hesabın var mı? giriş yap

  • maşallah herkes lisede en arkada oturup başarıdan başarıya koşmuş. geçenlerde bir arkadaşımla sohbet ederken öğrendim, bizimkilerden birisi sihirbaz olmuş. bakınca gördüm ki kendi çapında epey ünlü.

    vay amk. milletin sınıf arkadaşı yale’de cambridge’de bi de bizimkine bak.

  • yıllar önce otomobili uzun yolda sürerken birdenbire arabanın anahtarını evde unuttum aq diyerek tüm ceplerimi karıştırdım.

    bulamayınca sağa çektim o an dank etti. anahtarın kontakta olduğu. 1-2 dakika güldüm kendime sanırım, anahtarı olmadan arabayı acaba nasıl sürüyordun şapşik diye.

  • akp'ye hiç oy vermediği halde tüm saçmalıklara katlanmak zorunda olan kesimdir.

    demokrasi kavramı, cahil toplumlar için yeniden dizayn edilmeli.

  • beyler toplanın size tamamen bilimsel ve öğrenimi kolay bilgi vaad ediyorum.

    herkesin bildiği bir ilacı, augmentini ele alalım. augmentin 1000 mg amoksisilin (klavulanik asit dahil) içerir. bu ilacın 4 adet muadilini yazalım: klamoks, croxilex, klavunat, amoklavin. bu ilaçların hepsi 1000 mg amoksisilin içerir. bu duruma farmasötik eşdeğerlik denir. peki nedir aradaki fark? bunu anlamak için önce biyoyararlanım nedir bilmek lazım.

    biyoyararlanım bir ilaçtan gördüğümüz faydayı ifade eder. yani bize ne kadar etki ettiğini. orijinal ilaç olan augmentinin biyoyararlanımı %100 kabul edilir. yukarıda saydığım muadillerinin de %80-125 arasında olma zorunluluğu vardır.

    gelelim zurnanın zırt dediği yere. kötü gözle baktığımız muadil ilaç, aslında orijinal ilaçtan %25 daha etkili olabilir. bahsettiğim ilaçlardan hangisi %80 hangisi %125 etkili bunu ne doktor ne de eczacı biliyor. ben eczacıyım bilmiyorum. bilen doktor ve eczacıya da rastlamadım. çünkü bu alenen paylaşılan veya kolayca ulaşılan bir bilgi değil. o halde hangisi daha etkili bilmiyorsa doktor neden x ilacını yazıyor veya eczacı neden y ilacını veriyor bunları açıklayalım sonraki paragrafta.

    doktor:
    - ilaç firmasıyla maddi anlaşması vardır.

    - yazdığı ilacı biliyordur, aklına ilk o geliyordur. (piyasadaki muadillerin çoğunu bilmiyor doktorlar, bu bir eksiklik de değil)

    - yazdığı ilacın daha etkin olduğuyla ilgili hastalardan geri dönüş almıştır.

    eczacı:
    - ilaç firmasıyla maddi anlaşması vardır. (hakkıdır, parasını ilaç ticaretinden kazanıyor. zaten adam ilaç firmasından alıyor ilacı, tabi ki oturup pazarlık, anlaşma yapacak. devletten aldığı bir maaşı yok. karını arttırmak istemesi son derece normaldir.)

    - yazılan ilaç elinde yoktur.

    - yazılan ilaç fark çıkarıyordur ve hastalar para vermeye itiraz ediyordur.

    gelelim daha da önemli bir bilgiye. orijinal nedir muadil nedir. orijinal ilaç, o ilacı keşfeden firmanın ilacıdır, muadil ilaç ise gerekli izinleri alıp o ilacı üreten bir başka firmanın ilacıdır.

    beyler türkiye'deki ilaçların neredeyse hepsi zaten muadildir. yani yukarıda bahsettiğim augmentin de zaten muadildir, çünkü amoksisilini keşfeden gsk (augmentini üreten firma) değil ki, hatta k.asitle kombinasyonunu deneyen ilk firma bile değil link. neyin kavgası bu? majezik dediğiniz ilaç muadil mesela. kanser gibi ilaçlarının patent süresi dolmamış hastalıkların dışındaki ilaçların hepsi muadil zaten, hangi orijinalden bahsediyorsunuz siz?

    başlığı açan arkadaşın olayı muadil ilaç değil daha farklı birşey, çünkü muadil ilaç daha ucuz olur genellikle, daha pahalı olmaz. ya o eczacı çok farklı bi kazık denemiş ya da arkadaş yalan söylüyor.

