hesabın var mı? giriş yap

  • comodor 64 den beridir oyun oynarım. 25 küsür sene filan işte. tetristen wow'a veya her türlü stratejisinden frp oyunlarına kadar bana keyif veren her oyunu da oynarım.

    oyun oynamak bir hobidir. bilgisayar oyunları ben bilgisayara, donanıma, teknolojiye, network tabanına, programlamaya daha da yaklaştırdı. büyüdükçe merak ettim. merak ettikçe ailem bana öğrenmem için destek oldu. daha da büyüyünce bunlar ile kendimi eğittim ve hala eğitiyorum.

    şimdiki işim de bilişim. kendi işim. çocukken hobi olarak uğraştığım şeyden artık para da kazanıyorum.

    ben hiçbir zaman gta oynadım diye bir psikopatlık yapmadım. silence hill oynadım diye bende hiçbir korku oluşmadı. geceler boyunca commandos oynadım diye hiçbir zaman savaş yanlısı olmadım.

    26 yıldır monitöre yakından baktım. bir gözüm 1 diğeri 1.5 numara ki bunlar da 2 sene önce geçirdiğim beyin kanamasından sonra oldu. yani büyük ihtimalle monitör ile ilgili bile değil.

    şimdi bakıyorum ailelere sürekli çocuklarını bilgisayar oyundan uzak durması tavsiye ediyorlar. bana göre bu hiç doğru değil.

    aileler çocuklarını bilgisayar başında tek başına bırakırsa tabi ki çocuk psikopat da olur, manyak da olur, sinir hastası da olur..

    aile küçük yaşta çocuğun bu hobisini keşfederse, bu sistemin nasıl olduğunu, nasıl çalıştığını, çocuğun benzer şeyler yapabilmesi için neler gerektiğini çocuğa aşılarsa oyun bu çocuğa zarar değil yarar sağlar.

    bu örnek çocuğun tüm hobileri için geçerlidir aslında. örneğin çocuğun arabalara ilgisi varsa ve içindekileri merak ediyorsa bırak parçalasın oyuncak arabalarını. içinde ne olduğunu öğrensin. parçaların çalışma mekaniklerini görsün. ileride bunun eğitimini alıp o parçaları üretsin.

    eğer çocuğun oyuna ilgisi varsa bırak oynasın. oyunu nasıl yaptıklarını anlatın ona. arkada nasıl mekaniklerin çalıştığını, bilgisayarın hangi donanımları sayesinde bunu oynayabildiğini anlatın ona. eğer bir strateji oyunu oynuyorsa bırakın kendi kendine bir sürü taktik geliştirsin. ülkesini savunmayı, düşmanını nasıl zayıflatacağını ve yeneceğini kendisi öğrensin. merak etmeyin bu şekilde beyin fırtınası yapan çocuk savaşmayı değil, kendi hayat stratejisini de yönetmeyi öğrenir.

    sen çocuğunla ilgilenmemek için oturt bilgisayar karşısına, neler yapıyor hiç kontrol etme, sonra benim çocuğum manyak oldu diye üzül... o iş öyle değil işte.

    bilgisayar oyunu oynamak kötü bir hobi değildir. fakat kontrolsüz şekilde çocuğu bilgisayara salmak çocukta ciddi problemler oluşturabilir.

    bir kişinin hobisini işe çevirmesi, o kişinin hayatı boyunca kendisine yapacağı en büyük iyiliktir. hobi demek sadece müzik veya resim yapmak değildir. hobi kişinin ilgi duyduğu alandır. hobisi ile uğraşan kişi hem öğrenimde hem uygulamada diğer herşeyden kat ve kat fazla yeteneklidir.

    ebebeynler bu konuda engelleyici değil teşvik edici ve eğitici olmalıdır.

