hesabın var mı? giriş yap

  • duygu sömürüsünden nefret ederim ama şunları yazmasam içim rahat etmezdi:

    ben de berra gibi engelliyim. spastik değilim serebral palsi'liyim ama sorunlarımız çok benzer. ben de yürüme zorluğu yaşıyorum. şurada onun halinden en çok ben anlarım herhalde. yıllarca haftanın neredeyse her gününü fizyoterapi pedinde geçirdim. saatlerce fizik tedavi aldım. çektiğim acının, döktüğüm terin, göz yaşının haddi hesabı yok! en iyi doktorların odasında, en iyi fizik tedavi merkezlerinin salonlarında yıllarım geçti. benimki ameliyatla çözülecek bir şey değildi. bir yere kadar iyileşme ya da en azından fazla ilerlemesini durdurmayı başardık. şimdilik...

    velhasıl seni en iyi ben anlarım berra. o para belki şimdi, belki bir sene sonra ama muhakkak toplanacak ve ameliyatın gerçekleşecek. son cümleyi "ve yürüyeceksin"le bitirmek isterdim ama 25 yıldır bu hastalıklarla mücadele eden ve çevresini gözlemleyen biri olarak ihtiyatlı davranıyorum. ama ihtiyatlı olan "beni" size anlatayım:

    dünyanın en realist insanıyımdır. hiç öyle olmayacak hayaller kurmam. daha çocukken de böyleydim, şimdi de. hatta olaylara hep olumsuz bakan biri bile sayılırım. "liseye tek başına gidip gelebilir mi" soruları uçuşurken hoooooop bir baktık ki 4 sene bitmiş! "artık buraya kadar, üniversite falan hayal tabii ki canım" derken uzaktan eğitimle üniversite de bitmiş! "e tamam artık bu kadar evde oturur kitap okur, yazı yazarım" derken hiç beklenmedik şekilde çat kpss'yle memur olarak atanmışım!***

    yani demem o ki potansiyel bağışçı, olmaz olmaz deme hiç; olmaz olur! gönlümden geçen tabii ki berra'nın yürümesi, koşması, bisiklete binmesi... umarım seni "yürütebiliriz" berra. bu sefer umutluyum!

    ---
    kendim ve ailem adına küçük de olsa bir bağışta bulundum kampanyaya. umarım siz de katılır şu çocuğun hayallerini yaşama ihtimaline bir el atarsınız. hayatımda ilk defa duygu sömürüsü yaptım ibneler basın paraları!

    ---
    edit: 15.04.2015 13:11 itibariyle 172 bin lira toplanmış. duygulandırdınız beni ibneler.
    ekleme: farelihamburger mesaj atmış: "duygulandırdın lan ibne. dün iddaadan 200 lira kazanmıştım senin yüzünden gitti paralar mınıskiim"

    kendisini açıktan kutluyorum!

  • :/

    kelimeyle ifade edemedim özür dilerim.

    "redd-i miras" diyince hemen "aman!". kulağa kötü geliyor diye çünkü. halbuki hiç alakası yok.

    şimdi diyelim ki baban borç yaptı. sen hiçbir söz sahibi olamadın bu konuda. belki senin için borca girdi, bilemezsin, ama o borç karşılığında bir mal mülk proje tiyatro herneyse, birşey edindi. yani "maddi" bir karşılığı var. sonra da baban vefat etti. iki seçeneğin var.

    1) mirası alacaksın, vergini vereceksin, mal mülk -varsa- kalacak, ama borçlar da gelecek. ödeyecek paran varsa ödeyeceksin.

    2) mirası reddedeceksin. mal mülk -varsa- gidecek, ama hayatının baharına da borç yüküyle başlamamış olacaksın.

    gençler ikincisini seçmiştir.

    sana ne?

    şimdi gelmiş bazıları "vay efendim onun mirasına nasıl sahip çıkmaızya09a" mahiyetinde birşeyler filan deniyor.

    çocuklar manevi mirasını reddetmedi ki? maddi mirasını reddetti. borcuyla malıyla -kaldıysa- onu reddetti. eğer "sanatçıya vefa" ise belki de çocukların eğitimi için olan yapılmış borçlar -ki manevidir, karşılığı yoktur- borçları ister istemez çocuklar üstlerine aldılar zaten. o sorumluluk zaten onlarda var.

    hayata temiz başlamak onların da hakkı. ama sen kendi uydurmuş olduğun bir sorumluluk ile o gençlere bu borcu yüklemeyi "namus borcu" filan gibi görüyorsun.

    bravo.

    aynı şeyi başkaları sana "ataların için ölmelisin" filan şeklinde de yapıyor, hatırladın mı?

