ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
2 ton uyuşturucu ile yakalanan suudi prensi
-
kendi ülkesinde cezası idam olan bir şeyden tutuklanan prens...
iade edilirse idam edilmesi gerekir şeriat kanunları gereğince, lübnan hükümeti bir prensi hapiste tutup siyasi skandal yaşamak istemez, muhtemelen iade edecekler, suudiler de prensi idam edemeyecekleri için üstünü kapatacaklar...
ağrı kesici yüzünden idam edilmiş türk tır şoförü vardı eskiden, ilaç türkiye'de reçete ile satılan, arabistan'da ise yasaklı bir ilaçmış, adamın kafasını kesmişlerdi...
o kadar allah'ın emrini yerine getirmeye meraklılarsa prensin de kelle gitsin diyorum, çifte standart olmasın yani...
danla bilic aleyna tilki ifşası
-
insanlar hakkinda ortada hic bir sey yokken dedikodular cikartip, sonrasinda da "herkesin kendi ozel hayati" demek hangi seviyede gerizekalilik oluyor kim bilir.
ingilizce anlamı olan türk ismine sahip olmak
-
bizim bir arkadaşın adı toygun amerikaya gittiydi gülme krizine girmişler adını gördüklerinde. (bkz: oyuncak tabanca)
slovakya'nın ukrayna'ya 3 asker göndermesi
çocuğa saldıran rottweiler
-
tüm anatomik özellikleri ile istediği takdirde tam bir ölüm makinesine dönüşebilen canlıları "eğitilirse çok tatlı, ay ben kaç tane besledim hiç böyle değildi, her şey eğitim onlar dünyanın en tatlı köpekleri" şeklinde savunan modelleri tekrar gün yüzüne çıkarmış köpektir.
arkadaşım madem uysal, sevimli, canayakın, evinde ve dışarıda huzur içinde besleyebileceğin bir köpek sahibi olmak niyetin, gider buna uygun milyon tane köpek cinsinden birini alırsın. iki dakika samimi olup itiraf edemiyorsunuz asıl gerçeği. böyle kas yığını, çenesini kaya parçalamakta kullanabileceğiniz köpekleri elinizde hayvani tasmalarla gezdirmek hoşunuza gidiyor, insanların size hayranlıkla baktığını, sizden çekinip saygı duyduğunu falan zannediyorsunuz. sokakta bu tip köpekleri gezdirenlerin alayında bu "poz" var çünkü. çok büyük çoğunluğu da aynı zamanda sporla, vücut geliştirmeyle uğraşan tipler ki böyle köpekleri normal güce sahip bir insanın zaptedebilmesi zaten mümkün değil.
adam mantığı, izanı olmayan ve çok rahat biçimde öldürme kabiliyetine sahip bir "hayvan"ı eğittiğinden bahisle içimizin tamamen rahat olması gerektiğini iddia ediyor. gidip tüm parasını lamborghini'ye, ferrari'ye yatıran adamın "abi bu arabayla basmazsan hız yapmıyorsun zaten; ben de hızı, gösterişi, dikkat çekmeyi seven adam değilim, konforu için biniyorum bu arabaya" demesi kadar ikiyüzlü şu tavırlarınız.
iki dakika lan sadece iki dakika dürüst olun.
edit: tamam sakinim dedikten sonra bir iki agresif kelimeyi törpüleme ihtiyacı hissettim, bu arada entry'i başlıktaki entry'lere fiziksel referans içeriyor gerekçesiyle ispiyonlayan arkadaş kimse en fizikselinden öpüyorum kendisini böyle kafaları ben de yaşabilsem keşkem.
direk mi direkt mi sorunsalı
-
günlük yazı dilinde sıkça karşılaşılan bir sorunsaldır. malumunuz, tdk.gov.tr dünyanın en yavaş açılan çevrim içi sözlüğü olduğu için oradaki açıklamaları buraya taşımayı uygun gördüm.
direk:
1. ağaçtan veya demirden yapılan uzun ve kalın destek
2. sütun
3. değerli, saygın, önde gelen kimse
direkt:
1. aracısız
2. doğru olarak, hiçbir yerde durmadan, duraksız, doğruca
3. doğrudan, doğrudan doğruya
bu da benden olsun direk
not: tdk'nın yarın bir gün, direğin anlamını "müsait olan bayanların tırmandığı hede" olarak değiştirmesi ihtimaline karşın gerekli caps'ler alınmıştır.
bilgisayarına sürekli virüs giren orta yaşlı adam
-
o linke tıklayınca amatör webcam kızlarının kendisiyle sohbete girmeyeceğini artık öğrenmesi gerekendir.
led tv'yi kıran komşu çocuğundan para istemek
-
olmasi gereken cocugun ailesinin mahcup olup ödemeyi teklif etmesiydi. tv sahibi de olur mu öyle sey deyip reddetse de ailenin israrci olup ödemesi gerekirdi. prosedür böyle isler. eger cocugun ailesinden hicbir reaksiyon gelmedi ise ayıp etmiş ve bu yüzden tv sahibinin bunu istemesi bence normal.
hatalı kod yazan yazılımcıyı döven aşiret
-
işte bunlar hep agile çalışmamaktan. aşiret reisine urgent meeting iletmeden önce “sonraki sprintte deploy ediyor olacağız” denilseydi bunlar olmazdı.
yaran baba oğul diyalogları
-
baba bir tamirat işi ile uğraşmaktadır.
- baba ya o öyle olur mu. alttan ittireceksin.
- hsss
- ya baba bırak allahaşkına, o tornavidayla olmaz o, şununla yapsana.
- (dayanamaz işi bırakır) bak oğlum bigün dedenin dükkandayım. saat tamir ediyor rahmetli. ben de omuzundan bakıyorum. dedim ki "baba şunu şöyle yap, bunu böyle yap", deden elindeki işi bıraktı, bana döndü, anlatmaya başladı:
birgün devenin biri coşkun akan bir ırmağın kenarına gelmiş, maksadı karşıya geçmek. suya girmiş, yürümeye başlamış. biraz açılınca akıntıdan ayakları yerden kesilir gibi olmuş. o esnada korkudan biraz kaçırmış.
deve bakmış ki boku suda batıp çıkıyor, girdaplara gire çıka, döne döne uzaklaşıyor, içinden geçirmiş.
"işe bak yahu, sıçtığım bok bana yüzme öğretiyor."
-tısss