hesabın var mı? giriş yap

  • baba bir tamirat işi ile uğraşmaktadır.

    - baba ya o öyle olur mu. alttan ittireceksin.
    - hsss
    - ya baba bırak allahaşkına, o tornavidayla olmaz o, şununla yapsana.
    - (dayanamaz işi bırakır) bak oğlum bigün dedenin dükkandayım. saat tamir ediyor rahmetli. ben de omuzundan bakıyorum. dedim ki "baba şunu şöyle yap, bunu böyle yap", deden elindeki işi bıraktı, bana döndü, anlatmaya başladı:

    birgün devenin biri coşkun akan bir ırmağın kenarına gelmiş, maksadı karşıya geçmek. suya girmiş, yürümeye başlamış. biraz açılınca akıntıdan ayakları yerden kesilir gibi olmuş. o esnada korkudan biraz kaçırmış.

    deve bakmış ki boku suda batıp çıkıyor, girdaplara gire çıka, döne döne uzaklaşıyor, içinden geçirmiş.

    "işe bak yahu, sıçtığım bok bana yüzme öğretiyor."

    -tısss

  • istanbul erkek lisesi'nde bir almanca sınavı: kağıdın bir yüzünde bir hikaye, diğer yüzünde "hikayenin içeriğini özetleyiniz" şeklimde bir soru (inhaltsangabe). kağıdın hikaye olan yüzüne bakmak zahmetine katlanmayan bir arkadaşım, kafasından hayali bir hikayenin özetini yazıp, sonra da bize "yaa siz nasıl bir hikaye uydurup yazdınız" diye sormuştur. sonuç: içerik notu:1, gramer notu:2 (10 üzerinden)

    (edit: entry kötülenmiş. serdar? sözlükte misin lan, sen mi kötüledin oğlum, ne kızıyorsun lan komikti işte yazmayalım mı?)

  • betta splendens, (siyam kavgacısı, siyam kavgacı balığı olarak da bilinir) ilk olarak güneydoğu asya'da keşfedildi. aşırı agresif olan bu gösterişli canlı; pirinç tarlalarında, drenaj hendeklerinde ve bölgenin ılık sel ovalarında evini kurmuş, sık sık çıkan fırtınalara ve yıkıcı kuraklıklara alışmıştı. çevresindeki devirli ve sert değişiklikler, balığın bu şartlara uyum sağlamasına yardımcı oldu. gerçek bir labirentli canlı oldu. bir labirentli canlı olan bu balık, doğrudan havadan oksijen solumak ve solungaçlarından oksijen sağlamak için eşsiz bir yeteneğe sahiptir. sonuç olarak, betta splendens ve diğer labirent balıkları ek solunum organlarıyla (labirent) hayatta kalabilir ve gerekirse etraflarındaki havayı soluyabilir (nemli kalmaları şartıyla). betta splendens, küçük alanlara ve düşük su kalitesine tolerans gösterebilse de, düzenli su değişiklikleriyle küçük akvaryumlarda (en az iki galon) iyi bir şekilde hayatlarını sürdürebilirler (30 litre akvaryum en iyi seçimdir). bir betta splendens için tercih edilen su sıcaklığı 76-82 derece fahrenheit'dir (24-27 celcius). 30 celcius'a kadar tolerans gösterebilirler.

    betta splendens hafif asidik suyu (ph 6.5 ila 7) ve ılık suyu sever. soğuk su bağışıklık sistemini baskılayabilir ve hastalığa neden olabilir. bettaların birkaç farklı kuyruk şekli vardır - en yaygın "peçe kuyruğu". diğer kuyruk şekilleri arasında "yarım ay", "çift kuyruk", "kısa kanatlı dövüş stili kuyruk" ve "taç kuyruğu" bulunur. betta splendens esaret altında 2-3 yıl yaşar, ancak iyi yaşam koşulları sunulan birçok betta'nın 5 yıla kadar ömrünü sürdürdüğü görülmüştür. betta, doğduğu tayland'da genellikle "doğu'nun mücevheri" olarak anılır.

  • özel eğitime muhtaç olan arkadaşımın kafasını yardığım için iyi ki beni dövdün öğretmenim. o günden sonra engellilere karşı inanılmaz hassaslaştım.

  • 1978 yılıydı. çaycumada hakimlik yapıyorum. hukuk hakimi arkadaşım ; " ankarada bir işim var, hafta sonu kendi arabamla gideceğim. pazar akşamı döneriz. gelmek ister misin ?" diye sordu. sevindim. birlikte ankaraya gittik. pazar akşamı beni bulunduğum yerden aldı. dönüşte sanırım devrek yakınında trafik polisi kontrol yapıyor. yolun ortasında dikilmiş, araçları durduruyor. hava kararmak üzere. polis net olarak görünmüyor. kendisi için tehlike.. neyse durdurdu. ben arkadaşıma "hakim olduğunu söyle" dedim. "hayır" dedi. arkadaşımın bir eksiği çıkmadı. polis,
    "gidebilirsiniz " dedi.

    hareket ettik. niçin kendisini tanıtmadığını sordum. "iki sebeple" dedi." birincisi ,memur görevini yapıyor. görevde eşit davranmak gerekir. benim kim olduğumu söylemem onu zor duruma sokabilir. ikincisi, trafik kanuna göre hakimin trafik suçu işlemesi durumunda suçüstü hükümlerine göre ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerek. bu uzun bir süreç. bu yüzden kim olduğumu söylemedim" dedi. "yani bazen kim olduğunu söylemek aksi sonuç doğurabilir" diye de ilave etti.

    edit : bir yazar arkadaşım, niçin "hakim olduğunu söyle" deme ihtiyacı duyduğumu sormuş. meslektaşlarımdan öyle görmüştüm. henüz hukuk hakimi arkadaşım kadar olgunlaşmış bir hakim değildim. bu bana bir ders oldu.

  • roma'da yemek yediğimiz minik bir restaurantta arkadaşıma "burda herkes türke benziyor. şu arkandaki adama bak, bildiğin allaaan konyalısı" dememle birlikte adamın masaya gelip "aaa siz de mi konyalısınız yoksa?" demesi. kibarlığıyla ezmesi, kemkümlerime ve bize her yer konya gibi salak bir espiriyle sıvamama bile gülmesi.

    italya denince aklıma yerin dibine girdiğim bu sahnenin gelmesi çok acı.