  • anlık güldüren yorumlardır. for example :

    " "bugün ne giysem?" programı erkekler için olsa 10 dakika sürmezdi.
    -kokmuyor hacı bu tişört. giy gitsin amk. "

  • ad soyad, telefon, e posta ve adres bilgilerini çaldırmışlar. bi de, "yapılan çalışma sonucu ihlalin yalnızca listede açıkladığımız unsurlarla sınırlı olduğunu tespit etmemizin akabinde" diye açıklama yapıyorlar.

    bundan öte bi kredi kartı bilgisi kalıyor, onu da herkes sisteminize girmemiştir zaten. başka ne çaldıracaksınız? bütün database gitmiş.

    edit: kullanıcı tarafında çok bi kayıp yok diyenler; ad soyad, cep telefonu ve ev adreslerini de girdikleri entry'lerin altına iliştirsin bi zahmet. yüreklerini bi görelim.

    düşünün, kötü niyetli kişiler; sizin ya da sevdiklerinizin adına, güncel telefonuna ve adresine anında ulaşabilecek. 2016'daki sızıntıyla, 2021 yılında gerçekleşen bu olayı temize çekemezsiniz. güncel verilerimizin tamamı şu an birilerinin elinde.

  • sabır gerektiren bir iştir. gitarınızı akord edersiniz ve 12. perde üzerinde gitarın aynı notayı vermesi için köprüde tellere ayar çekersiniz. derken haliyle akord kayar, bir daha akord edersiniz ve köprüde ayar çekme işlemini bir kere daha tekrarlarsınız ta ki gitarın 12. perdede verdiği nota ve aynı teli boş çaldığınız zaman duyduğunuz nota aynı olana kadar. sabit köprülü olmayan gitarlarda can sıkıcı olabilir. köprüyü elinizden geldiğince az hareket ettirmeye bakın. eğer tüm denemelere rağmen yapamıyorsanız gitarınızın sap ayarını yaptırmanız gerekebilir. ayrıca eklemeden geçmeyelim hiçbir zaman tam anlamıyla mükemmel bir entonasyon sağlayamazsınız. bu işlemi tamamladıktan sonra pamuk gibi yumuşacık ve bir o kadarda hassas klavyeye sahip olacağınız garantidir.

  • almanya'dan yıllık izne gelen akrabalarımızın benim yaşlarımdaki çocuğuyla birlikte (11-12 yaşlarındaydık) batıkent'ten demetevler'e -lunaparka- gitmek için bindiğimiz dolmuşta yaşamıştım benzer bir olayı. (aslında buna olay bile denemezdi, o zamanlar henüz olric yoktu, hava raporlari da günlük bültenlerden sonra okunmuyordu. henüz durum, bugünkü gibi açik ve seçik, bir bakima da belirsiz değildi..)

    hatırladıkça gülerim. almanya'dan gelen arkadaşımla ben en önde oturuyorduk. arkadan biri omzuna dokunup, "şu parayı uzatır mısın?", diye sordu. çocuk büyük bir ciddiyetle parayı uzatan adama dönüp, "ben burada çalışmıyorum." dedi. kimse böyle bir cevabı beklemiyordu tabii. çocuk taviz vermez bir tutumla bir zırh gibi duruyor, görevi olmayan bu işi yapmayı şiddetle reddediyorurdu. parayı uzatan adam bir şeyler eveleyip gevelemeye başladı ama ben iki büklüm olmuş kahkaha atmakla meşgul olduğum için gerisini pek hatırlamıyorum.

  • bizimki; 14 yıllık hayatı boyunca defalarca ishal oldu, coşkun arkadaşları tarafından kovalandı, eve kaçak giren kedilerle savaştı, bunun kanatları çok uzamış diyen psikopat dayı tarafından kanatları kesildi, yemi dışında fantazi olsun diye tadına bakmadığı yiyecek içecek bırakılmadı, kafesinden firar etti, evin içinde köşe bucak arandı yorganın altından çıktı, su sevdası yüzünden akan muslukların altına girdi, geniş ağızlı bardakların içinde boğulma tehlikesi atlattı, manevra kabiliyetini ölçmek için bir odadan diğerine uçarken üzerine kapı kapatıldı, kaleye geçirilip pinpon topuyla ters köşeye yatırıldı... ve daha birçok şey.

    ama eceliyle gitti, yakışmadı.