hesabın var mı? giriş yap

  • aramayayım, neden aramadığımı düşünsün, yanına çok gitmeyeyim, özlesin, kapris yapayım, mesajla kavga ederiz, mesajların arasını açayım, delirsin, sabah küseyim, akşama barışayım, o süre boyunca ölü taklidi yapayım, bir şeye kızmış gibi yapayım, sebebini söylemeyeyim, sorsun dursun, çok zorda kalırsam, çok özledim seni ondan, gibi bi cevap veririm, sürekli beni düşünmesi için elimden geleni yapmış olurum böylece... gibi, kafasında kırk tilki dolaştıranlara gıcık olan insandır. böyle oyunlarla, insan sürekli kendini düşünmesini sağlayabilir başka birinin. ama bence karşıdaki de manyak değilse, zaman kazanmaktan ötesi olmaz. bir ay geç duyar ''sen daha iyilerine layıksın'' cümlesini en fazla. anlatırken içim şişti yahu nasıl bir azim varsa artık stratejik gidenlerde, sahiden alkışlıyorum. umarım mermeri delersiniz.

  • normaldir.

    insanlar o kadar nefret etti ki kızılaydan, kan vermeyi bile güvenli bulmuyorlar.

    ben düzenli kan bağışçısıyım, hala gidip kan veriyorum. vermek istemeyen arkadaşları ikna etmeye çalıştığımda bana "ben kan versem o kadar ihtiyaç sahibinden önce akp'li bir kalantorun akrabasına gider, daha kötüsü, katar'a satmayacaklarını nereden bileceğim" cevabı aldım.
    hak veriyor muyum? evet... kan ihtiyacının öneminin de farkındayım. ama kurumu rezil rüsva etmeseydiniz, kurumu birilerinin para kaçakçılığına alet etmeseydiniz bunlar olmazdı.

    beter olun diyeceğim de, size bir şey olmuyor. olan ihtiyaç sahibine oluyor. kızılay'ı bari temiz bıraksaydınız. orayı da kirletip lekelediniz. elinizin değdiği ve pislenmeyen tek bir şey yok.

    edit: bir yazar şunu attı.
    (bkz: kızılay'ın topladığı kanların yurtdışına satılması)
    kaynak

    yazıklar olsun.

  • bu konu hakkında detaylı detaylı yazıp da kimseyi sıkmak istemem ancak söyleyebileceğim en kısa, en net ve en önemli şey şu ki; vereceğiniz karar, üçüncü şahısların fikir ve düşüncelerinden tamamen bağımsız olsun. üçüncü şahıs derken sadece sizin için bir şey ifade etmeyen insanlardan bahsetmiyorum. buna aileniz ve yakın arkadaş çevreniz de dâhil.

    iki insanın arasında geçenleri yalnızca o iki insan bilir. başka kimse değil. dışarıdan nasıl görünürse görünsün, gerçeği yalnız siz bilirsiniz.

  • hayir efendim bitaksi ile %100 alakasi olan olaydir. burada anlatilanlara gore bu adam katil ruhlu, sapik bir herif. boyle tipleri uygulamadan ayiklamak bitaksinin gorevi.polisin vurdumduymazligi da sasirtmadi. illa birinin olmesi mi gerek?

  • başlık altında ikinci girim olacak.
    hemen hemen bir seneye yakındır orta paket fiat egea için sıradayım. o veya bu sebeple araç gelmiyor ya da bana yok. egea macersının sonu belli olmayınca rota değiştirmek şart oldu. tiggo 7 türkiye'ye geldiği ilk takibe aldım. kâğıt üstünde çok mantıklı geldi. sonra bayiye gittim, bizzat inceledim. bu sefer cazip gelmeye başladı. risk alıp nisanda ankara tan otoda sıraya yazıldım. herhangi bir ek ücret falan istemediler. bu ayın başında liste fiyatından faturamı kestiler dün teslim aldım. tecrübe edindikçe burayı güncelleyeceğim.
    araç comfort paket, yani en boşu. en boşu ama baya bir dolu. geniş bir araç ve oldukça konforlu. bu fiyatlara yakın tek rakibi mg hs -mgnin daha kaliteli ve iyi olduğunu düşünüyorum-.
    servis ankarada çiftlik kavşağının orda hizmete girmiş. yedek parça ve aksesuarlar gelmeye başlamış. cherynin kalıcı olup olmayacağının bir garantisi yok, ancak bu sefer markanın doğrudan türkiye pazarına girmesi planlarının daha uzun vadeli olduğunun göstergesi. bir terslik olmazsa rekabetçi fiyatlarıyla kalıcı olacaklardır.

    ilk ekleme:
    henüz 1000 km olmadı ancak yakıt tüketimi beklediğimden daha az gözüküyor. 467 km yol yaptım ve yakıt aldığımda 39 lt yakıt aldı. bu durumda ortalama tüketimi 8,35 lt/100 km şeklinde oluyor. garip şekilde ekranda tüketim 8,8 lt/ 100 km. bir yerde bir hata yapmış olabilirim.
    yalıtım konusunda bu araç çok başarılı bence. yol sesi ve motor sesi neredeyse yok. start stop hissettirmeden çalışıyor.
    comfort paketteki hayalet ekran çok boş. sadece anlık tüketim ve ortalama tüketimi veya lastik basıncını görebiliyorsunuz.
    aracın üstünde gelen lastikler atlas diye bir marka. pek güven vermiyor. falso verene kadar kullanırım.
    ses sistemi tiz seslerde kendini belli ediyor. yani pek iyi değil.
    vakit buldukça gözlemlerimi gireceğim.

