hesabın var mı? giriş yap

  • bir ay kadar önce doktorun "bir haftayı tamamlaması bile imkansız" demesiyle allak bullak olmuştu beynim. dile kolay beş yıldır kanserle mücadele ediyordu, ediyorduk. bu süre zarfında iki büyük enfeksiyonu dahi alt etti. benim gülüm, meleğim herşeyi atlatacak yeneceğiz bu illeti diyordum. fakat yenemedi. doktorun inadına iki hafta daha bırakmadı beni. son dört gün yoğun bakımda solunum cihazına bağlıydı, kendinde değildi. hergün görüşme saatinde başında onu ne kadar sevdiğimi söyledim gözyaşları içinde. duymadı beni.
    kaybettiğim gün yanına gittiğimde gözleri açıktı. çok umutlandım, içim kıpır kıpır oldu. uzun uzun konuştum onunla, gözleriyle tasdikledi beni yada bana öyle geldi. meğer vedalaşıyormuşuz. bilemedim.
    gece yarısı evde kendi kendime yarın neler anlatacağımı düşünürken telefonum çaldı. sonrası yıkım...
    bugün meleğimin uçmağa varışının ondördüncü günü.
    sana anlatacak çok şeyim birikti birtanem.
    derdimi senden başka kime dökebilirim.
    yarım kalmamı anlatacağım sana...
    yetim kalmamı...
    çok özledim...
    çok özledim..

  • cem yılmaz, cmylmz diamond elite platinum plus adlı son stand up gösterisinde bu karşılaştırmayı bizzat yapmış.

    harfi harfine olmasa da akılda kaldığı kadarıyla aktarmaya çalışırsam şöyle;
    "... ata bursa'da büyümüş, üniversiteyi istanbul'da okumuş, genç yaşından itibaren benden çok daha fazla yer görmüş, farklı farklı illerde yaşamış, daha çok insan tanımış, gözlemlemiş ve çözmüş, halkın içinden gelmiş ve halkın içinde olan bir adam. benden çok daha fazla anısı var. tespitlerini ve esprilerini bu birikiminden çıkarıyor. 'eyva eyva be ya' diye aldı yürüdü bir sürü film yaptı. ben istanbul sarıyer'de* doğdum büyüdüm, istanbul'da okudum, çevrem belliydi ve hep o çevrede yaşadım, dışına çıkmadım hiç. sadece karadeniz'de bir yere film çekmeye gitmiştim o kadar..." ... gibi bir açıklama yaptıktan sonra bölge insanıyla ilgili birkaç espri ve şive taklidiyle bağladı mevzuyu.

    özetle "konfor alanı" muhabbetine değindi. konfor alanından çıkmayan, hayatı boyunca sadece konforlu alanlarda dolanan bir insanın kendi rahatını düşünmesi aslında akıllıca gibi görünüyor, ancak bu rahatlık her zaman ultra süper çıkış plus bir başarı grafiğini garantilemiyor ne yazık ki. cem yılmaz da bunu biliyor ve aksini iddia etmiyor zaten. cmylmz diamond elite platinum plus başlığında on yüz milyon sözlükçünün yaza yaza bitiremediği eleştirileri, cem yılmaz özeleştiri şeklinde şovuna güzelce serpiştiriyor. hatta hayat boyu konfor alanında yaşamış olmasıyla tatlı tatlı övünerek yapıyor bunu, övünürken sözlerini değil mimiklerini kullanıyor.

    özeleştiri zekice bir taktik. gerçekçi özeleştiri yapabilen insan, dışardan gelen eleştirilerden olumlu ya da olumsuz yönde zerre etkilenmez. şaşırmaz, alınmaz, bozulmaz, "aa bak ben bunu hiç düşünememiştim dur hemen düzelteyim, kendimi geliştireyim" falan demez, anca malzeme olarak kullanır, tespit ve espri çıkarır. cem yılmaz'ın "çok da ş'apmayan" tavrı bundan kaynaklanıyor. ata demirer'in kendi kilosu üstünden yaptığı fiks espriler de bu taktiğe dayanıyor.

