hesabın var mı? giriş yap

  • ne kadar şerefsiz varsa toplanmış buraya. cahil olursun, görmemiş olursun, aklın yatmaz salak olursun böyle bir başlık açarsın anlarım da, olmadığını varsayarsak malsın kardeşim. malın önde gidenisin. başlıktaki fikrin zehirli tomurcuğu dahi zihninden geçmişse değil aynı ülkede aynı platformda olmaktan bile rahatsızlık duyduğum insansın. kız kardeşin, eşin, kız çocuğun, evindeki dişi sinek bile senin gibilerden uzak dursun.

    iki sene ablamlarla yaşadım. ablam evlenip izmire yerleşti. ben de üniversiteyi kazanıp orada okumaya gittim. ablam memur, öğretmen. yazın malum tatil onlara. bende parlak, emsal öğrenci. her sene yaz okulundayım. ablam 1 ay istanbula yanımıza gelir kalmaya. bende o bir ay boyunca eniştemle aynı evde kalırım. kolamızı cipsimizi alır filmimizi açar tvde izleriz. baaaak hem de yazın, hem de o sıcakta, baaak hem de şortlarla falan!
    tanımı da yapim her ihtimale karşı: sıcaklarda şortla da evli ablasında yatıya kalabilen kızdır.

  • 2.lig 2.grupda altay... 15 macta 15 galibiyetten sonra, 16. macta berabere kalinca manager sacked.. ibret ve dehsetle izledim

  • merak edenler için sözlükte bulunsun dediğim cv'dir. yalnız kapladığı alan bakımından sözlük serverlarını zorlamaktadır. okuyan çıksın bi zahmet, sözlük kasıyor.

    -1969 yılında ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'ni ve ankara üniversitesi dil, tarih ve coğrafya fakültesi'nin tarih bölümünü bitirdi.
    - viyana üniversitesi slavistik ve orientalistik bölümü'nde öğrenim gördü.
    - yüksek lisans çalışmasını chicago üniversitesi'nde yaptı.
    - ankara siyasal bilgiler fakültesi'nde "tanzimat sonrası mahallî idareler" adlı tezi ile 1974 yılında doktor, "osmanlı imparatorluğu'nda alman nüfûzu" adlı çalışmasıyla 1979'da doçent oldu.
    - 1982 yılında devletin akademik politikalarına tepki olarak görevinden istifa etti. bu dönemde viyana, berlin, paris, princeton, moskova, roma, münih, strazburg, yanya, sofya, kiel, cambridge, oxford ve tunus üniversitelerinde misafir öğretim üyeliği yaptı.
    - 1989'da türkiye'ye dönerek profesör oldu ve 1989-2002 yılları arasında ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi'nde idare tarihi bilim dalı başkanı olarak görev yaptı.
    - 2002 yılında galatasaray üniversitesi'ne, iki yıl sonra ise bilkent üniversitesi'ne konuk öğretim üyesi olarak geçti.
    - şu anda galatasaray üniversitesi hukuk fakültesi ve bilkent üniversitesi hukuk fakültesinde türk hukuk tarihi derslerini vermektedir.
    - galatasaray üniversitesi senato üyesidir.
    - uluslararası osmanlı etütleri komitesi yönetim kurulu üyesi ile avrupa iranoloji cemiyeti ve avusturya-türk bilimler forumu üyesidir.
    - ilke eğitim ve sağlık vakfı kapadokya meslek yüksekokulu mütevelli heyeti üyesidir.
    - 2005 yılında topkapı sarayı müzesi başkanı oldu.

    ortaylı; türkçe;
    ileri seviyede almanca, fransızca, ingilizce, italyanca ve rusça;
    orta seviyede kırım tatarca, slovakça, romence, sırpça, hırvatça, boşnakça, arapça, farsça, latince, ibranice, bulgarca, antik yunanca, ve yunanca bilmektedir.

    kaynak: vikipedia.

  • altında "acting audition (oyuncu seçmeleri)" yazan video. hem bir insan ilk kez muz yedi diye neden ağlasın? ben de geçen sene ilk kez mango yedim, herhangi bir duygulanma olmadı.

  • her fırsatta sandık, seçilmişler, milli irade diye haykıranların yine her fırsatta kendilerine bu seçme hakkını verenlere sayıp sövmesi kadar büyük bir mantık hatası barındırmaz.

