hesabın var mı? giriş yap

  • sadece bana mı geldiğini merak ettiğim huzur. özellikle metrobüste oluyor. köprüyü geçip de asya kıtasına hoş geldiniz yazısını görünce yahut ido ile geçişte haydarpaşa garını görünce evime geldim hissi oluyor bende. bugün yanımdaki arkadaşımla metrobüste birbirimize itiraf ettik. lan bana bi huzur geldi dedi. meğerse ona da aynısı oluyormuş. ikimiz de 20'li yaşların başında istanbul'a gelmiş insanlarız ve avrupa yakasında oturuyoruz. sosyologlar ve psikologlar açıklasın, ateistlere de mesaj kutum açık.

  • kavga için 10 yıl verildiğini düşünenler var sanırım. cezadaki en büyük kalem "kişiyi silahla hürriyetinden alıkoyma". kişiyi evine çağırıyorsun, arkadaşlarınla beraber biber gazı sıkıp, zorla bir odaya kilitleyip, hep beraber dövüyorsun. sokak kavgası değil bu olay. biraz okuduğunuzu iyi anlayın ve değerlendirin. o odada kızın kaçacak hiçbir yeri yok ve tek başına kaldığı için kızı orada dilim dilim kesseler kimsenin haberi olmayacak.

  • kabul edin ve nedenini sorun. krizi fırsata döndürüp sizin daha iyi bir insan olmanızı sağlayabilir nedeni. kendinizdeki eksik bir yeri doldurmanızı sağlayabilir. ama en önemlisi nasıl bir insanla beraber olmanız gerektiğine dair önemli ip uçları verecektir.

    bir neden olmadığını söylerse de (aşkı bitmiş, başkasına aşık olmuş, heyecanı kalmamış vs. ) bunları da bir neden olarak alıp, ilişkinize dışarıdan bakabilirsiniz.

    ayrılıklardaki en önemli nokta birinin gitmesi değil, kalanın kendini geliştirme fırsatı yakalamasıdır.

  • ailesinin öğrettiğini yapan çocuk denmiş. evet tabii ki ailesinin öğrettiğini yapıyor ama dikkat edin etrafta kimse yok. onay verecek ya da takdir edecek bir aile üyesi veya büyük insan yok. kimsenin görmediği yerde yapıyor. bunu bilinçsizce birileri görsün diye değil gerçekten benimsediği için yapıyor. o aileye de o çocuğa da kurban olurum. inşallah benim çocuğum da böyle olur. memleket bok gibi oldu, insanlar bok gibi oldu ama o bayrak ve o bayrağa rengini verenler her zaman bizim için kutsal olacak.

  • bu sene çarşıda karşımıza çıkan bilmem kaçıncı olay bu. olay aralarında daha önce husumet bulunan arnavutlarla urfalılar arasında çıkıyor, silahlar patlıyor. 1 polis, 1 turist, 1 çocuk ve 4 kişi de yararlanıyor. çarşının hemen girişinde kuzenimin döviz bürosu var haftada bir uğrarım yanına. kapalıçarşı öyle bir yer halini almış ki rezil durumda. kimse kusura bakmasın ama urfalı zaza gruplar terör estiriyorlar çarşıda. adamların hepsi silahlı, turist geldi bir şeye baktı, almadı mı dövüyorlar sövüyorlar gönderiyorlar. adamların hepsi istanbul'un göbeğinde turizmin merkezinde adidas nike vs. imitasyon çakma ürün satıyorlar hiçbirinin ne maliye kaydı var ne belediye ruhsatı, ne vergi levhası... tüm devlet kurumları göz yumuyor. adamlar geçen hafta fatih belediyesinin zabıtalarını dövdü, bu hafta polis vurdu lan daha ne olsun yetkililerin harekete geçmesi için????? kuzenim defalarca fatih belediyesi'ne, ibb'ye şikayet etti bu adamları hiçbir kurum gram ilgi göstermiyor hepsi birbirine atıyor topu. ileride daha kötü haberler gelecektir emin olun.

    olay esnasında bir italyan kız geldi yanıma taksi arıyor yol neden kapalı havalimanına gideceğim taksi nerden bulabilirim diye sordu gel de anlat kıza şimdi bacım oradan geçme orada bir turist bir de polis vuruldu diye. bu ortamda gel de turizm konuş. sayın yetkililer bu turizm işi pr videolarla, dronle ayasofya çekmekle olmuyor. hiçbir şikayeti dikkate almadan konuları geçiştiriyorsunuz.