    "ata demirer gazinosu" adlı son şovuna bakılırsa ata demirer yıllara yenilmemiş görünüyor. çoluk çocuk derdi yok. gençken zayıf olup da yaşlandıkça kilo almış ve değişmiş biri değil. her gösterisinde çocukluktan beri kilolu oluşunu anlatır ve espri malzemesi yapar zaten. hayata dair gerçeklerden biri de şudur; ergenliğinde, gençliğinde karşı cinsten ilgi, pohpoh, müsamaha görmemiş ve dolayısıyla buna alışmamış kişiler yaşlandıklarında yoksunluk hissetmez ve negatif ruhsal değişim yaşamaz. ata demirer'de de bu stabilite hissediliyor. adamın modunda hiç değişiklik yok. metin akpınar üstadı da anarak onun yaptığını yapıyor ve sahnede sesiyle, müzik bilgisiyle yardırıyor.
    metin akpınar da devekuşu kabare'de yeri gelince bir şarkı patlatır ve seyirciyi ayağa kaldırırdı. "alo galaksi taksi araba yok" dedikten sonra çaayelinden öteyee diye başlardı mesela... ata demirer de bu taktiği daha büyük bir destekle, arkaya taşkın sabah orkestrasını alarak uygulamış, çok da iyi etmiş. üç bej saat iyi eğlendirdi be ya...

    edit: cem yılmaz'ın doğup büyüdüğü semt sarıyer değil samatya imiş. düzeltme için mesaj butoncuğumu yeşillendiren yazarlara teşekkür ederim.

  • bundan önce kim yapıyorsa o yapacak.

    türkiye cumhuriyeti 1995 yılında kurulmuş yeni bir devlet değil.binlerce yıl oldu biz buralarda takılıyoruz.eger son 10 senede gelen göçmenlere bağlıysa bütün herseyimiz kapatalım ülkeyi.gocmenler gittiği zaman ağır işlerin emek fiyatı artacak.bu isleri yapan göçmenler 3 bin tl alıyorsa,bu işi yapan turkler 6 bin tl alacak.isler halk nezdinde daha iyi olacak.

    ne göçmenmis amk,yakında göçmenler giderse üzerimize taş yağar felan diyecekler.

  • bugün saat 15.00'da başlayacak, s sports 2'den şifresiz olarak yayınlanacak olan formula 1 yarışı.

    önce bi pisti tanıyalım. pist şu şekilde: istanbulpark pist
    ilk olarak 2005'te yapılan istanbul gp, toplam 58 turdan oluşuyor. yarış saat yönünün tersinde koşuluyor. toplam pist uzunluğu 5338 metre. pistin en meşhur virajı olan 8. viraj 640 metre uzunluğunda ve pilotlar bu virajı tam gaz dönüyor; yaklaşık 5g'lik kuvvete maruz kalıyor. pistin en hızlı turu bugünkü sıralama turlarına kadar 1:24.770 ile montoya'ya aitti. 2005 yılındaki yarışın 39. turunda en hızlı turu atan montoya'nın bu derecesi hamilton tarafından 1:22.868 ile geçildi, hamilton pist rekorunu ele geçirdi.

    tanımı yapıp pisti kısaca tanıttıktan sonra hem şöyle bir yarışa kadar neler olmuş bir özetleyelim hem de yarın yarışı ilk defa izleyecek olanlara formula 1 yarışlarının kuralları ile ilgili basit bilgiler verelim.

    formula 1'de yarıştan önce pilotlar ve takımlar cuma günü iki, cumartesi günü bir olmak üzere toplamda 3 defa antrenman turları atar; cumartesi günleri ise sıralama turları gerçekleşir. bu sıralama turlarında pilotlar hangi dereceyi elde ederlerse pazar günü(yani bugün) yarışa o sıradan başlarlar.

