ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kırşehir şeker fab işçilerinin işten çıkarılması
-
çok sevindirici bir gelişmedir. darısı diğer işçilerin başına. (bkz: svihs)
ateist olmanın dayanılmaz mantıksızlığı
-
(bkz: sen buralarda yenisin galiba) *
türkçe futbol tezahüratlarının ingilizceleri
-
-take it! can't you take it?
miller-urey deneyi
-
1953 yılında, stanley miller ve harold urey adlı bir bilim insanlarının, canlılığın ortaya çıkışıyla ilgili görüşleri aydınlatmak için gerçekleştirdikleri deneydir. deney, ismini bu iki bilim insanının adından alır.
abiyogenez teorisi'ne göre canlılar, cansız varlıklardan üremiştir, hatta türemiştir. yani bu teori, "bir yaratıcıya ihtiyaç duyulmadığını" anlatmak istemektedir. işte söz konusu bu deney, bir bakıma abiyogenez teorisi'nin geçerliliğini sınamak için gerçekleştirilmiştir.
deneyin yapılışı: kısa ve net anlatmak gerekirse deney su (h2o), metan (ch4), amonyak (nh3), hidrojen (h2) ve karbon monoksit (co) ile yapılmıştır. düşünceye göre, böylesi bir karışıma yıldırım, şimşek gibi doğal etmenler etkilerse; canlılığı oluşturan aminoasitler oluşacaktır. şimşek, yıldırım gibi kıvılcımları temsil etmek için deneyde elektrotlar kullanılmıştır.
deney sonucu : yukarıda belirtilen karışıma elektrotlar yardımıyla kıvılcımlar uygulandığında, yaşamın temel taşı olan aminoasitler kendiliğinden oluşmuştur. aminoasit demek protein demektir, protein demekte canlı demektir. yani deney sonucuna göre canlılık doğa olayları sonucunda kendiliğinden oluşmuştur.
deneye yapılan itirazlar: böylesi bir deneyin yapıldığını duyan "dinciler" (dikkat, özellikle dinciler) durur mu, yapıştırmışlar hemen cevabı; "ilk insanın nasıl yaratıldığı kutsal kitaplarda yazıyorken, böylesi bir deney de nereden çıktı ey mümin kardeşler?" yok, yok; şaka yaptım. ilk defa mantıklı bir itirazda bulunurlar. şöyle ki:
birtakım bilim insanlarına göre, ilkel atmosferde metan ve amonyak yerine; azot ve karbondioksit bulunmaktadır. hal böyle olunca, söz konusu bu deneye göre aminoasitler oluşamayacaktır. hatta deneyi gerçekleştiren bilim insanlarının da bunu kabul ettiklerini iddia ederler.
ayrıca aminoasitler oluşsa bile, ilkel atmosferde oluşacak aminoasitleri parçalayıp onları yok edecek oksijen miktarı oldukça fazlaydı. yani yine aminoasit oluşamayacaktı.
deneyi destekleyen durumlar: birtakım bilim insanları derki; " ilkel atmosfer karışımını kesin olarak bilmesekte, bu deneyde kullanılan atmosfer karışımı, gerçeğe en yakın karışımdır ve deney geçerliliğini korumaktadır."
bazı bilim insanları şunu der: "söz konusu oksijen miktarı fazla değildir ilk zamanlar. çünkü bundan yaklaşık 5 milyar yıl önce demir yatakları bulunmuştur. işte atmosferdeki oksijen, demir ile etkileşime gireceğinden, atmosferde sanıldığı kadar oksijen yoktur."
her iki kesim kendilerince kanıtlarını, görüşlerini ortaya koyarlar kısacası.
sonuç: bilindiği gibi dincilerin en büyük kanıtları kutsal kitapları. orada yazılanlar kesin ve nettir. değişmemiştir, ya da insanlar tarafından zamanla çarpıtılmamıştır. ayetler nedense hep birilerinin çıkarları adına farklı farklı yorumlanmıştır. canlılığın oluşumu dincilere göre kesin ve nettir.
ancak bir gün bilim insanları canlılığın nasıl oluştuğuna dair bir deney gerçekleştirse, dinin emrettiği gibi araştırıp sorgularsa, bu durum hemen tepkiyle karşılaşır. en azından bazı bilim insanları, körü körüne inanmak yerine araştırmak istemiş, kendilerince bir sonuç, bir delil aramak istemişlerdir. nitekim söz konusu bu deney de birtakım din tacirlerini rahatsız etmiş olacak ki, onlar dahi araştırma gereği duymuşlardır, bu deneye itiraz edebilmek için.
ancak şöyle de korkunç bir durum vardır, yakın zamanlarda bu deneye benzer deneyler yapılmış ve aminoasitlerin kendiliğinden oluşabildiği anlaşılmıştır. yani deneyler olumlu sonuç vermiştir. "zaten yaşamın dünyaya başka gezegenlerden, yıldızlardan geldiği tezi" git gide kuvvetlenmiştir.
bilmem söylemiş miydim; "bilim bilmek ister, din ise inanmak."
90'ların unutulan şarkıcıları
-
akın-rebeka
ne de güzel adamdı.
bir de bu çocuklar, grup af
ragga oktay
hatırladıkça mutlu oldum, editlemem bu yüzdendir. hey gidi ergenlik, iron maiden ile yaşar arasında gidip gelirken...
netflix ve blutv'nin rtük'e bağlanması
-
netflix'in işi zor gözüküyor. sanırım 20dakikalık bir bölümün 10 dakikasını keserler artık.
netflix: hey guys who wanna drink wine??
rtük: hey millet kim fermente üzüm suyu içmek ister?
