hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---

    bu bölümün sonunda ben şunu anladım arkadaş. ne kadar game of thrones izlesem, spn sevsem, himym takip etsem de türk dizileriyle büyümüşüm. mal mal jaime ile brienne'in beraber olması gerektiğini düşünürken buldum kendimi.

    "ay bak etini kesmesine de yardım etti zaten, yalan söyledi etti kızı da tecavüzcülerin elinden kurtardı. oooh geçen bölümde de beraber aynı küvetteydiler."

    benden adam olmaz lan dağılın. öyle bir geçer zaman ki izlemeye gidiyom ben.
    --- spoiler ---

  • cem yılmaz‘ın zorlu psm‘de yaptığı bir espri sonrası linç kültürünün ne kadar berbat bir hale geldiğini görmemizi sağlayan olaydır.

    cem yılmaz gösterisinde nasreddin hoca‘nın “parayı veren düdüğü çalar” sözüyle oynuyor ve haluk levent‘i kastederek (ki kendisini kastetme sebebi haluk levent’in büyük bir hayırsever olması) “eğer o (haluk levent) da nasreddin hoca’nın sözüyle hareket etseydi şimdiye büyük vurgun yapmıştı” diyor.

    yani kısaca haluk levent o kadar çok yardım yaptı ki bunu parayla yapsaydı şimdiye zengin olmuştu diyor.

    sonra üç tane espriden anlamayan, zevksiz, pek kıvrak zekalı olmayan ekşi yazarı bu espriyi anlamayıp buraya “cem yılmaz, haluk levent’in yardımlarına vurgun dedi” diye entry yumurtluyorlar.

    sonra işler çığırından çıkıyor. haluk levent de bunları görüp twitter üzerinden cem yılmaz’ın olayı açıklamasını istiyor. olay büyümesin diye de bu twiti geri siliyor.

    asıl rezalet ise bundan sonra olayı anlamadan etmeden cem yılmaz’ı linç etmeye katılan topluluk. hem twitter’da hem ekşi’de bir anda cem yılmaz’a nefret mesajları dolup taşıyor!

    ey insanlık! kendinize gelin! üç tane anonim insana inanıp ülkenin en büyük komedi ustasına demediğinizi bırakmadınız. biraz sorgulayın. biraz “neden bu kadar nefret doluyuz?” diye sorgulayın.

    sonra da yatın uyuyun, geç oldu.

    edit: hidrolik adam adlı yazarımız çok güzel bir şey bulmuş. cem yılmaz aynı espriyi 13 ekim 2019 teke tek yayınında da yapmış. zaten yeni stand up şovu olan komedyenler diğer programlara gidip bu şakalarını parça parça yaparlar. bunun ortaya çıkması da iyi oldu.
    işte o şaka

    edit 2: (bkz: #97716049) bu entry'deki non mi avete fatto niente adlı yazarın düşüncesine göre organize bir saldırı başlatılmak istenmiş olabilir. kişisel olarak pek ikna olmadım ama neden olmasın?

  • heisenberg de dahil çoğu kişinin (bkz: gözlemci etkisi) ile karıştırdığı ilke.

    bu ilkeye göre plank ölçütünden küçük dünyada, momentum, konum, enerji, zaman gibi kavramlar hakkında kesin konuşamayız. ama bunun nedeni, ölçüm yaparken sistemi değiştiriyor oluşumuzdan ziyade (hidden variables), sistemin doğasının zaten belirsiz olmasıdır. heisenberg ilk başta bu durumu gözlemcinin ölçüm yaparken sistemi değiştiriyor olması ile açıklasa da, ileriki yıllarda durum çok daha ciddi olduğu ve atomaltı dünyanın özü itibariyle indeterministik olduğu ortaya çıkar. einstein'ın ''tanrı zar atmaz'' diye reddettiği bu olgu, şu an kuantum mekaniğinin temel kavramlarından biri oldu. bu vesile ile deterministik evren ve bilimin her şeyi açıklayabileceği kavramlarına maalesef elveda dedik.

