hesabın var mı? giriş yap

  • istanbul'da başıma gelmiş bir olaydır. biraz iri yarı bir adam olmamdan biraz da uzun sakallarım yüzünden olduğunu düşünüyorum. şehirdeki ilk gezintilerim sırasında kaybolunca birini durdurup sorayım şu durağın nerede olduğunu diye düşünmüştüm. yoldan geçen benimle yaşıt sayılacak genç kıza doğru yönelip pardon şu şu durağa şuradan mı gidiliyor hedey hödöy demeye kalmadan genç kızımız "ay git be üff." tarzında bir laf sarf edip adımlarını hızlandırdı. o an üzülsem mi oradan koşarak uzaklaşsam mı bilememiştim.

    bende bir tane kestaneci buldum. biraz kestane aldım biraz da yol sordum. durakta otobüsü beklerken de kestaneleri yedim. özetle yol soracaksanız yoldan geçenleri durdurmayın arkadaş. saçma sapan tepkiler alabiliyorsunuz. gidin kestaneci bulun.

  • kenan sofuoglu'nun onemsiz bir klasmanda dunya sampiyonu olmasi unvaniyla goklere cikarildigi uzere dogru olan onermedir.

    surda yine konu isitilinca bir bilgilendirme yapmak geregi duydum: hakan çalhanoğlu'nun kenan sofuoğlu'nu tanımaması

    kenan sofuoglu dunya sampiyonu mudur? evet, hem de 4 kere.

    ama sorulmasi gereken sey su: kenan sofuoglu neyin dunya sampiyonudur?

    on bilgi:

    motogp: ozel uretim 1000cc motorlarin yaristigi, motorsiklet grand prix'si.
    moto2: motorcularin motogp oncesi deneyim kazanmasi ve kendilerini gostermesi icin yapilan 600cc'lik motorlarin kullanildigi hazirlik sampiyonasi
    superbike: modifiye edilmis seri uretim 1200 cc'ye kadar motorlarin yaristigi dunya sampiyonasi.
    supersport: genclerin superbike oncesi deneyim kazanmasi icin, seri uretim 650-750cc'lik motorlarla yaristigi hazirlik sampiyonasi (ingilizce'de support class diye geciyor).

    gectigimiz yil 31 yasindaki kenan sofuoglu, coluk cocugun ve kendisi gibi buraya capa atmis birkac veteranin arasindan siyrilip supersport sampiyonu olmustur. kendisinin ardindan ikinci gelen motorcu 22 yasindadir. 18'lik adamlar falan var yarisci listesinde.

    ayrica genelde supersport klasmaninda kendini ispatlayanlar ust klasmanlara geciyor. mesela 2014 sampiyonu michael van der mark gecen yil superbike'a katildi ve honda ile sezonu 7. olarak bitirdi. 2013 sampiyonu sam lowes ise moto2'yi 4. olarak tamamladi. 2012 sampiyonu yine kenan'di. 2011 sampiyonu chaz davies ise gecen yil moto2'de 2. oldu. 2010 sampiyonu yine kenan. 2009 sampiyonu cal crutchlow ise yillardir motogp'de yarisiyor. gecen yil 8.olmus.

    peki kenan sofuoglu diger klasmanlarda ne yapmistir?

    2008'de honda ile superbike'ta yarisip 18. olarak tamamlamistir. sezon icerisindeki en iyi derecesi ise fransa'da aldigi 9.luktur.

    2010'da ise moto2 ile 2 yarisa cikip birinde 5.olmus digerinde yaris disi kalmistir. bu sezonu saymayalim.

    2011'de ise moto2'de butun sezon yarismis ve 18. olarak tamamlamistir.

    sonuc ortada. kenan sofuoglu'nun sampiyonlugu, tff 3.lig'te sampiyonluk yasayan 30'luk futbolcularin yasadigi sampiyonluk gibi bir seye tekabul ediyor.

    ek: evet kenan sofuoglu ozel hayatinda buyuk acilar yasamistir ve olanaklarin kisitli oldugu bir yerden gelmistir. fakat konu bu degil. konu bu adamin bir naim suleymanoglu, bir hamza yerlikaya gibi muamele gormesidir.

    ek2: urfa'da oxford vardi da biz mi okumadik tarzi bir savunma yapilmasi da komik. bu adam zaten firsat bulup diger klasmanlarda yarismis. ama tutunamadigi icin yine kucuk denizlerin buyuk kaptanligina geri donmus. sorun bunun millete okyanuslarin buyuk kaptani olarak tanitilmasi, tanitmasi. ayrica bu adam gillette, casper, surat kargo, integral menkul degerler gibi sirketlerin reklamlarinda oynayip sponsorluklarini almis durumda. iddia'dan gelen 1.5 milyon lirayi da gunah oldugu gerekcesiyle reddettigi yazilmisti birkac yil once. yani oyle gariban bir konumda degil.

    ek3: yeni motorcular yetistirsin ve bu cocuklar kendisi gibi olmayip motogp'de falan yarissin, o zaman tabiki takdir ederiz.

