ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
13 nisan 2023 hilal kaplan ifşa
-
herkesin hayatına kimse karışamaz, tamam da, sen oyle herkese ahlakcilik taslarken, kadinlara "kadinlik" ogretmeye kalkarken gidip de kocani onun da arkadasi olan "evli" bir adamla boynuzlarsan linci sonuna kadar yersin.
akpliligi suratina yansimis ahlaksiz bir insanin ifsalanmasi durumu. beter olur umarim.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
tarih: 2005 aralık
yer: marmara üniversitesi
kahramanlar: ege: (4 yaş)
ilay : (2 yaş)
romica: (yaşı mevzu bahis değil)
(hem öğrenci hem anne olan romica, o günkü derse devamsızlık problemi yüzünden girmek zorundadır, şansa bakın, o gün çocuklarını satacak güvenilir bir yer bulamamıştır. mecburen çocukları da okula yanında getirir. bakacak gönüllü çok olmasına rağmen, bir derste çocukları emanet edecek kimseyi bulamaz, pişkinliğin dozunu arttırarak 2 ve 4 yaşlarındaki çocuklarını derse sokar.)
hoca: evet, bugünkü konumuz vesaire...
romica: ege, sakın yaramazlık yapma, sesini çıkarma, gürültü yapma yoksa öğretmen çok kızar, bizi dışarı atar.
ege: tamam anne.
romica: bak oğlum, çıt sesi bile duymak istemiyorum, burası merdivenli çok büyük bir sınıf ve en küçük bir ses yankı yapar tamam mı?
ege: tamam anne, anne bana da kalem kağıt verir misin?
romica: tamam, bak ses yapma sakın.
ege: öf, tamam.
(bir süre ders devam eder, sorun yoktur, zamanla sınıfta fısıldaşmaların dozu artar, boğuk bir gürültü hali vardır öğrenciler arasında, hoca istifini bozmadan dersi anlatmaya devam ederken ilay parmağı ile hocayı gösterir:)
ilay: ayu bak!
romica: şişt, sus!
ilay: anne bak, ayyuğ!
ege: (sınıftan atılma korkusu ile en yüksek höykürüşü ile ilay'a bağırır) ilay sus! öğretmen ders anlatıyor, konuşup durursan bizi sınıftan atar!
ilay: ege, bak ayu!
ege: ilay, sus diyorum sanaaa!!!! (amfide sesinin yankılanmasından sonra, bir sessizlik ve ardından gülüşmeler olur, öğrencilere döner, biraz hocaya yalakalık olsun diye, biraz da öğrencilerin konuşmalarından rahatsız olduğu için) siz de öğretmeninizi dinleyin, kendi kendinize konuşmayın, derslerinizi de çalışın! (anasının oğlu!)
garip rüyalar
-
ruyada büyülü bir lavobanın oldugu söylenir, farkında olmadan onun karsısında elimi yıkamaya calisirken, yalnızca kötü seyleri söyleyen lavobadan sesler gelir. 'sen cok kötü bir hastalıga tutuldun, çaresi yok, 'tursu kanseri' oldun (?) ölüme mahkumsun, yavas yavas öleceksin' der ve sular kesilir. muslukları tekrar cevirmeye calıssam da nafile hic bir seye yaramaz. derken ağzımdan burnumdan kanlar boşanır ve garip şekiller çıkar ortaya. garip odalarda bu sekillerle karşılasıp kurtulma umidiyle ugrassam da sonunda anlarımki nafiledir cırpınmam. kollarımı acıp goge dogru ceviririm tum vucudumu. vucudumdaki tum kan bosanır o an. sıcaklıgı hissederim yalnızca derken uyanırım..
(not: uyumadan önce tursuyla hic bir iliskim olmamıstır)
bir kereye de mahsus olsa yapmak istenen işler
-
limon satıp zabıtalardan kaçmak.
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
lisans son sınıfta bir sene önce uyuduğu için final sınavını kaçırıp ders tekrarı yapan arkadaşın teletubbies'in sonunu seyredeyim derken tekrar ettiği dersin finalini kaçırması... ` :inanılmaz ama gerçek`
6 yıl sonra gelen edit : malum arkadaşla bunca sene sonra görüştüm. durumu hatırlattım. sezon finaliydi o yüzden kaçırmak istemedim dedi. *
yasemin türüt
-
beni güldürmüştür. allah da onu güldürsün.
edit: eski link ölmüş, link güncellendi.
https://img-s2.onedio.com/…9dbe4e8f632376c093cf.jpg
funda özkalyoncuoğlu'nun kitap özetleri
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
yer: inönü stadı.
beşiktaş - dinamo kiev maçının başlamasına yaklaşık 1 saat kadar kalmış. beklemedeyiz.. yandaki elemanın telefonu çalar:
(aslında monolog)
- efendim.. he he söyle geldin mi?
- ...
- tamam nerdesin şimdi?
- ...
- nerdesin lan bağır biraz..
- ...
- atkı mı?
- ...
- siyah beyaz atkı mı var? (sessizlik - mavi ekran) kapat kapat mesaj atıcam sana.
+ noldu lan ne atkısı?
- siyah beyaz atkı var boynumda, görmüyor musun diyor sığır. sanki mençıstır - çelsi maçındayız. dur şu dangalağı bulayım da geleyim..
bilimi sorgulanamaz otorite kabul etmek
-
bilim, zaten fiiliyatta kendini sürekli sorguladığı için pratikte olmayacak durum.