ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cem garipoğlu
-
asla öldüğüne inanmadığım kişi. ölü süsü verilerek başka bir ülkede başka bir kimlikle yasadığına inanıyor kalbim.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ne demek ateş böceği ateş etmiyor?
merve özbey
-
(bkz: şimdi reklamlar)
1 nisan 2015 öldürülen savcıya otopsi yapılmaması
-
otopsinin "vücudu kurcalamak" olduğunu sananları göstermiştir.
yiğidim aslanım, otopsi sadece neden ölmüşü değil, nasıl ölmüşü ve daha bir çok "şey"in incelemesidir, mermi çekirdeğinin giriş açısından tut, maktul'ün ölüm saatine kadar herşey gizlenmeye/saklanmaya çalışılan "şey"leri ortaya çıkarır.
senin anlamadığın o kadar "şey" var ki, köpekli, katilli cümle kurabildiğin için biz seni şanslı kabul ediyor, yanağından bir makas alıyoruz.
not: buralarda "vurularak öldürüldüğü kesin, neyin otopsisi anlamadığım olay, zehirlediler mi ona mı bakacaklar, katil köpekler bırı dımtıs" yazan bir şeyler var idi.imdu yürek yırtulur.
kapıları açın masrafları biz karşılayacağız
-
cebinden veriyosun di mi reis? yanlış olmasın.
doktorlar'ın kötü bir dizi olmadığını fark etmek
-
(bkz: stockholm sendromu)
erkeklerin klozet kapağını kaldırmadan işemesi
-
kastedilen en üstteki kapaksa hayvanlıktır evet...
baobab yayınları
-
çizgi roman söz konusu olduğunda favorim olan yayınevi. sahibi ve baobab'ın bastığı pek çok kitabın çevirmeni doğan şima harikulade işler yapıyor. zaten doğan bir çizgi roman hastası, öyle güzel eserler bulup çıkartıyor ki okuyunca insan hayran kalıyor. işlerine bayılıyorum.
baobab yayınları'nın çıkardığı çizgi romanlara başlamak isteyenler için sevdiklerime kısa kısa değineyim.
cahiller, karşılıklı bir aydınlanma hikayesi - şarap hayatımda önemli bir yer kaplıyor. hatta hayatımı şarap satarak kazanıyorum. eğer sizin de şaraba azıcık da olsa ilginiz varsa bu çizgi romana bayılacaksınız. o chenin blanc'ı bir gün içmek hayaliyle. detaylı yorumum için (bkz: #107434957)
hariciye günlükleri - politika dünyasının, bürokrasinin ve siyasetin ne menem bir şey olduğunu şahane çizimlerle anlatan bu eser, hoş bir hiciv.
avare tanrı - hikayesi zaten mükemmel ve sürükleyici ancak öylesine göz alıcı ve parıltılı çizimleri var ki beni ilk vuran kısmı onlar oldu. modern çağda geçen ve mitolojik karakterle bezeli bu hikaye şarap tanrısı dionysos'a dokunduğu için yeri ayrı.
kaybolan o günler - bilimkurgu hikayelerine ve kitaplarına benim gibi tutkunsanız sizleri hemen içine alacak bir hikaye. bu eserin çizimleri de ayrıca övgüyü hak ediyor. bir ara sınırlı sayıda kalın kapaklı hali de piyasaya sürüldü. çok şıktı.
hartlepool maymunu - milliyetçilik denen o sığ ve geri kalmış düşünceyi öyle güzel yerden yere vuruyor ki şapka çıkartıyorum. zaman içerisinde daha iyiye doğru gitmemiz temennisiyle.
kurt - bir koyun çobanı ile kurdun arasındaki ilişki, çekişme ve gerilimi kullanarak insana ve doğaya dair güçlü mesajlar veren bu eser, sonundaki değerlendirme yazısıyla ağzımı açık bıraktı. şahane bir metin.
bütün ayazların ortasında - bu topraklardan çıkmış yetenekli yazar ve çizer ege avcı'nın bu hikayesi adeta bir nuri bilge ceylan filmi havasında. ayrıca kayra'nın aynı isimli rap albümünden serbest bir uyarlama. okuduktan sonra müziğe de kulak verin.
renkleri anlaşılamayan elbise fotoğrafı
-
mavi ve siyah görenler beyaz ve sarı görenlerden daha zeki falan diye bişey yok mu amk iyice birbirimize düşelim
sen kadınsın yerini bil fıtratını zorlama
-
geldi yine fıtratını yediğim. 13 yıllık akp iktidarında en nefret edilen kelimeler sırlamasında ilk üçe girer sanırım bu iğrenç kelime.
"cumhurbaşkanı tayyip erdoğan’ın ‘kadın erkek eşitliği fıtrata ters’ sözlerinin ardından bir türkçe öğretmeni kadınlara hakaret içeren şiirini okul dergisinde yayımladı."
hay fıtratınızı önden arkadan.
şiiri okurken kusabilirsiniz dikkat edin:
haber
20 mart 2017 david rockefeller'ın vefat etmesi
-
"yeni dünya düzeni" masallarını yönetme işini kime bıraktı acaba?
ben en çok onu merak ediyore.
şems-i tebrizi
-
mevlana'nın batıni yönünü tamamlayan can dostu. bir anlamda hocası da diyebiliriz. aralarındaki sevgi-aşk ilişkisini anlatmaya sözcükler yetmez. aşağıdaki anekdot fikir verir sanırım:
şems birgün kaybolmuş ortadan.
mevlana "şems" deyu deyu ağlar olmuş.
birgün uzun yoldan bir adam gelmiş.
"şemsi gördüm, şems'ten haberlerim var" demiş.
adam mevlana'nın huzuruna çıkmış
ve anlatmaya başlamış
ipe sapa gelmez tutarsız şeylermiş ama anlattıkları.
mevlana çıkartıp hırkasını vermiş adama
"anlamadın mı adam yalan konuşuyordu" demiş yanındakiler
niye hırkasını verdiğini merak ederek.
"ben" demiş
"yalan haberine hırkamı verdim"
"doğru olsaydı anlattıkları canımı verirdim"
bu durumda lafı kesmek düşüyor bana.
osuruktan ünvanlar
-
(bkz: reis)
noktalı virgül
-
genellikle yanlış kullanılan noktalama işareti. kullanım alanlarına şöyle bir göz atmakta fayda var kanımca:
1. cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur: öğrenciler birinci sınıfta mitoloji, eleştirel okuma, gramer; ikinci sınıfta ise kültür tarihi, rönesans, romana giriş gibi dersler alırlar.
2. ögeleri arasında virgül bulunan sıralı tümceleri birbirinden ayırmak için konur: sabahtan beri bekliyorum; ne gelen var, ne giden.
3. virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için konur: italya, ingiltere, ispanya; roma, londra, madrid.
4. kendilerinden önceki tümceyle ilgi kuran ancak, fakat, lakin, çünkü, yoksa, bundan dolayı, binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, öyleyse vb. cümle başı bağlaçlarından önce konur. ancak bu bağlaçlardan önce yazar, araya nokta, virgül, noktalı virgül koymakta serbesttir. bu husus, yazarın biçemdeki tercihiyle ilintilidir: ilk başta şüpheyle içeri alındı;(,)(.) ama sonra kim olduğunu anladıklarında ona dostça davrandılar.
** özneden sonra kullanılmaz; bağlaçla başlayan tümcede bağlaçtan sonra kullanılmaz.
** bu entry hazırlanırken http://www.tdk.gov.tr/ adresinden yararlanılmıştır.
(bkz: eksi sozlukte egitim seferberligi)