hesabın var mı? giriş yap

  • okuması zevkli, akıcı ve akılda kalıcı bir rezalet. 7/10

    sürekli geçtiğim bir güzergah olduğu için unutmam da mümkün değil artık.

    yol üstü tesisleri zaten amaç olarak "tuttuğunu öp" prensibiyle çalışırlar, uğrayanların yüzde 90'ı bir daha uğramadığı için çirkeflikte ve geçirmede sınır tanımazlar.

    açık büfe de yapısı gereği sadece alana aittir, bir çatal da alsan doyasıya geçirme hakları var bu doğru. ama bunu kötüye kullanmadığın sürece dünyanın her yerinde açık büfeye ucundan salça olmaya göz yumulur. hatta çoğu yerde itibar adına istismar edilmesine ses çıkarılmaz. normal bir yerde tek kişi açık büfe alır diğeri menemen bir başkası tost bir diğeri de sucuklu yumurta ama karışık yerler ve sıkıntı olmaz. ama buradaki nüans masadaki herkesin çorbada tuzu olmasıdır ki örneğimizde de olay böyle.

    ben olsam ücreti ödemez, müdürü çağırırdım. müdür de olayı çözmezse,"madem ödüyorum ben de yerim" diyerek tüm açık büfeyi talan eder, 2-3 günlük yemeğimi o anda yer, hatta ekmek arası yolluk bile yapardım kendime. arkadaş aşırı kibarmış.

  • sınavdan çıkınca 85, arkadaşlarla konuşunca 55, soruları cevaplayınca 35, araba da 5, evde 15, hoşuma da giderse bütteyiz.

  • damadın açıklamasıdır.
    hani biri borç istemeden önce, "abi şuradan büyük para bekliyorum" diye önden bi güven vermeye çalışır ya, sanki damat da tam olarak onu yapıyor.

    bu arada hani dışa bağımlılık bitmişti, hani imf bizden borç istiyordu.
    edit; imla.

  • oluşumu ergenlik döneminde, spermatogenez ile testislerde gerçekleşir. doğum sonrası skrotuma inen testisler içerisinde yer alan (testislerin skrotuma inmesi sperm yapımı için önemlidir çünkü spermler vücut sıcaklığında üretilemez) seminifer tüpçüklerde: sertoli, leyding ve sperm ana hücreleri bulunur. hipofiz bezi'nin ön lobundan salgılanan folikül uyarıcı hormon'un* sertoli hücrelerini uyarmasıyla sperm üretimi* başlar. seminifer tüpçüklerde oluşan spermlerin döllenme ve hareket yeteneği yoktur. sertoli hücreleri spermlerin beslenmesini ve korunmasını sağlar. spermler seminifer tüpçüklerden epididimis kanallarına geçer ve bu kanallarda yaklaşık 20 gün tutularak olgunlaşır, hareket ve döllenme yeteneği kazanır. spermatogonyumdan hareketli sperm oluşuncaya kadar geçen zaman ortalama 65-75 gün aralığındadır. sağlıklı yetişkin bir ergin bireyde günde yaklaşık 3 milyon spermatogonyum bu sürece başlamaktadır.

    spermlerin hareket etmelerine ve beslenmelerine yardımcı olan seminal sıvıyı üreten bezler: prostat bezi, seminal veziküller ve cowper bezidir. idrar ve sperm atılımının tek açıklıktan gerçekleşmesi nedeniyle* iki ayrı sıvının birbirlerine karışmasını önleyen yapı, idrar kesesinin hemen altında üretrayı sararak yerleşmiş olan prostat bezidir. sperm çıkışı sırasında prostatı çevreleyen kaslar kasılır ve idrar kesesi baskılanarak idrar çıkışı önlenir.

    bazik yapıya sahip olan sperm, üç kısımdan meydana gelir. baş, boyun ve kamçı.
    başın uç kısmında akrozom bulunur. akrozom sindirim enzimleri içeren bir kesecektir ve yumurta hücresinin zarını eritmekle görevlidir. (emil michel cioran'ın "sperma saf haliyle hayduttur" sözlerini şimdilerde daha manidar karşılıyorum) spermin boyun kısmında mitokondriler bulunur ve mitokondrilerin ürettiği atp enerjisi kamçı yapısındaki mikrotübüller tarafından kullanılarak hareket sağlanır.

    edit: imla

  • an itibariyle itü'de okuyorum. bilenler bilir; vadi yemekhanesinde şu fotoğrafı gösterirseniz, itü'yü bırakıp norveç'e gidip ilkokuldan itibaren eğitim hayatına atılacak arkadaşlarım var.

  • 2004 yılında kasım ayında memur oldum. giriş maaşım ile aldığım dolar miktarı nominal yüzde 74 ü idi. yani 500 tl maaşa 370 dolar alabiliyordum. oranı sabit tutarsak şuanda temel memur maaşı 4000 tl. yüzde 74 ü ile dolar alsa 2960 dolar yapar. 2960 doları bugünkü kur olan 7.4 ile çarpınca 21904 tl yapıyor. yani yaklaşık 22bin maaşın olması gerekirken 4bin tl alıyorsun. 4,5 kat fakirleştik. 18 yıllık iktidarın özetidir. yazıklar olsun.

  • edit : söylediğim tekniği siz kendi sıralamanıza göre de yapabilirsiniz. yani önce yazıyı takip edip sonra takip etmeden de dinleyebilirsiniz.