  • ikinci deadpool & wolverine fragmanı yayınlandı. ilk fragman wolverine'i bize sadece sonunda göstermişti. bu fragman ise filmin isminin hakkını verecek cinste wolverine karakterinede odaklanıyor. aslında ilk teaser'ın deadpool, bu trailer'ın da wolverine odaklı olduğunu söylersek çok yanılmış olmayız. ikinci fragmanın daha doyurucu olacağını düşünerek ilk fragmana inceleme yazmamıştım. iki fragmanı birlikte düşünürsek elimizde böylece bolca malzeme birikti.

    fragmanın incelemesine geçmeden önce deadpool'un sinemadaki geçmişine, üçüncü filmin neden bu kadar geciktiğine ve mcu içinde olmasının deadpool'a neler katabileceğine bakmak istiyorum. 2009 tarihli x-men origins: wolverine filminde ryan reynold'ın canlandırdığı deadpool'u aslında biz ilk kez görüyoruz. lakin o filmdeki deadpool çizgi roman fanlarının tepkisini çok fazla çekecek şekilde kötü yorumlanmış bir karakterdi. kökeninin farklı işlenmesi, güçleri, tamamen bir kuklaya dönmesi ve elbette ki karakterin alamet-i farika'sı olan dördüncü duvarı kırmaması gibi etkenler izlemesi fanlar için çok zor olan bir karakter sundu bize. sıfat olarak adının yanında "geveze paralı asker" olan bir karakterin ağzının tamamen kapatılması ise sanki bilinçli olarak karaktere zarar veren bir havadaydı. bütün bunlar planlanan spin-0ff projesinin rafa kalkmasına sebep oldu.

    aradan yıllar geçti. bir test görüntüsü piyasaya verildi. işte o test görüntüsü hayranların yıllardır beklediği, x-men origins: wolverine filminde gördüklerinin tam tersi olan, çizgi roman havasını sonunda kadar taşıyan bir deadpool'a sahipti. 20th century fox en sonunda belki de o ana kadar x-men hakları ile alakalı en doğru kararı alarak test görüntüsünde gördüğümüz versiyon deadpool'un filmine onay verdi. 2016 ve 2018 yıllarında olmak üzere iki tane deadpool filmi vizyona girdi. bu filmler sırasıyla 58 ve 110 milyon dolar olmak üzere çağdaşları süper kahraman filmlerine göre daha mütevazi bütçelerine rağmen, 782 ve 785 milyon gibi devasa gişe başarısı elde ettiler. r rated olarak vizyona girip, daha yetişkin bir kitleyi hedef alan süper kahraman filmlerinin de başarılı olabileceğini kanıtladılar.

    üçüncü film ve x-force spin-off filmleri beklenirken disney'in fox'ı satın aldığı haberi geldi. bu x-men, fantastic four ve elbette deadpool'un mcu'ya katılabileceği anlamına geliyordu. evet deadpool filmleri başarılıydı ama x-men'i fox'un olabilecek en kötü şekilde kullandığını düşünen bir insan olarak bu haber beni mcu ve x-men adına daha çok memnun etti. zira deadpool karakterin doğal yapısı gereği hiçbir sorun yaşamadan ve reboot yemeden mcu'da olmaya devam edebilecekti. sadece geçiş sürecinden ötürü üçüncü bir deadpool filmini biraz daha fazla bekleyecektik. mcu'da olması ise deadpool'un diğer karakterler ile olan etkileşimini katbekat arttıran bir unsur olacaktı. bir türlü zaman çizelgesini oturtamamış bir fox-men evreni yerine mcu çok daha ilgi çekiciydi benim için.

    tahminler genel itibariyle tuttu. ryan reynolds, deadpool rolünde kaldı. karakter mcu'ya geçti. hayranların en hassas olduğu konu olan filmin yetişkinlik düzeyi ilk iki filmde olduğu gibi kaldı. her şey yolunda görünürken hayranların beklentisini daha da tavana çıkartacak haber geldi; hugh jackman, wolverine rolüyle geri döndü.

    bu fragmanda deadpool'un wolverine'i yanına almaya gitmesiyle açılıyor. gördüğümüz wolverine variant'ı fox-men filmlerinde gördüğümüz wolverine değil. böylece logan filminin harika sonu da yok sayılmamış oluyor. bu variant anladığım kadarıyla kendi evrenindeki hiçbir x-men'i kurtaramamış kendine olan güvenini kaybetmiş bir versiyon. fragmanda gördüğümüz anıt taşları o evrenin x-men mezarları olabilir. önceki fragmanda öğrendiğimiz bir şey vardı. multiverse yeni bir krize giriyordu. deadpool'da loki'de gördüğümüz tva tarafından işe alınıp bu krizi durdurmaya çalışıyordu. bu bağlamda film bir çok farklı evren gösterecek olsa da ana eksenini yine loki'de gördüğümüz void'a odaklayacak gibi.

