hesabın var mı? giriş yap

  • asistan olarak başladığım klinikte ilk iş günüm, sabah saat 8 sularıdır. günaydın dedim, işe yeni başlayan, henüz kimseyi tanımayan ama tanışmak isteyen hevesli kız olarak, sadece soğuk bir günaydın dedi. ne asık suratlı nemrut bir adam dedim içimden.
    büyük konuşmamak lazım demekki, kocam oldu sonra.

  • izlanda neden böyle bir şey yapmış anlamış değilim fakat bizim onlara karşı daha fazlasını yapmamız lazım olan olay. maç izmir'de oynanacaksa erzurum havalimanında insinler, otobüsle gelsinler.

  • küçükken beni yemek yemeye zorladıkları için kızıp masayı terkedebilirsem yemek yemekten de kurtulmuş olacağımdan denediğim artistik hareket. ama 'o tabağındakiler bitmeden sofradan kalkmak yok' azarını işitip geri oturmak zorunda kalırdım. saatlerce surat bir karış masada beklerdim minik parçalar alarak yemeğimden.

    şimdi ben yemeyeceğim diyip kalkınca kimse sallamıyor, hatta geçende kalkarken babamın benim tabağımdakilere de kaşık uzattığını farkettim yüzünde garip bir tebessümle. ya hakkaten insanlar yaşlanınca değişiyor, ya da ben gerçekten fazla yemeye başladım :/

  • ceviz kurdu, cevize gireceği kadar bir delik açar ve cevizin içine girer. cevizin içi insan beynine benzer, kurt başlar cevizi yemeye. elbette ki buraya kadarı normal. yedikçe şişmanlar şişmanladıkça karnı büyür. yeterince doyunca yükünü tutunca! gitmek ister ama girdiği delikten çıkması mümkün değildir istese de çıkamaz. işin enteresan ve daha da kötü tarafı; içi yenilen cevizin kabuğu da kurumuş ve iyice sertleşmiştir. artık o deliği genişletmek de imkansızdır. kurtçuk oturup etrafına bakar, düşünür taşınır delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır; zayıflamayı beklemek. aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner. ve bir gün bitap düşmek üzere ilk başladığı gibi cevizden çıkar. ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz bomboş bir ceviz kabuğu kalmıştır.
    kimi insanlardaki para ve mal-mülk hırsı da ceviz kurdundaki iştaha benzer. hırsı yenip, artık yeter dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur.

  • boyun omurlarının ideal hilal şeklindeki çizgisini kaybetmesi ve bu nedenle kafanın olması gerekenden önde durmasıdır. burada sorun omurganın yanlış yerleşiminden öte, içinden geçen ve beynin uzantısı olan sinir ağının işlevlerinin zarar görmesidir. bu sinir ağı neden mi önemli? bedendeki tüm işlevleri yönettiği için, evet tüm işlevleri! sinir sistemi bedendeki tüm işlevleri yönetir: tüm motor işlevler, dışarıdan alınan sinyallerin beyne iletilmesi, tüm iç organların işlevleri, dolaşım, solunum sistemleri, lenf sistemi, bağışıklık sistemi... bu nedenle boynunuza iyi bakmazsanız sayısız hastalık için mükemmel bir aday haline gelirsiniz.

    boyun düzleşmesinden muzdarip iseniz, omurganızın kalanında en az bir noktada ve hatta kalça kemiğinizde de sorun olma olasılığı yüksektir.

    hiç bir kas kendi kendine kasılmaz, ödem oluşturmaz. sinir sisteminden emir almadan hiç bir kas kafasına göre takılmaz. bu tip durumlarda ağrı kesici, kas gevşetici, anti-depresan almak, en çok sinir sisteminizi ve eklemlerinizi kimyasal zehir bombardımanına tutmaya yarar.

    ufuk açıcı bu videoyu izlemenizi öneririm.

    çözüm için: kayropraktik ve egzersiz.

  • hasankeyf yeni yüzüyle misafirlerini mi bekliyor!!??
    ya insan şu haberi yaparken biraz utanır be!
    ne yüzsüz, ne arsız, ne ar damarı çatlamış insanlarsınız...
    güzelim hasankeyfi yok ettiniz bir de yeni yüzü mü diyorsunuz?
    şeytansınız şeytan!

  • bu beyana sahip ergenler üstüne üstlük bir de "uğraşsız, masrafsız, kılçıksız ve tertemiz" olduğunu ilave ederek adamı gülmekten yararlar.

    doğru yapılmış bir evliliğin en büyük getirisi size bir hayat arkadaşı sağlamasıdır. hayat arkadaşı ise iyidir, çok iyidir.