hesabın var mı? giriş yap

  • evet. ülkemiz topraklarında suriyelisinden eğitimsinize, gericisinden teröristine kadar herkes beşer onar ürerken maalesef bu kültürlü kesim ya tek çocuk yapıyor, ya hiç evlenmiyor ya da çocuk yapmıyor.

    ben bugün burada hepinizi üremeye davet ediyorum arkadaşlar. ülkenin geleceği için herkes sağlıklı genlerini geleceğe aktarsın. çocuğuna gerekli eğitimi ve ahlakı sağlasın lütfen.

    gidin ve çılgınlar gibi çoğalın. başka seçenek kalmadı!

    edit: üreyecek olanlar lütfen kaç tane üreyeceğini belirtsin, hesabımızı bilelim.

  • tatil dediğimiz olay kişiden kişiye değişen bir zevk olup neden milletin birbirini gömdüğünü anlamadığım eylem.

    ben belki bu yaşıma kadar bir sürü yer gezdim artık bütün gün yiyip içip denize girip yatmak istiyorum kime ne alüminyum?

    biri de demiş ki:

    “şu saatte şu olacak, bu olacak. kafama göre hareket etmedikçe o benim için tatil değildir.”

    eleman her şey dahil oteli nazi kampı falan sandı galiba. olm yine istersen dışarı çıkabiliyorsun la kimse seni zorla bir yerde tutmuyor.*

  • metropolde yaşamayan ( metroyla ilk defa tanışmış insanları es geçiyorum) insanların yaptıkları hariç, beyinsizliktir. ulan üstünde 1000 liralık takım elbise olan plaza çocuğu yapmasın bari.

    edit: annelerinin suçsuz olduğuna kanaat getirdim

  • bu başlığa cevap geçtiğimiz yüzyıl yaşamış alman bir fizikçiden gelsin o zaman,

    'dostoyevski bana tüm bilim adamlarından daha çok şey vermiştir'-albert einstein

  • gençliğini rüştü asyalı'ya benzettiğim, ne olursa olsun dünya tarihini değiştirmiş gerçek bir deha. hatta dünya'daki liderlik ingilizlerin omuzlarından amerikalılara doğru kaymışsa, bu durumun en büyük sebeplerinden birisi de bu adamdır.

    her senaryo sonunda olduğu gibi kadri kıymeti bilinmemiş ve onca hizmeti unutularak tek kalemde silinmiştir.

    bir bilim adamı gibi görünmüyor gerçekten, daha çok film yıldızlarını andırıyor.

  • tipik muvazaalı boşanmadır. adamın mallarını korumak ve hacze kaptırmamak için ve kendilerini garantiye almak için, borç içinde yüzen ve alacaklılardan kaçmak için usulen boşanan 23458676543245432 türk vatandaşı gibi davranmışlardır sadece.

  • başlığın tam hali "anne ve babanın 23 gün boyunca nusaybin'de sokağa çıkamaması" şeklinde olacaktı ama malum karakter sınırı.

    öncelikle, başlığı nasıl bir şekilde açacağımı bilemedim. anlam karmaşası yaratmış olabilirim. bunun için herkesten özür dilerim.

    umarım kimsenin anlamak zorunda kalmayacağı bir durum olarak kalır. umarım bunu anlamak zorunda kalmazsınız. umarım bu acıyı yaşamazsınız.

    23 koca gün!

    mardin valiliği tarafından nusaybin’de uygulanan sokağa çıkma yasağı 23. gününe girdi. bu süre zarfında anne ve babam evden çıkamadı. 23 gündür her allah'ın günü arayıp iyi olup olmadıklarını öğrenmeye çalışmaktan yoruldum. 23 gündür eve stokladıkları yiyeceklerle karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. bu sabah konuştum annemle, iyiymiş. yemekleri varmış yeterince. komşumuz şehir dışına göç etti. tavuklarını anneme bırakmış. "her gün 2-3 yumurta çıkıyor kahvaltıda onları yiyoruz" diyor bana.

    bizimkiler şehir dışına çıkamadı. fakiriz biz evet. sadece bir evimiz var. hayatları boyunca yaptıkları tek birikim o ev. yalan olmasın babamın bir de arabası var.

    annem kapatıyor telefonu sonra. annemle uzun konuşmayı sevmem. çünkü telefonda sürekli ağlıyor. dayanamıyorum sözlük. dayanamıyorum annemin ağlamasına. babamı arıyorum. "baba nasılsın?" diyorum.
    iyiyim oğlum, paran var mı?
    var babacım, siz nasılsınız? işyeri ne durumda. (23 gündür kapalı ulan. ne soruyorsun?)
    ...

    sonra o da kapatıyor. oturuyorum masaya birkaç sigara yakıyorum. ciğerim yanıyor. yapamıyorum.

    lütfen yeter artık. savaşınız yerin dibine batsın. benim için savaşıyorsanız, savaşmayın. istemiyorum savaş falan.

    çocukluğumun geçtiği sokaklar hendeklerle dolu. ilk aşkımın elinden tuttuğum yollarda el yapımı patlayıcılar var. yaşadığımız evlerde insanlar ölüyor. bir asker geliyor nusaybin'e. daha önce hiç görmediği sokaklarda canını veriyor... atanamadı diye sırf parasız kalmamak için polis olan bir abi ölüyor.

    neden? ne için? kimin için?

    edit: kardeş olmadığımızı ve inşallah ölmemiz gerektiğini söyleyen insanlar var. üzülerek okuyorum. orda polis abi yazmıştım halbuki. o da insan. ona üzüldüğümü nasıl göstereyim sana, göstersem de nasıl anlayacaksın ki zaten. annem ve babam 50 yaşında insanlar. siyasetle ne işleri olur? olsalar da ölmek zorunda değil mi? pisliksiniz.

    nusaybin'de kalan herkes terörist değil mi? anne ve babam da öyle. tekrar söylüyorum. umarım bu durumu anlamak zorunda kalmazsınız.