hesabın var mı? giriş yap

  • iki bin yirmi iki, nisan'da gelecek dizi için bazı bilgiler:

    * birinci ve ikinci sezonun planları çoktan bitti.
    * dizinin her biri on bölümden oluşan beş sezonla tamamlanması kararlaştırıldı.
    * her sezon arasında bir yıldan fazla boşluklarla yayınlanabilir, ancak bu hbo'nun kaçınmaya çalıştığı bir şey.
    * dizinin ilk sezonlarının bütçesi, game of thrones'un altıncı ve yedinci sezonlarının bütçelerine benziyor.
    * ilk sezonun ilk iki bölümünü miguel sapochnik yönetecek.
    * ilk sezonda büyük savaşlar olmayacak.
    * ikinci sezonun sezon finalinin miguel sapochnik tarafından yönetilen, birçok ejderhanın yer aldığı ve daha önce televizyonda hiç görülmemiş bir prodüksiyon ile devasa bir savaş etrafında olacağı söyleniyor.
    * george r.r. martin, kış rüzgarları'nı bitirdiği taktirde dizinin her sezonunda bir bölüm yazacağını söyledi.

    hikaye ve konu hakkında:

    * game of thrones'dan iki yüz yıl önce geçecek.
    * yapımcılar, serinin hikayesinin game of thrones'da sunulan orijinal hikaye kadar karmaşık olmasını istiyor. geçmiş olaylarla ( aegon'un fethi ve king jaehaerys saltanatı ) birçok bağlantı olacak ve seri boyunca birçok önemli geri dönüş gösterilmelidir.
    * başlangıçta, ilk sezonlarda, hikaye ateş ve kan'da ve prenses ile kraliçe ve serseri prens masallarında sunulan temel malzemeye çok sadık olmalı, ancak hikaye boyunca yeni olaylar ve unsurlar hikayeyi tamamlamak ve hayranlar arasında teorileri teşvik etmek için eklenmelidir.
    * ilk sezon siyasi çatışmalar etrafında olacak ve ejderhaların dansı'nın başlangıcına kadar kral viserys saltanatı'nın çürümesini ve siyahların ve yeşillerin taraflarının oluşumunu gösterecek.
    * ilk sezonda büyük savaşlar olmayacak.

    yapım ve prodüksiyon:

    * iki baş yaratıcıdan biri olan ve aynı zamanda dizinin senaristi olan ryan condal, george raymond richard martin'in padawanı konumunda. kendisi george r.r. martin'in tales of dunk and egg kitabını dizi yapmak istesede ejderhaların dansı'nda karar kılınmış.
    * diğer yaratıcı emmy ödüllü miguel sapochnik ise çok başarılı bir yönetmen. game of thrones'da çok beğenilen hardhome, battle of the bastards ve the winds of winter ve üç bölüm daha yönetti.
    * dizinin müziklerini ramin djawadi hazırlayacak.
    * kostüm tasarımını gravity, skyfall, children of men ve harry potter'un yapımlarını üstelenen jany temime üstlenecek.
    * production designer görevini children of men filminde çalışmış jim clay üstlenecek.
    * oyuncular ve ekibin *ingiliz akademisi film ödülleri'nde aday olmuş veya kazanmış insanlardan oluşmasına özen gösterilmiş.

  • bugün bir tanesiyle karşılaştım. çok duygulandım yemin ediyorum. kendisi 30'lu yaşlarda bi delikanlı, yayalara kırmızı yanmasına rağmen yolda bi tane bile araba neyin yok, hiç niyetlenmiyor bile geçmeye. ben de yanındayım. o gitmeyince lan ayıp olmasın diye ben de onla bekledim. yol hala boş, boş yola bakıyorum öyle uzaklara dalmalı sanat filmi gibi, yeşili bekliyoruz ısrarla. yüzümde avrupai bir tebessüm var delikanlı kardeşimize doğru. neyse yeşil yandı ben geçeyim artık dedim, adam hala oradaydı. dolmuş bekliyormuş meğersem mınıskim kendimi salak gibi hissettim lan.

    zaten ''mal mı lan bu zürriyetini sktiğimin'' tarzında bakıyordu adam bana, oradan anlamalıydım, hayır arkadaş yaya geçitinde insan karşıya geçecekmiş gibi dolmuş mu bekler ya.

  • büyüklerden kim kaparsa şampiyonlar liginin en büyük adayı olurmuş. ah serie a ah. sakız oldun milletin ağzına. adam sanki siirt jetpa'da oynuyor şimdi. juventus bu juventus.

  • çok kalabalık bir ailenin, ailesine bakmak için okuyamayan oğlu olduğunu söylemişti taha. kıt imkanlarıyla, mutfağında onu en mutlu eden şeyi yaptı, yemek pişirdi. “insanların bir bardak su bile içmem dediği o mutfakta ben çok mutluydum” diyordu. hiç rahat vermediniz; eleştirdiniz, dalga geçtiniz. bugün enkazdan cansız bedeninin çıktığı haberini gördüm. tabi ki birçok kaybımız var ve hepsi üzücü. ancak soruyorum; değer miydi? küçümsemeye, dalga geçmeye değer miydi? hayat bu kadar kısayken onun çabalarını hor görmeye değer miydi?

