ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yanlış gelen mantı yüzünden veganlığın bozulması
-
60 gün sadece çimen yemek ile sonuçlanacak vahim hata.
hayata dair gülümseten detaylar
-
dün metrodayım, kulağımda müzik, dışarıdan hiçbir ses duymuyorum, kaşlarımı çatmışım ve bir yerlere dalıp çıkamamışım. yanımda dokuz, on yaşlarında bir kız çocuğu, onun yanında da annesi var. bir ara küçük kızla bakışıyoruz, daha doğrusu bana baktığını hissediyorum. sonra kafamı yine önüme çeviriyorum. bu sefer bana doğru eğilip, bir şeyler söylüyor. kulaklıklarımı çıkarıp, "efendim? duyamadım?" diyorum, "kirpiğin düşmüş de" diyor ve birden uzanıp yanağımdan kirpiğimi alıyor, iki parmağının arasında tutuyor. bu oyunu hemen hatırlıyorum. hala oynandığını unutmuşum, oynamayı da çok zaman önce bırakmışım. küçük kız ise heyecanla oyuna devam ediyor, "bir dilek tut" diyor. gözlerimi sıkı sıkı kapatıp, bir dilek tutuyorum. "dileğin uzunmuş" diyor gülümseyerek, "peki, alt mı üst mü?". ben de gülümseyerek, "alt" diyorum. sabırsızlıkla oyunun sonucuna bakıyoruz beraber. kirpiğim alt parmağının üstünde duruyor, "dileğin tutacak" diyor sevinçle. "tutacak" diyorum sevinçle. hafifçe üflüyor kirpiğimi sonra. müziği olduğu yerde bırakıyorum ve yolculuğun sonuna kadar, küçük kızla birbirimize gülümsüyoruz.
taha duymaz
-
çok kalabalık bir ailenin, ailesine bakmak için okuyamayan oğlu olduğunu söylemişti taha. kıt imkanlarıyla, mutfağında onu en mutlu eden şeyi yaptı, yemek pişirdi. “insanların bir bardak su bile içmem dediği o mutfakta ben çok mutluydum” diyordu. hiç rahat vermediniz; eleştirdiniz, dalga geçtiniz. bugün enkazdan cansız bedeninin çıktığı haberini gördüm. tabi ki birçok kaybımız var ve hepsi üzücü. ancak soruyorum; değer miydi? küçümsemeye, dalga geçmeye değer miydi? hayat bu kadar kısayken onun çabalarını hor görmeye değer miydi?
nokia 3310
-
tarihin en dayanıklı cep telefonu.
10 küsür yıl olacak hala çalışmaktadır. artık görevini çalar saat olarak sürdürse de saygı nedeniyle bozulsa bile atılmayacak telefondur, gözümde.
6 yaşında evlendirilen h. k. g'nin ifadesi
-
bu kızcağız, senelerce cehennemde yaşadı. şimdi bunu evlendirenler müslüman öyle mi? allah kelamı ağızlarından düşmez öyle mi? bunlar cennete gidecek öyle mi? bu dine bir revizyon gelmedikçe ağlar durursunuz imamhatipler deist kaynıyor diye.
ilk defa lan acaba biz fakir miyiz denilen an
-
lise 2'ye gidiyorum, market - bakkal bozması bir dükkanımız var, var ama durumlar pert, gökte uçan kuşa borcumuz var. dükkanda mal bitiyor yerine koyacak para yok. gelen para bankaya borç kapatmaya gidiyor.
yine böyle bir gün, okula gideceğim babam bankadan geldi kasada 10 lira yok, ben de 5 kuruş yok. "paran var mı?" dedi. "var baba" dedim. yok diyemedim, "çıkart ceplerini dışarı" dedi. yok falan desem de zorla çıkarttırdı e haliyle bomboş, hiçbir şey yok cepte, bir paket uç, bir de kalem. "hani paran vardı?" dedi. cevap veremedim sustum kaldım sözlük, boğazıma bir şey düğümlendi sustum kaldım. oturdu "cebine 50 kuruş bile koyamıyorum vay be" dedi. hıçkırarak ağlamaya başladı. yaklaşık 10 sene geçti şimdi biraz daha iyi durumdayız ama 10 senedir babamın o hali gözümün önünden hiç gitmedi be sözlük. işte ilk defa o an ne kadar zengin olduğumuzu anladım. işte o an aslında paranın bir boka yaramayan adi bir şey olduğunu anladım.
23 nisan 2018 tsk'nın meclisi terk etmesi
-
tsk'nın siyasallaştığını gösteren rezalet.
akp'li vekil konuşurken terk etse, burada askeri vesayet diye ağlayacak akp'liler şimdi bu işe bir kulp ararlar.
hdp'li vekil 5 dk önce "ermeni soykırı", "kürt illeri", "kürt kökenli değiliz kürtüz", "devlet kürt illerinde zulüm yapıyor" derken değil de, konuşma sırası iyi parti'ye gelince gerçekleşmesi de tsk'nın yeni hassasiyetinin ne olduğunu gösteriyor. vatan mı, makam mı?
bonus (bkz: 23 nisan 2018 rte'nin ysk açıklaması)
tekrar başlaması istenen diziler
-
(bkz: avrupa yakası)
gülbin tosun'un mahra'nın annesine hakaret etmesi
-
evladını feci şekilde kaybetmiş acılı bir anneye arsız sefil demek alçaklıktır.
insanların kuyruğu olsaydı olabilecekler
-
kesinlikle ne kadar giriyor acaba diye cevirip gotune sokmaya calisan ve bu sebeple hastanelik olan turkler cikardi.
her sabah evden çıkarken alınması gerekenler
yusuf atılgan
-
hikayelerinin toplandığı "bütün öyküleri" kitabını yeni bitirdim. aylak adam ve anayurt otelinden farklı, okuması zevkli, ilginç öyküler kaleme almış. ege köylerini anlattığı öyküleri sade ve akıcı. ayrıca bir tavuğun, bir kuşun ve bir köpeğin gözünden anlattığı hikaye ve masalları da var. benim en sevdiğim öyküsü "bodur minareden öte" oldu. biraz aylak adam tadı yakaladım belki o yüzden çok sevdim. "tutku", "dedikodu", ve "eylemci" de oldukça iyi öyküler.
ayrıca anayurt otelinin pdf hali elimde bulunur isteyen olursa yollayabilirim, bir mesaj atmanız yeterli.