ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
elektrik faturalarından trt payının kaldırılması
-
mhp'nin oyları ile reddedilecek kanun teklifi.
after life
-
2 sezon 3. bölümünde geçen bir diyalog..
özlem kelimesinin tanımı bundan daha güzel nasıl yapılırdı bilemiyorum..
tony: insanlar lisayla yapmayı özlediğim şeyleri yaparsam kendimi iyi hissederim sanıyorlar. ama asıl noktayı kaçırıyorlar. lisayla bir şey yapmayı değil, onunla hiçbir şey yapmamayı özlüyorum. anlıyor musun? sadece evde oturmak mesela, dışarı çıkmadan, bir şey yapmadan, hatta konuşmadan. sadece onun orada olduğunu bilip öyle oturmak. bazen kafamı çevirip sadece ona bakardım.
vedat milor
-
#19904035'dan hareketle;
bir lokma alır ve çiğnerken;
- hmm 10 kilo mu bu kuzu?
- evet 10-11 filan
- 10 mu 11 mi?
- tamam tamam 10
- hmm üç kardeş bu kuzu
- bravo valla.
- çoban hep iyi davranmış bu kuzuya, bi de güneşli yerde otlamış belli.
- ha evet numan iyi çocuktur. arazi de açık her taraf güneş doğru.
- ama bazen de kötü davranmış. yazık:(
- bak numan'ın yaptığına!
- hmmm numan bilecikli galiba?
- hagaden şaştım. bilecikli babası filan evet.
- biraz da dalgın numan sanırım?
- valla bilemiyorum ki, olabilir.
- dalgın olmasa yaklaşan kurdu görürdü dimi ama.
- ne kurdu?
- bildiğin kurt işte koyun kuzu düşmanı.
- e ne yapsın ki?
- tüfekle havaya ateş etsin kaçar o kurt.
- etsin tabi.
- hmmm ama fişekler nemli.
- ben ama vedat şaştım bey ya valla.
tedbiren ek: yav böyle adamı sevmiyormuşuz gibi oldu sanki. iyi vedat milor iyi.
5 nisan 2015 galatasaray kardemir karabükspor maçı
-
yaptığı şikeler ve ahlaksızlıklardan ötürü 2 sene avrupa kupalarından men cezası almış, bu sezon aldığı puanların en az 7-8 tanesini hakem hataları ile kazanmış kulüp taraftarının "melo, muslera, kırmızı kart ühühü" diye ağladığı maç.
al abi bir sneijder ye.
yıllarca yetiştirilen elemanın işi bırakması
-
yetişmiş elemana hala çırak maaşı verenlerin şikayet konusu.
adı üstünde ,yetişmiş. hakkı neyse ver ki kalsın,kusura bakmayacaksın,kimse hayrına çalışmıyor.
merve büyük'ün sirenle emniyet şeridini kullanması
-
bu, doğrudan sisteme bir saldırıdır. toplumun düzeni için olması gerekli istisnaları istismar etmek, kendini sistemin üstünde görmektir. sonucu, sisteme olan güvenin kaybıdır. bu ruh hastalığı son 20 yıldır çok arttı.
tıpkı zamanında ambulans tutan iş adamları gibi ama bu daha kötü, eğlence, ruhunu tatmin için yapılıyor.
edit: bazı yazarlar "olması gereken istisna" ifadesinden kişilere özel istisna anlamışlar. burada sözü geçen istisna "rutin kuralların istisnası"dır, yani doğrudan görevin gerektirdiği ve görevinin bulunması ile sınırlı olarak polis, itfaiye ve ambulanslara tanınan trafik kuralı istisnasıdır. istismar etmek ise arabasına düdük taktırıp insanların kurallara saygısını istismar etmektir.
edit: etik anlayışımca milletvekili olmak da bir istisna değildir. trafikte millet ne kadar hakka sahipse vekili de o kadar hakka sahip olmalıdır.
hamza yerlikaya'nın sahte diploma kullanması
-
okurken ben utandım, bu nasıl bir sahtecilik? oha!! demekki adamlar her alanda.... diye başlayan ardı arkası tükenmeyen deli cümleler dönüyor kafamda.
haberde şöyle bir detay var:
--- spoiler ---
"sanığın kullandığı diplomanın sahte olup, bu sahteliği yapanlarla dayanışma içine girdiğine, bu suça katıldığına dair herhangi bir delil yoktur."
