ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kar küresi içinde ölü kız yollayan firma
-
kızı öldürmüş, çocuğu da soğuktan dondurmuş firmadır. zavallım tam french kisse hazırlanırken öylece kalakalmış.
metin uca'ya dini cenaze yapılma komedisi
-
aktrol güruhunun kendince komik olduğunu sandığı aşağılıkça bir başlıktır.
dostum cidden zorlamayın sınırları bu kadar. yani allah vurur bir yerden, neye uğradığınızı bilemezsiniz. fazla zorlamayın. bokunu çıkarmayın. güldünüz eğlendiniz kendi ufacık beyninizle ama daha ileri gitmeyin. haddinizi bilin. kuran böyle söylüyor.
yaran baba sözleri
-
kürtaj ve sezaryen tartışmaları üzerine;
''ulan herkes uzaya çıkıyor, biz daha anamızdan nasıl çıkacağız onu tartışıyoruz.''
yaran fıkralar
-
zamanın birinde temel avrupa'ya gider.
bir gün bir bara girip barmenden üç bira ister ve hepsini içer.
üç-beş defa böyle yapinca barmen merak eder ve sorar:
"pardon, niye hep üç tane bira içiyorsunuz?
temel cevap verir:
"ben, dursun ve hamdi, bizler üçüzüz. hepimiz dünyanin farkli yerlerindeyiz.
hepimiz de bara girdigimizde birbirimizin yerine bira içeriz, öteki iki birayi o yüzden içiyorum" der.
yine günlerden bir gün temel aynı bara gelir fakat bu kez iki bira ister.
temel biralari içtikten sonra tam kalkacakken barmen sorar:
"başınız sağolsun efendim, kardesinizin biri öldü heralde?" deyince, temel cevap verir:
"hayir ben içkiyi biraktim!"
galatasaray'ın deplasmanda yendiği en iyi takım
-
koyu bir fenerbahçe taraftarıyım.
galatasaray’dan da beşiktaş’tan da zerre hazzetmiyorum.
aga be... bu tineri ne olur çekmeyin.
biz ki konu avrupa olunca, galatasaray karşısında önümüzü ilikliyor arkamızı dönmeden geri geri odadan çıkıyoruz.
siz kimsiniz olm ??
çocuk viyaklaması terörü
-
her ne kadar başlık sahibi linç edilmeye çalışılsa da katıldığım önermedir.
anlatayım: öncelikle çocuk bu ağlar, zırlar genellemesine katılmıyorum. uzun yıllar amerika’da yaşadığım için buranın çocuklarını referans gösterebilirim. geçen markette 5 yaşındaki bir çocuk babasıyla sakince kendisinin istediği şekerlemeyi neden almadığı konusunda 10 dakika tartıştı. haksız olduğunu anlayınca da sustu. buradaki birçok çocuk böyle. yani bir çocuğun ailesinin yanında derdini anlatmak icin seçtiği zırlama yöntemi tamamen anne ve babasının yanlış iletişiminden kaynaklanmaktadır. lütfen şu çocukları düzgün yetiştirin.
fazla düşünme sorunu olan insanların ortak yanları
-
dram içerir.
gönül isterdi '' sadece fazla düşünme sorunu yaşayan insanların anlayabileceği şeyler'' diye bola döke başlık açabileyim. hepinizin malumu yine karakter sınırına takıldım.
ben de fazla düşünme sorunundan muzdarip olduğumdan acımı paylaşmak, benim gibileri görüp daha normal hissetmek için gündemde bu konuya da yer vereyim dedim.
1) her zaman, her yerde kafasının içinde konu ve konumla alakasız bir sürü şey vardır;
en yakın arkadaşın nasıl aldatıldığını göz yaşları içinde anlatırken, sen bir yandan onu dinliyor gibi yapıp bir yandan arkadaki masanın ceviz ağacından mı olduğunu, kahve içmeyi, saatin kaç olduğunu ve aynı anda bir sürü şeyi daha aklından geçirirsin.
2)pratiktirler;
hemen her konuda baştan savma bir çözümleri vardır. bira kapağını kilit karşılığı ile açmak gibi harika yöntemlerle hızlı ve bir o kadar da kirli sonuçlar elde ederler.
3)çok yönlüdürler;
fotoğrafçı olmaya karar verip bunun için yanıp tutuşurken, bir anda aslında kısa film çekmenin de ne harika bir fikir olduğunu düşünüp bununla alakalı derin araştırmalara girebilirler. odaklanma sorunları hayatları boyunca yakalarını bırakmaz. çevrelerindeki herkes potansiyellerinin farkındadır fakat maymun iştahları yüzünden hemen her şey proje evresinde kalır.