    antrenman seansları: iki tanesi cuma, bir tanesi cumartesi sabah olmak üzere toplamda 3 defa gerçekleşir. pilotlar bu seanslarda araçları, pisti ve lastikleri denerler. hangi set lastiği kullanınca hangi performansı alacaklarını bu seanslar sayesinde öğrenen takımlar sıralama turları ve yarışta hangi stratejiyi uygulayacaklarını öğrenirler.

    sıralama turları: üç aşamalı olarak gerçekleşir. ilk aşama 18 dakika sürer. bu sürede piste çıkan sürücülerden en iyi 15 dereceyi yapanlar ikinci aşamaya geçerken 16-17-18-19 ve 20'nci sırada yer alan sürücüler bu aşamada elenir. ikinci aşama 15 dakika sürer. piste çıkan 15 pilottan ilk 10 tanesi son seansa katılmaya hak kazanır, 11-12-13-14 ve 15'inci olan sürücüler elenir. üçüncü aşamada 12 dakika sürer. bu sürede piste çıkan 10 pilot turlarını atar, en hızlı pilot pazar günü yapılacak olan yarışa ilk sırada başlar, diğer pilotlar da derecelerine göre sıralanır.

    drs (drag reducing system): drs, yarışlarda drs tespit bölgesi denilen belli alanlarda öndeki pilotla 1 saniyelik zaman farkı olduğu durumda otomatik olarak aktifleşen, arka kanadın bir kısmının yere paralel konuma gelerek açılması sayesinde aracın daha az hava sürtünmesine maruz kalarak düzlüklerde daha hızlı gitmesini sağlayan bir sistemdir.
    drs açık/kapalı hali
    sadece geçiş yapan araç drs kullanabilir. önceki yani geçilecek olan araç bu esnada drs kullanamaz. drs, kullanımına izin verilen alanlar haricinde(yukarıdaki istanbulpark'ın pist haritasında drs bölgelerinin nereler olduğunu görebilirsiniz) kullanılamaz. drs sıralama turlarında önce herhangi bir araç vb olup olmadığına bakılmaksızın drs bölgelerinde serbestçe kullanılabilir.

    drs'nin yanında bir de ers var. nedir bu ers? kısaca özetlemek gerekirse, bir f1 aracı motoru ortalama 600 beygir güç üretir. ers ise motora ek olarak 160 beygir civarında güç üretiyor. nasıl sağlıyor? normal motora ek olarak egzozda ve frenlerde oluşan ısı enerjisini geri dönüştürerek oluşan bu ekstra gücü motora gönderiyor. böylece pilotlar hızlanırken veya geçiş yaparken bu ekstra gücü kullanarak kendilerine avantaj sağlıyorlar.

    lastik çeşitleri:
    f1'de takımlar pistlerin, rakiplerinin ve hava şartlarına göre lastik seçiyor ve adeta birer lastik savaşına giriyorlar. f1'e sadece pirelli lastik sağlıyor. yarış günleri pirelli hangi set lastikleri getirirse takımlar onu kullanıyor. f1'de ağırlıklı olarak 3 olmak üzere toplam 5 çeşit lastik var:
    1- sert lastik(h): çevresi beyaz renk şeritlere sahip olan lastiktir. dezavantajı zor ısınması, diğer lastik setlerine göre pilotlar sert lastikle daha yavaş turlar atar. avantajı ise ömrü diğer lastiklere göre daha çok dayanmasıdır.
    2- orta hamur(m): çevresi sarı şeritlere sahiptir. takımlar ve pilotlar tarafından en çok tercih edilen lastik tipidir. dayanıklılığı ve performansı dengelidir.
    3- yumuşak set(s): çevresi kırmızı şeritlere sahiptir. avantajı yüksek hız sağlamasıdır. dezavantajı ise en çabuk biten/yıpranan lastik türüdür. bu lastikler çabuk tükendiği için pilotlar orta hamura göre daha erken pit-stop yapmak zorunda kalırlar.
    4- ıntermediate green(ı): çevresi yeşil şeritlere sahiptir. ıslak zeminlerde kullanılır. yoğun yağış yoksa ıslak zeminde maksimum yere tutuş sağlar. dayanıklıdır.
    5- wet blue(b): çevresi mavi şeritlere sahiptir. yoğun yağış ve aşırı kaygan pistlerde kullanılır.

