hesabın var mı? giriş yap

  • harika fikir. böylelikle çok estetik ve klas goller izleyebiliriz. kendi yarı sahandan atılan gol de 3'lük sayılsın misal. kalecinin beşliğinden atılırsa beşlik olsun. sokak style. önce ligimizde denemeliyiz. zaten boktan bir lig, kaybedecek bir şeyimiz olmaz.

    edit: 2014 yılında bunları yazdığımızda alttaki dalga geçen entryleri görüyorsunuz. al bak koskoca kulübün başkanı da aynı şeyi söylemiş.

    önümüzdeki elli yıl içinde gerçekleşecek öneridir.

  • uçakta zaten hostesler 700-800 km hızla koştukları için birisinin kafasına konması yeterlidir. boşa yorulmasın.

  • başlığı açan arkadaşa ibretlik tespitinden dolayı kocaman bir teşekkür. deneyimlerime dayanarak söylüyorum ki berber sizi devamlı müşterisi olarak belledikten sonra ;

    - randevu vaktinize sadık kalmaz.
    - saçınızı kafasına göre tıraş eder.
    - tıraş esnasında saçma sapan videolar izletir.
    - tıraş esnasında sürekli telefonla konuşur.

    edit: "tıraş"

  • aslında kendisinin ve fedonun emdiği güneş ışınları sayesinde küresel ısınmaya bir nebze de olsa dur diyebiliyoruz ama kıymetini bilemiyorsunuz işte. işiniz gücünüz bok atmak, yılansı gece faresi ibneler sizi.

  • geçen hafta annem ziyarete geldi. polis akademisi filmlerini çok sever, bir de dublajlı sever çünkü polis akademisi filmlerinin dublajı çok iyidir. hatta bence de dublajı orijinalinden daha iyi olan filmlerden biridir. açayım izleyelim dedim çok sevindi.

    filmler arşivimde var ama dublaj yok, aha dedim bedava verilen turkcell tv bir işe yarayacak. sansür vardır ama sigara falan blurlamışlardır, neticede 40 yıl öncesinin komedi filmi.

    neyse izliyoruz, ikimizin de belki tüm seride en sevdiği sahne gelmek üzere olduğu için heyecanlıyız. mahoney, teğmen harris'in iki yalakasını mavi istiridye barına yolluyor. o meşhur müzik gelsin diye bekliyoruz. gelmiyor. mavi istiridye barı yok. içinde sadece dans olan koskoca bir sahne kesilmiş.

    kesilen sahne şu bilmeyenler için:

    https://www.youtube.com/watch?v=niumqldl_k0

    tatlar kaçtı tabii. kapattım turkcell tv'yi, arşivdekini taktım lordlar gibi sansürsüz izledik. başka neler kesilmiş bilmiyorum ama süresine baktığımda 12 dakikasının uçtuğunu gördüm 40 yıllık filmin.

    gerçekten buna para vermeyin.

  • "ya su an yasadigimiz dunya aslinda nesli tukenen bi irkin yasamlarini surdurmek icin yuzbinlerce yil once sectigi yasanabilir bir gezegen ise?" diye dusuncelere surukledi beni bu film.

  • algısı mı kaldı lan? vermişiz vereceğimizi. yavşaklığın lüzumu yok. türkiye'de darbe olup chp'liler mhp'liler işkencedeyken sizin gibiler avuçlarınızı ovuşturuyordunuz. duyan da darbeden muzdaripsiniz sanacak.

  • olması gereken bir model ancak, bu tür modelde şöyle bir sorun olabilmekte; eğer yurtiçinde üreteceğiniz bir sanayi ürününün teknolojisini ülke olarak kendiniz bulur üretirseniz sorun yok! bu ürünü ihraç da edebilirsiniz.

    ancak, eğer ürünün teknolojisine sahip değilseniz, lisansını bir başka ülkeden alırsanız veya know-how gibi bir anlaşmayla üretirseniz, işte o zaman teknolojiyi veren ülke bu ürettiğiniz ürünü 3. bir ülkeye ihraç ettirmez size! kötü olan tarafı buradadır. sadece iç piyasaya çalışırsınız.

  • kürşad tüzmen'in gençliğinde yaptığını iddia ettiği şey: http://www.hurriyet.com.tr/pazar/20777197.asp

    --- spoiler ---

    son dönemde sanki çıldırmış gibisiniz...
    - zaten çıldırmış adamım. ‘şu çılgın türkler’i okumadınız mı? atatürk de bir çılgındı. odtü’de ülkücüydüm. devrimcileri dövüp dövüp atıyordum. iki ülkücü vardı: biri kürşad tüzmen, diğeri üzeyir kaptan. ikimiz, 10 bin kişilik okulu sustaya çevirmiştik. zafer çağlayan diyor ya, “eskiden tanışıyoruz” diye. o zaman ülkücüydü, şimdi “kürt’üm” diyor; fark etmez, ülkücü türkücü... odtü’den gider, yükseliş’te onları dayaktan kurtarırdım.
    --- spoiler ---

    dediğine göre iki ülkücü olarak 80'lerde 10bin'lik odtü'yü dize getirmişler.

    (bkz: tutmayın küçük enişteyi)