hesabın var mı? giriş yap

  • neyzen tevfik bu akit gibiler için demişti gerekeni.

    "ben sana bok demem,
    boklar duyar ar eder.
    bir zerren düşse boka,
    onu da mundar eder.

    tanrı senin hamurunu
    necasetle yoğurmuş,
    anan seni sıçar iken
    yanlışlıkla doğurmuş..."

  • allah'ın dualarımı kabul ettiği atamadır, umarım herkes için hayırlısı olmuştur.

    kız arkadaşım 1. tercihiyle istanbula, evime yürüme mesafesiyle 30 dakika olan okula geldi. kendisi bursada oturuyordu ayda 1 görüşüyorduk. sevinçten ağzımdan kelebek çıktı lan. artık 3 5 aya nişan düğün hepinizi beklerim.

  • bu sesten etkilenen ne kadar da çok insan varmış meğer. halbuki benim kendi, öz babamın beni erkek zannedip telefonun diğer ucunda çıldırmışlığı bile mevcuttur.

  • "katılmıyorum ama anlayabiliyorum" demiştir az önce kendisi ki ne spor kamuoyunda ne de siyasette bu cümleyi içselleştirebilmiş az insan vardır.

  • ümit özdağ'ın mercedes'e binmek ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmekten,kutuplastirmaktan baska bir b.ka yaramayan kurumun içinden geçmesi durumudur.

  • hazırlıkta okuyoruz. liseden öyle bir ortama geçmişiz ki adapte olmak çok zor. hazırlığın camında bir baktım. isimim yazıyor. matematik bölümünden prof. dr. bilmemkimi görünüz. beni bir ter bastı. ulen koca prof. beni niye çağırsın. lisede müdür yardımcısı çağırdı mı başın belada demektir. dersi mersi unuttum defter kitap falan sınıfta kaldı. koşarak matematiğe gittim. buldum odasını hocanın. öleceğim heyecandan. neden çağırır beni koskoca profesör. hem de matematik profesörü. kapısına geldim kapı açıktı. elinde çay fincanıyla vatandaş kapıya yöneldi "buyrun" dedi. kendimi tanıttım büyük bir heyecanla sesim titreyerek. "hocam ben hazırlıktayım. beni çağırmışsınız." dedim. "estafurullah. çağırmak ne kelime. burası üniversite. kimse kimseyi çağıramaz. ben sizinle görüşmek istedim. hazırlığın sekreterini aradım onlar da ilan asmışlar. konu şu: sizin alacağınız matematik dersi ......" konuştu konuştu ben gerisini dinlemedim.

    şimdi bu hocalar bu öğrencilere böyle eğitim veriyorlar. bunu odtüde okumayan bir adam başbakan da olsa anlayamaz bilemez. nerden bilsin.

  • güzel hiçbir şeyin bitmesini, özellikle yarıda kalmasını sevmiyorum. ama daha da sevmediğim bir şey varsa o da biteni yeniden başlatmaktır.

  • - şimdi tabii benim de şartlarım var.
    - tabii kavun bey, sizi dinliyorum.
    - öncelikle, ben uyurken şirinliğime kapılıp beni uyandırırsanız anlaşmamız biter, çeker giderim. bu konuda anlaştık mı?
    - hmm zor olacak ancak şartlarınıza uymaya çalışacağız tabii.
    - pekala, ondan sonra, haftada en az bir gün balık, bir gün taze ciğer çıkacak.
    - hmm masraflı oluyor, ama elimizden geleni yapacağız.
    - genel hatlar bunlar, geri kalan detayları çalışma sürecimiz boyunca halledebileceğimize inanıyorum.
    - peki kavun bey, o zaman, sizi biraz sevebilir miyim?
    - tabii ne demek, geleyim kucağınıza?
    - buyrun.

  • amerika'da yaşayan kardeşimin yanına giderken;

    "bir yanım hep eksik; seni bırakıp ona gidiyorum, onu bırakıp sana geliyorum!"

    her aklıma geldiğinde, boğazım düğümleniyor.