hesabın var mı? giriş yap

  • fatih eminönü’nde, baklava ve tatlı üreticileri derneği'nin düzenlediği 'baklava festivali'nde vatandaşlara 3 ton baklava dağıtıması sonucu oluşan görüntülerdir. dağıtım sırasında baklava almak için birbiriyle yarışan vatandaşlar, beyin görmüş zombi gibi baklavaları talan etmekte ve ortaya şu iğrenç görüntüler çıkmaktadır. yazıktır, kişiliksiz ve görgüsüzlükte dünya liderliğine oynamaktayız.
    (bkz: başkaları adına utanmak)

  • bi kaç gün önceki bir bölümünde büyükbabasının anlattığı hikaye ile hitap ettiği yaş aralığının sanılanın aksine oldukça geniş olduğunu kanıtlamıştır, hikayeyi anlatayım da tam olsun:

    ben kendi yolumda yürürken bir gün çok güzel bir kızla karşılaştım, ve ona bundan sonra yola birlikte devam etmeyi teklif ettim ve birlikte yürümeye başladık, yol arkadaşım ve ben hiç bir zaman yolun dümdüz olmayacağını biliyorduk, ve karşılaştığımız çukur ve tümseklerde hep birbirimize destek olduk, bir süre sonra yolumuzda bir kız çocuğu eşlik etti bize, kendi yol arkadaşını bulup onunla yürümeye başlayana dek
    sonra bir gün yol arkadaşım topallamaya başladı, ayakkabısına bir çakıl taşı girmişti, hepimiz onun ayakkabısındaki taşı çıkarmak için çok uğraştık ama bi türlü olmadı taş artık yürümesine engel olunca bir elma ağacının dibinde dinlenmeye başladı ve bana onu orda bırakmamı ve yoluma devam etmemi söyledi, başka seçeneğim olmadığı için onu orda bırakmayı kabul etmek zorunda kaldım ve yoluma benim de ayağıma bir taş girinceye kadar devam ediyorum, yol arkadaşımın yokluğunu ve desteğini o kadar çok hissediyorumki, keşke birlikte yürüdüğümüz zamanlarda ona varlığının önemini anlatsaydım diyorum

    sekiz yaşında ve aşıksanız hayat ne kadar güzel di mi?

  • çok sevdiğim arkadaşımın evine kahvaltıya gittiğimde, kahvaltının susam sokağı tadında işlenmesi beni dumurdan dumura sürüklemiştir. arkadaşım henüz uyanan ev halkı için annesine:
    - anne baba nerde
    - baba uyuyo yavrum
    -hmm peki ya abi ? abla?
    - abi kalktı abla yüzünü yıkıyor yavrum

    bu konuşmaların şokunu atlatamadan arkadaşımın işitme engelliler için kahvaltı yapışını izlemeye başladım, kendisi sofradaki herşey konuşuyor yemeden önce yüksek sesle isimlerini sayıyordu:

    -hmmm ekmeğimizi alalııım, önce bir parça tereyağı ve biraz balllll.....hani benim zeytiniiiim, iişte burdaaa hoop bi parça zeytin......bugün hiç reçel yemedim, hmmm çilek reçeli, bayılırım...

    bütün bunları arkadaşım komiklik yapıyor herhalde diyedüşünerek seyrettim ama sofrada kimse gülmüyordu, ve bu aile gerçekti.

  • gazeteci metin cihan tarafından ortaya atılan iddialardir.

    iddiaya göre kamuya alımlarda tugva referansları kullanılmis ve bunların sistematik listeleri tutulmuş. is o noktaya varmış ki, devlet kurumlarından tugva'ya verileri aktaracak hat bile kurulmuş.

    yarın birgun bu ülkeye hukuk geldiğinde torpil ile kadrolasanlarin hukuk önünde hesap verebileceği önemli bir delil olarak karşımızda duruyor.

    kaynak:
    https://twitter.com/…?t=9yghwqvhyh7rjrvihh8jxg&s=19

  • psikomotor becerilerinin gelişimi konusunda sıkıntı yaşamazlar, jest ve mimikleri çok ve yerinde kullanırlar, taklit yetenekleri gelişmiştir, kendilerini dışa ifade etmekten çekinmezler. afacan gözlerine bakıp minik burunlarını sıkmak istersiniz. :o)

  • 31.05.2013 cuma : gitme oğlum ne işin var eylemde, ya bir şey olursa, hakkımı helal etmem bak

    01.06.2013 cumartesi: dün gittin yeter işte,daha yeni geldin eve, her gün her gün ne işin var, anarşist misin sen?

    02.06.2013 pazar: tamam git ama polise bulaşma. taksime git, orada kavga gürültü yok

    03.06.2013 pazartesi : nasıldı dün? işten sonra gidicek misin yine?

    04.06.2013 salı : akşam sen taksimdeyken biz de burada dışarıdaydık. görmeliydin ortalığı, gurur duyuyorum hepinizle. nebahat teyzenler bile vardı.

    05.06.2013 çarşamba : bugün tüm öğretmen arkadaşlar işe gitmiyoruz, taksime gideceğiz. akşam gelince ara beni

  • son zamanlarda yerli markaların yaptığı saçma fiyat artışıdır. hemen bir iki örnek verelim:

    mevsimlik ceket

    %100 polyester kaban

    mevsimlik bir cekete 900 tl yazabilmiş, kumaşı beş para etmez kabana da aynı şekilde. eyvallah ekonomi, iplik, pamuk her şey çok pahalandı. fakat yerli markalar her zaman zara, bershka gibi markaların 3’te, 4’te biri fiyat olurdu. şu an ise lcw zara ile neredeyse aynı, 200-300 tl oynuyor. online’da yalandan indirim kuponu yollayıp duruyorlar.

    fiyat bindiriminin sebebi belli ama. “nasıl olsa yabancı turistler bu fiyata da alıyor” düşüncesi. o zaman kim takar vatandaşı. kendi insanına bu kadar düşman başka bir ülke gördünüz mü?