    * ingilizce duyduklarını anlama konusunda çok zorlananlar kesinlikle listen a minute sayfasında mesai harcamalılar. site açıldığında karşınıza gelen sayfada alfabetik olarak kısa kısa güncel konulara yer verilmiş. böylelikle sizi sıkmayacak güncel konularla listeningde çok büyük yol kat etmiş olacaksınız.

    * ilk etapta kesinlikle netflix'te falan alt yazılı filmler/diziler izlemeyin. hocalar vs bunu nasıl oluyor da yeni başlayanlara önerebiliyor akıl alır gibi değil. ingilizceye maruz kalmamız gerekiyor elbette ama bu şekilde değil. bunu yapmak sizin özgüveninizi kıracak. orijinal dilde film dizi izleyecek olan kitle upper seviyesinin altında olmamalı aksi taktirde insanların şevki kırılıyor. öncelikli olarak basit ama ilgi alanınıza giren şeylerden dinlemeye başlamanızı tavsiye ediyorum. yukarıda önerdiğim site tam size göre. (alırım bir hayır duanızı) beginner kitle ısrarla ''family guy'' ya da youtube açıp joe biden dinlemeye kalkarsa hayal kırıklığına uğrar.

    * size verdiğim sitede çalışma tekniği şu şekilde ; ilk önce yazıyı takip etmeden dinleyin, sonra yazıyı takip ederek dinleyin daha sonra beraber okuyun (telaffuz yerleşsin). bunu her bir bölüm için en az üç tekrar olacak şekilde tekrarlayın. bu disiplinle çalıştıktan 10 bölüm sonra karşılığını almaya başlayacaksınız. ulan bana dm den allah senden razı olsun diye mesaj atacaksınız.

    kelime ezberleme işini ise gramer yapınızı oluşturduktan sonra sektör bazlı yapın. örneğin lojistik sektöründe çalışıyorsanız internette ''supply chain management'' ya da ''logistics management'' tarzı aramalar yapın. linkedin'de falan o alanda yazılar okuyun. lojistik sektöründe kullanılan dile kısa sürede hakim olmuş olacaksınız. birbirinden bağımsız, alakasız kelimler ezberlemeye kalkarsanız ikisinden bir tanesini mutlaka unutmuş olacaksınız. zaten karışık kelimeler ezberlemek insanı sıkar da.

    iş ya da hobi. önceliğinizi belirleyip o alanda ingilizceyi halledin. bundan sonra genel kültür havuzuna açılabilirsiniz. bu konuda en iyi kaynak bbc culture sayfasıdır. sinema, kitap, müzik, iklim üzerine çok güzel makaleler var. zaten bu sayfada her gün takılsanız ingilizce bilen çok iyi bir entelektüel olursunuz. bonus olarak da nat geo sayfasını bırakıyorum.

    sözlük önerim elbette cambridge dictionary olacak. çünkü kelimeyi yazdığınızda karşılığını örneklerle veriyor ki bu muhteşem bir olay.

  • olmasi gereken cocugun ailesinin mahcup olup ödemeyi teklif etmesiydi. tv sahibi de olur mu öyle sey deyip reddetse de ailenin israrci olup ödemesi gerekirdi. prosedür böyle isler. eger cocugun ailesinden hicbir reaksiyon gelmedi ise ayıp etmiş ve bu yüzden tv sahibinin bunu istemesi bence normal.

  • diyet yapmak, estetizm ve magazin kulturun yukseli$i, kar$i taraftan obezitenin kitlesel bir problem olmasi ve yayginla$masi ile yeni turemeye ba$ladigini gordugum hatun tur ki$iler.
    bu hakki onlara $i$manlar, aslinda sadece $i$manlar da degil, zayif boyle ip gibi olmayanlar, herkes verdi. gotleri kakti bu tip hatunlarin...
    dikkat ediniz.
    etrafta her tarafi dokulen, bariz cirkin, son derece tahta hatunlarda bir afra tafra var dostlarim. ulan bakiyorum boyle bir katrin zeta cons havalari, liv teylirmi$casina bir salinmalar, bir haller. benim aklimdan kolundan tutup (kirmadan) bir kebapciya goturerek 2 lokma bir et yediresim geliyor bakarken... bunlar kaf daginin prensesleri.
    nedenk?
    zayif ya hanfendi ondan.
    giyiyorlar kolsuz badileri vesaire, zayifliklarini gosterecek $eyler, kemikleri sayiliyor, cildindeki bozukluklar bu yuzden vurgulanmi$, ustune kemikli bir burun, ama 45 kilo ya, cok guzel canim.
    hele hele toplu kadinlarin yaninda temelli bir halleri degişi$iyor. gune$ etrafinda donen gezegenin gune$e artistik yapmasi gibi... diyet muhabbeti duyulan her muhabbete atlama veya kacma, (ortasi yok) kendilerine "- kac kilosun?..." diye sorulmasini bekleme halleri... hissediyorum, eskiden guzel kiz guzel kizdi, kilo dedigin ayrica bir argumandi, bagimsizdi, $imdilerde sadece zayifligini guzellik sananlar turedi.
    ulan ufleyince kenara cekiliyorsun, asansorde yanimda, odundan siyrilmi$ kiymik gibi kaliyorsun... diyelim ki cok guzel olmu$un, istedigin oldu, sevgili buldun sevi$tin, nasil dol tutacan de cocugu nerenden cikaracan?

    zayifligin da bokunu cikardi kari milleti.
    bunu soylerim kisaca.
    kutle olarak degil, onun degi$tirdigi kultur olarak.