hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: campi flegrei) volkanik kalderası üzerinde bulunan bu döneminin günah şehri. vezüvün patlaması sonucu yer altında kalmıştır fakat volkanik aktiviteler devam ettiği için, bazı dönemlerde sular çekilir ve şehir belli aralıklarla 1500 yılına kadar kullanılmıştır. 1500 civarında italyayı vuran sıtma salgını sebebiyle tamamen terk edilmiştir. günümüzde büyük çoğunluğu sular altındadır.

  • filmin müthiş bir psikolojik gerilim ile başlayıp sonlarına doğru slasher türünde bir korku filminde yer alacak tuhaflıklarla bitmesinin bir sebebi olmalı öyle değil mi. elimden geldiğince yabancı yorumları da okumaya çalıştım ama birazdan yazacaklarıma benzer bir eleştiriye henüz denk gelmedim. muhtemelen çoğu eleştirmen filmin neyi kastettiğini anladı; ama "doğruları birilerini incitmemek adına (her ne kadar siz inciniyor olsanız da) dile getirememe" çağında yaşadığımızdan ötürü bunu kaleme almaktan çekindiler. tabi bu, filmi beğenmelerine engel olmadı; çünkü karşımızda altı mesajlarla dolu harika bir gerilim filmi var.

    filmin derdine geçmeden önce birkaç mevzudan bahsetmek istiyorum. hatırlarsanız, son zamanlarda sözlükte de gündeme taşınan avrupa'ya göç eden müslümanlarla ilgili videolar vardı. bunlardan biri sanırım isveç'teydi. bir müslüman adam birkaç kadınla evlilik yaptığından ya da yapacağından gururla bahsediyordu. isveçli bir kadın ise bunun çok normal bir şey olduğunu ve farklı kültürlere açık olmamız gerektiğini dile getiriyordu.

    yine başka bir videoda, bu sefer danimarka olması lazım, sanırım arap kökenli genç bir adam karşısındaki danimarkalıları, sizler çocuk yapamıyorsunuz bizler ise dört, beş çocuk yaparak buralarda yakın zamanda söz sahibi olacağız türünden bir şeyler söylüyordu. filmde de şiddete neredeyse gönüllü bir şekilde maruz kalan ailenin danimarkalı olduğunu bir hatırlatayım.

    -spoiler-

    lafı uzatmadan yönetmenin neyi eleştirdiğini belirteyim. bence yönetmen, avrupa ülkelerine gerçekleşen özellikle de müslüman ağırlıklı göçleri ve bunun sonucunda avrupa’da yaşanabilecek kendileri açısından oldukça tehlikeli gördükleri kalıcı değişimleri üstü kapalı bir şekilde anlatmak istemiş. danimarkalı ailenin klasik bir politik doğrucu aile olması da onların kurban olarak seçilmesinin baş sebebi. bu arada ailenin politik doğruculukları da kendi içlerinde tutarsız. danimarkalı kadın vejetaryen olduğunu söylüyor ama balık yemekten de geri durmuyor. hatta biraz zorlanınca et bile yiyor. hollandalı adamın dediği gibi danimarkalı kadın, et endüstrisinin çevreye verdiği zararı düşünüyor ama balık endüstrisinin yaptıkları kadının umurunda bile değil. ayrıca kadın, aslında vejetaryen değil bir pesketaryen olduğunun bile farkında değil. zaten tepkisizlik ve gözlerini kapatma hali filmin en temel noktasını oluşturuyor. danimarkalı aile çevresinde olup biten onca şeyi görmesine rağmen tehlikeye o kadar gözlerini kapatmışlar ki neler olduğunu anlamaları bir türlü mümkün olmuyor. hollandalı adam arabanın üstünde anahtarı bilerek bırakıp gitmesine rağmen danimarkalı baba ailesini korumak adına tek bir hamle dahi yapamıyor. çünkü film boyunca içinde bomboş bir umut besliyor: bu kadar kötü olamaz ve bize zarar veremezler.

    peki filmin sonunda danimarkalı ailenin taşlanarak öldürülmesine ne demeli. ben daha önce izlediğim hiçbir korku filminde böylesi bir ölüm şekline şahit olmadım. yönetmenin bunu sırf daha acımasız olsun diye tercih ettiğini düşünmüyorum. bu doğrudan islamdaki recm cezasına bir göndermeydi bence. yönetmenin asıl anlatmak istediğinin ne olduğunun açıkça dile getirildiği en önemli sahne de burasıydı bana göre. bir de dikkat ettiyseniz danimarkalı aile filmin sonunda bile kaçma girişiminde bulunmuyor. ben daha önce hiçbir filmde bu kadar aptal ve tepkisiz kurbanlara denk gelmemiştim. bunun bilinçli bir tercih olduğu ortada. belli ki yönetmene göre ortada büyük bir aptallık ve aynı zamanda buna karşı da acınası bir sessiz kalma hali var.

