hesabın var mı? giriş yap

  • uzun bir süredir gündemi meşgul eden oyuncu.

    ancak sözlükten debe entyleri üzerinden, bir de ınstagram'da reels videoları üzerinden bazı şeyler gördüm. yani kim haklı kim haksız bir şey diyemem. sadece bir şey dikkatimi çekti: amber kaltağı, johnny'ye dior sponsorluğu için "dior'un senle ne işi var? onlar tarzı olan bir firma, senin tarzın falan yok!" diyor. johnny depp'e diyor. elon musk'a, james franco'ya vermiş kadın diyor, tekrar ediyorum johnny depp'e diyor.

    ulan erkek halimle benim bile johnny'ye veresim geliyor, sen kim köpeksin de adama tarzın yok diyorsun kaltak!?

    tamam sakinim.

  • - anam avradım olsun ki doğru söylüyorum... bak bacımı siksinler yalansa...
    - hoop bacıyı karıştırma...
    - sana nooluyo lan?!!

  • bence serefsizlik. hani kanunan serefsizlik olmayabilir ama nasil suleyman soylu bence suc diyor ya ben de diyorum ki bence serefsizlik.

  • aklınızda bu kadar yer eden biri varsa, kimse kusura bakmasın ama; yanınızdaki insanın duyguları ile oynamaktır bu.
    ayrılmak zor değil, gidin boşanın.
    ne kendinize, ne de yanınızdaki insana bu haksızlığı yapın.
    “yaşantıma yön vermek adına evlendim.” nedir?
    rahatının ve düzeninin bozulmasını istemeyen insan davranışı.

    edit:imla

  • iş bilmeyen firmanın israfı.

    arkadaş verirsin ürettirdiğin fabrikalara burberry logosunu söktürürsün yerine güzelce yine sana bağlı fason bir marka oluşturarak onun logosunu taktırırsın daha düşük fiyattan yine pazara sürersin. şu adamlara kayserili bir planlama mühendisi göndersin allah rızası için birileri.

  • steven wilson adlı insan görünümlü müzik tanrısının temelini attığı en güzel şey, dinlediğim en naif müzik grubu. porcupine tree benim için son iki yıldır yürüdüğüm her yolun, karşıma çıkan her dönemecin, her sokağın beynimde farklı bir şarkıyla kodlanması demek. metro beklerken way out of here, ankara ayazında, karanlık caddenin kaldırımlarında milli kütüphaneden güvenpark'a yürürken arriving somewhere but not here, şehirler arası yolculukta gökyüzüne bakarak stars die dinlemek; üzgün olduğumda lazarus eşliğinde başımı steven'ın omuzuna koyduğumu ve onun bana "don't you worry, this cold world is not for you" deyişini hayal etmek demek. mutlulukta hüzün, hüzünde huzur, huzurda mutluluk döngüsü; in absentia, fear of a blank planet, steven'ın televizyon takıntısı, imha edilmesi gereken ipod'lar, shesmovedon ve solosu, anesthetize dinlerken uyuşmak, trains dinlerken trenin altında kalıp ölen hayran ve onun için yazılmış o 8 dakikalık ölümcül şarkı, "i'm trying to forget you and i know that i will, in a thousand years or maybe a week", yağmur sesiyle başlayan ve 'keşke' dedirten "it will rain for a million years", sentimental'a göre çok daha güzel olduğu halde nil recurring ep'sine atılmış zavallı normal, "the pills i'm taking", bipolar bozukluk, huzur veren mutsuzluk, içimi açan kasvet, mellotronun yalnız hissetmemi engelleyen "uzaklarda, britanya topraklarında senin gibi hisseden birileri var" tınısı. söylediklerim steven'ın diğer projeleri için geçerli olsa da, porcupine tree'nin yeri ayrıdır, hep öyle olacak. son albüm the incident hayal kırıklığı olsa da, grup elemanları şimdilik kendi hallerinde takılıyor olsa da, türkiye sınırları içinde konser verme ihtimalleri epey düşük olsa da ben en sevdiğim grubun konserinde dünyanın en güzel şarkısı olan, yaz mevsiminden nefret eden bana her seferinde bağırarak "always the summers are slipping away, find me a way for making it stay" dedirtmeyi başaran trains'e eşlik ettiğimi hayal etmeye devam edeceğim.

    iyi ki varsın kirpi ağacı. dikenlerini hayatımın sonuna dek böyle güzel güzel, tatlı tatlı batırman dileğiyle.

  • başlık:
    kız içine dalgıç elbisesi giymiş soyamıyorum

    1. beyler tam sıyırdım üstündekini aq içinde her tarafı çıtçıtlı bişey var. ne ayak ?
    (hamsterm, 29.06.2010 04:33)

    2. bilardo eldivenidir lan o uğraş biraz çıkartırsın..
    (tasak kokusu, 29.06.2010 04:34)