  • kedi eğitimi gerzek edition

    en önce: kedi insan değildir. doğruyu ve yanlışı bilmez, siz öğretmelisiniz.

    ikinci olarak: evet kedi, köpek de değildir fakat yine de eğitilebilir. tıpkı insanlarda olduğu gibi kimi çabuk öğrenir, kimi geç öğrenir, kimi de öğrense de uygulamaz, inatçıdır.

    sadece klasik koşullanma, ödül ve ceza ile kediyi eğitebilirsiniz. ceza dediğim fiziksel ceza değil, buna geleceğiz.

    yapmasını istediğiniz şeyi yapınca ödüllendirin. ödül maması olabilir, yaş mama olabilir, sevdiği oyuncağı vermek olabilir, okşanmasından hoşlandığı bölgeden okşamak olabilir, içten bir aferin bile olabilir. neden hoşlandığını bilmiyorsanız sizde problem var demektir, önce nasıl sorumlu şekilde kedi bakılır konusunda kendinizi eğitin. kedi bakmak ile saksıda çiçek bakmak farklı şeyler.

    örnek: koltukları tırmalıyor: kendi tırmalama zımbırtısını kullandığı her seferde ödüllendirin. halıya çişini yapıyor: tuvaletini kullandığı her seferde ödüllendirin.

    ödüllendirmede kritik nokta, tam olarak eğitim alıncaya kadar doğru davranışı yaptığı her seferinde ve evdeki herkes tarafından ödüllendirilmesi. sabır ve tutarlılık. bir de ödül hemen verilmeli yoksa aradaki davranış-ödül bağlantısını kuramaz.

    ceza: şşşşt demek ve çok bağırmadan kararlı bir ses tonuyla "hayır" (veya belirleyeceğiniz başka standart bir kelime) şeklinde seslenmek. cezada da sabır ve tutarlılık önemli.

    cezada kural şu: hiçbir zaman fiziksel ceza veya temas yok, zarar vermeyecek kadar hafif de olsa. su spreylemek de yok. evet zarar vermiyor, evet işe yarıyor ama aranızdaki ilişkiyi zedeler ve daha ağır davranış bozukluklarına yol açma tehlikesi var. şşşşt ve "hayır" yaptığının yanlış olduğunu anlaması için yeterli. burada amaç zaten iletişim kurmak, ceza vererek sinirimizi yatıştırmak değil.

    cezada bir diğer püf noktası: mutfaktan salona geldiniz ve halıda çiş var. iş üstünde yakalayamadığınız için ceza verirseniz cezalandırıldığını anlar fakat neden cezalandırıldığını anlayamaz. hatırlayın, insan değiller, dolayısıyla o kadar da zeki değiller. suç üstü yapamadığınız hiçbir şeyde cezalandırmayın.

    bir de kedi sahiplerinin benim asla anlayamadığım bir davranışları var. yemek masasına gelmesini istemiyorsunuz. gelip sizi rahatsız etti diye sinirlendiniz ve bir an önce gitsin diye masadan bir yiyecek alıp verdiniz. kendinizi kedinin yerine koyun, bir sonraki yemekte masaya gelir misiniz gelmez misiniz? hatırlayın: klasik koşullanma. hiç bir zaman olumsuz davranıştan sonra ödül anlamına gelebilecek bir şey yapmayın.

    başlık konusundan örnek: yatak odası kapısı önüne geldi ve bağırıyor. önce sabrettiniz ve sonra dayanamayıp sussun diye içeri aldınız. bu esnada kedi: hımmm, kapı önüne gelip yeterince bağırırsam kapı açılıyor!

    kedi eğitiminde çok yapılan hatalar: tutarsız davranmak, eğitimde uzun süre sabredememek, aile bireylerinin farklı tavırları, fiziksel veya aşırıya kaçan cezalandırma, ödül yöntemini kullanmamak, kendi iş bilmezliğini kedinin üstüne atmak (bizim kedi bildiğiniz kedilerden değil). eğiten nasıl eğitiyor? (pardon, onların kedisi çok uslu çok akıllı)

    edit: eğitimle ilgili iki ilave

    - bir kediye köpeklerin yaptığı hemen her şeyi yaptırabilirsiniz. ancak çok yavaş ilerlemelisiniz. örneğin tırnak kesimi eğitimi. önce tırnak makasını yaşam alanına bırakıp görsel ve dokunsal olarak alışmasını sağlayın, sonra patilerine dokunmanıza izin vermesine alıştırın, sonra tırnaklarını çıkarmanıza izin vermesine, sonra her seferinde bir tırnağını kesmenize izin vermesine ve nihayetinde tüm tırnaklarını bir seferde kesmeye. yeni bir şey yaptığınızda olumsuz tepki veriyorsa zorlamayın ve birkaç saat sonra veya ertesi gün tekrar deneyin. bir aşamayı tam olarak başarmadan bir sonraki aşamaya geçmeyin.

    - ceza yönteminin alternatifi olarak görmezden gelmek. bazı durumlarda cezadan bile daha etkili. kedi ilginç bir canlı, diğer evcil hayvanlara benzemiyor. sırf can sıkıntısından dikkatiniz çekmek ve onu cezalandırmanızı sağlamak için vazgeçirmeye çalıştığınız olumsuz davranışı sergileyebiliyor. felsefesi "ceza, hiçbir şeyden iyidir". hani gözünüzün içine baka baka masadakileri deviriyor ya, işte bu o. bu yöntemde olumsuz davranışı yapan kediye, o birden bire ortadan yok olmuş gibi davranılır. seslenilmez, dokunulmaz, göz teması kurulmaz ve yanından uzaklaşılır. ta ki o da size olan o anki ilgisini kaybedene kadar. örneğin karnını severken elinizi tırmaladı. hemen hiçbir şey demeden ilginizi kesin ve oradan uzaklaşın. gece uyandırmalarında sabırlı olabilirseniz bu yöntem çok işe yarar. uyarmış olayım, önce olumsuz davranışta artış olur, ancak sonradan azalır ve ortadan kalkar. uyarı: ciddi saldırı durumlarında veya çocuklara yönelik saldırganlıkta bu yöntem kullanılmamalı.