    öncelikle cuma ve cumartesi günleri neler olmuş onlara bakalım.

    1- birinci antrenman seansı (cuma 11.30):
    geçen yıl türkiye'de gerçekleşen yarışta pilotların ve takımların en çok şikayet ettikleri şey, piste yeni atılan asfalt sebebiyle yol tutuşunun yoka yakın olmasıydı. hatta bu yüzden fia bu sene resmen eşeğini sağlan kazığa bağladı ve yarışa günler kala pistin özel sulama vb yoluyla asfaltı aşındırıldı ve yol tutuşunun daha yüksek olması hedeflendi.

    işte geçen yıldan kalan bu endişelerle başlayan birinci antrenman seansını ilk dakikalarında pilotlar piste çıktıklarında gördüler ki geçen yıla göre çok daha iyi bir yol tutuşu var. yumuşak set lastikler pistin yol tutuşu ile birleşince pilotlardan özellikle geçtiğimiz yıla göre çok daha hızlı turlar izledik.

    seans öncesinde hamilton motorunda yaptığı değişiklik sebebiyle(f1'de pilotlar öyle kafalarına göre motor ve motor parçalarını değiştiremiyorlar. her değişiklik sonrasında belli bir yaptırıma maruz kalıyorlar) 10 sıra geriden başlama cezası aldı. haliyle hamilton sırala turları sonunda kaçıncı olursa üzerine +10 sıra eklenecek ve bu şekilde yarışa başlayacak.

    seansın ve pistin açılışını fernando alonso yaptı, piste çıkan ilk isim oldu. seansta en yüksek hıza 332,4 km/h ile yaşlı kurt kimi raikkonen sahip oldu.

    bu seansın en hızlısı lewis hamilton olurken max verstappen ikinci sırayı aldı. ilk antrenman seansında detaylı sıralama ise şu şekilde oldu:
    birinci antrenman seansı sonuçları
    tabloyu biraz özetlemek gerekirse, ilk 5'te yer alan tüm pilotlar yumuşak hamur lastik kullanmışlar. hamilton bu seansta verstappen'den yarım saniye daha hızlı olmuş. pilotlar ilk seansta ortalama 25'er tur atmışlar. verstappen mi yavaştı yoksa leclerc mi hızlıydı bilinmez ancak bu iki pilot arasındaki fark sadece 0,051 saniye oldu.

    2- ikinci antrenman seansı: (cuma 15.00)
    seansın açılışını perez yaptı ve piste çıkan ilk isim oldu. 12 ve 14'ün virajda pilotlar istanbul trafiğini resmen piste yansıttılar ve pilotlar zaman turlarına başlamadan önce bu bölgede yavaşladılar, bu da bir trafik oluşmasına sebep oldu.

    latifi seansta tur derecesine atarken 9'uncu virajda spin attı ve pistin ilk aksiyonu da böylece gerçekleşti.

    leclerc 1.24.102'lik derecesiyle seansın en hızlı turunu atsa da arkasından turunu tamamlayan hamilton 1.23.840'lık turuyla en hızlı turu atan pilot olma unvanını leclerc'ten aldı.

    bu kez spin atan isim 6'ncı virajda gasly oldu.

