hesabın var mı? giriş yap

  • 20 mart 2021'de, yine bir gece yarısı ülkenin merkez bankası başkanını görevden alarak sadece 3 ayda ülkenin para biriminin %20 değer kaybetmesine neden olarak 83 milyonu rahatsız eden bir zübüğün gece yarısı kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı yoktur diyerek getirdiği yasaktır.

  • on üç yaşında yoldaki bir taşa bakıp bu taşı kaç yıl hatırlıycam bakalım deyip hala hatırlamak.

    edit: ocakta 45 olucam. hala hatırlamak zorunda mıyım arkadaşlar :))

  • daha önceki entrymde belirttigim gibi bugun yayinlanan ön rapora göre uçak, birgen air kazasi gibi gösterge hatasi sebebiyle kafasi karisan pilotlarin yanlis komutlariyla "stall" olmus, düsmüstür.

    gerekli izinden sonra irtifa kazanmaya baslayan uçagin hizi dogal olarak yavaslamaya baslamasi lazimken kaptan pilot, uçagin kendi göstergelerinde tam tersi hizlandigini gormus. bu kaptan pilot gostergesine bagli olan pitot tupunun arizasini gosteriyor. bu sirada yardimci pilotun gostergeleri dogru calisiyormus. bu ariza sonrasi pilotlarin iki seçenegi bulunuyordu:

    1. yardimci pilotun gostergelerini baz alarak yavaslayan uçagin havada durabilecek minimum hizinin altinda düsmemesi, yani uçagin "stall" olmamasi için güç vermek

    2. kaptan pilotun hatali gostergesini baz alip uçagin hizini dengelemeye çalismak.

    nitekim ikinci durumu, yani pilotun hatali gostergesinden kaynaklanan asiri hizi engellemek için bir karar almislar. bu kararin anlasilabilir yani eger bir uçak kaydedebilecegi maksimum hizin uzerine geçerse uçak “overspeed” alarmi verir ve bu hiz uçagin havada parçalanmasina sebep olabilir. ıki hiz gostergesini karsilastirip, daha normal olan hizin yavaslamakta olan yardimci pilot gostergesi oldugunu da dusunebilirlerdi. ancak bu durumda pilotlari suçlamak bence biraz haksizlik olur.
    tahminimce pilotlar iki uyariyi birden duydular. “stall” uyarisi ve “overspeed” uyarisi. yani uçak "hizin cok dusuk duseceksin" diyor, ayni zamanda da "hizin çok yuksek parçalanacaksin" diyor. bu durumu hayal edebilmek ve bu durumda nasil bir tepki vereceginizi dusunmek çok zor. hayatinizin en onemli kararini bir iki saniye içerisinde vermeniz gerektigini soyleyen zit uyarilar pilotlarin kafasini karistirmis olmali. bu uyari sonrasi uçagi “overspeed” durumundan kurtarmaya karar verince kaptan pilot, uçagin burnunu daha da yukariya kaldirdi. bu hareketin amaci "overspeed" uyarisi sonrasi uçagi yavaslatmak.
    uçagi yavaslatma istemesiyle birlikte, pilotlar uçagin burnunu havaya kaldirinca asiri hiz belirten kaptan pilot hiz gostergesinin bu duruma nasil karsilik verecegini gormek istemis olabilir. söyle ki uçak bu durumda hala anormal degerler veriyorsa kaptan pilot kendi hiz gostergesinin hatali oldugundan emin olacak ve kesin olarak yardimci pilotun gostergesini baz alip uçagi hizlandiracaktı. ama ön raporlara göre kaptan pilot "51 kez" burnu kaldirmaya calismis. tam raporu bilmeden neden bu kadar israrli bir sekilde stall olana kadar burun kaldirmalarini aciklayabilmek bence zor.
    bu olay sonrasinda ise uçak beklenen hizin altina dusmus ve stall olmustur. uçak havadan tamamen kontrolsuz bir sekilde düsüp, parçalanmaya baslamis.
    tam raporu bilmedigimiz için bundan sonrasini öngörmek zor ancak bildigimiz tek sey stalldan kurtulamamislar, ve uçak maalesef bu sefer düserken “overspeed” olmus. bu sebepten dolayi uçagin kuyrugu ve motor parçalari havadayken parçalanmis.

    edit 1:
    - olay air france kazasindan cok birgen air kazasina benziyor. bu kazanin birgen air kazasindan tek farki sanirim irtifa. air france kazasina su acidan benzememekte: air france kazasinda yardimci pilot yerden izin almadan ve diger yardimci pilota söylemeden uçagin burnunu anlamsiz bir sekilde havaya kaldirmis, stall olana kadar ve hatta sonrasinda bile uçagin burnunu havada tutmustur. uçak açisini kaybetmeden duserken diger pilotlar uçagin neden "stall" oldugunu anlamaya calisir, yardimci pilot uçagin burnunu havaya kaldirdigini soyler, ama çok geçtir.

  • afganistan'da bir adam rüyasında hz. hüseyin’in "kendine 3 el ateş et, sana bir şey olmayacak" dediğini söyleyerek tüfekle kendini vurup ölmeyeceğini kalabalığa ispatlamaya çalışıyor.

    ama nedense ölüyor. çok ilginç

    kaynak

  • "eziksozluk" diye bir olu$umun evi.

    edit: kotuleyin bakalim ibneler

    edit: aslinda entry'nin hic editlenmedigi dikkatinizi cekti mi bilmiyorum

  • ''faruk hızlı ve nazik bir servis elemanı...''

    böyle bir kullanıcı yorumuna yer veren site. abi adam geliyor paketinizi veriyor parasını bir şekilde ödüyorsunuz ve gidiyor. bu samimiyet bu duygular ne zaman oluşuyor hiç anlamıyorum. ayrıca şu an ben de aynı restorandan sipariş verdim buyursun gelsin bakalım kimmiş bu faruk.

    edit: sipariş vereli 1 saat 40 dakika oldu hala ortada yok. hele bi gel faruk.

  • sultan mahmud bunun dedesinin kafasını kesmişti. dedesinin kellesini istanbul surlarına asıp sergilemişler.
    o yüzden bunların bize kini nefreti bitmez.
    türk askerini selamlamak büyük bir eziyet bunlar için.

  • saçma sapan bir gelenektir. hukuken de karışıklıklara sebep olur. zira evlilikle değişmediğinden soyad da aynıdır. staj yıllarımda bir davaya denk gelmiştim. duruşmalı bir idare yada vergi mahkemesi davasıydı.

    aile komple davacı.
    şu dedenin ismi verilmesi geleneği bir yerde kırılmış ailede ve çocuklardan birine babanın ismini vermişler. sonra dedeler de aynı isim döngüsüne girmiş. velhasıl ailenin erkeklerinin neredeyse hepsinin ad soyad aynı. hakim duruşma boyunca kafayı yedi. beyan alacak yanılmıyosam soyad mümin'di. celal mümin. hangi celal mümin? celal mümin oğlu celal mümin.

    adama diyo ki kaç çocuğun var. 3 tane. isimleri ne? celal, celal, biri de allahtan kız olmuş. neden isimlerini aynı koydun? birine babamın ismini diğerine dedemin ismini koydum diyo.

    velhasıl hakim kimin kim olduğunu çözemedi. zaten katip de bişeyleri yanlış yaptı. sinirlendi bi sonraki duruşmaya erteledi ifadeleri.

    not: henüz tc kimlik no yoktu, mahkeme salonunda pc ve printer değil daktilo vardı.