hesabın var mı? giriş yap

  • tek pusula olduğundan ve işlemlerin kısa süreceğini düşünen vatandaşın gün içinde kullanmak istemesinden dolayı erken saatlerdeki kullanım düşebilir. bunu söylemek için çok erken, 14 mayıs seçiminde de sandıklardan yoğun bir katılım olduğu ve rekor gelebilir söylentileri gelmişti ama sonucunda gördük ki öyle bir şey olmamıştı. bu saatler için çok erken yorumlar yapılmamalı.

    edit: sabahtan beri çok eleştiri ve mesaj aldım bu entry yüzünden ne oldu arkadaşlar verilere göre katılım çok düşük mü kaldı? özellikle sandık hacmi daha boştu ya diyen arkadaşlar beni çok güldürdünüz geçen seçimde sandığa kitap gibi zarf attınız bu sefer ise bir sayfa zarf attınız. bunu da idrak etmedikten sonra da size gülmek dışında bir şey yapamadım.

  • ulusal kurtuluş mücadelemizin başladığı gün olarak kabul edilir.
    her köşesi emperyalist sömürgeci güçler tarafından işgal edilmiş olan osmanlı imparatorluğu'nun en parlak, en cesur ve yüreği bagımsız bir cumhuriyet özlemiyle yanan en aklı başında subayı olan mustafa kemal atatürk'ün, kendisi gibi düşünen aydın bir grup arkadaşı ile mücadele ateşini yakmak için bandırma vapuruna binip istanbul'dan yola çıkıp birçok engelleme teşebbüsüne rağmen sağ salim samsun'a ayak bastığı gündür.
    milli bayramımızdır.
    atatürk'ün " benim doğum günüm" dediği gündür.

  • "bursadan selamlar..herkese mesaj atmam ama sana mesaj atarken parmaklarım su gibi akdı..heralde endamın dan olsa gerek...ben hüsrev..bursa yıldırım eski belediye başkanının yeğeniyim..zmz sizinle tanışmak bana onur verir..saygılarımla.."

    (bkz: based on a true story)

  • bir aydır yazayım diyorum. yok arkadaş yazamıyorum. aslında tanımlayamıyorum desem daha doğru olur.

    çocuğu eline verdiklerinde hemen anlamazsın baba olduğunu diyorlardı. aslında anlaşılacak bir şey yok. tamamen doğal bir şekilde bambaşka bir hale bürünüyorsun.

    ne oluyor diyorsanız; mesela doğduğunun ilk günü bütün gün bakıyorsunuz evladınıza. sıkılmadan, yorulmadan. öyle bakıyorsun. yapabileceğin bir şey de yok aslında. derdi annesiyle onun, ama bakmaktan kendini alamıyorsun.

    annesini emdi mi? karnı doydu mu telaşı başlıyor. sonraları gazı çıktı mı uykusunu aldı mı telaşı başlıyor. hele bir de hastalanırsa falan insanın içi parçalanıyor. yanınızda olmasa da kokusunu duyuyorsunuz. arada bir resmini açıp bakıyorsunuz. gün içinde annesi aranıyor bir kaç kere.

    baba olmak önceliklerini değiştiriyor insanın. para harcarken "bu gerçekten gerekli mi?" diyorsunuz, diğer taraftan onun bir ihtiyacı varsa fiyatına bile bakmıyorsunuz. aylardır, yıllardır yapmaktan zevk aldığınız şeyleri geride bırakıyorsunuz. en azından bir süre. o süre ne kadar bilemiyorum. bebek bakıcılığı rolüne alışsam iyi olacak.

    kısacası başka bir hale bürünüyorsun. varlığını devam ettirmesi için annesine babasına muhtaç olan bir varlığın sorumluluğu biniveriyor üstünüze bir anda. bu durum ister istemez kendini sorgulamana da neden oluyor. geleceğimden emin miyim? ileride çocuğumun isteklerini karşılayabilecek miyim? ona iyi bir gelecek sunabilecek miyim? bu sorular içini yemeye başlıyor.

    benim için hayat şimdi başlıyor. iliklerime kadar hissediyorum bunu. resmen bir milat bu. güzel bir his ama bir yandan da altından kalkmak için olgun olmak gerekiyor. sadece maddi olarak değil mental olarak da hazır olmak lazım. velhasılı "çocuğum olsun çok tatlıaaaa" diyerek bu işe girilmez. gerçekten sorumluluk sahibi olmak lazım. bakalım ben becerebilecek miyim?

