hesabın var mı? giriş yap

  • off hangi birini anlatsam bilemedim... anadolu lisesi hazirliktayim... kasim sonu falan, kabanim yok incecik bir hirka ile gidip geliyorum okula. o zamanlarda benim askeriyede pilot olan kuzenim bizim memlekette calisiyo. bize gelicekmis yemege (annem babam ayri, ben annemle yasiyorum, o da yemege gelirdi arada bize ). otobusten indim, yagmur yagiyo, eve yuruyorum. bi araba durdu, sen napiyosun bu yagmurda dedi, eve gidiyorum dedim, kaskati olmusum soguktan. bin arabaya cabuk dedi. bana cok guzel bi kaban almisti, ortaligi ayaga kaldirmisti. bu cocugun nasil kabani olmaz bana nasil soylemezsiniz diye. 1-2 yil sonra diyarbakir’da sehit oldu, bana hayatimin en buyuk travmalarindan birini yasatti orasi ayri. keske gorebilseydi bugunlerimi.

  • unutmak isteyen veya unutanlar için;

    7 haziran 2015 tarihinde, şu başımızdakileri def etmek için bir şansımız olmuştu.

    bu şansı maalesef iyi değerlendirememiştik o dönemde.

    malum stepne parti liderinin, daha seçim sonuçları netleşmemişken, iktidarda olan partinin olmadığı "çözüm" önerilerine kapıyı kapatması, en büyük nedeniydi bunun.

    ardından, sanki tüm türkçe sözcükler bitmiş gibi "istikşafi" gibi bir sözcüğün seçildiği, görüşmeler yapıldı, en çok oy alan partiyle diğer partiler arasında. elbette herkes farkındaydı, bir seçime daha gidebilmek için zaman kazanma oyunları olduğunu bunların.

    elbette görüşmelerden sonuç çıkmadı ve "seçim" kararı alındı.

    ve sonrasında da hemen tüm ülkede "patlama"lar olmaya başladı.

    ne tesadüf!

    bunlardan en büyüklerinden biriydi işte 10 ekim patlaması.

    olan, yurttaşın hakkını savunmak isteyen, özgürlük isteyen, hukuk isteyenlere oldu, her zamanki gibi.

    onlar gitti.

    yaklaşık bir ay sonra seçim oldu.

    daha birkaç ay öncesinde, iktidarı devretme olasılığı dillerde dolaşan bir parti, yeniden çoğunluğu aldı.

    ondan sonra olanlar ise, meclisin devre dışı bırakıldığı, saçma sapan bir yönetim modelinin başımıza gelmesi ile sonuçlandı.

    unutmayın bunları kardeşlerim.

    o insanlar boşu boşuna ölmüş olmasın.

    kanları yerde ve o "kan"ların kimlerin elinde olduğu da ortadadır.

    o seçim sonrası, muhalefet biraz daha akıllı davranmaya başladı ve büyükşehirleri aldığımız bir seçim başarısı yakaladık, kısa süre önce.

    ama işimiz daha bitmedi.

    önümüzde bir "seçim" daha var.

    işte o seçime kadar, sabırla ve yaşadıklarımızı unutmadan, beklememiz gerekiyor.

    o seçim gününde de gereğini yaparak, 10 ekim 2015 günü yaşamını yitirenlerin, yattıkları yerde huzur bulmalarını sağlamamız gerekiyor.

    bu da bizim boynumuzun borcudur, kardeşlerim.

    ali ismailler için,
    berkinler için,
    kuddusi okkırlar için,
    türkan saylanlar için,
    ethemler için...

    ve 103 yurttaşımız için...

    abdülkadir uyan
    metin kürklü
    gökhan akman
    orhan ışıktaş
    gülhan karlı elmascan
    yılmaz elmascan
    nevzat sayan
    bilgen parlak
    hacı kıvrak
    rıdvan akgül
    fevzi sert
    hacı mehmet şah esin
    gökmen dalmaç
    elif kanlıoğlu
    hakan dursun akalın
    ercan adsız
    ayşe deniz
    berna koç
    fatma esen
    gülbahar aydeniz
    eren akın
    canberk bakış
    tayfun benol
    nizamettin bağcı
    kasım otur
    başak sidar çevik
    nilgün çevik
    resul yanar
    mehmet ali kılıç
    tekin arslan
    sezen vurmaz
    dilaver karharman
    umut tan
    onur tan
    sarıgül tüylü
    dilan sarıkaya
    ali kitapçı
    ismail kızılçay
    muhammet demir
    korkmaz tetik
    veysel atılgan
    ibrahim atılgan
    emine ercan
    kübra meltem mollaoğlu
    meryem bulut
    seyhan yaylagül
    ebru mavi
    ali deniz uzatmaz
    ziya saygın
    vahdettin özgan
    cemal avşar
    ahmet katurlu
    selim örs
    azize onat
    dicle deli
    güney doğan
    binali korkmaz
    mehmet zakir karabulut
    leyla çiçek
    metin peşman
    mesut mak
    adil gür
    gökhan gökbönü
    şebnem yurtman
    osman turan bozacı
    idil güneyi
    abdullah erol
    mehmet hayta
    özver gökhan arpaçay
    şirin kılıçalp
    uygar coşkun
    ahmed alkhadi
    nurullah erdoğan
    gözde arslan
    aycan kaya
    yunus delice
    sevgi öztekin
    mehmet tevfik dalgıç
    sevim şinik
    emin aydemir
    fatma karabulut
    ramazan tunç
    erol ekici
    feyyat deniz
    necla duran
    osman ervasa
    ramazan çalışkan
    vedat erkan
    abdülbari şenci
    niyazi büyüksütçü
    gazi güray
    sabri elmas
    erhan avcı
    ümit seylan
    serdar ben
    hasan baykara
    fatma batur
    bedriye batur
    nevzat özbilgi
    ata önder atabay
    esfet duran
    mustafa budak
    ağa bayar

    ve katledilen yeşil için, önü kesilen sular için, ateşe verilen ağaçlar için...

