hesabın var mı? giriş yap

  • "bak ben olabildiğince kibar davrandım ama adam dinlemedi"diyebilmek ,iç huzura kavuşabilmek ve rakibine "ben bu konuda çok deneyimliyim asabi olamadan da olaya girebilirim " mesajını vermek amacıyla kullanılan çaktırmadan posta koyma taktiği.

    -arkadaşim bir dakikani alabilir miyim?
    -bak güzel kardeşim.
    -dinle şeker abicim.
    -dayicim hiç dilemiyosun ama...
    -gözünü sevdiminin......... ibnesiiiiii
    -anuna kodumununn........

  • öyle bir para yok... işin iç yüzü hiç öyle değil...
    kurye şirketlerinin adam bulmak için çektirdikleri youtube videolarına kanıp gelmeyin şuraya...

    bir kurye günde 13-14 saat çalışır, her şey yolunda gider de hedeflediği paketi atabilirse ancak o paraya ulaşabilir, ki 10-12 belki de 15 bin çok zor... (iş dönüşü, işinden evine dönerken katlanamadığın yarım saat/bir saatlik trafikle 13-14 saat boğuşmaktan söz ediyoruz burada, her bünye kaldıramaz, fiziksel/ruhsal)

    bu arada bu parayı kendi motoru ile çalışıyorsa alabilir. öyle anlaşırsın şirketle. yani ya cebinden para verip bir motor alacaksın peşinen gireceksin ya da birçok kurye gibi bu işi henüz yaparken aldığın motorun kredisini ödeyeceksin bir yandan da. bir motor fiyatlarına göz atın isterseniz...

    her şey muhteşem gitti 15000 hakediş faturası kesti diyelim
    sadece aklıma gelenleri yazayım
    2600 tl yakıt (13-14 saat çalışan motor, hedeflenen pakete ulaşabilmek için 100 tl yer günlük)
    1050 tl bağkur
    2300 tl kdv (yakıt ve motor bakım faturası vs. ancak gösterirse düşer bu rakam. 2600 tl yakıtın bile düşecek kdv'si 400 tl... epey gider girilmesi lazım...)
    300 muhasebe
    520 tl yemek (o da 20 tl'ye bulursa yiyecek bir şey)
    240 tl yağ değişimi (13-14 saat sürekli çalışan bir motor 2 haftada bir yağ değiştirir)
    bu adam
    + motor kredisi (ki motor borcu bitene kadar yaptığı km yüzünden epey değer kaybeder. siz mesela gidip taksi çıkması araç alır mısınız? bu da bir sermaye kaybıdır)
    daha saymadığım bir sürü motor arıza gideri vs. var
    +kaskı var, eldiveni var, yağmurluğu, rüzgar elciği, lastiği vs. vs.
    +yazı var, kışı var...

    bu giderleri düştükten sonra elde kalan para, haftalık 85 saat çalışarak kazanılan
    neredeyse 8 saat çalışan, asgari ücret alan birinin 2 katı çalışma süresi. zaten asgari ücretli, maaşlı insan da bu kadar fazla mesai yapsa aynı parayı alır... sen bu çalıştığının 2 katı çalış bu ay, sana bu kadar para deseler kaçınız çalışır... ki yukarıda aklıma gelenleri sıraladığım meselelerle de uğraşmamış olursunuz.

    özetle bu iş esnaflıktır. öyle işçilikle, maaşla, elinize geçen maaşla karşılaştırmayın. bakanlık pazar gününden perşembe gününe kadar kar nedeniyle motorların çalışmasını yasakladı. bu insanlar 4 gün para kazanamadılar mesela... nasıl bir esnafa şu kadar fatura kesmişsin bu kadar kazanıyorsun sen diyemezsen, kuryeye de diyemezsin... maçası sıkan maaşlı işini bırakır esnaf olur...
    bu kadar basit...

  • bu kitap ve serisini özetleyen bir diyalog şudur:

    bir fifty shades hastası arkadaşla konuşulmaktadır. arkadaş ilk kitap iğrenç olsa da sonraki kitapların çok romantik olduğundan bahseder. hele son kitap o kadar hüzünlü ki ağlamaktan helak oldum diye devam eder. o sırada başka bir arkadaş durur mu, yapıştırır cevabı:

    neden? artık kalkmıyor muymuş, yapamıyorlar mı?

  • baya bi sıkıntılıyım dün akşam, buralar gereksiz ayrıntı. moda sahil'de oturdum biraz, eve dönmek üzere yoldayım yürüyorum. saat 8.30-9 arası bişey.

    - alo kızıııım?
    - efendim baba
    - ne var ne yok bakim napıyosun?
    - iyiyim baba sağol... (derken burada ağlamaya başlıyorum) sen nasılsın?
    - haydaa... noldu kızım birden şimdi? dün sınavın varmış kötü mü geçti?
    - yok baba ya öyle canım sıkkın işte.
    - işyerinde biri sana bişey dediyse hemen yarın ilk iş ayrıl ordan. anında ayrıl.
    - yok ya valla öyle bişey yok, canım sıkkın işte.
    - bak ben bu gece uyuyamam, 11'de filan uçak vardır kesin, geliyorum ben oraya.
    - ya baba deli olma bi dur, işin gücün var
    - ya işi gücü batsın, ben rahat etmem burda böyle valla geliyorum.
    - yok baba gelme gerçekten gerek yok.
    - e peki sen yolun ortasında niye ağlıyosun?
    - baba anlatılacak bişi yok ki, bi an "ben nolucam" diye düşünüp kaygılandım, ondan...
    - tamam bana anlatmak istemiyosun ama anlatmanı isterdim. neyse ben seni sonra ararım hadi sen şimdi eve git bi elini yüzünü yıka.
    - sağol baba ama üzmiyim seni, vaktini de alıyorum hem
    - vaktimi almak ne demek yavrum, biz sana canımızı vermişiz, vakit de neymiş, sıpaya bak.

    bi saat sonra filan...