(bkz: şarap yerine fermente üzüm suyu denilecek)
aksaray'da besicilerin toplanıp dolar yakması
-
gerçekten sığır pazarıymış.
ankara'nın dünyanın en güzel yeri olması
-
(bkz: melih sen misin la)
silkelet sonra hamiş kal
-
sayfayı açmayı üşenenler için açıklayayım: abla hamile kalsın diye ilişki sonrası bacaklarından tutup çamaşır gibi aşağı doğru silkelemişler. sonuna kadar okumadım, sonrasında iyice süzülsün diye ipe asmış da olabilirler.
(bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)
sars-cov-2
-
italya'nın genel durumuyla ilgili resmi kaynaklardan türkçeye çevirdiğim faydalı olabilecek bazı bilgiler.
20 mart itibariyle italya’da hayatını #covid_19 sebebiyle kaybeden kişi sayısı : 4032
19 mart tarihli araştırmaya göre hayatını kaybeden ilk 3200 kişinin;
yaş ortalaması: 78,5
en genci: 31
en yaşlısı: 103
kadınların yaş ortalaması: 82
erkeklerin yaş ortalaması: 79
bugüne kadar, 50 yaşın altındaki ( genel oran içindeki payı % 1.1) covıd-19 pozitif ölen hastanın 36'sının ölüm raporları şu şekilde.
özellikle, bunların 9'u 40'ın altındaydı ve 31 ile 39 yaşları arasında 8 erkek ve 1 kadındı. 40 yaşın altındaki 2 hastanın hiçbir klinik bilgisi mevcut değildir, diğer 7 hastanın önceden mevcut ciddi patolojileri (kardiyovasküler, renal, psikiyatrik patolojiler, diyabet, obezite) vardı.
31-39 yaşları arası hayatını kaybedenler
toplam : 9 (0,3%)
erkek: 8
kadın : 1
*bunlardan 7 tanesinin önceden mevcut ciddi patolojileri (kardiyovasküler, renal, psikiyatrik patolojiler, diyabet, obezite) vardı.
2 hastanın hiçbir klinik bilgisi mevcut değildir.
40-49 yaşları arası hayatını kaybedenler
toplam : 27 (0,8%)
erkek: 18
kadın : 9
50-59 yaşları arası hayatını kaybedenler
toplam: 93 (2,9%)
erkek: 68
kadın: 25
60-69 yaşları arası hayatını kaybedenler
toplam: 329 (10,3%)
erkek: 267
kadın: 62
70-79 yaşları arası hayatını kaybedenler
toplam: 1134 (35,4%)
erkek: 877
kadın: 257
80-89 yaşları arası hayatını kaybedenler
toplam: 1309 (40,9%)
erkek: 884
kadın: 425
>= 90 yaşları arası hayatını kaybedenler
toplam: 298 (9,3%)
erkek: 136
kadın: 162
*tespit edilemeyen 1 kişi
covıd-2019 pozitif nedeniyle ölen hastalarda en sık görülen patolojiler
patolojiler (kişi sayısı (yüzdelik dilim))
iskemik kalp hastalığı :145 (30.1%)
atriyal fibrilasyon : 106 (22.0%)
inme : 54 (11.2%)
arteriyel hipertansiyon: 355 (73,8%)
diyabetes mellitus : 163 (33,9%)
demans : 57 (11.9%)
koah : 66 (13.7%)
son 5 yılda aktif kanser: 94 (19.5%)
kronik karaciğer hastalığı: 18 (3.7%)
kronik böbrek yetmezliği: 97 (20.2%)
sahip oldukları patoloji sayısına göre
0 patoloji : 6 kişi (1.2%)
1 patoloji : 113 kişi (23.5%)
2 patoloji : 128 kişi (26,6%)
3 veya daha fazla patoloji : 234 kişi (48.6%)
covıd-19 nedeniyle ölen hastalarda en sık görülen semptomlar
hemoptysis : 1%
ishal : 8%
solunum güçlüğü : 73%
öksürük : 40%
ateş : 76%
*hiçbir şikayet belirtmediği halde positif çıkanların oranı 5,7% şeklindedir.
kaynak ıstituto superiore di sanità
20 mart günü lombardiya bölgesindeki brescia şehrinde 48 yaşında markette çalışan bir kadın kasiyerin bu hafta başında başlayan ateşinin artmasıyla evinde hayatını kaybetmiştir. worldometer.info
dipnot: daha önceki 15 mart tarihli rapor bilgilerinin yer aldığı entriye burdan ulaşabilirsiniz.
dipnot2: daha önceki entryi izinsiz/habersiz şekilde başka başlıklara copy-past yapan yazarlara, ilk entrye bakılmaksızın ekşi şeylerde başkasının nicki ilen paylaşan moderatöre ve tabiki aynı şekilde kanunsuz ve etik olmayan yollarla medyada paylaşan çeşitli haber aşanslarına burdaki bilgileri daha çok kişinin faydasına sundukları için teşekkür ederim.
çocukları döverek ders anlatan öğretmen
-
şimdilerde öğretmenler yerden yere vuruluyor. eskinin öğretmenleri ise sürekli övgü alıyorlar.
manyak mısınız millet?
bundan 15-20 yıl öncenin öğretmenleri için "dayak" sıradan bir ders anlatma aracıydı. yaşım 39, benim ve benden daha yaşlı neslin ilkokul ve ortaokul yılları tokat ve sopa manyağı olarak geçti.
çok uslu ve uyumlu bir öğrenci olsanız bile, ortalama hafta 1-2 kere sıra dayağı yiyordunuz.
sıra dayağı nedir bilir misiniz? ana babanıza sorun, anlatsınlar.