa evdeki bulgurdan olmayalım mantığıyla hareket edenlerin aşkı da kişilikleri gibi bozuktur.
yapılmamalı dememizin sebebi acı verici olması değil iş hayatının profesyonelliğini bozacak olmasıdır. yoksa kime aşık olduğunuz kimsenin sikinde değildir. siz gene de evli ibnelerin sana aşığım lafına inanmayın unutmayın ki başkasıyla evliyken size aşığım diyebiliyorsa, sizinleyken de başkasına ver bi yanak der.
edit: uhuud savaşından kaçmış arkadaşlar entry editlemiş ayarı fazla kaçırdıysam demek benim enrty kurbağa olmuş. aramızda evli olduğu halde başka kadınlara sulanıp ret yiyince burada ağlayan ibneler var rıza baba.
şarapla iyi giden şeyler
türkiye'den ingiltere'ye tıbbi malzeme yardımı
ilkokul öğretmenine söylemek istenen şeyler
-
almanya’dan gelen star wars figürü silgilerimi oyuncak sanarak sobaya atıp cayır cayır yaktığın için seni hiç affetmedim. güç seninle olmasın.
demet evgar'ı arı sokması
-
sadece işci bal arıları soktuktan sonra ölürler ve genelde sokmazlar. demet hanımı sokan arı muhtemelen eşek arısıdır sarı olandan ve o orosbu çocukları istedikleri kadar sokarlar. zaten bu piçler genelde bal yapmayıp milletin balına çöken, etini falan yiyen şerefsizlerdir.
kırşehir'de yapılan öcülü düğün
-
anadolu'nun bir çok köyünde düğünlerde buna benzer gösteriler oluyor ama o çük kaldırma kısmı olmuyor. mesela, bizim antalya'daki köyümüzde arap-fatma oyunu oynanır. bir adam arap rolünde olur ve onun karısı rolündeki fatma'yı (erkeklerden biri bu role girer) köyün gençleri kaçırmaya çalışır. arap karakterinin belinde çan, elinde sopa vardır. kaçırma girişiminde bulunan kişileri sopayla döver. çoğunlukla ciddi dayaklar atılır. gençler dayak yememeye ve fatma'yı kaçırmaya yönelik cesaret oyunu oynar. fatma karakteri yanar dönerdir. önce kaçırılmaya yeltenir. sonra, dayak atılması için, kaçıran kişiye ayak bağı olur.... falan filan. mesela 2-3 köy ileride bu adet başka rollerde, başka isimlerde cereyan eder. birçok köyde benzer düğün gösterileri olur. bunlar anadolu'nun çeşitliliğidir.
çük olayı olmasaymış keşke. muhtemelen, son zamanlarda gençlerin eklediği belaltı bir espri olsa gerek. 40-50 sene önce o hareket yapılamazdı diye düşünüyorum.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
34 yaşında, evlilik karşıtı ve dolayısıyla bekar bir arkadaştan:
"şilili madenci yeraltından çıkar çıkmaz sevgilisine evlenme teklif etmiş… iki ay sonra birileri gelip kurtarır sanıyor herhalde."
korsan yazılım
-
şimdi coder'a anlatır gibi anlatmak gerekirse; korsan yazılım dediğiniz mevzu, bizzat büyük yazılımcılar tarafından desteklenmese de, maksimum şiddetle savaşılmayan bir mevzudur. olmak zorundadır da. çünkü bir yazılımın piyasaya hakimiyeti, onun korsan yaygınlığı oranında mümkündür.
yarın microsoft, çıkıp korsan office kullanımını, bütün dünyada oldukça komik yüzdelere düşürebilir mi? elbette. çok da zor değil. ama bunu neden yapsın? korsanı bitirseler ve dünyanın sadece yarısı lisanslı office kullanır hale gelse, ertesi yıl dünyanın bu yarısı da office kullanmayı bırakır. çünkü yazılım dediğiniz şey, sadece sizi ilgilendiren bir konu değil. dosya paylaştığınızda, karşınızdaki insanda/kurumda bu dosyanın desteklenmeyeceğini bırak bilmeyi, şüpheye düştüğünüzde, o yazılımı kullanmazsınız.
aynı şey adobe için de geçerli, diğerleri için de.
o yüzden kasmayın fazla kendinizi, korsan yazılım, bizzat büyük yazılım firmaları tarafından alenen olmasa da, göz yumulan bir konudur. yazılım firmalarının buna samimi olarak bir itirazı yoktur. ticari akıl bunu gerektirir.
dolayısıyla korsan yazılım, yazılım firmalarının çok daha büyük paralar kazanmasına sebep olan bir yan üründür.
700 bin tl'yi elden vermek
-
zafer çağlayan'ın reza zarrab'a yaptığı şey... ekonomi bakanına bak aq, bankacılık sistemini bypass edip elden ödeme yapıyor.
(bkz: biz yapsak elimize verirler)
elden vermek