  • tam olarak benim o. üstelik üniversiteden önce de öyleydim. üniversite daha fazla bakış açısı kazandırdı, bölümüm zaten çok uygundu.
    ismim muhafazakar bir isim, en çok da buradan sorun yaşadım. çünkü kendini aydın ve seküler olarak nitelendiren o kadar çok yobaz var ki bu ülkede, isminizden hemen yapıştırıyor yaftayı. aynı bokun laciverti bu insanlar. gezide senin burada ne işin var diyen oldu. seçimlerde üsküdar'a chp sandığının başında sabahlarken ters ters konuşanlar da oldu. duyan zaten çok şaşırıyor, tip iskandinav, isim ortadogu olunca.
    hatta ekşiden tanıştığım insanlarda önyargılı gelip, tanıdığında utanıp özür dileyenler var:)
    bazı entrylerde bahsedildiği gibi ozguvensiz değilim, hatta fazla güveniyorum, başıma bela bile oluyor.
    ailem beni böyle kabullendi, ben de onları öyle kabullendim, tartışmayalım diye bazı konulara girmeden iletişim kuruyoruz, zaten yaşlı insanlar. kardeşlerim de benim gibi, aslında çok da baskı kurmamışlar düşününce. demem o ki, önyargı sizi kendinizden utandırır. ne kadar olmadığınızı söyleseniz de, farkında olmadan eleştirdiğiniz insanlardan farkınız kalmaz. insan kendini geliştiren ve değişebilen bir varlık, muhafazakar ailenin seküler çocuğu olmak da bu ülkede çok normal bir kavram.

  • yıllar boyunca yaptığı gezi programlarında "ben zeytinyağımı yunanistan'dan alıyorum, türkiye'de zeytinyağı yok, kimse kusura bakmasın" diyip diyip durdu.

    kim bilir belki de bu sebeple akhisar'da üretim yapan bir firmayla anlaşıp zeytinyağı şişelerinin üstüne ismini bastırdı ve 3 kat fiyatla satılmaya başlandı bu zeytinyağları. :) link

    bugünlerde açıklanan listede ise dünyanın en iyi 100 zeytinyağı listesine türkiye'de üretilen 14 zeytinyağının girdiği görüldü. novavera 4'üncü, hermus 6'ıncı., asiltane 13'üncü oldu üstelik bu sıralamada. link

    gözlerim sicimoğlu'nun da yağını aradı ama bulamadı listede. mesele tamamen duygusalmış anlaşılan :) ama yine de hastasıyız kendisinin. orası ayrı :)

  • o kiralari artıran emlakcilar. yok bir de utaniyorlarmsi. 1lira fazla almak için yapmayacaklari şey yok. çoğu zaten ucuza kiraya veren ev sahibini arayıp 3 katına verelim diyor.

  • çok enteresan aslında ünlü birisini dövmek falan. hani bizim buralarda pek yok, ünlü birisini konser vs. olmadan çok göremezsin. demek ki bolluk olunca istanbul gibi büyük şehirlerde ünlü de dövebiliyosun. mesela konya'da pavyonda, az sayıdaki barda olay çıkarsa yine ünlü birisi diye dövmez kimse. ne güzel bişey adamlarda ünlü dövme rahatlığı var, biz en fazla imza ister, selfi yaparız. sövse mesela abi ünlü bulaşmayın deriz, ünlü adamdır yapar deriz geçiştiririz meseleyi. vay amk ünlü dövüyo adamlar.