    çocukların dillerinin kesilmesinin de bir sebebi var. yönetmen, sizler belki aileleri olarak şahit olduklarınızı konuşabileceğiniz halde konuşmamayı tercih ederken; çocuklarınız yakın bir zamanda hiçbir şeyi konuşamaz hale getirilecekler demek istemiş. dilin kesilmesi sadece bir metafor, önemli olan gördüklerine sesini çıkaramayacak sindirilmiş bir neslin yönetmene göre geliyor oluşu.

    filmin en can alıcı noktası ise danimarkalı babanın bunları neden yapıyorsunuz sorusuna hollandalı adamın "çünkü yapmamıza izin veriyorsunuz" diye cevap vermesi. danimarkalı aile ziyaretleri boyunca tehlikeyi açıkça görüyor olmasına rağmen içine düştükleri durumdan kurtulmak için doğru düzgün bir tepki göstermeyi bir türlü beceremediler. bizler de çoğu zaman karşımızda duran herhangi bir kötülüğe büyük bir aptallıkla seyirci kalmıyor muyuz?

    son olarak, çocuklara bakıcılık yapan adamın ortadoğulu görünüme sahip biri (ismi de muhajid ayrıca) olmasının da boşuna bir tercih olmadığını düşünüyorum.

    -spoiler-

    yukarıda yazdıklarımın hepsi yanlışsa bile film, tek başına harika bir gerilim filmi olarak da izlenmesi gereken bu senenin en iyi işlerinden biri kesinlikle.

  • "çocukluğumda hayalini kurduğum gençlik bu değildi." diye değiştirmek istediğim cümle. şu gnctrkcll, vodafone özgür genç reklamlarındaki gençler gibi embesil olmak istiyodum aslında. başka çeşit bi embesil oldum. nasip...

  • ortamlarda dönen bir muhabbete göre; joel aslında öldürülmüş, göründüğü sahne ise halüsinasyon ve ellie, ''hepsini öldüreceğim'' derken joel'u öldüren kişilerden bahsediyor.

    joel adamdır, joel'u öldüreni biz de öldürürüz ulan!

    duyuruyu canlı izliyordum, ellie ve joel'u görünce 20 yıldır görmediğim anne-babamı görmüş gibi sevindim şerefsizim.

    edit: bu arada şu resim bundan tam 2 yıl önce bir naughty dog çalışanı tarafından paylaşılmıştı. trailer'da da gördüğümüz üzere ellie gitar çalıyor, saçlarının şeklinden, pantolonun dizlerinin yırtıklığına kadar birebir hepsi. 2 yıldır üzerinde mi çalışıyorlardı acaba yoksa büyük bir tesadüf mü bilemedim. 2 yıldır üzerinde çalışıyorlarsa çıkmasını çok beklemeyiz.

  • (bkz: beyefendiye karı gönderelim)

    olm çok güldüm lan hahahaah. seni bu üstün cesaretin için tebrik eder, yürüdüğün kutlu yolda başarılar dilerim amaaa tipinin iyi olduğunu düşünüyorsan istediğin her yerde kız ayarlayabilirken neden bıçağı kemiğe dayandırıp sözlükten aramak zorunda kaldığını bi düşün derim.

    edit: imla.

  • şüpheli gözlerle baktığım video.

    konu taksiciler olunca suriyeliler haklı bile olabilir. belki de taksici 50 liralık yola 200 lira istedi. tam tersi taksici normal fiyatı söyleyip suriyeliler çamura yatmış da olabilir tabii. bu iki kesimden her şey beklenir.

  • - kerimcan kanka naaptık biz....
    + ....
    - bak kerimcan çok içmiştik sarhoştuk. bunlar aramızda kalacak taaammmı.
    + taam.

    - aşkım ben geldiiiiimm.
    ğ hoşgeldin aşkııım nası geçti tatilinnnn.
    - sıkıcıydı yaaa.. sen yoktunnnn ki :(( ygg:fdg..
    ğ oooo aşkımmm bidahakine beraber giderizz..

  • dakikalarca süren turnike sırası, turnikeye yaklaştıkça içeriden gelen tezahurat seslerinin de etkisiyle iyice artan heyecan; turnikeyi geçtikten hemen sonra sıkışıklıktan kurtulmanın verdiği güvenle, beraber gelinen babayı arkada bırakıp hızlıca çıkılan merdivenler; son basamaklarda artık yerinden çıkmak üzere olan bir kalbin güm güm sesleri ve işte o asla unutulamayacak manzara...

    dört koca ışık kaynağının gün ışığını aratmayacak derecede aydınlattığı yemyeşil çimler; o zamanki çocuk hal ile devasa gelen, uçsuz bucaksız insan topluluğunun içini doldurduğu tribünler; 5-10 metre öteden gelen dum dum dıdı dum vuruşlarıyla taraftarı ateşleyen davul sesleri, kolkola girmiş bir tribün insanın müthiş bir senkronla zıplamalarıyla oluşan olağanüstü manzara ve tüm bunlardan hangisine bakacağını şaşırmış, gözleri parıl parıl bir çocuk. birisi mutluluğun resmini mi istemişti?

  • haklı dayılardır. boşuna duyar kasmayın.

    doğrusu karışmamaktır. canımı sokakta bulmadım. polis, bekçi, jandarma değilim.

    siz de karışmayın, enayilik yapmayın. bu olay sonrasında yaralansanız, o kız gidip adamla barışır bir de sizden şikayetçi olur.

    çocugun yürüyüşü zaten kendini belli ediyor. kızın yaptığı yanlış tercihler için neden ben hayatımı riske atıyorum.

    ekşiciler gidip yardım etsin, yaralandıktan sonra bakayım kim kalıyor yanlarında.