    boşuna dövüşmeyin aldığınız tüm ilaçlar muadildir. sağlık sisteminin, hastanede ve eczanede dönen dolapların, yediğimiz kazıkların içinde muadil ilaç olayı denizde su damlası kadardır. ınsanların en kolay farkettiği şey olduğu için millet bunu dolandırıcılık sanıyor. oysa en dolandırıcılık olmayanı bu.

    son olarak güvendiğiniz, vicdanlı doktorları ve eczacıları tercih edin.

    edit: muadilin muadili diye birşey yoktur. piyasadaki bütün muadiller %80-125 aralığındadır. %80'i baz alıp, onun da %80'ini tutturup %64 biyoeşdeğerlikte ilaç üretilmesi bilgisi hayal ürünüdür.

    kırım kongo kanamalı atesi ekledi; ilaç firmaları genelde %95-105 aralığını tutturmaya çalışıyormuş.

    edit2: beecham ko-amoksilavı ilk kullanan firma fakat zamanla gsk'ya satıldığı için şu anda patent sahibi de gsk oluyormuş bu da augmentini orijinal ve diğerleri için referans ürün yapıyor.

  • 2022 britanya gp'sinde gerçekleşen kazadan sonra tekrardan önemini anladığımız, kazayı yapan zhou'nun yarış sonrası “halo saved me today” diyerek de önemini tekrar hatırlattığı bir koruma sistemi.

    halo, arabanın kokpitinin üstüne oturan ve sürücünün kafasını saran, 3 ayaklı bir çubuk aslında. çubuk dediğime bakmayın, oldukça fazla ağırlığı taşıyabilecek bir şekilde dizayn edilmiş ve malzemesi (titanyum) de tabii ki ona göre kullanılmış. 12.000 kilo taşıyabilen halonun amacı, sürücünün kafasına gelebilecek darbelerden sürücüyü koruyarak kafadan hasar alınması durumunda ölüm riskini en aza indirmek.

    ne zaman ve nasıl formulaya girdiğine baktığımız zamanda da, bizi maalesef formula tarihinde kaybettiğimiz sürücüler karşılıyor. formula 1 her ne kadar her zaman tehlikeli bir spor olmuş olsa da yakın tarihe (2000ler ve günümüz) bakıldığı zaman 2009'da formula 2 sürücüsü henry surtees ve 2014 yılında formula 1 sürücüsü jules bianchi'nin ölümünden sonra pilotların kafa kısmındaki korumanın arttırılması yönündeki çalışmalar ivme kazanıyor. kasklar her ne kadar pilotların kafasını büyük ölçüde koruyor olsa da büyük kazalar olduğu zaman kafaya gelebilecek darbe yahut ağır cisimlere yeterli korumayı sağlayamadığı için de halo ortaya çıkıyor. takımlar kendi içlerinde bu güvelik sorununa bir çözüm arasalar da, halo kadar efektif bir sistem bulamıyorlar ve ilk olarak 2016'da denenen halo, daha sonrasında 2018'de neredeyse tüm formula serilerinde zorunlu hale geliyor. red bull racing'in haloya alternatif olarak geliştirdiği sistemle (aeroscreen) birlikte birçok test yapılsa da sonucunda haloda karar kılınıyor. 240 km/s'de ateşlenen bir tekerleği saptırma testini başarıyla geçen tek sistem olmasının yanında, sürücülerin görüş açısını en az şekilde etkileyen sistem olma konusunda da hala alanında tek. fia'in yaptığı, 40 gerçek kazadan oluşan araştırmada ise halonun hayatta kalma oranını neredeyse yüzde 20 arttırdığı sonucuna varılmış.

    aralarında o zamanki f1 patronu bernie ecclestone ve mercedes patronu toto wolff'un da dahil olduğu bir grup, başta sistemi beğenmese ve hatta lewis hamilton bile “sporun tarihindeki en kötü gözüken modifikasyon” olarak adlandırsa da, insanlar buna zamanla göre göre alışıyor ve hatta lewis hamilton da 2021 italya gp'sinde verstappen'le yaşadığı kaza sonrası halo sayesinde hasarsız bir şekilde kurtuluyor. hatta toto wolff, “iyi ki bizim istediğimiz tasarım kullanılmamış” diye bir açıklamada da bulunuyor :)

    yakın tarihte yaşanmış büyük kazalardan biri olan romain grosjean'ın kazasına da bakıldığı zaman halo'nun olmadığı takdirde grosjean'ın kafasına alacağı hasar şu görselde belli oluyor diye düşünüyorum. bilmeyenler için de kaza anı ve grosjean'ın arabasındaki halonun son hali.

