ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aleyna tilki'nin yeni klibinde iyice coşması
-
liseli kıyafetiyle okul çıkınşında motoruna bindiği adam 40+ yaşında, gittiği partideki ortalama yaş 30 civarı
amacınız ne lan sizin pedofiliyi iyice azdırmak mı? zira beyaz donuna azmadım aleynacığım.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
kışın bulduğumda sevineyim diye montumun cebine 10tl koydum. 3 gündür aklımdan çıkmıyor... geceleri uyku uyuyamıyorum. ne biçim fakirim lan ben...
zenginlik belirten cümleler
-
- hadi uno ekmek, ve activa yoğurt alalım.
not: mına koyyim o kadar fakirim ki 3. pahalı bişey bile bulamadım
adsl'den sözlüğe giremeyip türk telekom'u aramak
-
- alooo ??
- türk telekom müşteri temsilcisi ayşegül, buyrun ?
- ayşegül hanım sözlüğe giremiyorum.
- neyi öğrenmek istiyorsunuz ?
- pena ?
- gitar çalmak için kullanılan minik plastik garip nesne
- peki teşekkürler.
- rica ederim.
gmail
-
adamlar gittikçe abartmaya basladı..
geçenlerde yazdığım bir mailin içinde "ekledim" kelimesi geçiyordu. send tusuna bastım ve karşıma bir uyarı çıktı;
"merhaba ....
yazdığınız mailin içince -ekledim- kelimesi geçiyodu ama siz bir dosya eklemediniz.
herhangi bir dosya eklemek ister misiniz?"
yahu kendimden şüphe ettim, nasıl bir uyarı, nasıl bir algılama katsayısı..
zenon paradoksları
-
achilles ve kaplumbağanın yarışını konu alan paradokslar. (bkz: cevaplamasi zor sorular/4)'te bir tanesi ele alınmış. bu paradoksun basitleştirilmiş iki versiyonu şöyledir:
1- amacımız a noktasından b noktasına gitmek olsun. bu yolu tamamlamak için önce yolun yarısını hele bi katedelim. geri kalan yolu yeni gorev olarak ele alalım ve aynı yaklaşımla hele bir yarısını gidelim bakalım.. bir süre bu şekilde devam edelim. sonra birden anlayalım ki, ne kadar gidersek gidelim, bu yol hiç bitmez, çünkü sonradan mutlaka gidecek bir "öteki yarı" kalır.
2- aynı problemi ele alalım. a'dan b'ye gitmek için öncelikle mesafenin yarısını "hele bi" katetmek gerekiyor. peki bu "yarım" mesafeyi aslında katedebilmek için öncelikle onun da yarısını katetmemiz gerekmiyor mu? hayhay, edelim fakat bu "çeyrek" mesafenin de öncelikle ilk yarısını bitirmemiz gerekmiyor mu ki sonradan diğer yarısını düşünelim? aaa ilk paradoksta anlatılan "hedefe ulaşamamak" şöyle dursun, yerimizden bile kıpırdıyamıyormuşuz demek ki.
zenon sanırım burda sapıtıyordu, lafı "hareket yoktur" demeye getiriyordu. örnek olarak da şöyle bir paradoksla çıkagelmişti.
3- havaya bir ok attığınızı düşünün. bu ok size hareket ediyormuş gibi gelebilir, sebebi x süre içinde y kadar mesafe gitmesidir. x'i küçük aralıklara bölün, birer saniye mesela, o zaman diyebilirsiniz ki birinci saniye boyunca ok şu kadar gitti, 2. saniyede şu kadar, bunları topladım y'yi verdi. zaman aralıklarını daha da küçültelim, hatta öyle küçük olsunlar ki, bir daha bölünemesinler, buna "an" diyelim. şimdi bakalım bu ok "an" sürede ne kadar mesafe gider? hiç gitmez. (okun fotoğrafını çektiğinizi düşünün, ok fotoğrafta durmaktadır değil mi?) e her "an" 0 mesafe giden bir ok nasıl olur da hareket eder?
zenon'un devrinde büyük ihtimalle infial yaratan bu paradokslar yıllar sonra limitin, sonsuz toplamın vesairenin devreye girmesiyle çözülüvermiştir.
ufak tefek cinayetler
-
diziyi izlerken tek düşünebildiğim şey, mert fıratın hiç yakışıklı olmadan nasıl bu kadar yakışıklı olması?
53 lira hesap kitlenen dh ölücüsü
-
öncelikle aramaya inandım lakin bulamadım.
arkadasımız tanıdığı iki kızı görüp masalarına oturuyor ve kızlar cüzdanımız yanımızda değil ayağına hesap ödetiyorlar.
ilgili link
--- spoiler ---
mutlu sonla bitiyor
--- spoiler ---
edit: melihten alınan 90 lirayla olay tam bir yaban tv belgeseline dönüyor. takan takana.