  • işsizlik malum, onu geçiyorum.

    bu ülkede branş öğretmenleri hafta içi iki veya üç gün işe gidip kalanında izin yapıyor.

    sitelerine girin bakın, sadece thy'nin 14 bin küsür uçuş personeli var. siz havalimanına gittiğinizde karşılaştığınız temizlikçiden bankacıya, çek in personelinden oto kiralamacıya kadar herkes vardiyalı çalışıyor.
    daha bunun polisi var, askeri var, doktoru, hemşiresi, hasta bakıcısı, gümrükçüsü, güvenlikçisi, gece bekçisi, fabrika işçisi, taksicisi, barmeni, çağrı merkezi çalışanı var. işi gereği dışarıda olan trafik takipçisi, tapu muamelecisi, emlakçısı, kuryesi, postacısı, kargocusu, teknik servisçisi var. istediği saatte işe giden, istediği saatte çıkan şirket çalışanları var. ilaveten baba/koca parası yiyeni, öğrencisi, emeklisi, çocuğuna baktığı için çalışmayanı var, yüzbinlerce göçmen var, turist var...

    neye şaşırıyorsunuz bu kadar anlamadım ki.

  • turabi tavlayı yaparken kameralar neden göstermedi. hadi yaparken göstermedi o kadar ufak yuvarlak tahta parçalarını nasıl yaptı. hadi yaptı diyelim nasıl boyadı. hadi boyadı diyelim nasıl o kadar düzgün birlestirdi. hadi birlestirdi diyelim zarı nerden bulcak. zarı buldu diyelim ben yine de turabinin aq.

  • oncelikle inci sozlukculer icin en altta ozet var. onun disinda bu organizasyonun altina imza atan kisi olarak pek cok hakli elestiriye yanit getirmek, ve sizleri bazi guzel degisikliklerden haberdar etmek istiyorum. once bastan baslayalim:

    1) neden eksi sozluk bu dogumgunu zirvesinin organizasyonunu ustlendi?

    eksi sozluk'un yas gunu kutludur, kutsaldir. ustune ne kadar grup ciksa, kac dj sarki calsa azdir. ne kadar coskuyla kutlansa azdir. bu noktada para kazanan sozluk sirketinin organizasyonu daha da ileri goturmesi, daha buyuk bir organizasyona cevirmesi bana son derece dogal bir hareket olarak gorundu. oyle olmasini istedim, nitekim oyle de olacak.

    2) neden giris ucretli dusunuldu?

    cercevesini cizdigimiz ve olmasini istedigimiz turde bir etkinligin maliyeti son derece buyuk. oyle boyle degil. bilet satislari bu maliyeti karsilamiyor. bu yuzden sponsorlara basvurduk ve sponsorlardan kalan boslugu da "o gece benzer bir aktivite"nin esdegeri giris ucretine denk getirdigimiz bilet parasiyla ustlenmek istedik. bilet gelirleri etkinlik maliyetinin maksimum %20'sini karsiliyor olacakti.

    3) madem ucretli neden bazilarina ayrimcilik?

    bu konuda niyetimiz ayrimcilik gostermek olmadi. elimizdeki bu konuda sozlugu zarara ugratmadan ayirabilecegimiz butce kisitli oldugundan bu kisitli butceyi en azindan "subjektif bir ayrim kriteri" gutmeden eskiden yeniye oldugunca esitce dagitabilecegimiz bir yontem belirledik kendimizce. lakin bunun "ben davet edildim" ve "ben edilmedim parasiyla geldim" tarzi bir ayrima gidecegini ben sahsen ongoremedim. dedigim gibi niyetim boyle bir algi yaratmak olmadi. ama boyle algilanmasini yadirgamadigim gibi bu algiya zemin hazirladigim icin herkesten ozur dilerim. bu hatayi telafi etmek benim boynumun borcudur artik.

    === ve? evet? ===

    insanlar eksi sozluk'un organizasyonuna "hakli olarak" sirt cevirip gidip baska mekanda eksi sozluk'un dogumgununu kutlamaya devam edecek, bu olanlara ragmen eksi sozluk'ten ya da benden nefret etmeyecek kadar sozlugu seviyorlarken benim sirtlandigim maliyetin ustune bilet maliyetlerini de sirtlanmaktan gocunmam sozkonusu olamaz artik.

    neticede sudur: ayrim gozetmeksizin butun sozluk yazarlarina davetiye yollanacak ve her davetiyeye +1 (sadece bir kisi) kontenjani da dahil olacak. biletix'ten satilan biletlerin ucretleri iade edilecek. sozluk disindan giris de "yasak" olacak.

    kar edersek amenna, gelecekte daha buyuk organizasyonlara da girmemize vesile olur. kar etmezsek de mutlaka eglenecegiz!

    eksi sozluk'un 11. yasinin kutlu ve dibine kadar eglenceli olmasi icin gerekirse olucez!

    ozet: okumayi sevelim.

  • bence şekerli kireç taşına benzeyen mevlana şekeridir. amaçsız gereksiz tatsız. çocukken konya'dan gelenler illa getirirdi bundan yarım kilo kadar falan. kaya tuzu sanıyordum ben onu.