hesabın var mı? giriş yap

  • star wars ve lotr'u, twilight gibi bir şeyle aynı cümle içinde görüp kahrolan kişiden hallicedir.

  • "biz bira yapimcisi degiliz, rahibiz ve rahip olabilmek icin bira yapariz" diyen kisilerin urettigi, dunyanin en iyi birasi diye gecen bira.

    ikinci dunya savasindan once toptancilara satmaktayken, bira yapimcisi degil rahip olduklarindan oturu sonrasinda sadece kisilere satmaya baslarlar. onceden 24 siselik kasalardan 10 tane almaya izin veriyorken yillarla gelen populerlik uzerine bunu once bese sonra da ikiye indirmislerdir. en pahali birasi olan 12derecelik biranin bir kasasi (sise ve kasa depozitosu haric) 38 eurodur. (sisesi tas catlasa iki euroya gelir bence).

    bruksel’de dunyanin her cesit birasina sahip oldugu iddia edilen deliriumda bile gormedigim bira cesididir ayrica. en yakin zamanda denemek gereken bira nitekim.

    (bkz: vedat milor)

  • 50 metreye pas atamıyormuş kendisi. adam kaleye 30-35 metre mesafede topla oynuyor. topla orta sahada buluşsa en uzak adam kendisinden 20 metre uzakta oluyor. ne yapsın topu stadın dışına mı göndersin? tabi türkiyede sabri reyizin ortalarını, defanstan forvete şişirme topları izleyen adamlar herkesten aynısını bekliyor.

  • peşin edit: neden kıprıslı? çünkü yıllar önce, kıbrıs'ta, kıbrıslı birinden dinlemiştim.

    kıprıslı bir çift, hayvanat bahçesine gider. fıkra bu ya, bir tur rehberi eşliğinde sırasıyla hayvan kafeslerini gezerler. rehber hayvanat hakkında bilgi verir:

    - efendim aslanlar şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, bunu içerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek aslan dişilerle günde 3 kez çiftleşir, her çiftleşme en az 20 dakika sürer.

    kadın dirseğiyle kocasını dürtükler:
    - be, gördün?
    adamcağız cevap veremez, boynunu büker.

    bir sonraki kafeste rehber anlatır yine;
    - kaplanlar şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek kaplan dişilerle günde 2 kez çiftleşir, her çiftleşme en az 15 dakika sürer.

    kadın yine kocasını dürtükler:
    - be, gördün?
    adamcağız yine boynu bükük.

    tur devam eder, rehber anlatır da anlatır; yılanlar 24 saat, sümüklü böcek 6 saat, tahta kuruları günde 200 defa, arjantin ördeğininki 40 cm derken kadın her seferinde kocasının dürter.
    koca perişan, geldiğine bin pişman.

    derken geyiklerin olduğu kafesin önüne gelirler, rehber:

    - geyikler şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, bunu içerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek geyiğin organı vücuduna oranla biraz kısadır, dişilerle ayda yılda bir kez çiftleşir, o da yaklaşık 2 dakika kadar sürer.

    adamın yüzü aydınlanır, ağzı kulaklarında, dirseğiyle karısını dürtükler:
    -be, gördün?

    karısı cevap verir:
    -boynuzları da gördün?

  • üst edit; adam troll, okumayın bosyere...

    türkiye'de olsa kesin çıkardı ama amerika olunca işler farklı olmuş.
    ölen kıza üzüldüm.
    eğitimli olduğunu belirtiyorsunuz ama alkollü araç sürüyor...
    ortada bir kaza/ölüm var sonuçta...
    cezasının burada çekilmesini istemenin sebebi 2 yıla kalmadan serbest kalacağını bilmelerinden. dededen avukat olan aile, ne yapar ne eder ölen kızdan tazminat bile koparabilir.
    " oz " dizisinin çekildiği hapishaneyemi düşmüş, çeteler adam bicaklamalar felan. müslüman tayfaya yanassin ama alkol aldığını söylemesin.
    (bkz: engelle)
    (bkz: başlıklarını engelle)

  • üç yıl öncesine kadar katıldığım bir önermeydi artık değil.

    alkol ile aram ortalamanın pek üzerinde değildir; çoğumuz gibi heyecanlı maç izlerken bir iki bira; ayda bir yakın çevre ile yemek yenirken iki kadeh rakı, bir de eşim ile özel yemeklerde kırmızı şarap, o kadar. öyle kokteyllere bakayım, içmediğim votka kalmasın vb. pek bana göre değil. bu kapsamda viskiden de pek hazzetmezdim, ta ki bir süre önceye kadar.

    viski içmekten büyük keyif alan bir arkadaşım bir gün beni karşısına aldı, ben sordum, o anlattı, scotch nedir, bourbon nedir, bunlar ne zaman, neyle nasıl içilir, adabı nedir, sonra da farklı önerilerde bulundu. biraz da duty free katkıları ile farklı denemelerden sonra geldiğim nokta şu: bu viski denen naneyi özel zamanlarda keyif almak ve stresli zamanlarda bir parça stres atmak için içmek en doğrusu, işin .okunu çıkarmanın gereği yok. bu da üst üste en fazla iki kadehe işaret ediyor benim ölçüme göre.

    kişisel önerim kişinin öncelikle içim tarzını belirlemesi. bourbon şeklinde içimi yumuşak ve hafif tatlı bir viski mi içeceğiz yoksa scotch tarzı acı ve daha sert bir şey mi bakacağız? scotch örneğin bana cazip geliyor. ikinci olarak bunu sek mi, suyla mı cola'yla mı, sodayla mı, buzla mı ya da başka birşey ile mi birlikte içeceğiz. ben burada sadece buz tercih ediyorum. üçüncü olarak yanına birşey yiyecek miyiz? burada yiyecekten kasıt çiğköfte değil tabi ki. bitter çikolata, çerez vb. burada tercihimi tuzlu bademden yana yapıyorum, başka birşey pek yakışmıyor bence. son olarak da viskinin kalitesi gündeme geliyor. burada tavrım net, çok ve kalitesiz içmek yerine öz ve kaliteli içmek en doğrusu. yurtiçinde fiyatlar pahalı ama dışarıdan gelen arkadaşınız varsa mutlaka duty free seçeneklerini kullanmaya çalışın, gerçekten çok uygun fiyatlara üst kalite viskiler göreceksiniz.

    diyeceğim o ki bu konuda çok önyargılı olmayın; stresli geçen bir günün ardından evde içilen bir kadeh buzlu scotch'un yerini hiçbirşey alamaz. elbette ölçüyü kaçırmamak şartıyla.

  • bu nasıl bir umursamazlıktır aklım almıyor artık. seçimden beridir halkta inanılmaz bir durgunluk var. zam üstüne zam yağıyor ve kimsenin sesi çıkmıyor.
    erdoğan istediği gibi at koşturuyor istediği yeri satıyor peşkeş çekiyor. ülkeyi babasının malı gibi kullanıyor ve hiç kimse bir şey yapmıyor.
    güzelim ülkemin bunların elinde çürümesi beni delirtiyor artık.
    muhalefetten bir şey beklemiyorum onlar da aynı bokun laciverti. başka bir kurtuluş yolu olması lazım.

  • yazılanlara bakılırsa, 'all day' olan adını 'all night' olarak değiştirmesi gereken ürün.