    tüm bu durumlarla birlikte ikinci antrenman seansı tamamlandı ve hamilton ilk sırayı alırken leclerc ikinci sırada yer aldı. detaylı sonuç tablosu şu şekilde:
    ikinci antrenman seansı sonuçları

    grafiği değerlendirmek gerekirse pilotlar bu seansta piste orta hamur lastik setleriyle çıktılar ve yumuşak hamur lastik setlerine göre daha hızlı turlar attılar. yine ilk 5'te yer alan isimler aynı tip lastik tipini tercih eden pilotlardan oluştu. ilk seansta verstappen'den sadece 0,051 saniye yavaş olan leclerc orta hamur lastiklerle birlikte verstappen'de 0,225 saniye daha hızlıydı.

    bu seansta raikkonen'in su içtiği düzeneğin arızalanması ve ayaklarına su gelmesi ve takımla bu konuda yaptığı telsiz konuşmaları izleyiciler için seansın eğlenceli anlarıydı. o anlar: video

    devamını piste gireyim yazarım. yazmam belki de. bakıcaz.

  • öncelikle güncel listeyi buyrun; https://www.footballseeding.com/…y-ranking/2023-24/

    geçen hafta 2.750 olan puanımızı, adana demirspor mağlup olsa da 3.500'e çıkardık. 4'te 3 yaptık. kötü değil.

    14-norveç (molde, brann, bodo glimt) 3/4 - 26.000
    molde de, galatasaray da buraya gelene kadar zor takımlarla eşleşmediler ama galatasaray molde'yi rahat eler ve molde avrupa ligi gruplarına kalır.

    brann arouca'yı eledi. rakip az alkmaar. onlar da santa clara'yı gol yemeden elediler. az alkmaar, brann'ı evine yollar.

    bodo glimt'in rakibi rumen temsilci sepsi oldu. bodo glimt güle oynaya gruplara kalır.
    rosenborg 90+2'de çok şapşik bir gol yedi ve evine döndü.

    çok muhtemelen gruplara 2 takımla kalacaklar ve bodo glimt uçup kaçabilen bir takım. molde'nin avrupa liginden konferansa düşmemesi lazım. bu sene için bir tehlike oluşturmazlar.

    13-sırbistan (kızılyıldız, cukaricki, backa topola, partizan) 4/5 - 27.375

    kızılyıldız şampiyonlar ligi gruplarında. 4.olup evlerine giderler.
    cukaricki avrupa ligi play off maçında olimpiakos ile oynayacak. konferans ligi gruplarına kalırlar.

    backa topola, braga tarafından yerle yeksan edildiği için avrupa ligi gruplarına kaldı. çok ballı bir kura çekemezlerse sonuncu olup evlerine dönerler.

    partizan, azerbaycan temsilcisi sabah ile oynuyor ve 2-0 önde. elemeyi geçenin rakibi danimarkalı nordsjaelland. sabah için zor, partizan için ortada bir eşleşme. (penaltılarda yendi partizan)

    bu sene kızılyıldız'ın da follofoş edilip evine dönmesiyle bizi zorlayamazlar. uçup kaçan bir takımları yok.

    12-isviçre (young boys, lugano, servette) 3/5 - 28.675

    young boys'un şampiyonlar ligi play off rakibi maccabi haifa. kağıt üstünde young boys eler gibi duruyor. umarım elerler ve gruplarda follofoş olup eve dönerler.

    lugano'nun avrupa ligi play off rakibi belçikalı union sg. union kendi liginde anderlecht, liege vs. kim gelirse çakıp gönderiyor. lugano'yu da geçerler herhalde.

    servette de şampiyonlar ligi 3.elemeden elenerek avrupa ligi gruplarına kaldı. kuraya bağlı olarak iş yapabilir veya sonuncu olup evlerine dönebilirler.

    luzern ve basel elendi. konferans liginde takımları yok. bu sene 15.sıraya doğru bir yolculuğa çıkar isviçre. işleri zor.