  • eğer 99'dan beri sözlüğün başında bu arkadaş olsaydı var ya daha 2002'de 2004'te sözlük az çok hit kazanmaya başladığında aylık üç beş kuruş alıcam diye sözlüğün altını üstünü reklamla doldurup 90'lı yılların üçüncü sınıf flash sitelerine çevirir ve bir efsaneyi başlamadan bitirirdi. elini vicdanına koyup da "yok ya öyle yapmazdım" diyemezsin!

    en ufak konuda bile hemen ayrışabilen sözlüğün on binlerce kişilik yazar kitlesi bile senin yanlışlarda olduğun konusunda hemfikir. ama diyorsun ki ben doğrusunu yapıyorum, siz yanılıyorsunuz. insan bi düşünür ya neden diye. gerçekten ilginç..

  • sen küçük bir kız çocuğunun 5 yaşından 35 yaşına kadar senin ürettiğin sütü içerek büyümesi, okula gitmesi, spor yapması, mezun olması, evlenmesi, anne olması üzerine reklam çekeceksin "büyüdüm büyüdüm pınar'la büyüdüm" diye, sonra aynı kız çocuğunun daha reklamın 3'te 1'ine bile denk gelmeyen kısmında, hâlâ çocukken evlendirilmesini meşrulaştıran bir kararın tek adam tarafından zart diye alınacağı, o kız çocuğunun bir daha özgürce ne spor yapabileceği ne de rüzgarın saçlarının arasından geçebileceği bir düzeni destekleyip, reddedenleri paranla tehdit edeceksin öyle mi?

    sonra da utanmadan reklamında kullandığın o özgür cumhuriyet kadınının ve onun annesinin, babasının, kardeşinin, kocasının hiçbir şey olmamış gibi senin ürünlerini market arabalarına doldurmaya devam etmesini bekleyeceksin? çok beklersin.
    çevremde izmir markasıdır, kalitelidir diye pınar kullanan ve çocuk evliliğini desteklemeyen ne kadar insan varsa, son yıllarda hiç konuşmadıklarım dahil, bu durumdan haberdar ettim, büyük firmalar için toplu alımdan sorumlu iki arkadaşımı da öyle.

    sizin yalakalık yapmanız gereken kişi henüz ev yoğurdunu, kasap sucuğunu, yerel peynirciden alınan peyniri, sek sütü keşfetmemiş olan, bu ülkenin ekonomisini ve sizin cironuzu sırtlayan insan kesimdi, evine çüküm sütü zor alıp, çocuğuna ısıl işlem görmüş gergedan sucuğunu ayda 1 zor yedirip, bir padişah gelip bizi tekrar kanırtsa hayalleri içinde deliren durgun zekalılar değil.

    biraz haysiyetiniz varsa reklamlarınızda bir daha tecavüzcüsüyle evlendirilme, şortu yüzünden tekmelenme, burkanın içinde sıkışıp kalma kaygılarından azadeymiş gibi koşup oynayan, spor yapan eski türkiye'nin kız çocuklarını kullanmayın. çok ikiyüzlü oluyor öyle. size yeni reklam önerim:
    büyüdüm büyüdüm pınar'la 14'üme kadar büyüdüm
    sonrası 24'ünde 4 çocuk annesi,
    sunumlarım, 4 duvar arası #künfeyekün

    edit: 4 senedir mado'ya adım atmadım, nimet için kötü konuşmak istemiyorum ama mideden 10 saat geri gelen dandik bir salçalı hamburgeri kemirmek için arkamdan küfreden şeriatçıların dükkanları önünde kuyruğa girecek kadar basiretsiz bir insan hiç olmadım. sahipleri içki içenler hakkında ağza alınmayacak laflar eden, müşteri tartaklayan, kazıklayan hiçbir mekana adımımı bile atmam, herkes cuma akşamı boomerang'la yapılmış rakı bardağı tokuşturma videosu çekmek için böyle yerlerin yolunu tutmuyor. gideceğim yerin kirası kimin cebine giriyor onu bile araştırıyorum. kin gütmek, öfkelenmek lazım bazen, yorucu ama lazım.
    biraz basiretli olun, malum şahsın dediği gibi artık biraz da siz kininizin davacısı olun.

  • biri de benim.

    yıllar önce otobüste şöyle bir diyaloğa denk gelmiştim; otobüse binen biri akbilinin bittiğini söyledi ve ücreti karşılığında birinden onun yerine de basmasını rica etti. sonrasında önlerde oturan bir hanımefendi kalkarak akbili bastı ve şöyle dedi: "para istemiyorum. lütfen siz de aynı durumda kalan başka biri için akbilinizi basın ve para istemeyerek aynısını ondan rica edin"

    karmayla ilk tanışmam da böyle oldu, üsküdar-bostancı otobüsünde.

  • darısı hükümetimizi destekleyen tüm değerli alamancı kardeşlerimizin başına, gelin avrupa kıskansın bizi burada refah ve huzur içinde yaşayın.