  • kendisiyle 2 yıl önce 2-3 kere aynı masada bulunmuştum. o zamanlarda kaç tane arabayı haşat ettiğiyle, istediğimi yaparım kimse birşey diyemez havasıyla konuşuyordu. sonradan sinan çetinin oğlu olduğunu öğrendim ki onu da kendi babasının çalışanların çoğunu minimum maaşla çalıştırdığını gururla anlatarak ve bunun şark kurnazlığı değil ticari zeka olarak gördüğünü söylüyordu.

    o zamanlar kendisiyle tanışma sebebim bir arkadaşımla olan muhabbetleriydi. daha sonra arkadaşımla aralarındaki şeyi bitirmişler. sebep ise rüzgar çetinin arabayı manyak gibi kullanması, arkadaşımın korkuyorum, düzgün kullan demesi üzerine kavga etmeleri ve en sonunda kendisine hakaret etmesi olmuş.

    haşat ettiği arabalarla, ve babasının insanları az maaşla çalışmaya zorlamasıyla övünen biri için hiç üzülmüyorum açıkçası. keşke hayatını kaybeden polis emniyet kemerini taksaydı da çocuklarını babasız bırakmasaydı. zira bazılarının babaları çok güçlü, onlara birşey olmuyor.

  • jainizme inanlar "kati ve kesin vejeteryan bir yasam" surmelerinin yani sira hic bir canliya zarar vermeme ilkeleri nedeni ile yer altinda yetisen hic bir sebzeyi de yemezler (havuc, patates, sogan, vs.) ayrica koku topraktan sokulen sebzeleri de (mantar vs.) yemezler. butun bunlarin sebebi bu sebezeler toprak altindan cikartildigi esnada bir cok canlinin olmesi ihtimalidir.
    beyaz elbise ile gezenler ayakkabi da giymezler, sebep yine ayni canlilara zarar vermemek.

  • istanbul havalimanı, 3. köprü, osmangazi, çanakkale, şehir hastaneleri ve bir çok atıl havalimanı ihalesini euro ile yapıp halkın mevduatlarını tl’de tutmasını istemek nedir yahu? aptallara dolar yaktırtmak en sevdiğim akvitiviteleri; kendi yandaşına bir yandan euro ile ödeme yaparken oy veren kitlene elindeki euro’yu bozdur baskısı yapmaları tam anlamıyla komedi. aptal turnusolü gibi bir olay. sen tl kullan çomarım, euro bana ve yandaşıma lazım.

  • kontrolsüz güç, medya gücü ve şirret insanların gücü ile bir insanın hayatı nasıl karartılırın resmi.
    kadının beyanı esastır saçmalığı konusunda daha önce defalarca insanları uyardık. anlamadan dinlemeden linç etmek.
    yukarıda yazdıklarım tecavüz ya da tacizi normalleştirmek için değil sadece gerçekten süzgeçten geçirmek gerekliliği.

    bu ülkede bir kadın ile iş/arkadaşlık/ilişki /aile bağları konusunda bir daha düşünmek gerekiyor sanırım.

    kadının bir lafıyla hayatınız kararabiliyor.

    (bkz: adalet herkese lazım)

    https://mobile.twitter.com/…tus/1168125814229086209

    “bu iş o kadar basit olmamalı.
    geçenlerde 10 yaşındaki yeğenini taciz etti diye linç edilen bu adamın hikaeiyesini biliyor musunuz?
    önceden ortak iken sonra ayrılıp kendi işini kurup işleri iyi gidince bunu çekemeyen yengesi gaziantep'in en işlek caddesinde kendisine randevu verip görüşmek istediğini iletmiş.
    adam daha karşıdan görüldüğü an yengesi çığlık atıp milletin dikkatini çekip kızımı taciz etti diye bağırıyor.
    ve herşeye balıklama atlamayı seven, sormayan, araştırmayan milletimiz adamı linç ediyor. en kötüsüde mahkeme yanlış anlaşılma oldu diyerek adamı serbest bırakıyor, şirret yengede elini kolunu sallayıp geziyor.
    ha gerçi ne demişlerdi; "kadının beyanı esastır “