    void'da gördüğümüz en önemli karakter ilk fragmanda sadece tease edilen burada ise tamamen tanıştığımız cassandra nova. çizgi romanlarda ilk kez mayıs 2001 tarihli new x-men sayı 114'te görünen nova çizgi romanlara çok büyük etki bırakmış bir karakter. kendisi x-men'in kurucusu charles xavier'in ikiz kardeşi ve maalesef ki x-men çizgi romanlarının en trajik olayı olan genosha katliamının sorumlusu. filmde the crown dizisinden tanıdığımız emma corrin tarafından canlandırılıyor.

    fragmanlarda önceki x-men filmlerinden gördüğümüz bir çok karakteri görmek mümkün. önceki fragmanda pyro'yu görmüştük. bu fragmanda net şekilde lady deathstrike, toad ve azazel'ı görüyoruz. giant-man'in kafasını kendisine karargah olarak kullanan cassandra nova belli ki önceki x-men filmlerinde görünen çok sayıdaki villain'ı kendi yanına çekmiş. bir nevi brotherhood of evil mutants kurmuş. void içerisindeki bu sahnelerin mad max havasında olacak olması da yine merakı arttıran unsurlar.

    wolverine'in en sonunda çizgi romanlardaki kostümünü giymesi elbette fanları çok mutlu eden bir etken. fox filmleri orijinal kostümlerin giyilmesi konusunda nedense çok katı davrandı. 2000'lerin başında böyle düşünmeleri belki bir yere kadar kabul edilebilirdi ama first class filminden sonra bile ısrarla orijinal kostümlerden uzak durmanın ne kadar gereksiz olduğunu biz aslında mcu filmlerinde gördük. bu fragman da bize x-men karakterlerinin de orijinal kostümlerinde ne kadar güzel durduklarını gösteriyor.

    fragman filmin bize sunacağı şeylerin neredeyse tamamını saklamış vaziyette. ufak tefek bir iki eski x-men villain'ı. cassandra nova ve mcu'dan halihazırda bildiğimiz tva, void ve alioth dışında bir şey göstermiyor. doctor strange in the multiverse of madness filmi gelirken aslında filmin hiçbir zaman olmadığı ve olmaya çalışmadığı bir beklenti oluşmuştu. o beklenti filmin var olan haline karşı bence biraz fazla tepkiye sebep olmuştu. ama cameo'lar ve multiverse çılgınlığı bekleyeceğimiz asıl film bence bu film. dedikodusu dönen ya da bir şekilde tease edilen ihtimalleri buradan saymak zor. sadece şunu söyleyebilirim ki fox'un çektiği bütün marvel filmlerindeki karakterler masada. buna daredevil ve fantastic four filmleri de dahil. hangilerinin olacağını henüz bilmiyoruz. ama herkes filmde bir şekilde yer alabilir.

    deadpool & wolverine filmi mcu adına da çok çok önemli bir noktada geliyor. mcu maalesef ki son zamanlarda eskisi gibi değildi. disney+'ın ortaya çıkışıyla ve bob chapek yönetiminin içerik sayısının artışını önceleyen felsefesiyle marvel studios ve kevin feige'ye hiç olmadığı kadar yük binmişti. bu da belli bir standart yakalamış mcu'da standartlarının çok altında işler çıkmasına sebep oldu. bob ıger yönetiminin geri gelmesi ile birlikte bu yoğunluk ciddi şekilde azaltıldı ve yeniden nitelik nicelikten büyüktür anlayışı geldi. bilindiği üzere marvel studios bu sene hiç alışık olmadığımız şekilde sadece bir film vizyona sokacak. diğer filmler 2025'e ertelenerek tekrar üzerlerinde çalışılacak. vizyona giren tek film ise elbette ki bugünkü konumuz olan deadpool & wolverine filmi. filmin üzerinde çok önemli bir sorumluluk var. sadece hikaye anlamında değil gerçek anlamda da çok yara alıp kan kaybeden marvel studios'a tekrar yükselişin yolunu açmak.