    özetle, formula tarihindeki can kayıpları sonrası geliştirilen ve yeni kayıpları engellemede oldukça başarılı bir sistem. bu entryde bahsetmediğim ancak ölümü ile bu spordaki güvenlik önlemlerinin arttırılmasına vesile olmuş tüm pilotların listesine de buradan ulaşabilirsiniz.

  • mali tablo okumayi bilmeyen cahil cuhela tayfayi ortaya cikarmistir.

    sirketin hasılat, brut kar, faaliyet kari ve ebitda* gibi kalemlerinin performansi gecmis yillara gore oldukca iyi. niye bu sirket zarar ediyor diyorsaniz, gelir tablosunda finansman giderlerine bakacaksiniz. sirket 2. ceyrekte nette 334 mn tl finansman gideri (finansman gelirini dustum), 1. yariyilda ise kumulatif olarak 716 mn tl finansman gideri aciklamis. bu yuksek giderler, sirketin karini yemis bitirmis.

    gelir tablosundaki durumu yukarida ozetledim, sirketin bu kadar yuksek finansman gideri varsa bilancoda pasif yapisina bakalim. sirketin kisa vadeli banka borclari 1,3 milyar tl iken, uzun vadeli banka borclari 2,7 milyar tl olarak gozukuyor. sirketin kisa vadeli borclanmalari tl iken, uzun vadeli borclanmalarinin euro cinsinden. dogal olarak tl euro karsisinda deger kaybettikce sirketin finansman giderleri de artmis oluyor.

    sorunun kaynagi gecmiste sirketin buyuk hissedarinin (bc partners) nakit akisini duzeltmek icin , migros’a kredi kullandirarak migros’a temettu odettirmesiydi. sirketin 2009 yilindaki temettu verimi %50 idi, haliyle kasasinda bankasinda ne varsa 2009 yili parasiyla 2,5 milyar tl (1,3 milyar eur) temettu odemeye gucu yetmeyen migros, temettu odemesi icin doviz cinsli kredi kullanmis, sonraki yillarda ise bu kredisini yapilandirmisti.

    isin ozu, bu borcluluk yapisiyla sirketin tl’nin deger kaybettigi donemlerde net donem karinin negatif cikmasi surpriz degil. bu tur sirketlerin performansini olcmek icin net donem karindan ziyade ebitda gelisimine, ciro artis hizina bakmak daha rasyonel duruyor.

  • edit: gelişmeler üzerine güncelliğini kaybeden entry yeniden düzenlenmiştir. kuralları kamu yararı için ihlal ediyorum, bağışlayın.

    görkem sertaç göçmen bakırköy'de aracını vatandaşların üzerine sürdüğü görüntüler ile tepki toplayan kişidir. bir hakim olan annesi oğlunu savunmak için istifa etmiş ve avukatlığa başlamıştır. onları gündemimize sokan ise annesinin: "oğlumu savunmaya gururla devam edeceğim" sözüdür. bkz

    entry'nin güncellenme sebebi ise devletin bu eski hakiminin, 32 yıla kadar hapis cezası ile yargılanan oğlunun tahliye edilmesini sağlamış olması. kendisi adil yargılamadan dolayı mahkeme heyetine teşekkür etmiş. bkz. hal ve tavırlarıyla adalete olan inancımızı yıktığı için biz de kendisine teşekkürü bir borç biliriz. bu arada görkem sertaç göçmen'in babası da savcıymış. detaylar linklerde mevcut.

    bu eski hakim yeni avukat kişinin, hakimliği bırakmasındaki tek amacın oğlunu savunmak olmadığını iddia etmek mümkün sanırım. çünkü twitter paylaşımlarına bakınca kendisi kadına şiddet, çoçuğa taciz, tecavüz gibi iddialarla suçlanan herkesi savunmaya hazır gibi görünüyor. bkz

    tekrar etmek, onur ve adalet savaşçılarına bir borcumdur: aynur göçmen'in hakimliği bırakması ve oğlunu savunması gurur ile alakalı değildir. gurur çok farklı bir şeydir.

    ve yine tekrar etmeliyim ki aynur göçmen'in her ne sebeple olursa olsun hakimlik mesleğini bırakmasının devlete ve millete hayırlı olacağı kanaatindeyim. hem bu süreçteki tavır ve açıklamaları hem de twitter hesabındaki yazım ve mantık hataları, kendisi tarafından verilmiş hükümler ve yazılmış hüküm gerekçeleri hakkında bir fikir vermeye yetiyor.

    entry ve linkler için uyarıda bulunan "youtuber" ile "yeşil başlı govel santor"a teşekkürler.