    11-avusturya (salzburg, lask, sturm graz, rapid wien) 4/5 - 29.500

    salzburg şampiyonlar ligi gruplarında. muhtemelen 3.torbadan girecekler. kötü kura çekmesi dileğiyle.

    lask, avrupa ligi play off turunda çerez çekti. rakip zrinjski mostar. bosna ekibi. gruplara rahat kalırlar.

    sturm graz psv'ye elendi ve avrupa ligi gruplarına kaldı. muhtemelen son torbadan girecekler ve kötü bir kura çekmeleri lazım.

    rapid wien debrecen'e deplasmanda 5 tane sallayıp evlerine yolladı. konferans ligi play off rakibi de fiorentina :d evlerine dönerler.

    austria wien, konferans liginden elendi. sağ olsun legia varşova 90+10'da falan attı.

    avusturya bizi zorlayabilir ancak tek olumlu durum rapid'in de elenecek olmasıyla, en azından şimdilik konferans liginde takımları kalmaması. 3 takımın kuraları çok önemli.

    10- can türkiye ( galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş, adana demirspor) 4/4 - 30.100

    galatasaray molde'yi eler ve gruplara kalır. güzel bir kurayla temsilcimize başarılar diliyorum.

    fenerbahçe twente'yi eler ve gruplara kalır. güzel bir kurayla temsilcimize başarılar diliyorum.

    beşiktaş'ın işi biraz zor olsa da dinamo kiev'i geçeceklerini düşünüyorum. gruplara kalırlar.

    adana demirspor, biraz da rotasyon etkisiyle çok kötü gözüktü osijek deplasmanında. play off turunda rakip genk. olimpiakos'a karşı kötü oynadılar ama sağlam rakip. pek umudum yok ama umarım genk'i eleyip gruplara kalırlar. müthiş bir iş olur.

    9-iskoçya (celtic, glasgow, aberdeen, hearts, hibernian) 5/5 - 31.450

    celtic şampiyonlar ligi gruplarında. sonuncu olup evlerine dönmeleri beklenir bir durum.

    glasgow'un şampiyonlar ligi play off rakibi psv. bana kalırsa elenmeyip şampiyonlar ligine kalsalar daha hoş olur ama psv kağıt üstünde favori.

    aberdeen'in avrupa ligi play off rakibi isveçli hacken. aberdeen hacken'ı top diye oynar. gruplara kalırlar.

    hearts, konferans ligi 3.ön elemede rosenborg'a 3 atıp evine yolladı. sürpriz bir sonuç sayılır. play off rakibi paok. onlar da hajduk split'i 3'leyip evlerine yolladılar. normal şartlarıda paok'un, hearts'ı elemesi lazım. umarım elerler.

    hibernian'ın konferans ligi play off rakibi aston villa :d.d.d.d. geçmiş olsun.

    muhtemelen konferans liginde ilk aşamada takımları kalmayacak. şampiyonlar ligi ve avupa ligi kuralarına görmeden bir şey söylemek zor ama geçilemeyecek gibi değiller. aramızda 5 galibiyet var.

    8-belçika (antwerp, union sg, gent, genk, club brugge) 5/5 - 35.900

    antwerp'in şampiyonlar ligi play off rakibi aek-dinamo zagreb galibi. henüz belli değil. ikisini de yenebilecek güçte.

    union sg avrupa ligi play off turunda isviçre ekibi lugano ile eşleşecek demiştik.

    gent en azından bugün pogon'a yenildi ve ülke puanına katkı veremedi ama konferans ligi play off rakipleri apoel. çantada keklik değil ama gent ağır basıyor. gruplara kalırlar.

    genk'in konferans ligi play off rakibi temsilcimiz adana demirspor demiştik. ne yapıp edip elememiz lazım ama çok zor.

    club brugge'un konferans ligi play off rakibi ispanyol osasuna. tur ortada. iki takım da gruplara kalabilir.

    en az 2 takımları gruplarda kesin olacak olsalar da 3 konferans takımının 3'ünün de rakipleri kolay değil. bu sene değil ama ileri seneler için en az 2'sinin elenmesi lazım. adana demirspor'un maçı çok önemli. elememiz lazım.