    - kızım naptın evde misin?
    - evdeyim baba, odamda oturuyorum.
    - sen kocaman kızsın, okulunu bitirdin meslek sahibi oldun, yolun ortasında ağlaya ağlaya yürüyecek kadar ne üzdü seni?
    - ya baba bu mudur yani, evde ağlasam bu kadar üzülmicek misin, sorun yolda ağlamış olmam mı?
    - yok tabiki öyle değil de, çok endişelendim, çok üzüldüm. şimdi bak, sen gençsin, hayattan beklentilerin var. doğrudur. kadınsın, incinmişsindir, olur öyle şeyler. ama bak bir düşün, kendi koşullarını üst üste koyup bir bak, dünyada 3.5 milyar kadın var desek sen onların çok küçük bir bölümünün içindesin. kendini sakın yalnız hissetme, ben şu an bile atlar gelirim senin yanına.
    - sağol baba.

    *
    ki gelir. gelmişliği vardır.
    gitmişliği olmasın.

    *
    acil update:

    babam "acem kızı" türküsünü çok sever, ona atfen "siz ağlarken gözünğzden inci mercan dökülüyor" der bize (ablamla bana) hep. tam entry'yi yazdım, başka bir başlıkta yine babamsal bişey daha yazdım, gönderdim okudum, gözlerim oldu yine, telefonuma babamdan mesaj geldi:

    "yumdukça gözlerinden düşen mercanlar
    bilesin ki bizleri hep yaralar" diye.

    böyle bir babası olduktan sonra bir kadının, sevgilisinin başını tabi ki yer "sen beni sevmiyosun, hiç romantik değilsin" diye. *

  • mc donalds'a

    uzun suredir sizden siparis vermiyorum cunku her seferinde hem yanlis, hem gec gonderiyorsunuz. lutfen sicak, dogru ve zamaninda gonderek tekrar guvenimi kazanin.

    sonuç: siparis 75 dakikada soğuk geldi.

  • e ben şimdi öleyim amk. eşim 27 ben 37 yaşındayım ne oldu ki şimdi.

    kötü birşey yapıyorsam söyleyin boşayalım hatunu. ama çocuğum var ona ne diyeceğim? siz onu da bilirsiniz artık.

  • - irem merhaba...
    - pardon kiminle görüşüyorum?
    - tayfun ben ya, tanımadın mı?
    - tayfun...haa...merhaba tayfun
    - merhaba sana da...ben...benim senden bir ricam olacak utanıyorum ama
    - söyle?
    - ya söylemesi çok zor...
    - ?
    - ya biliyorsun elim sıkışık... ihtiyacım olmasa aramazdım aslında
    - ne oldu ya?
    - ya hani zeynep var ya, yeni sevgilim...
    - bilmiyorum.
    - neyse... zeynep... zeynep bir canavar!
    - nasıl canavar?
    - bildiğin canavar. her şey karın ağrısıyla başladı. ilk başlarda önemsemedim, ama sonraları ağrılarım gittikçe şiddetlendi, apandisittir diye hastaneye gittik. temiz çıktım. ağrılar bir türlü dinmek bilmedi ve doktor doktor koşturdum ben irem. doktor doktor koşturdum ben...
    - ...?
    - bir karın ağrısı bir karın ağrısı... ama nasıl karın ağrısı! ölüyorum resmen! 3 hafta boyunca süründüm, zeynep de ortadan kaybolmasın mı?
    - ?
    - sonra kapıma iki adam dayandı, biri amerikan aksanlı konuşuyor, diğeri ise hiç türkçe bilmiyor. ikisinin de kulağında cep telefonu kulaklığı gibi şeyler. ben daha "hop nereye" demeden girivermesinler mi? vay efendim bunlar sormaya soruşturmaya başladılar zeynep kimdi, nerede tanıştın, ilişkiniz ne boyuttaydı, onunla beraberken hiç hafıza kaybı yaşadın mı?
    - ?
    - neden sonra hatırladım ki ben zeynep ile beraberken sık sık unuttuğum şeyler oluyordu. hafızam bildiğin çökmüş aslında. sonra ne ortaya çıktı biliyor musun? zeynep yabancı bir gezegenden gelen ileri bir mantar türü çıkmasın mı???
    - ?
    - içime sporlarını bırakmış. o apandisit sandığımız şey sporları değil miymiş meğerseme? ve ben artık fizyolojisi eşeysiz üremeye yatkın bir canlının gezegenimizdeki ilk eşeyli üreme çabasının kurbanı olmayagöreyim mi? gördüm bunu!
    - ...
    - ve benim...kürtaj olmam lazım irem. onun çocuklarını bu dünyaya getiremem ben!
    - ...
    - 150 tl yeter.
    - performansın için 50 tl vereceğim, hesap numaranı söyle?
    - kredi kartını iptal ettirdim, ptt'den havale çektirirsin... avcılar merkez ptt
    - üfff uzun iş. internetten öderim, doğalgaz mıydı bu sefer?
    - yok, elektrik...