hesabın var mı? giriş yap

  • insanın da "paradigm shift" dönemlari vardır.belli bir dönemde ve iç kanırtan sancılarla oluşturulan dünya görüşünün duvara tosladığı anlarda(ergenlik sonu,orta yaş,yenilmiş büyük bir kazığın hemen sonrası) kişi kendini yeniden aynı bunalım içinde bulur.bir önceki paradigme yüzünden ouşan hayati problemler bu paradigmanın verileriyle aşılamayınca kişinin kabuk değiştirme zorunluluğu başlar.olgunlaşma adına atılım dönemleri olarak kabul edilebilecek bu dönemler toplumun diğer bireyleri tarafından kişinin gösterdiği depresif tavırlar nedeniyle bir yanlışlık sonucu "x'in kötü günleri olarak adlandırılır.böyle dönemlerde uzun yürüyüşler,dostoyevski ve rachmaninoff iyi gelir.

  • --- spoiler ---

    '' aşk insanı mesut eder. orada bir bakış vardır, bir şeyler hissedersin kadının yüzüne bakınca... onlar mühimdir. bunu anlayan kaç kişi var? bunu anlamak için insan olmak lazım, kütük olmamak lazım. çok kütük var artık. ''

    --- spoiler ---

  • --- spoiler ---

    adamımız bence tiyatroda, kendini vurdugunda ölüyor. son uçuyor mu acaba diye tartışılan sahne ve öncesi adamın ölmeden önceki hayali. daha dogrusu ölerek başardıgını umdugu seylerin hayali diyelim. gazeteye çıkması, kızının istedigi cicekleri getirmesi, birdman'den kurtulusu, sanatıyla ilgi odagı olması, ailesini toparlaması ve sonunda gercekten uctugunu gormek hatta kendiyle hic gurur duymayan, sevmeyen kızının buna şahit olması... hepsi adamın icindeki uktelerdi. siren sesleri de tiyatroya gelip kahramanımıza mudahale etmeye calısan ambulans falan işte. o siren sesleri bitmiyor film bitince, cast donerken de suruyor.yani emma stone yukarı bakıp guluyor ama o anda siren seslerinin bitmeyişinden bi terslik oldugunu anlıyoruz. bu benim fikrim tabi quorada falan bu hala tartışılıyor. yani bu bir muamma. o yuzden kesin şudur demek hata gibime geliyor.

    ek olarak:film, o kendini vurma sahnesi dışında hic kesintiye ugramıyor. bir tek hastane sahnesine gecerken o geciş karartısını goruyoruz. sanki karakterin gercek hayatıyla baglantımız kopmuş da hayalıne girmişiz gibi.
    --- spoiler ---

  • 32 yaşında olduğum için artık kaçırdığımı düşündüğüm fırsat.. erkek olmamın etkisi de olabilir tabi..

  • katar'da düzenlenecek olan fıfa 2022 dünya kupası organizasyonunun güvenliğini bizim polisimiz sağlayacakmış.

    içişleri bakanı süleyman soylu, “katar'ın bize emanet ettiği güvenlik konusunda sanki bizim bir düğünümüz var ve biz heyecanlıyız. bunu başarıyla bitirme arzusu içerisindeyiz” dedi.

    la ne düğünü? 10 milyar $ para dilendiniz, bir de polisimizi sanki sizin malınızmış gibi gönderiyorsunuz.

    cb diyor ya hani, ihracat ile kazanacağız vs. askerimizin yanına polisimizi de kattık artık satılık-kiralık olarak.

    edit: kaynak eklendi:
    https://www.birgun.net/…ar-gibi-heyecanliyiz-368702

  • hiç bir duş jelinin yerini tutamayacağı dikdörtgenler prizması. ne gucci'ler ne armani'ler tükettim de bitmekte olan banyo sabununun verdiği temizlik hissiyatını alamadım. o böyle köpürdükçe, eridikçe, tükendikçe püri pak oluyorum..
    bir banyo sabununun yaşam serüveni ise şu şekilde seyreder;
    -dörtlü paketten ayrılış
    -ilk banyo/üzerindeki baskı logonun erimesi
    -erime
    -erime
    -erime
    -ortadan çok inceldiği için life sürterken ortadan kırılıp katlanma, kareye dönüşme
    -erime
    -life sürtemeyecek kadar küçülünce sabunlukta duran daha evvel küçülmüş başka bir sabunla birleştirme
    -erime
    -son moleküllerin lifin içerisinde kayboluşu
    -ve sonsuzluk

    çok yaşa banyo sabunu.

  • eline koluna sağlık dediğim esnaftır. kendi ülkelerinde alışmışlar kadınlara, çocuklara musallat olmaya burayı da öyle sanıyorlar. nerede görülürse kafaları ezilmeli bu çöl farelerinin.