    ikinci ekleme
    orta konsoldaki bardaklık biraz dandik. bir tek yarım litrelik pet şişeleri adam gibi tutuyor. bardaklığın içinde herhangi bir mandal benzeri bir parça olmadığı için küçük içecekler ilk virajda savruluyor.
    çözemediğim bir konu var araca bir telefon bağlıyken, bağlı olan telefonun bağlantısını kesip başka bir telefon bağlayamadım.
    baya garibime giden bir husus var; radyoda bilgi yazıları geçmiyor. sadece fm frekansı yazıyor.
    arabada üç tane sürüş modu var. gündelik kullanımda şanzımanı korumak için egoda kullanıyorum. vites geçişleri biraz daha kararlı oluyor. normal modu hiç denemedim. spor modda vites geçiş devri artarken, gaz tepkisi daha hassaslaşıyor.
    viraj kabiliyeti beklentimin üstünde, kolay kopmuyor virajdan. arkalar bağımsız süspansiyon. buna bağlı arka koltuktaki konfor da yükseliyor.

    üçüncü ekleme
    boyası çok ince, 90 mikron civarı. seramik falan kaplama şart.
    iki adet ön konsolun altında bir adet de arkada var. bütün usb girişleri a ve b tipi. bu devirde biraz demode bir karar olmuş. ama hızlı şarj olabiliyor.

    dördüncü ekleme
    bagaj 450 lt civarı. net kullanım alanı daha az. ancak alanın şekli küpe yakın olduğu için ölü hacim yok gibi. yarım boy stepne var. stepne ve bagaj arasında bir köpük var. bu köpüğün içinde kullanılmayan pandizotun sığabileceği bir yer var. bu arada boş pakette pandizot gelmiyor. bir adet bagaj aydınlatması ve 12 volt çıkışı mevcut.

    beşinci ekleme:
    yakıt tüketimini merak edenler için tık

  • istismar, eziyet , hürriyetten alı koyma ve içinde daha nice suçları barındıran video

    bunu yapan vicdansız o. çocukları sıradan bir hakimin tck ya göre basit bir matematik hesabıyla bile gün yüzü göremezler normalde

    ancak mahkemede takım elbisenin iyi hal olduğu ülkemde, muhtemelen az bir ceza ile yırtacaklar.

    yazık... ülkede ki adalet mekanizması suça teşvik sistemi haline gelmiş

    edit:çok mesaj geldi işkence değilmiş doğrusu eziyetmiş.

    işkence etmek için de kpss ye girme şartı aranıyormuş.
    kamu görevlisi işkence yapabilirmiş.

    bunun dışında yapılan fiziksel ya da psikolojik şiddet eziyete giriyormuş.

  • dün akşam kızımı okulundan alınca her zamanki gibi gün içinde yaşadıklarını konuştuk, kreşte erkek çocuklardan biri çantasını kız çocuklarından birinin suratına atmış.

    kızın gözünün altı kızarmış ve muhtemelen bugün morarmıştır, kızım çantayı atan çocuğun çok şımarık olduğunu ve hep böyle şeyler yaptığını anlattı.

    sabah okula gidip öğretmeniyle konuyu konuşmak istedik, sonuçta sınıfta şiddete meyilli bir çocuk varsa ailesini uyarsinlar ve gerekli tedbirleri alsınlar diye.

    öğretmen erkek çocuğunun aşırı derecede şiddete düşkün olduğunu kendisine dahi abuk subuk kelimeler kullandığını anlattı, laf bir an gözü moraran çocuğa geldi. ailesi ne tepki verdi diye sorduk ve öğretmen kız çocuğunun annesinin ve babasının olmadığını sosyal esirgemeden geldiğini anlattı, hani hayatımda hiç böylesine şiddetli şekilde boğazımın düğümlendiğini hatırlamam.

    bu yaşta bile canım yandığı zaman ah anam derim düşünün ki bir çocuğun canı yandığı zaman hayatında sığınacağı bir ailesi yok...

    neyse uzun süredir eşimle kızıma bir kardeş yapıp yapmamayı düşünüyorduk ama sanırım artık kızımın bir kardeşi oldu bile.

    bugünden sonra hayatımızda yeni şeyler öğreneceğiz, sırasıyla çocuk esirgeme ile görüşüp koruyucu aile konusunda bilgi alacağız.

    henüz kızlarımızın bundan haberi yok, sanırım ailemiz çok güzel şekilde büyüyecek.

    sabah içimiz buruktu ama şimdi eşimle beraber karnimizda kelebekler uçuyor.

    debe edit; öncelikle güzel duygularını paylaşıp mesaj atan herkese teşekkürler.

    koruyucu aile olma konusunda herhangi bir bilgimiz veya tecrübemiz yok ama insan yaşamı boyunca öğrencidir ve her yeni gün bir derstir, dün akşam ilk adımı biyolojik kızımızı bu duruma hazırlamak için attık, oyun oynadığımız sırada ufak ufak ona yeni kardeşiyle ilgili sorular sorup sınıfta aralarının nasıl olduğunu anlamaya çalıştık. konusunda uzman ve kızımızla ilgili konularda sürekli görüştüğümüz pedagog doktorumuzla önümüzdeki günlerde görüşmemiz var, bu görüşmede her iki kızımıza nasıl yaklaşmamiz konusunda bilgi alacağız.

    önümüzdeki hafta sosyal esirgeme ile ön görüşme yapıp kızımızın durumu hakkında bilgi edinmeye çalışacağız, yani sonuç ne olursa olsun bu yola baş koyduk ve çok heyecanlıyız.