4)bir dönem gece kuşu, bi dönemse yalnız kurt pozlarına girerler;
çevrelerindeki kimse buna bir anlam veremez. gecelerin aranan isminden kıvrak bir hamleyle ev kuşuna evriliverirler.
5)geçmişlerindeki herhangi saçma ve küçük bir hata ansızın akıllarına gelebilir;
obsesiftirler, gece uyumakta güçlük çekerler ve yaratıcı olmalarına rağmen odaklanma problemi yaşadıklarından bunu üretime dökemezler.
edit: ''dün gece çok uzun zamandan sonra ilk kez yalnız hissetmedim. teşekkürler herkese...''
şöyle bir yazarların bulunduğu destek grubumuz var
özlem tekin
-
trt de staj yaptıgım yıllarda kendisine çekim öncesi mikrofon takmaya calışmıştım. vucuduna dokunmamak için özen gösterirken bocaladım kablolar dolandı vs sonra aldı mikrofonun yakaya takılacak kısmını alttan sokup tshirt ünün içinden geçirip yakasına taktı "aha bukadar iki elinle bişeyi dogrultamadın amk çaylagı" der gibi yüzüme bakmıştı.
bir de şunu eklemek isterim, kendisiyle o gün 3 ayri mekanda çekim yapmiştik. gün boyunca nereye gitsek minübüsün en arkasında stajerlerle oturmustu. sanki okul arkadasimiz gibi muhabbet etmiştik. gördügüm kadariyla egolarindan arinmis ve çok alcak gönüllü bir insan o yüzden bu alemden elini etegini çekmeye karar vermis olabilir.
fethullah gülen'in evinin bahçesinde uçan kadınlar
-
"o ne lan!!!:$" diye yerimde zıplatmış kadınlardır. biri bunu açıklasın, yoksa tez elden pennslyvania'ya gidip ellerini öperek, şakird olmadan geçirdiğim yıllar için af dileyeceğim hocamdan.
http://fotogaleri.ntvmsnbc.com/…yor.html?position=6
gelinin adını davetiyeye yazmamak
-
muhtemelen eliyle evlenen bir yobaz için normal bir harekettir.
yok bu seviyede bir malla evlenen bir kadın varsa ona da az biledir.
11 ağustos 2019 almanya market fiyatları
-
böyle hayatın anlamını silkeyim.
sürünüyormuşuz resmen amk.
17 yıldır akpye veriyorum artık oyum merkel'e.
ssg
-
2011'in mayis'i.. tib'den eksi sozluk'u kapatma emri cikiyor. ortalik biraz karisik. her kafadan bir ses.
olay butonu hep yesil.
4 mayis 2011 - #23338165
5 mayis 2011 - #23363517
7 mayis 2011 - #23395635
8 mayis 2011 - #23407952
bu entry'deki birkac cumleye dikkat:
''...daha kalabalık bir internet kullanıcı grubuyla katılmak. bu yüzden hepinizin (evet sen dahil) orada olması lazım...''
ssg'nin burada bahsettigi kisiler sen, ben, antik'i bugunu kullanmayanlar falan. (evet sen dahil)
9 mayis 2011 - #23416679
11 mayis 2011 - #23447436 (bizden oneri bekleniyor. hani su an hicbir talebi ve onerisi siklenmeyen bizlerden)
12 mayis 2011 - #23465436
12 mayis 2011 - #23468031
12 mayis 2011 - #23468497
13 mayis 2011 - #23485966
sonrasinda dusunen hayvanin onde gideni de bir seyler yazip kafamizi utulemis. ben ozellikle ssg'nin olaganustu cabasini gostermek istedim.
***
konu, eksi sozluk'un kapanmasi olunca, sozluk yazarlari can ciger kuzu sarmasi. onerileri dikkate alinan onemli kisiler ve olay butonu surekli yaniyor. aciklama ustune aciklama yapilabiliyor.
konu, o pek kiymetli yazarlarin basit talepleri olunca, olay butonu hic yanmiyor. taleplerin karsilanmasini geciyorum... karsilanmasa da olur. ancak, o gun o yuruyus'te ssg'yi yalniz birakmayan yazarlara, ssg bugun tek cumlelik bir aciklama yapmaktan dahi kaciniyor.
bakalim... devran donuyor nasil olsa...
sunu ek yapalim: ssg ile ilgili yazilan her entry'den sonra devreye giren ''adam sozlugun sahibi'' refleksine eyvallah. evet, ssg sozlugun sahibi, dusuneni, tasarlayicisi ve sairesi. ancak biz de(yazarlar) kendi sozumuzun sahibiyiz. biz de iki lakirdi edelim arada musadenizle.