--- spoiler ---
ya hu güzelim adam kendisinin lise okuyup okumadığını bilmiyor mu? okumadığı lisenin diplomasını kullandığına göre, ne demek "bö söçö kötöldöğönö döür hörhöngü bör dölül yök." daha ne yapsın suç teşkil etmesi için?
edi büdü: bakın arkadaşlar; “hamza yerlikaya'nın, sahte diploma üretilmesi ile iglili süreçte işbirliği yok, buna dair delil yok. bunu üreten kişi kendisi değil” anlamışım değil mi? :) bu konuda mesaj atmayın artık , minnoş parmaklarınıza yazık.
doktorların hükümetten 33 bin lira maaş istemesi
-
bekçilerin 10bin lira aldığı ülkede 33bin para değil öncelikle.
ve becerebilseydiniz siz de okusaydınız keşke halkın parasıyla, tutan yoktu.
ha ama siz halkın parasıyla okumayı değil başka şeyler yapmayı tercih edenlerdensiniz gerçi, pardon..
önyargıyla yaklaşılan yiyecekler
-
(bkz: şırdan)
kökünden taşşakla beraber koparılmış s.k gibi afedersin, o nedir öyle ya töbe bismillah. yemem aga.
guilty pleasure
-
tiksinti desen değil, nefret desen değil, acıma desen değil..garip bir hisler topluluğuyla 10 dakikadır akasya durağı'nı izlediğini fark edersin. işte bu bir guilty pleasure örneğidir.
değilse de şudur;
(bkz: mazoşizm)
31 temmuz 2018 pkk'nın yüksekova saldırısı
-
yüksekova ilçesi büyükçiftlik beldesi susat deresi mevkiinde askeri personel eşinin kullanmış olduğu sivil aracın geçişi esnasında bölücü terör örgütü mensuplarınca daha önceden yola tuzaklanmış eyp(el yapımı patlayıcı)’nin infilak etmesi sonucu; askeri personelin eşi olay yerinde yaşamını yitirmiş, 11 aylık bebeği ise ağır yaralanmıştır.
http://www.hakkarihabertv.com/…-1-yarali-41491h.htm
daha 11 aylık çocuk ve sivil bir kadından ne istediniz şerefsiz evlatları. yazıklar olsun sizin gibi kana susamış itlere.
edit: ne yazık ki 11 aylık bebeğimizde vefat etmiştir. bunu yapanlar umarım en kısa sürede gebertilirler.
http://www.hurriyet.com.tr/…begi-yaralandi-40914263
annenin adı; nurcan karakaya
11 aylık bebeğimizin adı; mustafa bedirhan karakaya
allah yakınlarına sabır versin.
hadi demeden görüşürüz diyebilmek
-
yüksek konsantrasyon gerektirir. ben ne zaman bunu yapayım desem görüşürüzden önce haylaz bir hadi pörtleyiveriyor ağzımdan. garip.
(bkz: hadi görüşürüz)
haklı olduğunu bile bile özür dilemek
-
çok, çok, çok sevdiğinizde yapacağınız aptallıktır. kesinlikle özgüven kaybıdır ve yapılmamalıdır.
telafisi zor yaralar açar.
neden özür dilediğinizi bile bilmezsiniz.
ama dilersiniz...
bir şeyler daha fazla karışmasın diye...
azıcık huzur olsun diye...
daha fazla ağlamamak, kanamamak için...
daha fazla çirkinleşmesini ve ilişkinizin yıpranmasını önlemek için...
ama en çok da belki ben özür dilersem, hatalı olduğunu anlar, utanır diye...
hatadır, aptallıktır.
çünkü anlamazlar ve utanmazlar!
tamer karadağlı
-
cogu kisinin kacirdigi nokta, odul teslim alinir, telsim eden sahneyi kazanana birakir ve odulu kazanan kisi konusmasini elinde odulu ile yapar. nihal hanim seyirciyi selamlayip odulu teslim almasi gerekirken dogrudan konuusmaya baslayip tamer karadagliyi arkasinda figuran bekci durumunda birakmistir.
tamer karadagli gercekten oduluyle komusmasi icin vermis olmasa nihal hanimin tepkisine bu kadar hizli yanit veremezdi.