    tanım : yüreklerimizin bir kısmını orada bıraktığımız kanlı eylem.

  • bir rus fıkrası gelsin bakalım.

    başbakan medvedev gergin bir şekilde başkan putin’in odasına girmiş ve ondan saat dilimlerini kaldırmasını istemiş.

    putin: neden?

    medvedev: bu saat farkı meselesi yüzünden delirmek üzereyim. bir şehre seyahat ediyorum, telefonla evimi arıyorum ama herkes uyuyor oluyor. geçen gün sabah 4’te kalktım ama akşam sandım. doğum gününü kutlamak için merkel’i aradım ama bana “doğum günüm dündü” dedi. çin devlet başkanını yeni yıl tebriği için aradım ama “yeni yıl yarın” dedi...

    putin: bunlar küçük sorunlar.

    medvedev: küçük sorunlar mı?!. içinde polonya başbakanıyla düşen uçağı hatırlıyor musunuz? taziyelerimi bildirmek için aradım ama bana uçağın henüz havalanmadığını söylediler!

  • yıllar önce... ateş hattı'ndaydı sanırsam. konu neydi tam hatırlayamıyorum ama tartışma feci kızışmıştı onu biliyorum. ortamın en hararetli anında melih gökçek ile emin çölaşan birbirlerine laf sokma, akabinde de inceden tehdit etme yarışına girmişlerdir:

    m.g. : belediyede sana bir kameraman ekibi tahsis ettik, takacağım onları peşine, tüm gün seni takip edecekler, açığını yakalayacağız, o zaman gör...
    e.ç. : asıl ben senin arkana takacağım koca bir kameraman ordusu, rezil rüsva olacaksın, asıl sen kendine dikkat et!

    tam bu sırada reha muhtar programın akışını kurtarmak için araya girer:

    "lütfen sakinleşelim efendim, daha fazla tartışmanın anlamı yok, zaman gösterecek artık kim kime takacak... ee... kameraları yani..."

  • whatsapp, viber vb. uygulamalarin altina "program super ama internet olmayinca mesajlar iletilmiyor" diye 1 yildiz veren hatta imdb uygulamasinin altina "film izlenmiyor, insanlari kandiriyorsunuz" yazip 1 yildiz veren mallarin yaninda buna da şükür dedirten akıl fakirleridir.

  • insan'dır...

    lefter'in elini öper.
    sergen benden iyi futbolcu der.
    iyi aile babasıdır.
    elinde telefon ile alışverişte eşini bekler.
    fenerbahçe zor sezonuda ben her göreve varım diye mesaj yollar.
    tribünde yaralanan adamı ziyaret eder.
    rakibe saygı duyar.
    oynayamadığı zaman ağlar.
    oğlum yarı türktür... burada büyüdü... der.

    bu adam iyi ki futbolcu olmuş gelmiş fenerbahçe'ye de onu tanımışız.

  • bazen sonuçları düşünülenden çok farklı olabilen görüşme.
    çok rahat ve beklentisiz olunca, özgüveni fazla ve iş bitirici bir görüntün mü oluyor nedir bilmiyorum ama şu anki iş için görüşmeye geldiğimde hali hazırda başka bir yerle anlaşmak üzereydim. ve çok rahattım.
    ben değil de sanki onlar giriyordu görüşmeye. ‘’iş beni tatmin eder mi, parası iyi mi, çalışma saatleri insani mi’’ gibi kıvırmadan ve net sorular sordum. sonra pazarlık başlayınca, kusura bakmayın ben bu paraya çalışamam dedim, çıktım.
    ardından defalarca aradılar ve beni ikna ettiler. parası anlaştığım diğer yere denk getirilince ve artı olarak evime yürüme mesafesinde olunca hayır demek aptallık olacaktı.
    ve işe başladıktan sonra bana söylenen ‘’rahatlığım ve mantıklı sorular sormam’’ sebebiyle tercih edildiğimdi.
    ben de ‘’kimin kimi tercih ettiğini tartışılır’’diyerek kovulma yolundaki ilk salaklığımı yaptım. ama şaka yaptığımı sanarak güldüler. ‘’bir de espri yeteneği iyi, ehiehihi’’ diye söylenerek gittiler.
    deliler.

  • çoraplarını çıkarıp çocuklarının ellerine takmış, donmasınlar diye. çocuklarıyla sıcak bir yuvada yaşamak varken donarak ölmesi bu dünyanın ne kadar adaletsiz ve iğrenç bir yer olduğunun ispatıdır.