  • hala şuraya 14.000 - 14.500 - 15.000 - 15.500 yazan suserlar var.

    yahu mübarekler, enflasyondan bi' haber olduğunuzu bari belli etmeyin. temmuz ayından bu yana yani 5 aylık enflasyon %33,65 çıktığı için otomatik olarak: 11.400*1.3365= 15.236 tl şu an kesinleşen zam zaten.

    bu rakamın üzerine daha:

    aralık ayı enflasyonu + refah payı + seçim dönemi + bundan sonra asgari ücretin yılda bir defa uygulanacağını da düşünürsek;

    16.500 - 17.000 tl aralığında olacağı kaçınılmaz olacaktır. hatta üzerinde olabilme ihtimali bile var olan bir gerçek.

  • yıllar sonra okuduğunda ne diyor bu diyecekler için: ypg bu saldırıya uluslararası angajman kuralları içinde karşılık vereceğini açıklamış.

    açıklamanın devamında molotof kokteylleri ve fistanlar ile beraber türk tanklarını vurmaya başlayacaklarını ifade etmişler.

    dikkatli olmak gerek.

    0.

  • cüneyt arkın'ın, benim kahramanım türk halkıdır isimli kitabında bahsettiği hadise;

    "bir gün hilton’un lobisinde oturuyoruz. gözü bir yere takıldı. baktım, 60 yıllık müzik birikiminin üzerine çökmüş arap’tan yürüttüğü şarkılarla bir anda meşhur olmuş bir arabeskçi.

    asansöre bindi, yukarı çıktı.

    kemal sunal, ‘bu herif gibiler ancak asansörle yükselir’ dedi.”

    “isminiz neydi?” başlıklı bir başka bölümde yine kemal sunal, yine ikisinin de sevmediği arabeskçi var:

    “yılmaz kalkavan’ın yemeğine davetliyiz. kemal sunal ve ben iki dirhem bir çekirdek giyinip, davetin yapıldığı otele gittik. lobi kalabalıktı. millet asansör bekliyordu, sıraya girdik. o meşhur arabeskçi yine geldi. yanında televizyoncular, gazeteciler ve dostları vardı.

    bizi görünce sevinir gibi yaptı, sonra sinsice sırıttı.

    ‘kemal bey, sizi görmek ne güzel çok sevindim. bana resminizi imzalar mısınız?’

    aklınca dalgasını geçiyordu.

    kemal hiç duraksamadı, fotoğrafını çıkardı:

    'hay hay efendim, isminiz neydi?

    not: büyük usta kemal sunal orhan gencebay'ı çok önceden çözmüş de bizim haberimiz yokmuş.

    toprağın bol olsun güzel insan.

    kaynak: https://odatv4.com/…skci-o-ismi-odatv-buldu--233619

  • 1940-60'lı yıllar boyunca üretilmeye çalışılmış, bunda da büyük yol alınmış araba türü.

    o günlerde tasarımcılar arabaları olabildiğince sağlam yapmak için çaba gösteriyordu. çelik takviyeli sağlam şeseler, kalın dayanıklı kaportalar ve tamponlar almış başını yürümüştü. otomobille kaza yapıyordunuz, kafa kafaya çarpışıyordunuz ve araba bu çarpışmadan çoğunlukla sağlam çıkıyordu.

    ama bu duvara bindirse sağlam kalan arabaların içindekiler ölüyordu. çünkü araçlar çarpışmanın enerjisini sağlam kaldıkları için ememiyor, içerideki yolcu da eylemsizlik gereği 10-15 g kuvvetine maruz kalıp valhalla'nın yolunu tutuyordu.

    bunun üzerine otomobil üreticileri hasar görmeyen araba üretme çabalarını bırakıp, kaza anında ezilip enerjiyi emecek ama kabinde yaşam alanı da bırakacak otomobiller üretmeye başladılar. bugün, otomobillerin ön şase ve kaportası yüksek darbelerde akordeon misali ezilecek biçimde tasarlanır. bu sayede kaza anında oluşan enerji kaporta tarafından emilerek sürücünün daha az g kuvvetine maruz kalması amaçlanır. emniyet kemeri ve hava yastığı takviyesi ile de insanın alacağı hasar minimum düzeye indirilmeye çalışılır.

    bu yönüyle, günümüz otomobilleri geçmişin taş gibi sağlam otomobillerinden çok daha güvenlidir. sapasağlam arabanın içinde ölmek yerine, hurdaya dönmüş arabadan sağ çıkarsınız...