    ***kazak ekibi tobol, önce honka, sonra basel ve bugün de derry city'i eleyerek rüyaya devam ediyor. konferans ligi play off rakipleri viktoria plzen. işleri zor ama gruplara kalmalarını isterim. helal olsun.

    debe için: yazarlığımın henüz taptaze dönemlerinde debe'ye girmişim. şaşırdım.

  • başlık: 32 yaşındayım 1.51 boyundayım

    komando olmak istiyorum bilen birisi yardım ederse çok sevinirim.

    2. yarın gel mermi olarak başla.

  • askere gidenlerin mümkün olamayacağını bildikleri olaydır. çünkü korgeneral gelmeden 6 ay öncesinden hazırlık başlar. toprağın altındaki izmaritler bile toplanır, binalar yalanacak derecede temizlenir, askeri araçlar atf yağı ile parlatılır, ofsayt askerler bir şekilde ortadan yok edilir, bütün nöbet yerlerine eğitimli askerler konur en sonunda ise tabur komutanı uzaktan belirip generalin geziyi ertelediğini haber verir.

    edit: bazı arkadaşlar kendi kolordusu yok mu? orda hiç mi devriye atmıyor yazmışlar. değerli dostlar yine askere gidenler bileceklerdir. eğer askerliğinizi bir kolordu komutanlığında yapacak olursanız, yani korgeneralin nefes alıp verdiği bir yerde, ki o yer neresi olursa olsun, isterse evinin önü olsun farketmez size daha ilk günden nasıl davranmanız gerektiğini "çeşitli yöntemlerle" öye bir öğretirler ki o sigarayı bir tarafına sokmayı düşünürsün ama içmeyi düşünemezsin, aklına gelmez öyle bir şey yani.

  • lan bi yürüyün gidin. sözlükte mal olduğunu bilirdim de bu kadar mal olduğunu bilmezdim. nerede ikibinli yılların başındaki sözlüğün seviyesi, nerede kalitesi magmaya yaklaşmış bu ergen topluluğunun seviyesi.

    ulan hiç mi insan görmediniz. sıradan insan ya. sanki kendileri yalılarda yaşıyorlar da, işte bize gerçek hayatı hatırlatacak birisi diyorlar. ulan zaten bim'den çıkmayan adamsın. bu kadar mı eblehleştiniz. sanki metrobüslerde milletin ağzındaki soğan kokusunu ayırdedebilecek olan sizler değilsiniz.

    nesi güzel olm bu videoların. beyniniz akıllı telefon karşısında eriyip gitmiş, farkında değilsiniz. ondan bu kadar hipnotize oluşunuz bu boş videolara.

    yazık ulan vallahi yazık.

  • doğusunda midtown , kuzeyinde upper west side , güneyinde chelsea mahalleleri bulunan ve batısında da hudson nehri ardında union city bulunduran manhattan'ın bir mahallesi. tarihiyle ilgili pek bir bilgim olmasa da şehrin restoranlarıyla en güzel mahallelerinden biri.

    binalar manhattan ortalamasına göre daha kısa , biraz daha oksijen almaya musait bir yer gibi düşünülebilir en azından gökyüzü ile daha çok muhattap.

    36. sokak , 9 ve 10. cadde arasında çok güzel bir crossfit box'ı bulunuyor. sahibi ve baş antrenörü olan anthony en iyi crossfit eğitmenlerinden biri ve çok samimi bir ortam oluşması için de elinden geleni yapıyor , aile gibiler.(crossfit hells kitchen)

    turkish cuisine adlı bir türk restoranı var , 2 adet de kepab-esnaf lokantası var.

    la silhouette ve esca diye de "güzel" iki restoran var.

    benim için yürümesi en keyifli mahalleydi gidip 9. caddede bir tur atmanızı tavsiye edebilirm.