hesabın var mı? giriş yap

  • köprünün adını mimar sinan koy ve o köprü göçsün. öbür tarafta yakanıza yapışır ismimi lekelediniz diye.

  • şahan

    "ne filmler çeviriyorsunuz?" sorusuna sinemacılar, "bırakın şov yapmayı" lafına şovmenler, "ya resmen kıvırıyorsun" lafına dansçılar, "ne dolaplar dönüyor burada?" lafına mobilyacılar falan alınıp da tepki mi versin o zaman?

    bu kervana "artistlik yapma" lafina artistler, "bu olanlar resmen komedi, komik oluyorlar artik" gibi laflara komedyenler gibi devam eder durur. bu laflarin hicbir hakaret icermez. ısteyen istedigi gibi konussun demokrat kardesler. ne yeri ne zamanı ne ortamı bunların bence."

    adamsın şahan.

  • adamın biri akli dengesi yerinde değil, içmiş içmiş canlı yayında sikini sallamış. buradaki salaklar da adam haklı kılıçdaroğlu aday olmasın diyor. bu adamı referans alıyorlar ahahsh.

    beyler. süzme gerizekalısınız ya.

  • beyin ölümü gerçekleşmiş, hakkında dedikoduların ayyuka çıktığı bir siyasetçi artığınin son demeci. tek yeteneği, "tükürdüğünü yalamak" olan bir mankurt olan dede, bi yürü git...

  • mustafa kemal atatürk'ün tedavi için gittiği karlsbad'da askeri, siyasal, sosyal kavramlarla ilgili görüşlerini belirterek tarihi olaylar üzerinde değerlendirmelerde bulunduğu; 1918 temmuz ayını kapsayan toplam 5-6 defterden oluşan anılarıdır. eski yazı ve fransızca yazılan bu anıların birinci sayfası 30 haziran 1 temmuz tarihi ile başlıyor. anılarda tedavi süreci, türk ailelerle çeşitli otellerde görüşmeler, memleket sorunları, sosyal konular, askerlik ve savaşlar hakkında konuşmalar vardır.

    atatürk'ün 28 temmuz pazar günündeki anılarının sonu şöyle bitiyor."karlsbad'da geçen günlerimin anılarını bütünüyle ve olduğu gibi bu deftere geçiremedim. bunun iki nedeni var, birincisi yeterince yazı yazmak için vaktim olmadı. ikincisi ise, her düşündüğümü, her yaptığımı, yani bütün fikirlerimi ve hayatımla ilgili sırları bu deftere nasıl emanet edebilirdim. hatta bu yazdıklarımı bile bir gün, ihtimal pek yakın bir günde yok etmeyecek miyim? şimdiye kadar hep öyle olduğu içindir ki, anılarımı toplayan bir derlemem yoktur."

    yok edilmemiş olan anı defterlerini, 1931 yılında tarih çalışmaları sırasında çankaya'daki köşkün kütüphanesinde bulan afet inan, bu defterleri atatürk'e gösterdiğinde onun çok duygulandığını ve ileride yayımlayabileceğini söyler. defterlerden yalnızca altıncı defter bir sayfa olarak viyana'da yazılmıştır. diğer defterler ise günü gününe tutulmuş hatta dr. vermer'in uygulayacağı tedavi ve alacağı ilaçlar da saatleriyle birlikte not edilmiştir.

    türk tarih kurumu yayınları arasında olan kitabın bir bölümünde atatürk ve dr. vermer'in ilk görüşmesi şu şekildedir:
    "doktor gıda sorununu düzenlerken ekmek konusundan da söz edildi."
    "tabii beraberinizde un getirdiniz" dedi.
    "hayır" dedim. "
    "o halde burada ekmek bulamayacaksınız, çünkü hükumet yalnız yerlileri doyurmakla zorunludur, yabancıları değil."
    atatürk; "öyle ise doktor, benim burada oturmaklığıma imkan yoktur. hemen yarın memleketime döneyim. bizim memleketimizde yabancılar yerlilerden daha çok harcamada bulunmaktadır. ben de hükumetim katında yabancılara ekmek verilmesine engel olunmasını önereyim."

    "dr. vermer bu sözlerden sonra ekmek sorununun halledilmesi için gerekli kolaylığı sağlayacağını söyledi.'

  • geziye katılan onurlu insanları unutmamak için bir liste gerekliydi. yayın hayatı boyunca en faydalı işe imza atmıştır.

    teşekkürler akit.