hesabın var mı? giriş yap

  • tuvalete düşüp farkedilmeyen değerli eşyaları hiçe sayan insanların sorduğu soru.
    2009 yılında amerika'dan bir habere göre http://www.nbcnews.com/id/28829082/?gt1=43001 tesisatçı 78000$lık nişan yüzüğünü kurtarmış . bunun gibi 3-4 tane yüzük bulsalar minibüsü de pizzayı da her türlü finanse ederler. polisten kaçırmak için tuvalete atılan uyuşturucularla da kafayı bulsalar oh değmeyin keyiflerine.

  • başlık: türk kizi google dan mail hesabi...

    entry1: alamaz cünkü adamlar cep telefonu numarasi istiyor. olmaz olamaz.

    başlık: camide nike ayakkabimi caldi picin teki

    entry1: iyi ilerde zekat vermedim demessin

    entry2: vay amk 15 senedir camiye gitmiyorum nasıl lan hala aynı mı bi değişiklik var mı?

    entry3: ben bugün parmak arası terlikle gittim nikeyle döndüm

  • dort yil once bir web sitesinde takma isim ya da gercek isim kullanilmasinin kimlik tespiti acisindan teknik olarak herhangi bir fark barindirmadigindan, bir $eylerin ardina saklanmak isteyen insanlarin isterlerse takma isim yerine isimlerin kullanildigi sitelerde de saklayabileceginden, kimlik tespiti surecinin nick, takma isim, mahlas, gercek isim, tc kimlik no gibi bilgilerden bagimsiz oldugundan bahsetmi$tik.

    bu sayimizda, bunun etik olarak da bir yanli$lik barindirmadigindan, bilakis ce$itli ko$ullarda fikir beyan ozgurlugunu kuvvetlendirici etkiye sahip olmasindan bahsedecegiz.

    takma isim, ek$i sozluk'e sagli sollu geciren pek cok yazarin da bahsettigi uzere bir "maske"dir. yanli$ olarak algilanan bu maskenin her zaman gercek kimligi ortmek amacli kullanildigidir. halbuki maskeler sadece arkasindaki bireyi saklamak degil ayni zamanda yeni bireyler ve yeni karakterler yaratabilmek icin de vardir. bir he man maskesi takarak he man olabilecegimiz gibi ba$ka maskeler takarak, gercek hayatin bize saglamadigi bir luks olan "ba$ka biri olma" imkanina eri$iriz.

    bunun neresi iyi? yani bir insanin oynadigi bu hayal oyunu, yarattigi sahte imaj neden onemli olsun? cunku, ek$i sozluk gibi sadece fikirlerin kayna$tigi platformlarda maskemiz aslinda o platformdaki gercek kimligimizdir. zira fikirlerin onlari sunan insanin gercek kimligiyle hicbir alakasi yoktur. bir fikrin dogrulugu ve yanli$ligi sahibinin kim olduguyla degil fikrin kendisine bakarak belirlenir. bu acidan maskeler bize fikirleri aslinda dogruluklarina katkisi olmayan ciki$ noktalarina bakmadan degerlendirebilme imkani verir. ayni zamanda da dogu$tan negatif sosyal puanlara sahip ya da kimligi yuzunden hor gorulen insanlarin da fikirlerini golgeleyen gercek kimlik ortusunden cikmalarina olanak tanir.

    bu ozellikle turkiye'de cok onemli bir konu. sadece yamuk gozumuzu ka$imizi saklayabilmemiz icin degil, dile getirdikleri icin ya da sirf belli bir etnik kokene ait diye oldurulen insanlar diyarinda fikirlerimizi vurulmadan oldurulmeden payla$abilmemiz icin de gerekli. "hamitcim $u arkada$ bir $eyler yazmi$ onunla bir ilgilenin" uzerine i$inden kovulan, projesi iptal edilen, parasini alamayan magdurlar yaratmamak adina, fikirleri ya$atabilmek adina da gerekli.

    peki magduriyet? takma isminin ardina saklanarak saydirma?

    boyle bir $ey yoktur. internet uzerinden maddi ve manevi magduriyet yasalarla korunma altindadir. sizi magdur eden bir yazi hangi kimlikle yazilmi$ olursa olsun (gercek/sahte) yapilan ara$tirmada gercek sahibi kolayca tespit edilebilir. cevap hakki da son cikan yasayla netle$tirilmi$tir. cevap hakki doguran her yaziya yanit verme hakkiniz vardir.

    haliyle bir platformu ele$tirmek icin "takma isim kullaniyorlar" argumaninin gunumuzde hicbir elle tutulur tarafi yoktur. ne teknik ne de ahlaki bir gecerliligi vardir. bugun hala bu argumanla ele$tirmeye kalkan adamin olsa olsa bu konulara pek akli ermiyordur.

