hesabın var mı? giriş yap

  • akıllı sayaç kullanmak suretiyle, kullanacağınız aletlerden ödün vermeden faturanızı düşürebileceğiniz bir yöntemdir. yalnız akıllı sayacı akıllı şekilde kullanmak lazım. 3 ayrı tarife vardır.
    1- 06:00-17:00 bu saatlerde kullandığınız elektriğin birim bedeli akıllı tarife kullanmayan bir aboneden bile daha ucuzdur. bu saatlerde sıradan abonelerden daha ucuza elektrik kullanmanın keyfine varabilirsiniz. haftaiçi zaten evde olmazsınız bu saatlerde. haftasonu da normal yaşantınıza devam edersiniz.

    2-17:00-22:00 bu saatler arasında kullanılan elektrik bedeli normal abonelerden daha pahalıdır. bu saatlerde tam bir elektrik disiplini uygulanmalıdır. kesinlikle ütü, çamaşır, bulaşık ve kurutma makineleri çalıştırılmamalı, tüketime dikkat edilmelidir.

    3-22:00-06:00 bu saatler arasında normal abonelerden ve saat 17:00-22:00 saatleri arasında olan tutardan yaklaşık 1/3 oranında ucuz kullanırsınız elektriği. çamaşır, bulaşık ve kurutma makineleri, ütü bu saatlerde kullanılmalıdır.

    benim çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi zaman ayarlı. ya gece 10 da çalıştırıyorum ya da kurup, saat sabah 5-6 gibi bitecek şekilde ayarlıyorum. 2 adet de zaman ayarlı prizim var. örneğin kışın saat 22 de yatarken kombiyi kapatıp 2 adet elektrikli radyatör ve elektrikli battaniye kullanıyorum. apartmanımda tarifeden memnun kalmayanlar ve tarifesiz kullanıma geçenlerden yaklaşık %20 daha az para ödüyorum. ne kadar ışık söndürüp, fişleri prizden çıkartsalarda benim tasarrufum karşısında deve de kulak. üstelik kombim daha az çalışıyor. doğal gaz da daha az ödedim. her gün 8 saat doğalgaz kullanımım az oldu. elektrikli radyatör kullandığım için kombi, bir sonraki açılışta çok yoğun çalışmadı. ki kombinin kapatılmaması gerektiğine çok inanmıyorum. ben günde 8 er saat kapattığımda yine diğer komşularıma nazaran %30-40 az gaz parası verdim.

    ha 17-22 saatleri arasında ütü yapmadık mı, makine çalıştırmadık mı, elektrikli fırında pasta-börek-çörek pişirmedik mi? hepsini yaptık ama kullanımı olabildiğince kısıtladık.

    akıllı sayaç, puantlı tarife ve akıllı kullanımla yukarıda başkaları tarafından verilen önerilerin tamamından en az %20 daha az fatura ödenecektir. kışın bu oran daha da artar. üstelik ne ısınmanızdan, ne çamaşır, bulaşık veya diğer keyfi şeylerden uzaklaşmadan.

  • bazen yoruluyorum laf anlatmaktan, o zaman ali aklıma geliyor kendimden utanıyorum.

    benim sözüm var sana delikanlı kardeşim.

    bu memlekette yaşanan pislik ortadan kalkmadan yahut ben son nefesimi vermeden susmayacağım.

    bir şey yapabiliyorum da diyemem bu organize şerefsizlik çetesinin patlayan foseptiği karşısında ama susmaya gönlüm razı değil.

    bir bardak suyum var onu döke döke temizleyeceğim, mis gibi yapacağım bu memleketi.

    huzurlu ol, buralar bizde.

  • - alo iyi günler nikol hanım mi acaba?
    - evet buyrun benim...
    - ben telekomdan arıyorum da, acaba hattınızda bir sorun var mı diye deneme yapıyorduk, ahizeye üfler misiniz acaba?
    - tabii. pıfffffffffft...
    - ben... yani... o kadar güzelsiniz ki... yapamıycam...
    - !?

  • insana dair sınırların aslında ne kadar zihinsel olduğunun bir göstergesidir.

    deliliği, insanın dünyayla bilinen zihinsel bağlarının kopması ya da gevşemesi diye tanımlayabilirim. uzunlamasına bir süreç olabildiği gibi, geçici de olabilir.

    deli kuvveti ise bu durumun içindeki insanın olmadık yer ve biçimlerde ortaya koyduğu bedensel güçtür. onlarca örnek hatırlıyorum ama bir kaçı aklımda yer etmiş.

