hesabın var mı? giriş yap

  • "seni seviyorum" dan sonra "aşkım", "canım", "bitanem", "sevgilim" gibi sevgi sözcükleri gelebiliyorken;

    "seviyorum seni" den sonra "lan", "ulan", "kız" gibi argo sözcükler gelmesi muhtemeldir.

  • geçmiş olsun kardeş. konsantre askerlik yapmışsınız. bu dediklerini kısa dönemlere 6 ayda uzun dönemlere 12 ayda günlere serpiştirerek yapıyorlar. sizin vakit dar olduğu için 21 günde ne yapabilirse yapmışlar. neyse yemişsin askerliği işte hürgeneral kardeşim. boşver unutursun zamanla...

  • bugun japon kirtasiye malzemeleri satan bir dukkana girip 3 buyuk japon markanin basat kalemlerini denedim. pilot, sailor ve platinum.

    platinum: 3776 modelini denedim. diger kalemlere de baktigimda en az vakit gecirdigim kalem oldu. 3 buyuk japon firmasi arasinda hem uc, hem kalem kalitesi olarak en geride buldugum marka.

    pilot: custom heritage ve falcon modellerine baktim. genel olarak hem iscilik, hem malzeme, hem uc kalitesi olarak uzmeyecek bir marka oldugunu dusunuyorum. konvertorleri cok kotu ama. bazi modellerde icindeki agitator'dan dolayi kalemi sallayinca takur tukur ses geliyor ve reddit'te murekkep doldurma konusunda ciddi sikintilar oldugu soyleniyor.

    sailor: pro gear ve 1911 modellerine baktim. uc olarak tartismasiz en guzel uclari uretiyor. hatta 21 karatlik ucu gercekten su ana kadar kullandigim kalemler arasinda en etkileyicisiydi. ancak kalemlerin geri kalani iscilik olarak cok basarili degil. ornegin kapagin tepesindeki sailor logosu, ve yine kapaktaki sailor 1911 yazisi $350'lik bir kaleme yakismayacak bir iscilikteydi.

    japon kalem markalari $200 seviyesinden baslayarak fiyat-performans anlaminda basarili kalemler sunuyor. $200-300 dolara alabileceginiz en basarili kalemler olduklarini dusunuyorum. sailor pro gear, 1911 ile pilot custom heritage ve pilot falcon modellerini begendim.

    sonuc olarak sailor pro gear siparisi gectim merak edenler icin. cunku ucu ve tasarimi en tatmin eden o oldu.

    edit: entry okunuyor biraz daha detay vereyim. 1911 cigar shape sevmedigim icin almadim. pilot falcon yumusak bir uca sahip oldugu icin ileride muhtemelen koleksiyonuma katacagim bir kalem. (yumusak uclar bastirarak yazinca daha kalin iz birakan uclar.) pilot'un yerine sailor'da karar kilmamin nedeni de pilot'un konvertoru ve sailor'un ucu oldu.

    edit2: sailor pro gear geldi. kalem ufak tasarim degisikliklerine gitmis. ucun tasarimini degistirip logolari da adam etmisler. boylece daha da iyi bir hale gelmis kalem. ucu harikulade.

  • servet ve esnaf düşmanıyım ne kadar zevklendim ne kaddaaarr zevklendim anlatamam size...
    edit: ne kadar çok avm tapar varmış mesaj kutum patladı...
    edit1: ironiden anlamayan nesle aşina değiliz ( bkz: bi üstteki entry )
    edit2: o avmlerin çoğunun arazisi aslında sizin depremde toplanma alanlarınız idi ( istanbul'da 15 yıl yaşadım )
    edit3: hala mesaj kutumdan küfredenler var ... ağır söverim geri bilginiz olsun ...
    edit4: sanırsın ki sözlük değil avm patronları derneğinde konuşmuşum bunları.. adamın parkı gitmiş yerine ucube bina dikilmiş; gelmiş oksijen ziyanları giden parkını toplanma alanlarını savunacağına bana küfrediyor...

  • ilginctir ki, the godfather uclemesinde, portakal cok onemli bir yer tutar. tahminimce sicilyanin portakali meshur oldugu icin olsa gerek, bu film serisi bir portakalin bakis acisiyla da izlenebilir. bakiniz the godfather serisindeki portakal olgusu:
    -ilerde michael corleone'e ihanet edecek olan sal karakterini ilk defa gordugumuzde bir portakal soymaktadir, sal ilerde olecektir.
    -woltz karakteri bir sahnede bir sepet portakalla birlikte gorulur, daha sonra adamin atinin kafasi kesilir.
    -don corleone* vurulmadan hemen once manavdan iki tane portakal alir.
    -bes ailenin katildigi toplantida tattaglia ve barzininin onune birer kase portakal konur, bu kisiler olur.
    -ve en onemlisi, vito corleone olmeden once bahcede torunuyla oynamaktadir, soyle ki, portakal kabugundan takma dis yapmistir kendine, sonra o da olur.

    bu olay serinin diger iki filminde de var ve de tesaduf olamayacak kadar fazlalar, hatta ikinci filmden simdi hatirladigim bir sahne, vitoyu isinden eden mahallenin kabadayisi fanucci olmeden once portakal kasasindan bir portakal aliyordu. bu konu kesinlikle arastirilmalidir.

  • bayram tatilinde kocamın köyüne geldik. komşunun kapısında iki koca araba, ikisi de almanya plaka. kayınvalideme sordum: "anne biz 9 saatlik yolda geberiyoruz. bunlar hangi akla hizmet o kadar yolu arabayla geliyorlar?" diye. meğer karıları çocukları uçakla geliyormuş. iki erkek kardeş de peş peşe arabayla geliyormuş her sene. dönerken arabayı erzakla doldurup gidiyorlarmış. günlük ihtiyaç dışında gıda alışverişi yapmıyorlarmış almanya'da. vay anasını dedim ya, hesaplara bak.