hesabın var mı? giriş yap

  • ortaokuldayken beden dersinden sonra bodrum kattaki spor salonuna kilitlenmiş ve sesini kimseye duyuramadan teneffüs boyunca bekletilmiş, boş derslerde yaka paça sınıftan dışarı atılmış, din derslerinde sürekli yetim ilahileri söylenerek babasının ölmüş olması üzerinden canı yakılmaya çalışılmış biri olarak asla katılmadığım önerme

  • 3-4 yaşındaki bir çocuğun recep tayyip erdoğan'ı çağırma şekli. "yapıyoçun çen, geysene buyaya", vb. şekilde seslenme devam eder.

    peki gel yerine gey diyen bir çocuk nasıl oluyor da recep tayyip erdoğan kelimelerini kusursuz çıkarıyor? kurban olduğum allah'ın hikmetinden sual olunmaz.

  • taşak geçmeyi çok seviyoruz da yüz küsür entry içerisinde sadece burada değinilmiş olması (bkz: #6558694) beni üzdü açıkçası. bilmeyip de sormaya utananlara açıklık getirmek isterim.

    3 silahşörler bir kitap değil bir seridir, efendim. 17yy.'da geçer ve dartanyan'nın (d'artagnan şeklinde yazılır aslında, fransızca bilmediğimden dö mü de mi nası okunur bilmem) evden ayrılıp kraliyet silahşörlerine katılmasını anlatır. kaldı ki bu silahşörler aslında 3 tane falan değildir. 3 kişi mi koruyacak koskoca fransız kralını? dartanyan olmadan önce de bunlar silahşördü. özellikleri en ünlü silahşörler olmaları ve aralarındaki arkadaşlık bağının inanılmaz olmasıydı. (birmimiz hepimiz, hepimiz birimiz için geyiği...). hikayeyi de çizgi filmlerden bilmeyen yoktur. yok efendim işte ingiltere prensi midir kralı mıdır neyse onunla, fransa kraliçesi aşıktır. birbirlerine hediye yollarlar falan. bu kardinal'de bu aşkı ortaya çıkartmaya çalışmak için türlü dalaverelere girer. dartanyanın önderliğinde iyiler kazanır.

    sonra bütün silahşörler biryerlere dağılırlar.

    hikayenin başında zaten öyle kanka falan da değildir dartanyan. atos'la bildiğin kavga ederler ve düello ederken, kardinalin adamları (kısaca kötüler) bunları hapse atmaya kalkar. bunlar birleşip kardinalin adamlarını bir güzel yerler ve dartanyan 3 sillahşörlerin saygısını kazanır.

    her zaman 3 silahşörlerdir.

    serinin devamında (hani filmi de vardır the man in the iron mask` diye.) orada bir araya geldiklerinde 4 silahşörler diye anılırlar. (3 silahşörlerden 20 yıl sonra geçer bu hikaye).

  • dur bakalım çomarlarin belediyelerden, belediyelerden beslenen vakıflardan derneklerden gelen mamaları kesilince görücem ben sizi

    edit: 23 haziran seçimi de kaybedilince mamalar gerçekten kesilmiş sanırım :) başlığı açan yazar kaçmış

  • yaklaşık 20 yıldır çok severek dinlediğim, iktidar kim olursa olsun ona muhalif olacak olan, çünkü radyoda hiç bir zaman güce köpek olmamış biridir nihat sırdar. kendisine sözde radyocu denmesi komik çünkü şu an piyasada gördüğünüz radyocular arasında bile belki en eski ve en çok dinleneni nihat’tır. akp’liler kendisini hiç sevmez çünkü nihat onlara hiç bir zaman biat etmemiştir. bu yüzdendir ki programını 5 dakika dahi dinleyen aktroller çıldırır. kafalarına çay atılarak ihya olan aktrollerin bağımsız birini görünce zaten çıldırmaları doğal.

  • trajikomik görüntülerdir.. bu ülke insanı bu hâle düşecek kadar perişan hâldeyse, vah bizim hâlimize.

    ülkeyi afganistan ve venezuela karışımı ucube bir kabile devleti hâline getiren cahil ve yobazlar sürüsü eserleri ile iftihar etsinler. şu hâle bakın.. türk vatandaşlığı hiçbir zaman bu kadar ayaklar altına alınmamıştı. 5 tane düşman ülke, 10 tane terör örgütü birleşse bu kadar zarar veremezdi bu ülkeye. irtica ve örgütlü cehalet, pkk teröründen bile daha büyük bir tehlikeymiş meğerse. türkiye'nin en büyük varlık sigortası ise ulu önder mustafa kemal atatürk ve türk silahlı kuvvetleri imiş meğerse. ülkemizin itibarını, bayrağımızın ve pasaportumuzun haysiyetini, gençliğimizin istikbâlini ve milletimizin selametini bu güçler tesis edip, koruyorlarmış. ben artık buna iyice ikna oldum.

    fakat şu hususu da belirtmeden edemeyeceğim.. demek ki bir savaş çıksa, düşman bir ülkenin taaruzuna falan uğrasak, nüfusun kahir ekseriyeti buhar olup tüyecek.. alın görün işte. ortada savaş yokken arkasına bakmadan ülkeden kaçan zihniyet, birde savaş çıksa kim bilir ne yapmaz?

  • "balkonunuza fazla çıkmayın, karımız, kızımız, asılı çamaşırlarımız var" demek. yaşanmıştır.

    bir de tabii ki eminönü'deki baklava izdihamı var.

    gelen mesajlar üzerine edit: lokasyon tuzla.