    18 yaşında bir hastamız vardı. gencecik, ufak tefek bir kız. bipolar bozukluk tanısıyla izliyorduk. manik atakla servise yattı. ufak tefek dedim, gerçekten minicikti. 1.50 boylarında, 40-45 kilo bir şey. yattığında zaptedilemez haldeydi. hemşire odasından kırılmaz camla izlenebilen bir gözlem odamız vardı. geniş gözlem odasında, 4 tane yatak ve devlet malzeme ofisinin o kocaman, ağır, hantal masalarından bir tane var. bazen hastaları kendilerine zarar vermesinler diye yatak tespitine alıyoruz, bazense diğer hastaları korumak için ilaç etki edene kadar gözlem odasında serbest tutuyoruz.

    neyse, kızı odaya aldık. ben alt servise indim bir sebeple. alt kattaki asistan odasındayım. yukarıdan bir ses geliyor. güm güm güm...tabii hemen yukarı koştum. gözlem odasının penceresinden baktığımda gördüğüm manzara şu: o minicik kız, o kocaman masayı kaldırıp kaldırıp yere vuruyor ve bunu sanki yastık kaldırır gibi kolayca yapıyor.

    elbette adrenalin gibi hormonların da etkisi var ama asıl mesele, inhibisyon. insan başkalarıyla ve dünyayla kontağında kendini sınırlar. yapılması gerekenler ve yasaklar, ahlak, yasalar, kurallar zihnimizi dönüştürür. delilik, insanı bu akıştan koparır. aslında bir kertede zihni özgürleştirir. inhibisyon yani baskılanma ortadan kalkınca, beden de farklı işlev görmeye başlar. kas kuvveti, acı eşiği ve hatta sıcaklık algısı bile değişir. yaz günü paltoyla gezip terlemeyen şizofrenlere rastlamışsınızdır sokaklarda.

    zihinsel zincirleri kırmak için 'delirmek' şart mı peki? dmo masasını tüy gibi kaldırabilir miyiz bilmiyorum ama zihnimizi kalıpların dışına çıkarmaya çalışırsak, doğru denileni sorgularsak, bize dayatılanları olduğu gibi kabul etmeden önce üzerine düşünürsek çok daha özgür ve güçlü olabileceğimize eminim.

    "where other men blindly follow the truth, remember;
    nothing is true."

  • resmi gazetede yayınlanan karara göre, türkiye'deki gazzeli üniversite öğrencilerinin lisans ve önlisans parasını devlet karşılayacak.

    görsel

    türkiye'de en zor şey türk olmak

  • troller artık ne kadar düşebilir dedikçe daha da düşen, kadın pedini utanç malzemesi olarak düşünmekten utanmayan bir de bunu ekşide paylaşan trolün söylediği şeydir.

    bu resmen trollüktür. feministlerin ak parti yaparsa da onaylayacakları, olması gereken eylemdir.

    kadın pedi bir hijyen malzemesidir. ahlaksız olan bu gibi trollerin beynidir.

  • gerçekten anlamıyorum. coğrafi olarak mükemmel seviyede turistik ve bereketli toprakları olmasına rağmen ;
    - ekonomide başarısızız.
    - turizmde başarısızız.
    - futbolda başarısızız.
    - eğitimde başarısızız.
    - sanatta başarısızız.

    söyleyeceklerim bu kadar.

  • sağında bir demet ot ve solunda da aynı kalitede ve miktarda bir demet ot olan ve her iki demete de tam olarak aynı mesafe uzaklıkta duran eşeğin rasyonel bir seçim yapamaması sonucu girdiği katatonik durum. sağ tarafı sol tarafa tercih etmesi için bir sebep yoktur, yine sol tarafı sağ tarafa tercih etmesi için de bir sebep yoktur, dolayısıyla açlıktan ölür.

    eğer arzu tercihlerin değerleri arasındaki hiyerarşinin bir ürünüyse, değerler eşitlendiğinde (ki 0 değerde de olablirler) arzu artık var olmaz. arzu olmazsa hareket de olmaz. hareket olmazsa yaşam da olmaz.

  • tv8'in amiral gemisi ve en çok para kazandıran programı survivor 19 ocak itibari ile reyting listesinde ilk 10'a giremedi. masterchefle büyük bir hezimet yaşayan acun bu kez survivordan da istediği reytingi alamamış görünüyor. 2023 türkiye için büyük bir değişime sahne olacak gibi.

    edit: mesaj kutum kırıldığına göre, izlemeyenler geçen yılın finalini protesto ediyormuş.

    edit2: yok prime time değildi ondan böyle diyenlere, 16 ocak'ta 7. olmuş. 17 ocak'ta 5. acun'un formatları azalarak bitti kabul edin artık.