hesabın var mı? giriş yap

  • imdb top 250'de ilk 10'a girecek. bunu yazdığım tarihe iyi bakın. daha da editlemem. 2014'e kim öle kim kala ayrıca.

  • gerçekten dikkat edildiğinde kahve içerken alınan zevki oldukça arttıran detaylardır. üstelik sanıldığının aksine, çok da pahalı detaylar değildir....

    - filtre kahve makinesine tonlarca para vermenize gerek yok... en basit işlevli makineler işinizi görür... hatta makineye bile ihtiyacınız yok, french press yeterli olur...
    - kahvenin markası/modeli önemli değil... damak zevkinize uyan kahveyi bulduktan sonra farketmez. yeter ki doğru ve taze öğütülmüş olsun... önceden öğütülmüş ve makine/french press kullanımına uygundur ibareli kahvelerden uzak durun. kullanacağınız aparata göre taze öğütülmüş kahve alın ve max. 30 gün içinde tüketmeye çalışın.
    - kahve/su dengesini iyi ayarlayın, gerekirse ölçek kullanın... yumuşak içimli seviyorsanız 10gr/180ml, daha sert seviyorsanız 15gr/150 ml ölçeklerini kullanabilirsiniz
    - direkt musluk suyu kullanmayın, ambalajlı ya da arıtılmış su kullanın. en kötü şartlarda önceden kaynatılıp soğutulmuş su kullanın.
    - kağıt filtre kullanıyorsanız, önceden yıkayarak kullanın, kahvenizde oluşabilecek kağıt kokusunu engellemiş olursunuz.
    - kahvenizin yeteri kadar sıcak olmamasından ya da çabuk soğumasından muzdaripseniz, fincanınızı ve makinenizin demliğini ya da french pressinizi önceden sıcak suyla ısıtın.
    - french press kullanıyorsanız demleme tekniğine özen gösterin. suyun kaynama derecesinde olmamasına dikkat edin. önce kahvenin üstünü kapatacak kadar sıcak su ekleyip tahta bir kaşıkla birkaç tur karıştırın ve 30 sn bekleyin. ardından suyun kalanını ilave edip 4 dk. demlenmesini bekleyin. kahveniz sert olduysa demleme süresini 15-20 sn azaltabilir, yumuşak olduysa 15-20 sn arttırabilirsiniz. aynı ayarı kahve/su ölçeğini değiştirerek de yapabilirsiniz...

  • trendyol , hepsiburada ve amazon'da prime şeklinde satış yapam biri olarak diyebilirim ki satıcı sayfası en karmaşık ama bir o kadar da tüketicinin lehine unsurlar içeren alışveriş sitesidir.

    trendyolda 75tl ye satılan üründe %12 komisyon ve 21tl kargo ödüyorum (aras). paketlemeyi vs her şeyi ben yapıyorum.

    ancak amazon'da %10 komisyon ve 1 desi için yaklaşık 8tl kargo ve paketleme ödüyorum. amazon'un deposuna ürünlerimi göndermek de ücretsiz. depoda 1 metrekare yer kaplayacak ürünlerime aylık 25-35 tl arası ücret ödüyorum. dilersem dünyanın her yerine satış da yapıyorum.

    trendyolda ürünü eklemem ile satışa açılması bir olurken amazon'da ürünün barkod numarası, marks tescili ve ürünün orijinal olduğuna dair incelemelerden geçiyorsunuz. adamlar bana kamera karşısında paketi açtırıp ürünü bile gösterttiler daha ne olsun.

  • vatandaş domates yerine badminton topu yesin böyle açıklamaları yapanlara göre. enflasyon gıdaya göre mi hesaplanır canım. ayrıca hakkatten gıdaya göre hesaplansa herhalde %40 falan çıkardı bu arada.

  • kullanan dişi ben değilsem sıkıntı yaratmaz.

    babam bana araba kullanmayı öğretirken boş alan diye hayvan pazarına gitmiştik.. kocaman yer, dön dön bitmiyor. belediye elektrik direği için galiba çukur açmış ama boş bırakmış. üzerini de ot kaplamış

    öyle dönüp dururken ön tekeri o çukura soktum, babamın kafayı da aynaya. dakikalar geçti araba çukurdan çıkmıyor. baba sinirli, babanın kafası kanıyor, elinin tersinde ve kemerle bağlı durumdayım.. allah acıdı da ilerde tarlada top oynayan gençler peyda oldu bi anda ve kaldırıp çıkardılar bizi.

    dönüş yolunda yine direksiyona geçirdi beni zorla, hemde trafikte.. bi tane otobüs çok yakın geçince korkup gözümü kapattım, ellerimle :) nihayetinde; araba kullanacak cesaret ve yeteneğe sahip olmadığıma babam da ikna olunca, yer değiştirdik. tekrar yola çıkacağız

    babam- bak bakalım sağdan gelen var mı
    ben- maviden sonra yok

    yok kısmını duymuş sadece. bastı bakmadan.. benim oturduğum tarafa bi tane şahin girdi, ve akordeon olarak durdu.

    babam bence o gün silmiş, o gün vazgeçmiş olabilir benden.

    edit: babanın araba kullanmayı öğretmesi

  • facebook'ta dolaşan muharrem ince'nin sorduğu soru. eğer gerçekten bunları söylediyse helal olsun. cevapları da şöyleymiş;
    1)çocuğunu öldürürsünüz.
    2)cenazesine saldırırsınız.
    3)katilini serbest bırakırsınız.

    edit: bunda eksileyecek ne var?

  • alkollu ya da alkolsuz içecek ısmarlayabileceğim yazarlardır...

    gruba dahil olan yazarlara not: hemen heyecanlanmayın lan... erkeğim ben de... olum sizin etrafınızda illa karılı kızlı ortam vardır... ben en son ilkokul beşinci sınıfta bulundum öyle bir ortamda... ortamdaysanız bir mesaj uzağınızdayım... bir mesajınız yeterli...

  • (bkz: veranda)

    çok kullanışlı bir şeydir.

    en büyük hayalimdir verandada elimde tüfeğimle uyuklarken bahçeye giren serseriye: "burası özel mülk, o lanet kıçını evimden uzak tut seni kahrolası" diyebilmek.