  • bunu yazandır:

    "sana takıldım, peşinden koştum diye kendini bi bok sanma be bebeğim.çocukken de 'sinek ilacı' aracının peşinden koşardım, anlatabildim mi ;)"

    anlatabildim mi?

  • değil 18 keçi,sadece üç beş sinek uçsa bile;
    milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz.
    bugün bir kaya parçasını verirsin,yarın bir ilçen gider,ondan sonra bakmışsın ülken gitmiş.bugün filistin'de insanlar ölüyorsa,atalarının,nahihan alçı ile aynı zihniyeti taşımasındandır.

  • beşiktaşlıyım ama galatasaray'ı destekledim.

    yapmayın şöyle boru falan. büyük bir heyecanla takip ettim maçı. galibiyete de çok sevindim. ama siz böyle yapınca tiksinti geliyor.

  • - annee geçen hafta aldığımız mavi çizgili tişörtümü bulamıyorum!
    - çekmeceye baktın mı?
    - e baktım tabi, yok orda.
    - bi daha bak.
    - yaa yok diyorum, kaç kere baktım.
    (anne gelir, çekmeceyi açar)
    - aha işte burda ya, evladım kör müsün?
    - *nasıl lan???*

  • sergio leone'nin "a fistful of dollars", "for a few dollars more" ve "the good the bad and the ugly"den olusan spaghetti western uclemesinin ilk ayagi. clint eastwood'u sinemaya kazandiran film olarak da bilinir. cagdasi olan italyan western yonetmenleri hollywood'u kopyalarken her zaman ilginc fikirleri olan leone uzakdoguya yonelmis ve hikaye olarak akira kurosawa'nin "yojimbo"sunu yeniden yorumlamistir uclemenin bu ilk filminde. basrol clint eastwood'dan once henry fonda, james coburn, charles bronson (ki kendisi filmi daha sonra "gordugum en boktan senaryoydu ama o zaman onemli olanin senaryo degil, filmi leone'nin yonetmesi oldugunu anlamamistim" demistir) ve richard harrison gibi aktorlere teklif edildiyse de eastwood leone'nin icine cok sinmis, nedenini sorduklarinda da bir anektodla "michaelangelo'ya yuzlerce mermer blok arasindan sadece bir tanesini nasil sectigini sorduklarinda onun icinde musa'yi gordugunu soylemis. benim de clint'te gordugum sey bir mermer blok. clint patlamalar ve kursunlar arasinda bir uyurgezer gibi dolasiyor, hic degismiyor, ayni mermer blok" seklinde yanit vermistir.
    filmin bir baska ozelligi yapimcilarinin bile montaj bittikten sonra gormeyi reddettigi, kimsenin umitli olmadigi bir film olmasidir. piyasaya ciktiginda kendine sadece floransa'da bir istasyon kenarindaki sinema salonunda yer bulabilen bu filmin ingilizce konusulan dunyayla tanismasi 3 sene sonra kurosawa'nin filmi fikir hirsizligi sebebiyle dava etmesi sayesinde olmus, sonra onu alinamamistir.
    sinemanin ilk anti-kahramanlarindan birini de yine bu filmle goruruz karsimizda, clint eastwood'un oynadigi ismi olmayan* bu karakterin (gercekten de film boyunca gringo, amigo, americano disinda baska sekilde cagirilmaz) ne kadar "kahraman" oldugu tartismalidir zira film boyunca ikili oynar, yanlislikla da olsa bir kadina yumruk atar (hollywood'daki gibi tam atacakken farkedip durduramaz) ayrica olduresiye dayak yemisligi de vakidir. (ki bu "esas oglanin bir ara ami gotu dagitmasi" temasi muteakip iki filmde de baska formlarda karsimiza cikacaktir.)
    velhasil konusunun ozgunlugu, uclemenin ilk filmi olmasi ve clint'i bize kazandirmasiyla "a fistful of dollars"in ya da " bir avuc dolar"in gonlumuzde ayri bir yeri vardir.

  • istanbul'da yaşayan bir ermeni kardeşiniz olarak bu öküzler adına tüm türk ve azeri halkından özür diliyorum. bu kekolar ile lütfen türkiye'de yaşayan kökü burada olan insanları bir tutmayın. bu tür videoları görünce haberleri duyunca inanın hepimizin tüyleri diken diken oluyor , hepimizin tansiyonu çıkıyor. sanki bu kekolar yüzünden, buradaki eşimiz dostumuz komşularımız da bu kafada olduğumuzu düşünüyor gibi geliyor.